Kaplan'dan stratejik yönetim ziyafeti
12 Kasım 2008 Akşam Gazetesi
Her yıl merakla bekler oldum. Bu yıl da kaçırmadım. Turquality Vizyon Seminerleri iş ve iletişim dünyası için bence önemli bir zirve. Bugüne kadar üç tane yapılmıştı. Jack Trout, Don Peppers, Philip Kotler. Hepsi deve dişi gibi 'gurular'... Bu kez de Harvard Business School'dan Prof. Dr. Robert S. Kaplan sahnedeydi. Performans Karnesi (Balanced Scorecard'ı - BSC) ve Uygulamaya (Eyleme) dayalı Maliyet Hesabı'nın (Activity Based Costing - ABC) mucidi olarak kabul edilen Kaplan'ı izlemeyenler çok şey kaçırdılar. En azından geçtiğimiz Haziran ayında David P. Norton ile birlikte yayınladıkları kitabı The Execution Premium adlı kitabı edinmekte yarar olabilir...
Uygulamada karşılaşılan BSC ve ABC sorunlarını ele almışlar bu kitapta. Etkinliğin PR işlerini başarıyla yürüten Medyaevi'nin dağıttığı dosyadaki bilgilere göre 61 şirket Turquality programından faydalanıyor. Dosyanın içinde devletin bu desteğinden nasıl yararlanılacağı ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Uluslararası olma özelliğini elde etmeye aday bir markamız olsa hemen başvuracağım. O kadar ilginç...
Tıklım tıklım dolu salonda açılış konuşmasını Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın son derece becerikli İhracat Genel Müdür Yardımcısı ve Turquality Çalışma Grubu Başkanı Ziya Altunyaldız yaptı. Sonra mikrofonu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'e bıraktı... O da dünyada eşi benzeri görülmeyen, adeta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Efendiler biz bize benzeriz' sözünü doğrulayan marka teşvik programı Turquality'nin esaslarını anlattı. Her zamanki enerjisi ve o etkileyici pozitif duruşuyla...
Sonra da Kaplan geldi kürsüye. Sunumunu, 'Stratejiyi Yeni Maliyet ve Performans Yönetimi Sistemi ile Hayata Geçirmek' (Executing Strategy with New Cost and Performance Management Systems) adını taşıyordu...
Her ne kadar tutturduğu akademik ve entelektüel karmaşıklık düzeyi insanların iskemlelerine gömülüp rahat rahat dinlemelerine izin vermediyse de, ben kendi adıma pek çok şey öğrendim. İşte aldığım bazı notlar:
n Profesör Kaplan, sunumda İK (İnsan kaynakları) yerine İnsan Sermayesi (İS) tanımlamasını kullanıyordu. Bunu uzun yıllardır iddia ederim ya, 'İnsan kaynak değil kıymettir' diye... Artık Kaplan da kullandığına göre, benim tezimi ciddiye alanların sayısı artabilir...
n Kaplan, şirketlerde birer Strateji Yönetim Ofislerinin kurulmasını öneriyor. Koç Holding'de uzun yıllardır Strateji Planlama olarak hem de 'Başkanlık' düzeyinde vardır bu uygulama ve bu vasıtayla Holding ve bağlı şirketlerin iş yapış biçimleri mükemmel bir şekilde yönlendirilir...
n 2007'de CEO'lar arasında yapılmış bir araştırmadan söz edildi. Buna göre CEO'lar en önemli işleri olarak stratejileri hayata geçirmeyi görüyorlarmış. 'İstemek başka gerçekleştirmek başka' diyor Kaplan ve ekliyor: 'ABD'de son iki ay içinde batan şirketler bunu gerçekleştirmedikleri için battılar!' Yani durum bu kadar bıçak sırtında...
n BSC ve ABC'yi Türkiye'de de uygulayanlar varmış. Herhalde sayıları çok daha fazladır ancak Kaplan, Borusan Holding ve ÇimSA'dan örnekler vermekle yetindi.
Profesör Kaplan'ı getirenlerin aklına sağlık. Bir küçük öneri: Salondan çok az soru geldi. Oysa her şey o soru - cevap bölümünde daha iyi anlaşılır. Bu nedenle gelecek sefere bir 'kolaylaştırıcı' (facilitator) ya da 'oturum yöneticisi' (Moderator) temin edilmesinde ve heyecanlı bir tartışma ortamı yaratılmasında yarar olabilir...
