Akıldan çok ruha hitap eden kazanır
15.02.2014 Yeni Şafak
Aradan dört buçuk asırdan fazla zaman geçse de, çok izlenen bir dizide olanca masumluğuyla gönüllerde yer ettirilmiş olan Şehzade Mustafa'nın iple boğdurularak yaşamına son verildiği o etkileyici sahne yufka yürekli halkımızı (bu deyim başka hangi dilde bu kadar naif ifade edilebilir ki) gözyaşlarına boğmaya yetti.
Şehzade'nin Bursa'daki kabrine vatandaşların akın etmesi de, daha önce pek çok dizideki kahramanlarla insanlarımızın özdeşleşmesinin son ve çarpıcı örneği. (Kurtlar Vadisi'ndeki Çakır'ın öldürülmesinden sonra vefat ilanı veren, mevlit okutanlar hafızalardadır.)
Mehmet Günsür, Şehzade Mustafa'yı canlandırıyor olmasa bu tarihi olayın günümüzdeki etkisi bu kadar damardan olur muydu acaba? Kanuni'nin kudreti, Hürrem'in entrikası ve Şehzade'nin hem dirayeti hem de masumiyeti biraraya gelince çelişkilerin düğümü herkesin boğazına oturmaz da ne olur?
İşin teorik ve / veya tarihi arka planının tartışılması, gelişmişliğin simgesidir. Tarihi ile hesaplaşmayan bir millet hiçbir zaman geleceğini inşa edemez. Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk bey twitter hesabından şöyle yazmış:
'Şehzade Mustafa devlet bürokrasisinin tarihteki ilk kurbanıdır. Babaya oğlunu öldürten bürokratik oligarşi o tarihte başladı'...
Dizimizi bile gözlerimizden çok 'ortak ruhi şekillenmemizle' izliyorsak eğer; seçim stratejilerini oluşturan Türk Siyasi Hayatımızın Starları'nın 'akıldan çok ruha' hitap etmeleri gerektiğini idrak etmelerine şunun şurasından pek bir şey kalmadı...
Sıradan olan, olağanüstü hale gelebilir
Konut üretim ve pazarlama firması Nef'in Kâğıthane'deki projesinde taksitleri zamanında ödeyip de söz verildiği gibi yılbaşında dairesini teslim almaya hazırlanan ama alamayan bir aileyi, can sıkıntısından kurtarmanın yolu nedir?
Örneğin şöyle bir telefon:
'Sözleşmemizde size dairenizi yılbaşında teslim edeceğimiz yazılıydı. Ne yazık ki, teslim edemiyoruz. Teslim tarihine kadar her ay bin beş yüz küsur lira kira bedeli sizin hesabınıza yatırmak istiyoruz. Hesap No'nuzu verebilir misiniz?..'
Şaka gibi... Günümüzde her türden güven bunalımının vaka-i âdiyeden sayıldığı ülkemiz koşullarında böylesine dürüst bir davranışın ne denli büyük bir 'kahramanlık' olarak algılanacağını belirtmeye gerek yok...
İşte bu telefon Nef müşterilerine Ocak ayı içinde gelmiş... Ödeme de örneğin 1+1 bir daire için ayda 1.500 TL...
Aslında yazılı hukuk sisteminin egemen olduğu, dürüstlüğün 'sıradan' bir erdem haline geldiği ortamlarda böyle bir davranışın ne haber değeri vardır ne de takdir... Ama şu sıra durum tam tersi bir algılama ortamına işeret etmektedir...
Daha öce de sık sık belirttiğimiz gibi, V/G (Vaat ve Güven), markalaşma sürecinden önemli iki unsurdur. Vaat edeceksin ve o vaadi yerine getireceğine dair gereken güven ortamı oluşturacaksın...
Gelecek seçim döneminde de V/G ikilisini iyi yönetip iyi ifadenler kazanma şanslarını artıracaklar; otobüslere devasa hoparlörler takıp şehir turu atanlar (ses kirliliği), etrafı herhangi bir mesajı olmayan fotoğraflı bez afişlerle donatanlar (göz kirliliği), üçgen şeklinde binlerce minik bayrağı ipe dizip yolları baştan sona gökyüzü görünmeyecek şekilde kaplayanlar (çevre kirliliği), en galiz şekilde rakibe saldıranlar (duygu kirliliği) değil...
Komplekslerden kurtulmak için...
'Eğriye eğri, doğruya doğru' tutumu yerine yıllar boyu 'Ülke batıyor' demekten yorulmayan, tersine özel bir haz duyan, müzmin muhalif tavrı yerleşik karakter özelliği taşıyanlar, kaynağı sırf Başbakanlık'a bağlı bir Koordinatörlük olduğu için alt alta sıralamaya çalışacağım şu haberlere de burun kıvırabilirler. Oysa ki, 'Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü'nün twitter hesabından verilen linklerde 'Biz Adam Oluruz'u destekletyen şu haberlere göz atmak, karamsarlık dumanından biraz olsun sıyrılmamıza, soluk almamıza yardımcı olabilirdi:
* Brüksel Yunus Emre Enstitüsü ve Avrupa Birliği nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği ev sahipliğinde, gravür sanatçısı Fatih Mika'nın 'Sonsuz Emanet' başlıklı sergisi Brüksel'de sanatseverlerle buluştu.
* Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın desteklediği '1. Türk-Amerikan Hukukçular Konferansı' New York'ta gerçekleştirildi. Konferansa ABD'nin değişik eyaletlerinden hukuk alanında faaliyet gösteren avukatlar ve akademisyenlerin yanı sıra hukuk öğrencileri katıldı.
* 'Öyle Sevdim Ki Seni' filmi, Miami'nin en iyi film festivali olarak bilinen 9. Women's International Film And Arts Festivali'ne 400 film arasından seçildi. Yapımcılığını Medyaton-Nurdan Tümbek Tekeoğlu'nun ve yönetmenliğini Orhan Tekeoğlu'nun yaptığı 'Öyle Sevdim ki Seni' filmi, Miami'de 6 Mart'ta gösterilecek.
* 'Üç Yol' filmi yurtdışındaki ilk uluslararası gösteriminden ödülle döndü.
Film, İran'da gerçekleştirilen Fajr Film Festivali'nin uluslararası yarışma bölümünde, en iyi senaryo ödülü Kristal Simorg'un sahibi oldu. Bu yıl 32.si düzenlenen Fajr Film Festivali'nin uluslararası yarışma bölümünde 'Lal Gece' filmiyle Reis Çelik de En İyi Yönetmen ödülünü aldı.
* Haiyan tayfununun vurduğu, çok sayıda insanın öldüğü Filipinler için, bu ülkenin Ankara Büyükelçiliğinde resim ve heykel sergisi açıldı. Filipinler'in Ankara Büyükelçiliğindeki serginin açılışını Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, büyükelçi Maria Rowena Mendoza Sanchez ile yaptı. Vatandaşlara açık olacak sergi, 7 Mart'a kadar görülebilecek.
* Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, Türkiye'den bu yıl Divan-ı Lügati't-Türk ve Kültepe Tabletleri'nin UNESCO Dünya Belleği'ne alınması için başvuracaklarını açıkladı.
Kamu Diplomasisi sadece devletlerde diğer ülkelerin halklarına doğru iletişimle ilgilenmek ve aradaki oksijen kanallarını açmakla kalmaz, sağlıklı iletişimin kurulabildiği her yerde olduğu gibi özgüven tazelemenin zeminini de oluşturur. 'O kadar da değil!' dedirtir insana...
Şehzade'nin Bursa'daki kabrine vatandaşların akın etmesi de, daha önce pek çok dizideki kahramanlarla insanlarımızın özdeşleşmesinin son ve çarpıcı örneği. (Kurtlar Vadisi'ndeki Çakır'ın öldürülmesinden sonra vefat ilanı veren, mevlit okutanlar hafızalardadır.)
Mehmet Günsür, Şehzade Mustafa'yı canlandırıyor olmasa bu tarihi olayın günümüzdeki etkisi bu kadar damardan olur muydu acaba? Kanuni'nin kudreti, Hürrem'in entrikası ve Şehzade'nin hem dirayeti hem de masumiyeti biraraya gelince çelişkilerin düğümü herkesin boğazına oturmaz da ne olur?
İşin teorik ve / veya tarihi arka planının tartışılması, gelişmişliğin simgesidir. Tarihi ile hesaplaşmayan bir millet hiçbir zaman geleceğini inşa edemez. Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk bey twitter hesabından şöyle yazmış:
'Şehzade Mustafa devlet bürokrasisinin tarihteki ilk kurbanıdır. Babaya oğlunu öldürten bürokratik oligarşi o tarihte başladı'...
Dizimizi bile gözlerimizden çok 'ortak ruhi şekillenmemizle' izliyorsak eğer; seçim stratejilerini oluşturan Türk Siyasi Hayatımızın Starları'nın 'akıldan çok ruha' hitap etmeleri gerektiğini idrak etmelerine şunun şurasından pek bir şey kalmadı...
Sıradan olan, olağanüstü hale gelebilir
Konut üretim ve pazarlama firması Nef'in Kâğıthane'deki projesinde taksitleri zamanında ödeyip de söz verildiği gibi yılbaşında dairesini teslim almaya hazırlanan ama alamayan bir aileyi, can sıkıntısından kurtarmanın yolu nedir?
Örneğin şöyle bir telefon:
'Sözleşmemizde size dairenizi yılbaşında teslim edeceğimiz yazılıydı. Ne yazık ki, teslim edemiyoruz. Teslim tarihine kadar her ay bin beş yüz küsur lira kira bedeli sizin hesabınıza yatırmak istiyoruz. Hesap No'nuzu verebilir misiniz?..'
