Ali Saydam
  • TV Programları
  • Basından
  • Hayatımı Zenginleştirenler
  • Yazılarım
    • Yeni Şafak Gazetesi
    • Marketing Türkiye
    • Z Raporu / Derin Ekonomi
    • TIMREPORT
    • Sabah Gazetesi
    • Akşam Gazetesi
    • Akşam Kitap Eki
    • Diğer
  • Kitaplarım
    • Algılama Yönetimi
    • Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?
    • İktidar Yalnızlıktır
    • Vazgeçmek Özgürlüktür
    • Perception Management
    • How to Lose Wives and Clients
    • Wahrnehmungs Management
  • Biyografi
  • Galeri
    • Video Galeri
  • İletişim

Mükemmel bir Bireysel Kariyer Döngüsü®

13.03.2010

Bu hafta Çarşamba akşamı BİE’de müthiş bir konuşmacı dinledim… Ateş gibi… Dinamik… Enerji dolu… Ne yapacağını bilen… Etrafını da aynı duyguyla tetikleyen… Bu durumda olan herkes gibi sevenlerinin sayısı ile kendisine kızan, ‘kıl olan’ kitlenin sayısı neredeyse eşit olan genç bir girişmci… Mars Entertainment Group’un iki Türk ortağından biri; Muzaffer Yıldırım…

Mars Entertainment Group bünyesinde Cinebonus, Mac (Mars Athletic Club), Mars Kids, NuSpa, Burc Beach, NuPera gibi kuruluşları bulunduruyor…

 Muzaffer Bey çalışma hayatına Vakko Gym’de başlamış. ‘Gym’ hocası olarak… Sonra bir sigara şirketine geçiyor… “Orada pazarlama ve satışın bütün inceliklerini öğrendim” diyor… Vakko Gym’de de ‘Özel müşteri’ (Client) ilişkileri yönetimini halletmiş… Daha ne gerekiyor ki… 2001’de ortağı ile birlikte Mars’lılar adını verdikleri ekibi bir araya getiriyorlar.

Şimdi sıkı durun. Dokuz yılda şöyle bir tablo çıkıyor ortaya. Lütfen dikkatlice kıyaslayın:

Ocak 2001                      Mart 2010

İşletme sayısı         1                                    39

Marslı sayısı           23                                  1.250

Metrekare              1.520                             122.937

Ciro                      $ 275.000                       $ 100.000.000

Bu arada Cinebonus da MAC de sektörlerinde en yüksek Pazar payı ile lider konuma gelmişler… 2001’de salon sayıları 8, koltuk sayıları 985 iken, salon sayıları 2010’da 232’ye, koltuk sayıları ise 33.840’a ulaşmış…

MAC’lerde ise durum şöyle:

Resim



Keşke bu konferansa özellikle benim üniversite son sınıfta ders verdiğim öğrenciler de gelseymiş, diye düşündüm… Onlara anlattığım ‘bireysel kariyer’ döngüsünü birebir karşılarında bulacaklardı… Özetle şöyle o döngü: Rekabet varsa, rekabetçi avantaj, sadece alınan ‘eğitimle’ değil ‘Bireysel Gelişimle’ sağlanıyor… ‘Bireysel Gelişim’ iki alanda oluşmalı: Ruhsal tekâmül, düşünsel tekâmül… Bu ise gerçek rekabetçi avantajı sağlayacak ‘Dünya Görüşünün’ (Weltanschauung) oluşmasına hizmet ediyor… Ancak sağlam bir Dünya Görüşünüz varsa İrade (İstem), Beceri ve Odaklanma (Will, Skill, Focus) üçlüsünü ‘yönetebiliyorsunuz’… Bu ise size ‘Değişime’ açık olabilmenin, hatta değişimi tetiklemenin kapılarını ardına kadar açıyor. Peki değişim yetenekleriniz size ne sağlıyor: Rekabetçi avantaj… İşte daire kapandı. Şekil olarak durum şöyle:




Resim


Bir de bu dairenin tamamını çevreleyen bir kavram var: Sürdürülebilirlik…

Muzaffer Bey’in yaşadıkları bir Sindirella hikâyesi değil… Yukarıda tanımlamaya çalıştığım döngünün bizatihi kendisi… Onu bir yerlerde ‘izleme – dinleme’ fırsatı bulursanız kaçırmayın…

www.alisaydam.com - 2014