Özal bir “Chicago Boy” muydu?..
24 OCAK 2011
Bugün 24 Ocak… Ülke tarihinde büyük kırılmalardan birinin başlangıcının yaşandığı koşu pistinde start tabancasının patladığı tarih…
24 Ocak kararlarının içeriğini anlamak zor değildir. Vikipedi Özgür Sözlük çerçevesinde bile en azından genel hava ile ilgili bilgi edinmek mümkündür. Vikipedi işi 6 maddede özetlemiş:
“1. %32,7 oranında devalüasyon ve günlük kur ilanı uygulaması;
2. Devletin ekonomideki payının küçültülmesi, KİT'lerdeki uygulamaya paralel tarım ürünleri destekleme alımlarının sınırlandırılması;
3. Gübre, enerji ve ulaştırma dışında sübvansiyonların kaldırılması;
4. Dış ticaretin serbestleştirilmesi, yabancı sermaye yatırımlarını teşvik, kâr transferlerine kolaylık;
5. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin desteklenmesi;
6. İthalatın libere edilmesi, ihracat; vergi iadesi, düşük faizli kredi, imalatçı ihracatçılara ithal girdide gümrük muafiyeti, sektörlere göre farklılaşan teşvik sistemi.”
Hepsi bu… Ekonomi uzmanları üzerine kitap yazabilirler tabii; ancak işin özü budur…
O dönemi, bugünü ve Türkiye’nin geleceğini anlamak için 24 Ocak kararları odağında “Şok Doktrini” (Shock Doctrine) adlı belgeselin izlenmesi ‘zorunlu hareketler’ içinde mütalaa edilebilir…
Burada bir kez daha sözünü etmiştim. Bu belgesel, Türkiye’de Kanal 24 tarafından birkaç hafta önce gösterildi. Avrupa’da da birkaç ay önce TV’lerde yer almıştı… “No Logo” kitabının yazarı Naomi Klein tarafından 2008 yılında yazılmış olan ve aynı adı taşıyan kitabı bu kez yazarın bizzat kendisi senaryolaştırmış, ünlü yönetmen Michael Winterbottom da belgeseli çekmişti...
Naomi Klein belgeselde başrolde… Bize araştırmacı gazetecilik nasıl yapılır, küçük bir ders veriyor, aslında. Onun tezlerine katılmak zorunda değilsiniz, ancak mutlaka dikkate almanız gerekir… Böylece bir karara varmanız kolaylaşır: 24 Ocak kararları, öncesi ve sonrası Milton Friedman’ın ve onun “Chicago Boys” namıyla markalaşmış beyin takımının ‘liberalizm’ adına dünyaya yaydıkları doktrinin bir uzantısı mıydı, değil miydi? Bu kararınıza göre ise Türkiye’nin geleceğini ‘okumanız’ netlik kazanacaktır.
Şu sorunun yanıtını bulmak önemli bir adım olabilir aslında: Başbakan (daha sonra Cumhurbaşkanı) Turgut Özal ve Kurmayları (Prensleri) ‘Chicago Boys’ takımından mıydılar; Özal, Milton Friedman’ın ve doktrinin ne kadar etkisinde kalmıştı?
Umalım, Kanal 24 belgeseli bir kez daha yayınlasın… Kitap Türkiye’de yayınlandı. Belgeseli kaçıranlar tez elden alıp okuyabilirler. (Şok Doktrini, (Felaket Kapitalizminin Yükselişi, Agora Kitaplığı, 40.- TL)
İnternet’i anlamadan olmaz…
Bersay İletişim Enstitüsü Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ali Murat Vural dostumuz bir mesaj atmış; diyor ki, “Online PR Takımından Mine Türkün Hanımla birlikte IAB (Interactive Advertising Bureau) Turkey’in son araştırmasını iki yıl öncesiyle karşılaştırdık. İlginç sonuçlar çıktı. İlginizi çeker diye gönderiyorum…”
Hoca akıllı; “Dünyanın gelişim hızıyla ilgilenmeyen geri zekâlıdır” demenin daha kibar yolunu bulmuş.
Sonuçlar şöyle: 2008 yılında erkek kullanıcı %45.4, kadın kullanıcı %26.6 (%28, 16 yaş altı); 2010 yılında erkek kullanıcı %57, kadın kullanıcı %43 (Kadınların interneti kullanma oranı erkeklere göre daha çok artmış) Demek ki onlara göre ürün çıkarmak gerek…
2008 yılında her gün kullananların oranı %32.2; 2010 yılında her gün kullananların oranı % 86.
2008 yılında yaş aralığı 16'dan başlıyor; en yüksek oranda kullananlar 16-24 ile 23-34 yaş aralığındaymış;
2010 yılında yaş aralığı 12'den başlıyor ve en yüksek oranda kullananlar sırasıyla 25-34, 18-24 ve 12-17 yaş aralıklarında yer alıyor… Hem aşağıya hem yukarıya doğru yayılmış.
İnternetten Alışveriş 2008 yılında %11.6; 2010 yılında %34 (yaklaşık 3 katına çıkmış… Bu alandaki müthiş fırsat giderek artıyor.)
