Ali Saydam
  • TV Programları
  • Basından
  • Hayatımı Zenginleştirenler
  • Yazılarım
    • Yeni Şafak Gazetesi
    • Marketing Türkiye
    • Z Raporu / Derin Ekonomi
    • TIMREPORT
    • Sabah Gazetesi
    • Akşam Gazetesi
    • Akşam Kitap Eki
    • Diğer
  • Kitaplarım
    • Algılama Yönetimi
    • Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?
    • İktidar Yalnızlıktır
    • Vazgeçmek Özgürlüktür
    • Perception Management
    • How to Lose Wives and Clients
    • Wahrnehmungs Management
  • Biyografi
  • Galeri
    • Video Galeri
  • İletişim

İhanete karşı 2. ‘istiklal’ savaşı

04 Şubat 2023 - Yeni Şafak 
​

​ 
İstiklal Savaşı’nın kime karşı verildiğini hatırlayalım… Önde İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan… Arkalarında diğer emperyal güçler… İçeride de bunların çıkarlarını Türkiye’nin gelecek tasarımıyla buluşturmaya çabalayan yerli iş birlikçileri…
Bugün İstiklal Savaşı’nın ikincisi veriliyor. Bunu tespiti yapmamıza neden olan büyük resmi oluşturan yap-boz parçalarını gelin birlikte birleştirelim…
Biden, ABD Başkanlığına adayken, 2019 Aralık ayında işaret fişeğini çakıyor: “Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan'a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. […] Yaptıklarının bedelini ödemeli. Bazı silahları ona satıp satmayacağımızla ilgili bir bedel ödemeli. […] Geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle.”
Bunun etrafına diğer parçaları da yerleştirelim… Paris’te ve Stockholm’deki PKK eylemlerine gösterilen hoşgörü, hatta destek…
Stockholm’de, polis denetiminde Kur’an-ı Kerim’in yakılması… Benzer provokasyonun Hollanda da tekrarlanması…
İngiliz The Economist dergisinin “Türkiye’nin gittikçe belirginleşen diktatörlüğü: Erdoğan imparatorluğu üzerine özel haber” başlığıyla kapaktan girdiği ‘özel dosya’…
Hemen ardından Almanya’dan gelen ses; Stern: “Kundakçı”… Dergi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgeyi ve Avrupa’yı ateşe vereceğini ima ediyordu…
27 Ocak’ta ABD, Türkiye’ye DAEŞ sızması olduğu iddiasıyla, yap-boza yeni bir parça daha ekledi: “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok” (Bkz. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alman basınına yaptığı açıklamalar), “Bu ülkeye gitmeyin!”
Bu çağrıya İngiltere, Belçika, İspanya, İtalya, Fransa, Hollanda, Almanya ve İsviçre’den destek geldi… ‘Güvenlik tehdidi’ bahanesiyle konsolosluklarını kapattılar.
Bunlar, savaş nedeniyle en uç noktada tehdit ve tehlike altındaki Kiev’deki konsolosluklarını da kapattılar mı sizce?.. Ukrayna gibi ateş altındaki bir ülkede dahi bu yola başvurmayıp, uydurma bir gerekçeyle Türkiye’de aksiyon almaları, yap-boz’un iri bir parçası olduklarının apaçık bir kanıtı değil mi?..
6+1,5 ortaklı masanın, içinde Atatürk’ün adının, “Türk milleti”nin, millî bağımsızlığın, laikliğin, PKK’nın geçmediği “Mutabakat Metni”, F-35 meselesini çözeceğini söyleyerek ABD’nin getirdiği koşulları kabul ediyor… Avrupa’nın “Aferin” demesi için yırtınıyor… Ayrıca millî enerji ve maden, millî savunma, millî ekonomi ve millî bağımsızlığımızı destekleyen her türlü yatırımı ortadan kaldıracağını ve geri döndüreceğini açık seçik ifade ediyor.
Onlar dışarıdan, bunlar içeriden…
Türk milletine de bu ihanete karşı 2. istiklal savaşını vermek düşüyor…
 
