İri olmak mı, büyük olmak mı?
30 TEMMUZ 2006
İstanbul Sanayi Odası, cirolarına göre 500 Büyük Şirketi yayınladı. Capital Dergisi de yılbaşında En Beğenilen Şirketler araştırmasının sonuçlarını vermişti. İş adamlarına sınav sorusu: Hangi listede üst sıralarda yer almak isterdiniz?
Seçenekler arasında “Her ikisinde de?” varsa, yanıt belli. İlginçtir ilk 20’ye iki liste de girmeyi başarmış, sadece 4 şirket var: Arçelik, Vestel, Ford, Beko..
Ya ‘her ikisinde de’ seçeneği yoksa? O zaman doğru yanıt ne?..
Tabii ki itibar listesinde üst sıralarda olmak çok daha önemli. ‘İri’ şirket olmakla ‘büyük’ şirket olmak arasındaki fark orada çıkar ortaya. Başta Thomas Harris – B&M araştırması olmak üzere, tüm araştırmalar itibarı yüksek şirketlerin şu avantajlarının altını çiziyor:
1. Ürünleri daha yüksek fiyata satabilmek, 2. Daha az stokla çalışmak, 3. Daha iyi elemanları alabilmek, 4. Krizlerden daha az etkilenmek, 5. Hisse senetlerini daha iyi koşullarda pazarlayabilmek, 6. Her şeyden önemlisi geleceğe daha güvenli bakabilmek.
Kişiler bazına inersek, ‘şöhretli’ olmakla ‘bireysel marka’ olabilmek arasındaki farka benzer bu. Sadece ilk 20’yi değil, tüm listeyi karşılaştırın, aradaki farkı daha net göreceksiniz...
En itibarlı (beğenilen) şirketler (Capital):
1.Turkcell, 2. Arçelik, 3. Koç Holding, 4. Sabancı Holding, 5. Vestel, 6. Garanti Bankası, 7. Ülker, 8. Coca Cola/Unilever, 9. Eczacıbaşı Topluluğu, 10. Procter & Gamble, 11. Zorlu Holding, 12. Doğuş Holding, 13. Microsoft, 14. İş Bankası, 15. Akbank/Ford, 16. Beko, 17. Boyner Holding, 18. Efes Pilsen, 19. Mavi Jeans, 20. Pfizer.
En büyük şirketler (İSO):
1. Tüpraş, 2. Ford, 3. Toyota, 4. EÜAŞ, 5. Arçelik, 6. Ereğli Demir ve Çelik, 7. Oyak-Renault, 8. Vestel, 9. Tofaş, 10. Aygaz, 11. Şeker Fabrikaları A.Ş., 12. Beko, 13. Mercedes-Benz, 14. Petkim, 15. İçdaş, 16. Unilever, 17. Milangaz, 18. Habaş 19. TKİ, 20. İskenderun Demir Çelik.
Anne Babalara kritik tavsiye
Liselere girişi düzenleyen OKS birincileri İstanbul Lisesi’ni tercih etmişler. Çok iyi yapmışlar. Ben de oradan mezunum ya!.. Biraz gururlandık işte..
İyi yapmışlar, dememin nedeni bu değil. Yıllardır iş dünyasının içindeyiz. Hangi liselerden mezun olanların ne tür kariyerler yaptıklarını gözlemleme fırsatımız oldu. Lise önemli. Genç üzerinde temel kültür ve değerlerle ilgili ince ayar orada yapılıyor.
Sübjektif gözlemimize göre genelde üç tür okul var. 1. Yabancı kültürle yoğrulmuş, memleketine de yabancı duran ‘ecnebi’ yetiştiren okullar 2. Yabancı kültürlerden bihaber, olanakları kısıtlı klasik liseler 3. Yabancı kültürü de mükemmel veren, fakat Alman, Fransız, Amerikan casusu yetiştirmeyen, ulusal duruşu hiçbir zaman ıskalamayan liseler.
Profesyonel kariyerde en çok bu üçüncü tür liselerden gelenler öne çıkıyor. İstanbul, Galatasaray ve benzeri Anadolu liseleri böyle. Siyaset içinde ikinci tür liselerde okumuş olanlar daha başarılı. Birincilerin içinde de çok başarılı olanlar var. Ama bunlar profesyonelden çok bireysel bağımsız kariyerleri tercih ediyorlar.