Dileyenler IAB Turkey sayfasından daha fazla bilgiye erişebilir…
24 Ocak kararlarının içeriğini anlamak zor değildir. Vikipedi Özgür Sözlük çerçevesinde bile en azından genel hava ile ilgili bilgi edinmek mümkündür. Vikipedi işi 6 maddede özetlemiş:
“1. %32,7 oranında devalüasyon ve günlük kur ilanı uygulaması;
2. Devletin ekonomideki payının küçültülmesi, KİT'lerdeki uygulamaya paralel tarım ürünleri destekleme alımlarının sınırlandırılması;
3. Gübre, enerji ve ulaştırma dışında sübvansiyonların kaldırılması;
4. Dış ticaretin serbestleştirilmesi, yabancı sermaye yatırımlarını teşvik, kâr transferlerine kolaylık;
5. Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinin desteklenmesi;
6. İthalatın libere edilmesi, ihracat; vergi iadesi, düşük faizli kredi, imalatçı ihracatçılara ithal girdide gümrük muafiyeti, sektörlere göre farklılaşan teşvik sistemi.”
Hepsi bu… Ekonomi uzmanları üzerine kitap yazabilirler tabii; ancak işin özü budur…
O dönemi, bugünü ve Türkiye’nin geleceğini anlamak için 24 Ocak kararları odağında “Şok Doktrini” (Shock Doctrine) adlı belgeselin izlenmesi ‘zorunlu hareketler’ içinde mütalaa edilebilir…
Burada bir kez daha sözünü etmiştim. Bu belgesel, Türkiye’de Kanal 24 tarafından birkaç hafta önce gösterildi. Avrupa’da da birkaç ay önce TV’lerde yer almıştı… “No Logo” kitabının yazarı Naomi Klein tarafından 2008 yılında yazılmış olan ve aynı adı taşıyan kitabı bu kez yazarın bizzat kendisi senaryolaştırmış, ünlü yönetmen Michael Winterbottom da belgeseli çekmişti...
Naomi Klein belgeselde başrolde… Bize araştırmacı gazetecilik nasıl yapılır, küçük bir ders veriyor, aslında. Onun tezlerine katılmak zorunda değilsiniz, ancak mutlaka dikkate almanız gerekir… Böylece bir karara varmanız kolaylaşır: 24 Ocak kararları, öncesi ve sonrası Milton Friedman’ın ve onun “Chicago Boys” namıyla markalaşmış beyin takımının ‘liberalizm’ adına dünyaya yaydıkları doktrinin bir uzantısı mıydı, değil miydi? Bu kararınıza göre ise Türkiye’nin geleceğini ‘okumanız’ netlik kazanacaktır.
Şu sorunun yanıtını bulmak önemli bir adım olabilir aslında: Başbakan (daha sonra Cumhurbaşkanı) Turgut Özal ve Kurmayları (Prensleri) ‘Chicago Boys’ takımından mıydılar; Özal, Milton Friedman’ın ve doktrinin ne kadar etkisinde kalmıştı?
Umalım, Kanal 24 belgeseli bir kez daha yayınlasın… Kitap Türkiye’de yayınlandı. Belgeseli kaçıranlar tez elden alıp okuyabilirler. (Şok Doktrini, (Felaket Kapitalizminin Yükselişi, Agora Kitaplığı, 40.- TL)
İnternet’i anlamadan olmaz…
Bersay İletişim Enstitüsü Genel Koordinatörü Prof. Dr. Ali Murat Vural dostumuz bir mesaj atmış; diyor ki, “Online PR Takımından Mine Türkün Hanımla birlikte IAB (Interactive Advertising Bureau) Turkey’in son araştırmasını iki yıl öncesiyle karşılaştırdık. İlginç sonuçlar çıktı. İlginizi çeker diye gönderiyorum…”
Hoca akıllı; “Dünyanın gelişim hızıyla ilgilenmeyen geri zekâlıdır” demenin daha kibar yolunu bulmuş.
Sonuçlar şöyle: 2008 yılında erkek kullanıcı %45.4, kadın kullanıcı %26.6 (%28, 16 yaş altı); 2010 yılında erkek kullanıcı %57, kadın kullanıcı %43 (Kadınların interneti kullanma oranı erkeklere göre daha çok artmış) Demek ki onlara göre ürün çıkarmak gerek…
2008 yılında her gün kullananların oranı %32.2; 2010 yılında her gün kullananların oranı % 86.
2008 yılında yaş aralığı 16'dan başlıyor; en yüksek oranda kullananlar 16-24 ile 23-34 yaş aralığındaymış;
2010 yılında yaş aralığı 12'den başlıyor ve en yüksek oranda kullananlar sırasıyla 25-34, 18-24 ve 12-17 yaş aralıklarında yer alıyor… Hem aşağıya hem yukarıya doğru yayılmış.
İnternetten Alışveriş 2008 yılında %11.6; 2010 yılında %34 (yaklaşık 3 katına çıkmış… Bu alandaki müthiş fırsat giderek artıyor.)
Dileyenler IAB Turkey sayfasından daha fazla bilgiye erişebilir…