Her yıl merakla bekler oldum. Bu yıl da kaçırmadım. Turquality Vizyon Seminerleri iş ve iletişim dünyası için bence önemli bir zirve. Bugüne kadar üç tane yapılmıştı. Jack Trout, Don Peppers, Philip Kotler. Hepsi deve dişi gibi 'gurular'... Bu kez de Harvard Business School'dan Prof. Dr. Robert S. Kaplan sahnedeydi. Performans Karnesi (Balanced Scorecard'ı - BSC) ve Uygulamaya (Eyleme) dayalı Maliyet Hesabı'nın (Activity Based Costing - ABC) mucidi olarak kabul edilen Kaplan'ı izlemeyenler çok şey kaçırdılar. En azından geçtiğimiz Haziran ayında David P. Norton ile birlikte yayınladıkları kitabı The Execution Premium adlı kitabı edinmekte yarar olabilir...
Uygulamada karşılaşılan BSC ve ABC sorunlarını ele almışlar bu kitapta. Etkinliğin PR işlerini başarıyla yürüten Medyaevi'nin dağıttığı dosyadaki bilgilere göre 61 şirket Turquality programından faydalanıyor. Dosyanın içinde devletin bu desteğinden nasıl yararlanılacağı ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Uluslararası olma özelliğini elde etmeye aday bir markamız olsa hemen başvuracağım. O kadar ilginç...
Tıklım tıklım dolu salonda açılış konuşmasını Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın son derece becerikli İhracat Genel Müdür Yardımcısı ve Turquality Çalışma Grubu Başkanı Ziya Altunyaldız yaptı. Sonra mikrofonu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'e bıraktı... O da dünyada eşi benzeri görülmeyen, adeta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Efendiler biz bize benzeriz' sözünü doğrulayan marka teşvik programı Turquality'nin esaslarını anlattı. Her zamanki enerjisi ve o etkileyici pozitif duruşuyla...
Sonra da Kaplan geldi kürsüye. Sunumunu, 'Stratejiyi Yeni Maliyet ve Performans Yönetimi Sistemi ile Hayata Geçirmek' (Executing Strategy with New Cost and Performance Management Systems) adını taşıyordu...
Her ne kadar tutturduğu akademik ve entelektüel karmaşıklık düzeyi insanların iskemlelerine gömülüp rahat rahat dinlemelerine izin vermediyse de, ben kendi adıma pek çok şey öğrendim. İşte aldığım bazı notlar:
n Profesör Kaplan, sunumda İK (İnsan kaynakları) yerine İnsan Sermayesi (İS) tanımlamasını kullanıyordu. Bunu uzun yıllardır iddia ederim ya, 'İnsan kaynak değil kıymettir' diye... Artık Kaplan da kullandığına göre, benim tezimi ciddiye alanların sayısı artabilir...
n Kaplan, şirketlerde birer Strateji Yönetim Ofislerinin kurulmasını öneriyor. Koç Holding'de uzun yıllardır Strateji Planlama olarak hem de 'Başkanlık' düzeyinde vardır bu uygulama ve bu vasıtayla Holding ve bağlı şirketlerin iş yapış biçimleri mükemmel bir şekilde yönlendirilir...
n 2007'de CEO'lar arasında yapılmış bir araştırmadan söz edildi. Buna göre CEO'lar en önemli işleri olarak stratejileri hayata geçirmeyi görüyorlarmış. 'İstemek başka gerçekleştirmek başka' diyor Kaplan ve ekliyor: 'ABD'de son iki ay içinde batan şirketler bunu gerçekleştirmedikleri için battılar!' Yani durum bu kadar bıçak sırtında...
n BSC ve ABC'yi Türkiye'de de uygulayanlar varmış. Herhalde sayıları çok daha fazladır ancak Kaplan, Borusan Holding ve ÇimSA'dan örnekler vermekle yetindi.
Profesör Kaplan'ı getirenlerin aklına sağlık. Bir küçük öneri: Salondan çok az soru geldi. Oysa her şey o soru - cevap bölümünde daha iyi anlaşılır. Bu nedenle gelecek sefere bir 'kolaylaştırıcı' (facilitator) ya da 'oturum yöneticisi' (Moderator) temin edilmesinde ve heyecanlı bir tartışma ortamı yaratılmasında yarar olabilir...