Şaka gibi... Günümüzde her türden güven bunalımının vaka-i âdiyeden sayıldığı ülkemiz koşullarında böylesine dürüst bir davranışın ne denli büyük bir 'kahramanlık' olarak algılanacağını belirtmeye gerek yok...
İşte bu telefon Nef müşterilerine Ocak ayı içinde gelmiş... Ödeme de örneğin 1+1 bir daire için ayda 1.500 TL...
Aslında yazılı hukuk sisteminin egemen olduğu, dürüstlüğün 'sıradan' bir erdem haline geldiği ortamlarda böyle bir davranışın ne haber değeri vardır ne de takdir... Ama şu sıra durum tam tersi bir algılama ortamına işeret etmektedir...
Daha öce de sık sık belirttiğimiz gibi, V/G (Vaat ve Güven), markalaşma sürecinden önemli iki unsurdur. Vaat edeceksin ve o vaadi yerine getireceğine dair gereken güven ortamı oluşturacaksın...
Gelecek seçim döneminde de V/G ikilisini iyi yönetip iyi ifadenler kazanma şanslarını artıracaklar; otobüslere devasa hoparlörler takıp şehir turu atanlar (ses kirliliği), etrafı herhangi bir mesajı olmayan fotoğraflı bez afişlerle donatanlar (göz kirliliği), üçgen şeklinde binlerce minik bayrağı ipe dizip yolları baştan sona gökyüzü görünmeyecek şekilde kaplayanlar (çevre kirliliği), en galiz şekilde rakibe saldıranlar (duygu kirliliği) değil...
Komplekslerden kurtulmak için...
'Eğriye eğri, doğruya doğru' tutumu yerine yıllar boyu 'Ülke batıyor' demekten yorulmayan, tersine özel bir haz duyan, müzmin muhalif tavrı yerleşik karakter özelliği taşıyanlar, kaynağı sırf Başbakanlık'a bağlı bir Koordinatörlük olduğu için alt alta sıralamaya çalışacağım şu haberlere de burun kıvırabilirler. Oysa ki, 'Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü'nün twitter hesabından verilen linklerde 'Biz Adam Oluruz'u destekletyen şu haberlere göz atmak, karamsarlık dumanından biraz olsun sıyrılmamıza, soluk almamıza yardımcı olabilirdi:
* Brüksel Yunus Emre Enstitüsü ve Avrupa Birliği nezdindeki Türkiye Daimi Temsilciliği ev sahipliğinde, gravür sanatçısı Fatih Mika'nın 'Sonsuz Emanet' başlıklı sergisi Brüksel'de sanatseverlerle buluştu.
* Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın desteklediği '1. Türk-Amerikan Hukukçular Konferansı' New York'ta gerçekleştirildi. Konferansa ABD'nin değişik eyaletlerinden hukuk alanında faaliyet gösteren avukatlar ve akademisyenlerin yanı sıra hukuk öğrencileri katıldı.
* 'Öyle Sevdim Ki Seni' filmi, Miami'nin en iyi film festivali olarak bilinen 9. Women's International Film And Arts Festivali'ne 400 film arasından seçildi. Yapımcılığını Medyaton-Nurdan Tümbek Tekeoğlu'nun ve yönetmenliğini Orhan Tekeoğlu'nun yaptığı 'Öyle Sevdim ki Seni' filmi, Miami'de 6 Mart'ta gösterilecek.
* 'Üç Yol' filmi yurtdışındaki ilk uluslararası gösteriminden ödülle döndü.
Film, İran'da gerçekleştirilen Fajr Film Festivali'nin uluslararası yarışma bölümünde, en iyi senaryo ödülü Kristal Simorg'un sahibi oldu. Bu yıl 32.si düzenlenen Fajr Film Festivali'nin uluslararası yarışma bölümünde 'Lal Gece' filmiyle Reis Çelik de En İyi Yönetmen ödülünü aldı.
* Haiyan tayfununun vurduğu, çok sayıda insanın öldüğü Filipinler için, bu ülkenin Ankara Büyükelçiliğinde resim ve heykel sergisi açıldı. Filipinler'in Ankara Büyükelçiliğindeki serginin açılışını Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, büyükelçi Maria Rowena Mendoza Sanchez ile yaptı. Vatandaşlara açık olacak sergi, 7 Mart'a kadar görülebilecek.
* Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Türkiye Milli Komisyonu Başkanı Öcal Oğuz, Türkiye'den bu yıl Divan-ı Lügati't-Türk ve Kültepe Tabletleri'nin UNESCO Dünya Belleği'ne alınması için başvuracaklarını açıkladı.
Kamu Diplomasisi sadece devletlerde diğer ülkelerin halklarına doğru iletişimle ilgilenmek ve aradaki oksijen kanallarını açmakla kalmaz, sağlıklı iletişimin kurulabildiği her yerde olduğu gibi özgüven tazelemenin zeminini de oluşturur. 'O kadar da değil!' dedirtir insana...