‘Şeamet Tellalları’na 10 kötü haber…
29 AĞUSTOS 2015
Bu kavramı ilk kez üstad rahmetli Halit Refiğ dostumdan duymuştum. Anlamamıştım tabii. O da sabırla anlatmıştı bana: “Kötülükten, kötü haberlerden beslenenler vardır. Mebzul miktarda bulursun bunlardan. Başta medya, şöyle bir bak etrafına. Her resmi ve özel kuruluşta yuvalanmışlardır. Ruhları tefessüh etmiştir. Aslında çok da etkilidirler…”
Çok haklıydı. 'Şeamet Tellalı'ndan geçilmiyor memlekette…
Dünya görüşü ve uygulamalarına pek katılmasam da İsmet İnönü'nün şu sözü boşuna tarihe geçmemiştir: 'Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmadan o memlekete kurtuluş yoktur”…
İşte size bir miktar Şeamet Tellaları'nı hayal kırıklığına uğratacak haber…
1. Tabii ki, başta Tuğrul Türkeş beyin bu tür düşüncelilerin tüm planlarını alt üst edip, geçici seçim hükümetindeki milli görevi kabullenmesi…
2. Seçimlerin 1 Kasım'da yapılacağının kesinleşmesi ve FED'in faiz artışını Eylül sonrasına erteleyebileceği beklentisi üzerine piyasaların olumlu cevap vermesi ile Dolar kurunun 2.93 seviyesinden 2.90'a kadar gevşemesi, faizlerin 15 puan gerilemesi. Borsa'nın 74.813 puana çıkması.
3. Türkiye'nin G20, B20, C20, L20, T20, Y20 ve W20Konferanslarına ev sahipliği ve Başkanlık yapması. Küresel siyaset ve iş dünyasının kalbinin Türkiye'de atması. Tüm sosyal konu ve sorunların Türkiye'de ele alınacak olması.
B20 Konferansı nedeniyle 3-5 Eylül tarihlerinde Ankara'da, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden (TOBB) verilen bilgiye göre, B20 Türkiye Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirilecek organizasyonda 60 ülkeden 1000'in üzerinde en üst düzeyde işadamı ve finans dünyası temsilcisinin bir araya gelmesi…
4. G20 finans bakanları ve merkez bankası başkanlarının katılacağı oturumlara yer verilecek olan B20 Türkiye Konferansı'na IMF Başkanı Christine Lagarde'ın, Hindistan Merkez Bankası Başkanı Raghuram Rajan'ın, Meksika Merkez Bankası Başkanı Agustin Carstens'in ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın konuşacak olmaları; bunların üstüne toplantılara bir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacak olması..
5. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da iş dünyası liderlerine hitap edecek olmaları.
6. B20 ile Türkiye'nin Aralık 2014'ten beri devam ettirdiği çalışmalarının sonuçlarının dünyaya duyurulması bizim 'Şeametçiler' için en büyük felaketlerden biri.
Bu süreçte, ticaret, altyapı ve yatırımlar, büyümenin finansmanı, istihdam, yolsuzlukla mücadele, KOBİ'ler ve girişimcilik konusunda, küresel iş dünyasından 800 üyesi ile 19 öneri sunması. G20 liderlerine arz edilmek üzere hazırlanan bu önerilerin, söz konusu konulardaki temel sorunlara çözümler içermesi ise hiç kaldırılacak gibi bir şey değil...
7. FB'nin UEFA'da Yunanistan'ın zayıf bir takımına elenmeyip net skorlarla gruplara kalması (Bundan bile rahatsız olmuştur bunlar)…
8. Hele de PKK (Onlar Pe Ke Ke diyorlar) terörünün ağır darbeler yemesi…
9. Türkiye'nin IŞİD'e (DEAŞ) karşı ABD ile total bir işbirliği içinde hareket etmek üzere anlaşmış olması… (AK Parti'nin IŞİD'i desteklediğini iddia edecek kadar işi ileri götürmüşlerdi. Hani belki unutulmuştur.)
