Anadolu irfanına selam!..
27 ağustos 2024 yeni şafak
Kıyı kentlerimizde “eller havaya” yaşayan endişeli modern vatandaşlarımız için küçük bir tavsiyemiz var...
Türkiye ile ilgili ne zaman moralleri bozulsa, ne zaman ülkemiz aleyhine propagandanın ve dezenformasyonun etkisinde kalıp depresyona düşseler, ne zaman “bu insanlarla bir arada nasıl yaşanır” diye hayıflansalar; kendilerini Anadolu’nun çeşitli köşelerine atmalarında, Halit Refiğ’in Kemal Tahir’e atfen ilettiği tabiriyle “Anadolu’nun acı çeken büyük insanlığı” ile tanışmalarında büyük yarar var. Çünkü Nazım Hikmet’in dediği gibi “Destânımızda yalnız onların mâceraları vardır...”
İşimiz gereği geçen hafta sonu Bitlis’teydik... Sayın Cumhurbaşkanı’nın katılımıyla devasa yatırımların açılış törenleri vardı.
Bu tesisleri, kamu ve özel sektör yatırımlarını ibreti âlem için tek tek sıralayalım... Her birinin bölgeye katacağı değeri anlayarak, birer isim gibi değil, Bitlis’in ve ülkemizin kalkınması için ortaya konulan irade olarak okuyun lütfen...
Adil Cevaz, Mutki, Ahlat ve Tatvan’da tamamlanan aile sağlık merkezleri ve 112 istasyonları, Bitlis merkezde 1500 kişilik kapalı spor solunu, 5 bin kişilik stadyum, kayak evi, kamp eğitim merkezi, Şemsi Bitlisi Öğrenci Yurdu, Bitlis merkezi ve ilçelerinde anaokulları, ilkokullar, ortaokullar ve lojmanlar, taşkın koruma projeleri, köprüler, restorasyon işleri, Tatvan’da Aydınlar Mahallesi millet bahçesi, 218 konut, 2 ticaret merkezi, Bitlis tarihi şehir merkezi kentsel dönüşüm yenileme ve çevre düzenlemesi, Eren Holding’in toplam 3 milyar 525 milyon liralık iplik üretim tesisinin ikinci etabı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saymakla bitmeyen tesis ve hizmetlerin toplu açılışını Kiler Holding grup şirketlerinden Kiler Tekstil Enerji ve Yatırım A.Ş. çatısı altındaki, ilk etabı tamamlanan “Open-End ve Ring-İplik Üretim Tesisi”nde yaptı. Yaklaşık 7 bin kişinin bulunduğu tören alanına gelmeden önce Kiler İplik Fabrikası, Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte gezildi.
En yüksek teknolojiye sahip donanım fabrikaya özel üretilmiş. ‘Tek çatı altında Türkiye’nin en büyüğü’ bu iplik üretim tesisi, sadece kapalı alanı yaklaşık 8,5 futbol sahası kadar (60 bin 631 metrekare) olmak üzere, 28 futbol sahası (200 bin metrekare) büyüklüğünde araziye kurulmuş. Sayın Erdoğan’ın verdiği bilgiye göre; 2 milyar 640 milyon lira proje maliyetli tesis, kalan etapları da bittiğinde günlük 65 ton pamuk girdisiyle 50 ton iplik üretebilecekmiş. Enerjisinin tamamını ‘yenilenebilir enerji’den sağlayacak firmada kadın çalışan oranı ise yüzde 65’miş.
Sadece şu bilgi bile Bitlis’te olan bitenden etkilenmeye yeter: Bitlis’in ortasından akan derenin üzerindeki 720 bağımsız binanın yıkılmasıyla, dere islah edilmiş; bir güzel ışıklandırılıp hem tarihi doku korunmuş hem de olası taşkınlar engellenmiş... Tahmin edebileceğiniz gibi malum çevreler yüzlerce milyon lira tutan bu girişimi de engellemek için ellerinden geleni yapmışlar. Ancak Anadolu irfanı bir kez daha galip gelmiş.