Anneler ve babaların sadece puanlara değil, yukarıdaki kriterlere de bakmalarında yarar olabilir..
Muhalefet için fırsat
Leicester Üniversitesi analitik sosyal psikoloji uzmanı Adrian White, 'dünyanın ilk mutluluk haritası' olarak nitelendiren bir araştırma yayınlamış.
178 ülkeden verilerin yanı sıra, Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptıkları da dahil 100 küresel çalışmaya dayandırılan araştırmaya göre, mutluluğu etkileyen en temel faktörler sağlık, refah ve eğitim olarak belirlenmiş..
White'ın araştırmasında Danimarka birinci. Onu İsviçre, Avusturya, İzlanda ve Bahamalar izliyor. En mutsuz üç ülke ise Kongo, Zimbabve ve Burundi.
ABD mutluluk sıralamasında 23., İngiltere 41., Almanya 35. ve Fransa 62. sırada yer alıyor. Adrian White, araştırmada Asya ülkelerinin çok alt sıralarda yer almasına şaşırdıklarını ifade ederek, sıralamada Çin'in 82., Japonya'nın 90. ve Hindistan'ın 125. gelmesine dikkat çekiyor.
Pekiyi Türkiye haritada kaçıncı sırada? Hayli altlarda.. Tam 133’üncü sıraya demir atmışız. Muhalefete öneri. ‘İnsanların mutluluğundan’ daha iyi gelecek vaadi olabilir mi? Hem de mevcut durumun kanıtı ortadayken..
Kulaklarıma inanamadım..
Marketing Türkiye’nin yayıncısı Günseli Ocakoğlu anlattı. Gençlik ve Spor Müdürlüğü Aralık ayında 2000 kişinin katılacağı bir toplantı düzenliyor. Adı “Türk Sporu Sponsoruyla buluşuyor!” Hedef, Futbol dışında 544 federasyona 3 yıl boyunca gereken maddi desteği vermek, sonrasından federasyonların sponsorluk gelirleriyle kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak. Federasyon çağdaş modeli keşfetmiş. Taşıma suyla değirmen döndürmeyi bırakacak. Tarafları biraraya getirip, istişare, ikna, ittifak yöntemiyle geniş katılımlı ortak akıl arayacak..
Seçenekler arasında “Her ikisinde de?” varsa, yanıt belli. İlginçtir ilk 20’ye iki liste de girmeyi başarmış, sadece 4 şirket var: Arçelik, Vestel, Ford, Beko..
Ya ‘her ikisinde de’ seçeneği yoksa? O zaman doğru yanıt ne?..
Tabii ki itibar listesinde üst sıralarda olmak çok daha önemli. ‘İri’ şirket olmakla ‘büyük’ şirket olmak arasındaki fark orada çıkar ortaya. Başta Thomas Harris – B&M araştırması olmak üzere, tüm araştırmalar itibarı yüksek şirketlerin şu avantajlarının altını çiziyor:
1. Ürünleri daha yüksek fiyata satabilmek, 2. Daha az stokla çalışmak, 3. Daha iyi elemanları alabilmek, 4. Krizlerden daha az etkilenmek, 5. Hisse senetlerini daha iyi koşullarda pazarlayabilmek, 6. Her şeyden önemlisi geleceğe daha güvenli bakabilmek.
Kişiler bazına inersek, ‘şöhretli’ olmakla ‘bireysel marka’ olabilmek arasındaki farka benzer bu. Sadece ilk 20’yi değil, tüm listeyi karşılaştırın, aradaki farkı daha net göreceksiniz...
En itibarlı (beğenilen) şirketler (Capital):
1.Turkcell, 2. Arçelik, 3. Koç Holding, 4. Sabancı Holding, 5. Vestel, 6. Garanti Bankası, 7. Ülker, 8. Coca Cola/Unilever, 9. Eczacıbaşı Topluluğu, 10. Procter & Gamble, 11. Zorlu Holding, 12. Doğuş Holding, 13. Microsoft, 14. İş Bankası, 15. Akbank/Ford, 16. Beko, 17. Boyner Holding, 18. Efes Pilsen, 19. Mavi Jeans, 20. Pfizer.
