Almanya hapşırdı (!)
01 ekim 2023 z raporu
“Amerika hapşırırsa Avrupa nezle olur” sözü ve inanışı bir zamanlar çok popülerdi. Şimdi daha çok Almanya için kullanılıyor; yani “Almanya hapşırırsa Avrupa nezle -hatta zatürre- olur” diyorlar…
Öyle ya Almanya ortalama 250 milyar euroya varan dış ticaret fazlası ve cari fazla verirken, Türkiye’de de “Almanlar paraları nereye koyacaklarını şaşırdılar” algılamasına neden olan yorumlar yapılıyordu… Muazzamdılar, şahaneydiler, ekonomik olarak en güçlüydüler…
Madem durum böyleydi de Alman dergisi Der Spiegel, neden 2 Eylül 2023 tarihli sayısında dokuz sayfa ayırdığı haberini kapağa “Herkes büyüyor; biz hariç” başlığıyla taşıdı?
Haberin içerideki başlığı ise “Absteiger” (Küme düşen) idi… Olağanüstü kötümser bir yaklaşımla kaleme alınmış olan makale, çeşitli kaynaklardan ve araştırmalardan yapılan alıntılar ve grafiklerle kuvvetlendirilmişti.
Almanya’nın içine düştüğü ekonomik durumu anlamak, Türkiye iş dünyası için son derece önemlidir. Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke olan ve 2022’de önceki yıla göre yüzde 6,9 artarak 18 milyar 910 milyon dolara çıkan ihracat rakamlarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı Almanya’nın, hapşırığının altındaki gerçekliği iyice kavramak ve analiz etmek şart!..
Makalede, 1502 yılından bu yana aynı aile tarafından yönetilen, inşaat sektörüne galvanize çelik üreten ve ancak iki yıl sonrasına sipariş taahhüdü verebilen Coantic Grup’un duyduğu endişenin altı çiziliyor.
Faaliyet gösterdiği 521 yıl içinde savaşlar, yüksek enflasyon, aile içi sorunlar gibi krizlerle baş etmeyi başaran şirket, siparişlerin durma noktasına ulaşması üzerine gelecek planları yapmakta ilk kez zorlandıklarını açıklamış.
Almanya geneli için rakamlar gerçekten hiç de sevimli değil. Bir yıl (2021-2022) içinde doğrudan yabancı yatırım oranı yüzde 50,6 oranında düşmüş. Sanayi üretimindeki azalma ise yüzde 7 civarındaymış. Almanya’nın bu yıl küçüleceği (%-0,3) tahmin ediliyor. Öte yandan maliyet artışlarının kontrolden çıktığı söyleniyor. Sanayi elektriği fiyatları son iki yılda yüzde 155 oranında artmış. Almanya, Danimarka ve İtalya’dan sonra Avrupa’da elektriği en pahalıya kullanan ülke olmuş…
Üretime katkı sağlamayan yaşlı nüfusun çoğunlukta oluşu da dikkat çekici. 65 yaş üstü nüfusun genel nüfusa oranında Japonya ve İtalya’dan sonra üçüncü sırada gelen Almanya’nın, öte yandan sanayi sektöründe 2022 itibarıyla 355 bin kişilik uzman kadro eksiği olduğu da belirtiliyor.
Bürokratik harcamaların da tüm dijitalizasyon ihtiyaç ve taleplerine rağmen ciddi maliyetlere ulaştığı tespit edilmiş. Alman Ulusal Norm Kontrol Konseyi’nin raporuna göre; Haziran 2021’den Haziran 2022’ye ekonominin bürokrasiye harcadığı para, toplam 6,4 milyar euroyu bulmuş. Küçük ölçekli bir şirketin, yıllık cirosunun yüzde 3,2’sini bürokratik süreçlerde harcandığının ve bunun yaklaşık 700 bin euro ek gidere neden olduğunun saptandığı araştırmada, daha büyük işletmelerde bu rakamın 2,5 milyon euroya çıktığı da tespit edilmiş.
“BM e-devlet 2022 Araştırması”na göre Almanya, yönetimde dijitalizasyon konusunda Güney Kore, ABD, Japonya, Çin, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya ve Hindistan’dan sonra 10. sırada yer almış.
Son bir yıl içinde Almanya’da konut sayısında binde 8 oranında azalma olmuş. 2023 Haziran’da yapılan başka bir araştırmada ise inşaat izni için başvurularda, bir yıl öncesine oranla %28 düşüş tespit edilmiş.
Bütün bu parçalar birleştirildiğinde ortaya çıkan tablo, Batı hayranı aydınlarımız ve Türkiye’yi küçümseyip aşağılamayı refleks hâline getirmiş ekonomistlerimiz için abartılı gelebilir.