Günün sözü
“Anadolu toprağı dünya kültürüne kaynaklık etmiştir. Biz böyle bir kalıtımın insanlarıyız.”
Yaşar Kemal
İletişim Aklı 60
İletişim Aklı, Süleyman Demirel’in ünlü sözünü ‘okuma’nın önemini bilir: “Siyaset tevazu kaldırmaz.” İlişki yönetimi belki, ancak iletişim yönetimin de kaldırmayacağı gibi... Algı ile olgu arasındaki uçurumu kapatırken tek hedefinin hedef kitleyi ikna etmek olduğunu hiçbir zaman unutmaz.
Gözümüze takılanlar…
Türkiye ile ilgili ne zaman moralleri bozulsa, ne zaman ülkemiz aleyhine propagandanın ve dezenformasyonun etkisinde kalıp depresyona düşseler, ne zaman “bu insanlarla bir arada nasıl yaşanır” diye hayıflansalar; kendilerini Anadolu’nun çeşitli köşelerine atmalarında, Halit Refiğ’in Kemal Tahir’e atfen ilettiği tabiriyle “Anadolu’nun acı çeken büyük insanlığı” ile tanışmalarında büyük yarar var. Çünkü Nazım Hikmet’in dediği gibi “Destânımızda yalnız onların mâceraları vardır...”
İşimiz gereği geçen hafta sonu Bitlis’teydik... Sayın Cumhurbaşkanı’nın katılımıyla devasa yatırımların açılış törenleri vardı.
Bu tesisleri, kamu ve özel sektör yatırımlarını ibreti âlem için tek tek sıralayalım... Her birinin bölgeye katacağı değeri anlayarak, birer isim gibi değil, Bitlis’in ve ülkemizin kalkınması için ortaya konulan irade olarak okuyun lütfen...
Adil Cevaz, Mutki, Ahlat ve Tatvan’da tamamlanan aile sağlık merkezleri ve 112 istasyonları, Bitlis merkezde 1500 kişilik kapalı spor solunu, 5 bin kişilik stadyum, kayak evi, kamp eğitim merkezi, Şemsi Bitlisi Öğrenci Yurdu, Bitlis merkezi ve ilçelerinde anaokulları, ilkokullar, ortaokullar ve lojmanlar, taşkın koruma projeleri, köprüler, restorasyon işleri, Tatvan’da Aydınlar Mahallesi millet bahçesi, 218 konut, 2 ticaret merkezi, Bitlis tarihi şehir merkezi kentsel dönüşüm yenileme ve çevre düzenlemesi, Eren Holding’in toplam 3 milyar 525 milyon liralık iplik üretim tesisinin ikinci etabı...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, saymakla bitmeyen tesis ve hizmetlerin toplu açılışını Kiler Holding grup şirketlerinden Kiler Tekstil Enerji ve Yatırım A.Ş. çatısı altındaki, ilk etabı tamamlanan “Open-End ve Ring-İplik Üretim Tesisi”nde yaptı. Yaklaşık 7 bin kişinin bulunduğu tören alanına gelmeden önce Kiler İplik Fabrikası, Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte gezildi.
En yüksek teknolojiye sahip donanım fabrikaya özel üretilmiş. ‘Tek çatı altında Türkiye’nin en büyüğü’ bu iplik üretim tesisi, sadece kapalı alanı yaklaşık 8,5 futbol sahası kadar (60 bin 631 metrekare) olmak üzere, 28 futbol sahası (200 bin metrekare) büyüklüğünde araziye kurulmuş. Sayın Erdoğan’ın verdiği bilgiye göre; 2 milyar 640 milyon lira proje maliyetli tesis, kalan etapları da bittiğinde günlük 65 ton pamuk girdisiyle 50 ton iplik üretebilecekmiş. Enerjisinin tamamını ‘yenilenebilir enerji’den sağlayacak firmada kadın çalışan oranı ise yüzde 65’miş.
