Bu nasıl iş?..
08 Ekim 2016 - yeni Şafak
Gelin bir 'kolaj' yapalım… Türkçesiyle Financial Times'da yer almış bir yorumu ve onun hemen altında da Türkiye ile ilgili çeşitli gelişmelere ışık tutan bazı irili ufaklı haberleri bir araya getirelim. Sonra da soralım: Bu nasıl iş?..
Erdoğan ve Türkiye düşmanlığını kendisine malzeme yapan Batı basınında her gün onlarcasına rastlayabildiğimiz türden bir yaklaşımla Financial Times'ın dünkü yazısında attığı başlıkta da sürpriz yok:“Erdoğan OHAL'i muhaliflerden kurtulmak için kullanıyor.”
Türkiye'de olağanüstü hâlin (OHAL) 3 ay daha uzatılmasının “sürpriz olmadığı”nı belirten yazara göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan OHAL'i tüm muhaliflerinden kurtulmak için kullanıyormuş. BBC, gazeteden şu alıntıyı yapmış:
“Erdoğan gibi inatçı ve otoriter bir adam için, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, kurumları devre dışı bırakma şansının, her zaman müthiş bir cazibesi vardı… Bundan daha da endişe verici olan ise 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından OHAL altında yapılan tasfiyelerin ulaştığı boyut”...
Pensilvanya kendisi yazsa, böyle bir şey çıkardı herhâlde ortalığa…
***
Şimdi gelelim diğer haberlere…
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtlamış ve demiş ki:
“Yatırımcı Moody's'i takmadı. Moody's kararı sonrası Türkiye'ye 604 milyon dolarlık net sermaye girişi söz konusu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 1,2 milyar dolarlık net sermaye girişi var…”
Elvan dolardaki artışı da şöyle değerlendirmiş: “Orta vadeli programdaki döviz kuru tahminlerimiz piyasa beklentilerini yansıtıyor. Piyasadaki hareket uluslararası piyasalardan kaynaklanıyor. Mart 2017'de Brexit sürecinin başlaması söz konusu. Bunun olumsuz etkileri var. Avrupa'daki bankalarda tedirginlik var. OPEC ülkelerinin üretimi kısıtlama kararı, Fed faiz artırım ihtimallerinin artması, beşinci olarak Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişleme politikasında sonlandırmaya gitme sinyali söz konusu. Bu dalgalanmanın kısa süreli olduğunu düşünüyoruz.”
***
“Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Giresun'da fındık ihracat sezonunu açtı, 28 ay sonra en yüksek ihracat artışını açıkladı. İhracat Ağustos ayında yüzde 6,9 artışla 11 milyar 157 milyon dolar oldu.”
Aynı günlerde Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verileri açıklandı. Buna göre, ihracat 2016 yılı Ağustos ayında, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 7,7 artarak 11 milyar 867 milyon dolar olmuştu. Rekor teyit edilmişti…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa süre önceki ABD gezisi sırasında küresel ekonomide 4 trilyon doları yöneten CEO'larla bir araya gelmişti. Tüm yabancı yatırımcılar, bu toplantıda Erdoğan'ın ve Türk halkının FETÖ'nün darbe girişimine karşı gösterdiği duruşu övmüşler ve aralarında anlaşmış gibi aynı mesajı vermişlerdi: “Türkiye'ye güveniyoruz”…
***
Yarın İstanbul'da başlayacak 23. Dünya Enerji Kongresi'ne 80ülkeden gelen katılımcılar küresel enerji politikalarının geleceğine ışık tutacaklarmış... Kongrede 54'ü bakan olmak üzere 266 konuşmacısunum yapacakmış. Türkiye'nin; bölgedeki enerji koridoru konumunu da öne çıkaran zirvede konular 'Yeni Ufukları Kucaklamak' temasıyla işlenecekmiş. Malum, enerji dünyasının gündemini belirleyecek ve Türkiye'nin enerji yolları üzerindeki stratejik konumunun altını çizecek kongreye Rusya Devlet Başkanı Putin de katılıyor...
***
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating Agency'den (JCR) yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunun “BBB-” ve not görünümünün “durağan” olarak teyit edildiği bildirilmiş.