Bu tablonun yarısı bile doğruysa; çıkarılacak dersler olduğunu düşünmek aklıselimin işidir.
Öyle ya Almanya ortalama 250 milyar euroya varan dış ticaret fazlası ve cari fazla verirken, Türkiye’de de “Almanlar paraları nereye koyacaklarını şaşırdılar” algılamasına neden olan yorumlar yapılıyordu… Muazzamdılar, şahaneydiler, ekonomik olarak en güçlüydüler…
Madem durum böyleydi de Alman dergisi Der Spiegel, neden 2 Eylül 2023 tarihli sayısında dokuz sayfa ayırdığı haberini kapağa “Herkes büyüyor; biz hariç” başlığıyla taşıdı?
Haberin içerideki başlığı ise “Absteiger” (Küme düşen) idi… Olağanüstü kötümser bir yaklaşımla kaleme alınmış olan makale, çeşitli kaynaklardan ve araştırmalardan yapılan alıntılar ve grafiklerle kuvvetlendirilmişti.
Almanya’nın içine düştüğü ekonomik durumu anlamak, Türkiye iş dünyası için son derece önemlidir. Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülke olan ve 2022’de önceki yıla göre yüzde 6,9 artarak 18 milyar 910 milyon dolara çıkan ihracat rakamlarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı Almanya’nın, hapşırığının altındaki gerçekliği iyice kavramak ve analiz etmek şart!..
Makalede, 1502 yılından bu yana aynı aile tarafından yönetilen, inşaat sektörüne galvanize çelik üreten ve ancak iki yıl sonrasına sipariş taahhüdü verebilen Coantic Grup’un duyduğu endişenin altı çiziliyor.
Faaliyet gösterdiği 521 yıl içinde savaşlar, yüksek enflasyon, aile içi sorunlar gibi krizlerle baş etmeyi başaran şirket, siparişlerin durma noktasına ulaşması üzerine gelecek planları yapmakta ilk kez zorlandıklarını açıklamış.
Almanya geneli için rakamlar gerçekten hiç de sevimli değil. Bir yıl (2021-2022) içinde doğrudan yabancı yatırım oranı yüzde 50,6 oranında düşmüş. Sanayi üretimindeki azalma ise yüzde 7 civarındaymış. Almanya’nın bu yıl küçüleceği (%-0,3) tahmin ediliyor. Öte yandan maliyet artışlarının kontrolden çıktığı söyleniyor. Sanayi elektriği fiyatları son iki yılda yüzde 155 oranında artmış. Almanya, Danimarka ve İtalya’dan sonra Avrupa’da elektriği en pahalıya kullanan ülke olmuş…
Üretime katkı sağlamayan yaşlı nüfusun çoğunlukta oluşu da dikkat çekici. 65 yaş üstü nüfusun genel nüfusa oranında Japonya ve İtalya’dan sonra üçüncü sırada gelen Almanya’nın, öte yandan sanayi sektöründe 2022 itibarıyla 355 bin kişilik uzman kadro eksiği olduğu da belirtiliyor.
Bürokratik harcamaların da tüm dijitalizasyon ihtiyaç ve taleplerine rağmen ciddi maliyetlere ulaştığı tespit edilmiş. Alman Ulusal Norm Kontrol Konseyi’nin raporuna göre; Haziran 2021’den Haziran 2022’ye ekonominin bürokrasiye harcadığı para, toplam 6,4 milyar euroyu bulmuş. Küçük ölçekli bir şirketin, yıllık cirosunun yüzde 3,2’sini bürokratik süreçlerde harcandığının ve bunun yaklaşık 700 bin euro ek gidere neden olduğunun saptandığı araştırmada, daha büyük işletmelerde bu rakamın 2,5 milyon euroya çıktığı da tespit edilmiş.
“BM e-devlet 2022 Araştırması”na göre Almanya, yönetimde dijitalizasyon konusunda Güney Kore, ABD, Japonya, Çin, İngiltere, Fransa, İtalya, İspanya ve Hindistan’dan sonra 10. sırada yer almış.
Son bir yıl içinde Almanya’da konut sayısında binde 8 oranında azalma olmuş. 2023 Haziran’da yapılan başka bir araştırmada ise inşaat izni için başvurularda, bir yıl öncesine oranla %28 düşüş tespit edilmiş.
Bütün bu parçalar birleştirildiğinde ortaya çıkan tablo, Batı hayranı aydınlarımız ve Türkiye’yi küçümseyip aşağılamayı refleks hâline getirmiş ekonomistlerimiz için abartılı gelebilir.
Bu tablonun yarısı bile doğruysa; çıkarılacak dersler olduğunu düşünmek aklıselimin işidir.