En büyük şirketler (İSO):
1. Tüpraş, 2. Ford, 3. Toyota, 4. EÜAŞ, 5. Arçelik, 6. Ereğli Demir ve Çelik, 7. Oyak-Renault, 8. Vestel, 9. Tofaş, 10. Aygaz, 11. Şeker Fabrikaları A.Ş., 12. Beko, 13. Mercedes-Benz, 14. Petkim, 15. İçdaş, 16. Unilever, 17. Milangaz, 18. Habaş 19. TKİ, 20. İskenderun Demir Çelik.
Anne Babalara kritik tavsiye
Liselere girişi düzenleyen OKS birincileri İstanbul Lisesi’ni tercih etmişler. Çok iyi yapmışlar. Ben de oradan mezunum ya!.. Biraz gururlandık işte..
İyi yapmışlar, dememin nedeni bu değil. Yıllardır iş dünyasının içindeyiz. Hangi liselerden mezun olanların ne tür kariyerler yaptıklarını gözlemleme fırsatımız oldu. Lise önemli. Genç üzerinde temel kültür ve değerlerle ilgili ince ayar orada yapılıyor.
Sübjektif gözlemimize göre genelde üç tür okul var. 1. Yabancı kültürle yoğrulmuş, memleketine de yabancı duran ‘ecnebi’ yetiştiren okullar 2. Yabancı kültürlerden bihaber, olanakları kısıtlı klasik liseler 3. Yabancı kültürü de mükemmel veren, fakat Alman, Fransız, Amerikan casusu yetiştirmeyen, ulusal duruşu hiçbir zaman ıskalamayan liseler.
Profesyonel kariyerde en çok bu üçüncü tür liselerden gelenler öne çıkıyor. İstanbul, Galatasaray ve benzeri Anadolu liseleri böyle. Siyaset içinde ikinci tür liselerde okumuş olanlar daha başarılı. Birincilerin içinde de çok başarılı olanlar var. Ama bunlar profesyonelden çok bireysel bağımsız kariyerleri tercih ediyorlar.
Anneler ve babaların sadece puanlara değil, yukarıdaki kriterlere de bakmalarında yarar olabilir..
Muhalefet için fırsat
Leicester Üniversitesi analitik sosyal psikoloji uzmanı Adrian White, 'dünyanın ilk mutluluk haritası' olarak nitelendiren bir araştırma yayınlamış.
178 ülkeden verilerin yanı sıra, Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptıkları da dahil 100 küresel çalışmaya dayandırılan araştırmaya göre, mutluluğu etkileyen en temel faktörler sağlık, refah ve eğitim olarak belirlenmiş..
White'ın araştırmasında Danimarka birinci. Onu İsviçre, Avusturya, İzlanda ve Bahamalar izliyor. En mutsuz üç ülke ise Kongo, Zimbabve ve Burundi.
ABD mutluluk sıralamasında 23., İngiltere 41., Almanya 35. ve Fransa 62. sırada yer alıyor. Adrian White, araştırmada Asya ülkelerinin çok alt sıralarda yer almasına şaşırdıklarını ifade ederek, sıralamada Çin'in 82., Japonya'nın 90. ve Hindistan'ın 125. gelmesine dikkat çekiyor.
Pekiyi Türkiye haritada kaçıncı sırada? Hayli altlarda.. Tam 133’üncü sıraya demir atmışız. Muhalefete öneri. ‘İnsanların mutluluğundan’ daha iyi gelecek vaadi olabilir mi? Hem de mevcut durumun kanıtı ortadayken..
Kulaklarıma inanamadım..
Marketing Türkiye’nin yayıncısı Günseli Ocakoğlu anlattı. Gençlik ve Spor Müdürlüğü Aralık ayında 2000 kişinin katılacağı bir toplantı düzenliyor. Adı “Türk Sporu Sponsoruyla buluşuyor!” Hedef, Futbol dışında 544 federasyona 3 yıl boyunca gereken maddi desteği vermek, sonrasından federasyonların sponsorluk gelirleriyle kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlamak. Federasyon çağdaş modeli keşfetmiş. Taşıma suyla değirmen döndürmeyi bırakacak. Tarafları biraraya getirip, istişare, ikna, ittifak yöntemiyle geniş katılımlı ortak akıl arayacak..