Asya ve Avrupa'nın arasında bulunan Türkiye'nin, Orta Doğu'da büyük bir güç ve nüfusunun neredeyse 80 milyon olduğu belirtilen açıklamada, 2015 yılında ülkenin milli gelirinin 700 milyar dolar ve kişi başı milli gelirinin 9 bin doları aştığı ifade edilmiş.
***
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de Washington'da düzenlenen IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları kapsamındakiJP Morgan Chase Yatırımcı Semineri'nde, Türkiye ekonomisine ilişkin soruları yanıtlamış. Şimşek, “Türkiye'ye güçlü ilginin devam ettiğini söylemek mümkün” demiş.
Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) bu yıl yüzde 3,1 büyümesinin beklendiğini kaydeden Şimşek, büyümedeki yavaşlamada Rusya ile yaşanan gerilimler nedeniyle düşen turizm gelirlerinin önemli rol oynadığını dile getirmiş. Bu düzeltilmiş yeni rakamın bile AB ülkelerinin çoğunun üstünde olduğunu belirtelim…
***
ABD'den gelen tarım dışı istihdam verisi sonrasında başını alıp gideceği sanılan dolar gerilemiş. Açıklama öncesinde 3,05'in üzerinde olan dolar 3,04'ün altına inmiş.
ABD'de tarım dışı istihdam Eylül'de 156 binle beklentilerin altında bir artış göstermiş. İstihdamın 175 bin artması bekleniyormuş. Veri öncesinde 3,05'in hemen üzerinde olan Dolar en düşük 3,0366'yı görmüş…
Bu 'Kolajı' okuduğunda insan kendi kendine sormaz mı “Bu nasıl iş?” diye… Batı basınındaki bazı yayınların hâlâ debelenmesinin, onların Türkiye'deki şakşakçılarının 14 yıldır, güneşi balçıkla sıvamaya kalkıp 'ha gittiler ha gidecekler' diye tencere tava çalmaktan, rakamlar onların her seferinde burunlarının üzerine çakıldıklarını gösterse bile, gerçekleri çarpıtmaktan hâlâ vazgeçmemelerini anlamak o kadar da kolay değil…
Melanet ancak malum hedefler uğruna bu kadar tezvirat üretebilir…
Erdoğan ve Türkiye düşmanlığını kendisine malzeme yapan Batı basınında her gün onlarcasına rastlayabildiğimiz türden bir yaklaşımla Financial Times'ın dünkü yazısında attığı başlıkta da sürpriz yok:“Erdoğan OHAL'i muhaliflerden kurtulmak için kullanıyor.”
Türkiye'de olağanüstü hâlin (OHAL) 3 ay daha uzatılmasının “sürpriz olmadığı”nı belirten yazara göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan OHAL'i tüm muhaliflerinden kurtulmak için kullanıyormuş. BBC, gazeteden şu alıntıyı yapmış:
“Erdoğan gibi inatçı ve otoriter bir adam için, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere, kurumları devre dışı bırakma şansının, her zaman müthiş bir cazibesi vardı… Bundan daha da endişe verici olan ise 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından OHAL altında yapılan tasfiyelerin ulaştığı boyut”...
Pensilvanya kendisi yazsa, böyle bir şey çıkardı herhâlde ortalığa…
***
Şimdi gelelim diğer haberlere…
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen'in sorularını yanıtlamış ve demiş ki:
“Yatırımcı Moody's'i takmadı. Moody's kararı sonrası Türkiye'ye 604 milyon dolarlık net sermaye girişi söz konusu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında 1,2 milyar dolarlık net sermaye girişi var…”
Elvan dolardaki artışı da şöyle değerlendirmiş: “Orta vadeli programdaki döviz kuru tahminlerimiz piyasa beklentilerini yansıtıyor. Piyasadaki hareket uluslararası piyasalardan kaynaklanıyor. Mart 2017'de Brexit sürecinin başlaması söz konusu. Bunun olumsuz etkileri var. Avrupa'daki bankalarda tedirginlik var. OPEC ülkelerinin üretimi kısıtlama kararı, Fed faiz artırım ihtimallerinin artması, beşinci olarak Avrupa Merkez Bankası'nın parasal genişleme politikasında sonlandırmaya gitme sinyali söz konusu. Bu dalgalanmanın kısa süreli olduğunu düşünüyoruz.”