10. Ahmet Davutoğlu'nun parti içinde özeleştiri mekanizmasını çalıştırması, 12 Eylül'de parti yönetiminde, genel anlamda stratejik yaklaşımlarda ciddi reform ve gençleştirme arayışı içine girileceğini açıklaması…
Çok haklıydı. 'Şeamet Tellalı'ndan geçilmiyor memlekette…
Dünya görüşü ve uygulamalarına pek katılmasam da İsmet İnönü'nün şu sözü boşuna tarihe geçmemiştir: 'Bir memlekette namuslu insanlar da en az namussuzlar kadar cesur olmadan o memlekete kurtuluş yoktur”…
İşte size bir miktar Şeamet Tellaları'nı hayal kırıklığına uğratacak haber…
1. Tabii ki, başta Tuğrul Türkeş beyin bu tür düşüncelilerin tüm planlarını alt üst edip, geçici seçim hükümetindeki milli görevi kabullenmesi…
2. Seçimlerin 1 Kasım'da yapılacağının kesinleşmesi ve FED'in faiz artışını Eylül sonrasına erteleyebileceği beklentisi üzerine piyasaların olumlu cevap vermesi ile Dolar kurunun 2.93 seviyesinden 2.90'a kadar gevşemesi, faizlerin 15 puan gerilemesi. Borsa'nın 74.813 puana çıkması.
3. Türkiye'nin G20, B20, C20, L20, T20, Y20 ve W20Konferanslarına ev sahipliği ve Başkanlık yapması. Küresel siyaset ve iş dünyasının kalbinin Türkiye'de atması. Tüm sosyal konu ve sorunların Türkiye'de ele alınacak olması.
B20 Konferansı nedeniyle 3-5 Eylül tarihlerinde Ankara'da, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden (TOBB) verilen bilgiye göre, B20 Türkiye Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirilecek organizasyonda 60 ülkeden 1000'in üzerinde en üst düzeyde işadamı ve finans dünyası temsilcisinin bir araya gelmesi…
4. G20 finans bakanları ve merkez bankası başkanlarının katılacağı oturumlara yer verilecek olan B20 Türkiye Konferansı'na IMF Başkanı Christine Lagarde'ın, Hindistan Merkez Bankası Başkanı Raghuram Rajan'ın, Meksika Merkez Bankası Başkanı Agustin Carstens'in ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın konuşacak olmaları; bunların üstüne toplantılara bir de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacak olması..
5. Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da iş dünyası liderlerine hitap edecek olmaları.
6. B20 ile Türkiye'nin Aralık 2014'ten beri devam ettirdiği çalışmalarının sonuçlarının dünyaya duyurulması bizim 'Şeametçiler' için en büyük felaketlerden biri.
Bu süreçte, ticaret, altyapı ve yatırımlar, büyümenin finansmanı, istihdam, yolsuzlukla mücadele, KOBİ'ler ve girişimcilik konusunda, küresel iş dünyasından 800 üyesi ile 19 öneri sunması. G20 liderlerine arz edilmek üzere hazırlanan bu önerilerin, söz konusu konulardaki temel sorunlara çözümler içermesi ise hiç kaldırılacak gibi bir şey değil...
7. FB'nin UEFA'da Yunanistan'ın zayıf bir takımına elenmeyip net skorlarla gruplara kalması (Bundan bile rahatsız olmuştur bunlar)…
8. Hele de PKK (Onlar Pe Ke Ke diyorlar) terörünün ağır darbeler yemesi…
9. Türkiye'nin IŞİD'e (DEAŞ) karşı ABD ile total bir işbirliği içinde hareket etmek üzere anlaşmış olması… (AK Parti'nin IŞİD'i desteklediğini iddia edecek kadar işi ileri götürmüşlerdi. Hani belki unutulmuştur.)
10. Ahmet Davutoğlu'nun parti içinde özeleştiri mekanizmasını çalıştırması, 12 Eylül'de parti yönetiminde, genel anlamda stratejik yaklaşımlarda ciddi reform ve gençleştirme arayışı içine girileceğini açıklaması…