Batı çalar, CHP oynar…
23 mayıs 2024 yeni şafak
Bilgisayarımdaki arşivi karıştırırken Onur Öymen’in bir röportajı karşıma çıkıverdi… 2018’de TV’ye konuk olan Öymen, CHP Genel Başkanı rahmetli Deniz Baykal’ın indirilip yerine Kemal Kılıçdaroğlu’nun getirilmesinin, zamanın ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın beyanlarında ve Wikileaks belgelerinde nasıl yer aldığını, yani olaydan çok önce dışarıdan planlanan bir operasyon olduğunu anlatıyor (Bkz. dakika 19’dan itibaren https://shorturl.at/4Yj3C). Öymen tüm bunları 2020 yılında yayınlanan “Baskılara Direnirken” kitabında da anlatmış…
Kılıçdaroğlu’nun ve CHP yönetimindeki bazı isimlerin Batı’nın çıkarları doğrultusundaki açıklamalarına o kadar çok rastladık ki… Yalnızca bizim köşemizde bile arşiv taraması yapılsa başta dış politika olmak üzere iç işlerimizle ilgili, hatta son derece kritik seçim süreçlerinde, PKK ve FETÖ terörü hakkında da ‘aynı ağızla’ konuştukları pek çok örnek görülebilir…
‘İletişim çalışmaları’; teknik detaylar, veri, bilgi, somut olay ne olursa olsun bir fikri yerleştirmeyi, hedef kitleyi o yönde etkilemeyi amaçlayan bir cümleciğe indirgenir… Gündeme farklı konular gelse de hep aynı noktaya hizmet eden bir belkemiğine atıfta bulunulur. İşte Batı ile el ele, kol kola yürüyen CHP’de bu belkemiği, yöneterek şekillendirmek istedikleri algılama şudur: “Türkiye’de kaos var; ülke yönetilemiyor”…
Özgür Özel’in ülkemizin gündemindeki son olaylara verdiği tepkilere bir bakalım…
Ne demiş Kobani davası için: “Kobani davasındaki kararlar hukuki değil, siyasi… Selahattin Demirtaş’a ve Fiden Yüksekdağ’a verilen cezaların kabul edilebilir bir tarafı yok… Bu davada bir hukuk yok.”
Peki Ayhan Bora Kaplan adıyla anılan operasyon ve soruşturma için ne demiş: “Ayhan Bora Kaplan’ın himaye edildiğine ilişkin iddialar çok ciddi. Bu süreçte herkes birbirini suçlarken, aslında gizli özne diyebileceklerden bir tanesi de Süleyman Soylu…
Bol bol soru sormayı adet edindiği Sinan Ateş cinayeti hakkında neler söylemiş: “İddianameyi hazırlayanlara telkinler yapanlar var…”
Peki, diyelim “CHP, yine bildiğimiz CHP”… Onun paralı askerleri, Saraçhane medyası unsurları, sosyal medya trolleri de erken seçimi provoke etmek amacıyla kaos ve yönetim zafiyeti palavrasını yaymaya çalışıyorlar.
Onlar çalışıyorlar da yürüttükleri kara propagandaya karşı ne yapılıyor? Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in enflasyonla mücadele ve genel hatlarıyla ekonomi planının arzu edildiği biçimde ilerlediğine yönelik sık sık ve ‘gri alan’ bırakmayan, tezvirata müsaade etmeyen açıklamaları dışında tutunacak fazla bir dal yok...
“Türkiye’de kaos var; yönetilemiyor” algısı doğrudan devleti hedef almaktadır. Bu algılamayı kendi çıkarları doğrultusunda beslemeye uğraşan iç ve dış mihraklar her zaman vardı, olmaya da devam edecekler. Önemli ve gerekli olan bunlara set çekecek ve ülkemiz için doğru olan resmi ortaya koyan bir iletişim yürütülmesidir.
Günün sözü
‘‘İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz.”
Charles Bukowski
İletişim Aklı:
Gözümüze takılanlar…
Kılıçdaroğlu’nun ve CHP yönetimindeki bazı isimlerin Batı’nın çıkarları doğrultusundaki açıklamalarına o kadar çok rastladık ki… Yalnızca bizim köşemizde bile arşiv taraması yapılsa başta dış politika olmak üzere iç işlerimizle ilgili, hatta son derece kritik seçim süreçlerinde, PKK ve FETÖ terörü hakkında da ‘aynı ağızla’ konuştukları pek çok örnek görülebilir…
‘İletişim çalışmaları’; teknik detaylar, veri, bilgi, somut olay ne olursa olsun bir fikri yerleştirmeyi, hedef kitleyi o yönde etkilemeyi amaçlayan bir cümleciğe indirgenir… Gündeme farklı konular gelse de hep aynı noktaya hizmet eden bir belkemiğine atıfta bulunulur. İşte Batı ile el ele, kol kola yürüyen CHP’de bu belkemiği, yöneterek şekillendirmek istedikleri algılama şudur: “Türkiye’de kaos var; ülke yönetilemiyor”…
Özgür Özel’in ülkemizin gündemindeki son olaylara verdiği tepkilere bir bakalım…
Ne demiş Kobani davası için: “Kobani davasındaki kararlar hukuki değil, siyasi… Selahattin Demirtaş’a ve Fiden Yüksekdağ’a verilen cezaların kabul edilebilir bir tarafı yok… Bu davada bir hukuk yok.”