Gözümüze takılanlar…
  • Yeni Şafak ve Albayrak Medya Grubu’nun geleneksel ‘Bakanlarımızla Buluşma’ toplantılarının son konuğu; Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu idi. Mükemmel bir tablo çizdi… Ciddi bir başarı öyküsü… Altyapı yatırımları, tesis zenginliği, yeteneklerin tespiti ve spora teşviki, kredi ve yurtlar konusunda dünyaya örnek olacak gelişmeler, uluslararası spor etkinliklerini düzenlemedeki yetkinlikler gibi konuları arkadaşlarımız dün gazetemizin sayfalarına taşıdılar… Biz, Sayın Bakan’a siyasi iletişimde ‘maneviyat’ meselesini sormuştuk: “Bakanlığınız döneminde çok başarılı yatırımlar yapıldı. Gençlerin maddi olanakları genişletildi. Spor ve gelişim yetenekleri desteklendi... Takdir edeceğiniz üzere bunlar çoğunlukla ‘maddiyatla’ ilgili hedefler. Oysa araştırmalara göre; gençler, seçimlerde işin manevi boyutuyla daha ilgili olacaklar… Şu anda 6,5 milyon genç seçmenin yarısı kararsız. Bu konuda nasıl bir strateji uygulanmalı?” Sayın Bakan yalın ve doğru bir cevap verdi: “AK Parti bu konuda mutlaka bir çatı strateji ortaya koyacak ve bütün bakanlıkların doğal hizmet yaklaşımlarının yanı sıra bu çatı stratejiye de uymalarını sağlayacaktır.” Kesinlikle katılıyoruz…
  • İletişim çalışmalarında çok hata gördük ama bunun gibisi hiç olmamıştı. E-posta kutumuza düşen bir basın bülteni şöyle başlıyor: “… olarak, iletişim ajansı olduğumuz; … Şirketi ile Lojistik Devi … Arasında Güçlü Stratejik İş Ortaklığı konusuna ilişkin hazırladığımız basın bültenini ve görsellerini ekte bilgilerinize sunarız.”  Bozuk imla, yanlış büyük harf kullanımı, anlatım bozukluğunu kastetmiyoruz. Şaşıp kaldığımız husus; ‘müşteriye ait’ bir alan olan basın bülteninin ilk cümlesinin ajansın adıyla başlaması… Zaman zaman arkadaşları “Aynı anda iki şeyi satmaya kalkmayın” diye uyardığımız olur… Ancak orada bile iletişimi yapılan firmanın birden fazla ürününü, mesajını aynı çalışmanın içine katmamaktan, kafa karıştırmamaktan bahsederiz. Kimsenin ‘sahnesini çalmaktan’ değil! Mesleki olarak can sıkıcı bir durum!
  • Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin açıkladığı bilgilere göre; Türkiye, 19,4 milyar dolarla ‘en yüksek ocak ayı’ ihracatına imza atmış. İlk sırada otomotiv yer alırken onu kimya, hazır giyim ve konfeksiyon sektörleri izlemiş. Kilogram birim ihracat değeri ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24,2 artışla 1,56 dolara yükselmiş (Yıldırım Özcan, Time). İhracatımız her ay bir öncekinden daha başarılı sonuçlara imza atmasında devletin destek uygulamaları ve getirdiği düzenlemeler dışında sektör bazlı çalışmaların da önemi büyük. Züccaciye sektörünün çatı kuruluşu ZÜCDER bunlardan biri. Başkan Mesut Öksüz; Almanya’daki pazar payımızı yüzde 20 artırmayı hedeflediklerini açıklamış. Bunun için millî katılım organizasyonu İMMİB tarafından düzenlenen Frankfurt’taki “Uluslararası Züccaciye ve Hediyelik Eşya Fuarı”nda yer almışlar. Hedef büyük, koşmak lazım. (Nesrin Özcan, Marka Sanat) 
www.alisaydam.com - 2014