***
“Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), Giresun'da fındık ihracat sezonunu açtı, 28 ay sonra en yüksek ihracat artışını açıkladı. İhracat Ağustos ayında yüzde 6,9 artışla 11 milyar 157 milyon dolar oldu.”
Aynı günlerde Türkiye İstatistik Kurumu ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın işbirliğiyle oluşturulan geçici dış ticaret verileri açıklandı. Buna göre, ihracat 2016 yılı Ağustos ayında, 2015 yılının aynı ayına göre yüzde 7,7 artarak 11 milyar 867 milyon dolar olmuştu. Rekor teyit edilmişti…
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa süre önceki ABD gezisi sırasında küresel ekonomide 4 trilyon doları yöneten CEO'larla bir araya gelmişti. Tüm yabancı yatırımcılar, bu toplantıda Erdoğan'ın ve Türk halkının FETÖ'nün darbe girişimine karşı gösterdiği duruşu övmüşler ve aralarında anlaşmış gibi aynı mesajı vermişlerdi: “Türkiye'ye güveniyoruz”…
***
Yarın İstanbul'da başlayacak 23. Dünya Enerji Kongresi'ne 80ülkeden gelen katılımcılar küresel enerji politikalarının geleceğine ışık tutacaklarmış... Kongrede 54'ü bakan olmak üzere 266 konuşmacısunum yapacakmış. Türkiye'nin; bölgedeki enerji koridoru konumunu da öne çıkaran zirvede konular 'Yeni Ufukları Kucaklamak' temasıyla işlenecekmiş. Malum, enerji dünyasının gündemini belirleyecek ve Türkiye'nin enerji yolları üzerindeki stratejik konumunun altını çizecek kongreye Rusya Devlet Başkanı Putin de katılıyor...
***
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Japan Credit Rating Agency'den (JCR) yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin uzun vadeli kredi notunun “BBB-” ve not görünümünün “durağan” olarak teyit edildiği bildirilmiş.
Asya ve Avrupa'nın arasında bulunan Türkiye'nin, Orta Doğu'da büyük bir güç ve nüfusunun neredeyse 80 milyon olduğu belirtilen açıklamada, 2015 yılında ülkenin milli gelirinin 700 milyar dolar ve kişi başı milli gelirinin 9 bin doları aştığı ifade edilmiş.
***
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de Washington'da düzenlenen IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları kapsamındakiJP Morgan Chase Yatırımcı Semineri'nde, Türkiye ekonomisine ilişkin soruları yanıtlamış. Şimşek, “Türkiye'ye güçlü ilginin devam ettiğini söylemek mümkün” demiş.
Türkiye'nin gayrisafi yurt içi hasılasının (GSYH) bu yıl yüzde 3,1 büyümesinin beklendiğini kaydeden Şimşek, büyümedeki yavaşlamada Rusya ile yaşanan gerilimler nedeniyle düşen turizm gelirlerinin önemli rol oynadığını dile getirmiş. Bu düzeltilmiş yeni rakamın bile AB ülkelerinin çoğunun üstünde olduğunu belirtelim…
***
ABD'den gelen tarım dışı istihdam verisi sonrasında başını alıp gideceği sanılan dolar gerilemiş. Açıklama öncesinde 3,05'in üzerinde olan dolar 3,04'ün altına inmiş.
ABD'de tarım dışı istihdam Eylül'de 156 binle beklentilerin altında bir artış göstermiş. İstihdamın 175 bin artması bekleniyormuş. Veri öncesinde 3,05'in hemen üzerinde olan Dolar en düşük 3,0366'yı görmüş…
Bu 'Kolajı' okuduğunda insan kendi kendine sormaz mı “Bu nasıl iş?” diye… Batı basınındaki bazı yayınların hâlâ debelenmesinin, onların Türkiye'deki şakşakçılarının 14 yıldır, güneşi balçıkla sıvamaya kalkıp 'ha gittiler ha gidecekler' diye tencere tava çalmaktan, rakamlar onların her seferinde burunlarının üzerine çakıldıklarını gösterse bile, gerçekleri çarpıtmaktan hâlâ vazgeçmemelerini anlamak o kadar da kolay değil…
Melanet ancak malum hedefler uğruna bu kadar tezvirat üretebilir…