Peki Ayhan Bora Kaplan adıyla anılan operasyon ve soruşturma için ne demiş: “Ayhan Bora Kaplan’ın himaye edildiğine ilişkin iddialar çok ciddi. Bu süreçte herkes birbirini suçlarken, aslında gizli özne diyebileceklerden bir tanesi de Süleyman Soylu…
Bol bol soru sormayı adet edindiği Sinan Ateş cinayeti hakkında neler söylemiş: “İddianameyi hazırlayanlara telkinler yapanlar var…”
Peki, diyelim “CHP, yine bildiğimiz CHP”… Onun paralı askerleri, Saraçhane medyası unsurları, sosyal medya trolleri de erken seçimi provoke etmek amacıyla kaos ve yönetim zafiyeti palavrasını yaymaya çalışıyorlar.
Onlar çalışıyorlar da yürüttükleri kara propagandaya karşı ne yapılıyor? Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in enflasyonla mücadele ve genel hatlarıyla ekonomi planının arzu edildiği biçimde ilerlediğine yönelik sık sık ve ‘gri alan’ bırakmayan, tezvirata müsaade etmeyen açıklamaları dışında tutunacak fazla bir dal yok...
“Türkiye’de kaos var; yönetilemiyor” algısı doğrudan devleti hedef almaktadır. Bu algılamayı kendi çıkarları doğrultusunda beslemeye uğraşan iç ve dış mihraklar her zaman vardı, olmaya da devam edecekler. Önemli ve gerekli olan bunlara set çekecek ve ülkemiz için doğru olan resmi ortaya koyan bir iletişim yürütülmesidir.
Günün sözü
‘‘İhanetin telafisi, kahpeliğin bahanesi olmaz.”
Charles Bukowski
İletişim Aklı:
- Kriz: Her olumsuz durum kriz değildir. Krizin büyüklüğü hasarla düz orantılıdır. Her soruna krizmiş gibi yaklaşırsan, krizi kendin yaratırsın.
- Medyada tanıdığı olmak, medya ilişkilerini sağlam tutmak gerekli, ancak yeterli değildir. İşin aslı haber değeridir.
- İletişim Aklı kimi, neyi “benchmark” alacağını bilir. Ölçümlemenin temeli, kıyaslamaya dayanır.
Gözümüze takılanlar…
- Ürün/Hizmet Performansı, 5 düzlemde yönetilmesi gereken iletişim faaliyetlerinin önemli bir parçasıdır. Kurumsal Performans’ın (bkz. bir sonraki madde) ardından, bir firmanın iletişim çalışmaları arasında en etkili alandır, ancak ondan daha fazla yer tutması ‘sağlıklı’ olan üç düzlem (bkz. 30 Mart 2024 tarihli yazımız) daha vardır. Ürün/Hizmet Performansı alanına ilişkin bazı örnekler: Ketebe & Varaka iş birliğiyle hayata geçirilen ve kültürel mirasımızın en büyük taşıyıcısı olan kâğıdı ve kültürel tarihini sunan “Kâğıt Kitabı”, Millet Kütüphanesi’nin “Nadir Eserler” bölümünde yerini almış. Fakir Hausgeräte, “Milkymoothie” adlı küçük ev aletiyle sağlıklı besinleri pratik ve hesaplı şekilde hazırlamak isteyenlere hitap ediyormuş. Avon, şimdiye kadarki en renkli makyaj serisi Ultra Colour ailesini tanıtmış. Casper, en ince ve en hafif dizüstü bilgisayarı Nirvana Z100’ü satışa sunmuş. Nissan Juke’un ikonik sarı dış renk seçeneği yeniden satılacakmış.
- Lila Kâğıt Erzurum tesisinin temel atılmış. Önce bölgenin ihtiyacına cevap verilmesi ve istihdamın artırılması, ardından da Azerbaycan, Gürcistan, Irak gibi yakın coğrafyalar ve Türk devletlerine temizlik kâğıdı ihracatı yapılması hedefleniyormuş (Hilal Uluçeçen). Lila Kâğıt’ın 3 milyar TL’yi aşan yatırım bedeline sahip bu hamlesi üzerine yaptığı iletişim, ilk başlığımızdaki Kurumsal Performans için doğru bir örnektir. Ayrıca iş birlikleri, finansal sonuçlar gibi itibara hizmet eden başka adımlar da bu alanın konusudur.