Sadece şu bilgi bile Bitlis’te olan bitenden etkilenmeye yeter: Bitlis’in ortasından akan derenin üzerindeki 720 bağımsız binanın yıkılmasıyla, dere islah edilmiş; bir güzel ışıklandırılıp hem tarihi doku korunmuş hem de olası taşkınlar engellenmiş... Tahmin edebileceğiniz gibi malum çevreler yüzlerce milyon lira tutan bu girişimi de engellemek için ellerinden geleni yapmışlar. Ancak Anadolu irfanı bir kez daha galip gelmiş.
Günün sözü
“Anadolu toprağı dünya kültürüne kaynaklık etmiştir. Biz böyle bir kalıtımın insanlarıyız.”
Yaşar Kemal
İletişim Aklı 60
İletişim Aklı, Süleyman Demirel’in ünlü sözünü ‘okuma’nın önemini bilir: “Siyaset tevazu kaldırmaz.” İlişki yönetimi belki, ancak iletişim yönetimin de kaldırmayacağı gibi... Algı ile olgu arasındaki uçurumu kapatırken tek hedefinin hedef kitleyi ikna etmek olduğunu hiçbir zaman unutmaz.
Gözümüze takılanlar…
- LC Waikiki, Hatay Samandağ bölgesinde gençlerin sosyalleşmesine, özgüven kazanmasına ve yeni yetkinliklere sahip olmasına olanak tanıyacak Hatay Sörf Merkezi projesinin ana sponsorluğunu üstlenmiş (Şebnem Ateş, Desibel). Tüm etkinlikler gibi kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) projelerinin tasarlanmasında iki çok önemli unsur bulunur. İlki, firmanın ‘varoluş nedeni’ne uygunluk, ikincisi de hedef kitlenin kültür ve değerleri ile uyum... Firma, sörf etkinliğini hayata geçirirken bu iki unsuru göz önünde bulundurmuştur herhâlde...
- MediaMarkt il bazlı klima satışlarına göre “Türkiye’nin Isı Haritası”nı oluşturmuş. 1 Haziran-15 Ağustos arasında en fazla satış İstanbul’da yapılmış. Haziran ayıyla geçen yılın aynı dönemi karşılaştırıldığında klima satışı 3 kat fazlaymış, Temmuz’da ise stoklar tükenme noktasına gelmiş (Duygu Sayıner Çıdamal, Medyaevi İletişim). Bu yaz “klima bulunmuyor” şikâyetini birkaç arkadaştan duyduk... Sıcaklık fena, metropollerde oluşan ‘kentsel ısı adaları’ hissedilen sıcaklığı artırdığı için durum daha da beter hâle geliyor. İnsanın kendi eliyle, göz göre göre sebep olduğu iklim krizinin sadece bir yanı bu; ama diğer tüm yanlarıyla dönüp dolaşıp sonunda yine insanı vuruyor...
- Lens Optikal’ın kurucusu Hakan Tırpancı, özellikle lens kullanıcılarının maymun çiçeği virüsü hakkında bilinçli olmaları ve hijyen kurallarına her zamankinden daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini vurgulamış (İbrahim Kameroğlu). Ülkemizde 1980’e kadar bir zorunluluk olan çiçek aşısının %85 koruduğu açıklanan, bir örneği henüz görülmemiş, üstelik DSÖ’nün geçen yıl da benzerini yaptığı bir uyarı nedeniyle ‘pandemi travması’ tetiklenmiş insanlar olarak, bu virüsten ne kadar korkmamız gerektiğini, önlemleri, tedavileri bildiğimizi pek sanmıyorum. Üstelik medyada maymun çiçeğinden geçilmiyor. Halk sağlığı, fiziki olduğu kadar ruhsal boyutuyla da çok ciddi bir iştir. Bu konuya yönelik endişeler bir an önce bilgilendirici içeriklerle giderilmezse; konu ‘tutanın elinde kalır’, ortalık bulanır, güven sarsılır.