Bu ‘ruh’ kaybedilmemeli
16 temmuz 2024 yeni şafak
Bana mı öyle geldi; bilmiyorum… Bu yıl 15 Temmuz’u, geçmiş yıllara oranla daha etkili ve anlamlı bir şekilde yâd ettik… Biz de bu yıl dört önemli etkinliğe katıldık. Bir de dün gazetemizin 15 Temmuz özel eki için “15 Temmuz: Demokrasi ve İletişim Üzerine Bir Değerlendirme” başlıklı bir yazı kaleme aldık.
Etkinliklerden ilki Cuma akşamıydı… Düşünce kuruluşu Enstitü Sosyal’in “15 Temmuz Sonrası Türkiye: Eğitim, Sosyal Psikoloji ve İletişim” adıyla düzenlediği çalışma toplantısına katıldık. 20’den fazla akademisyen ve araştırmacının yer aldığı etkinlikte, çok zenginleştirici görüşler ve ‘15 Temmuz ruhu’nun gelecekte de ülkenin ‘varoluş nedeni’ içinde nasıl koruyucu ve belirleyici olabileceği gündeme getirildi. Burada özellikle de millî kültür ve eğitimin ana eksende yer alacağı tespit edildi.
Cumartesi günü ise Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaydık. 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında şehit olan Yeni Şafak foto muhabiri Mustafa Cambaz anısına gazetemizin düzenlediği fotoğraf yarışmasının ödül töreni vardı. Tören, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla taçlandırıldı. Yüzlerce davetli özel gemilerle Ada’ya taşındı. 15 Temmuz’un en acı tablosu olan şehit ve gazilerimizin yâd edilmesi ile Ada’nın geçmişten getirdiği ülke tarihinin bir başka kara lekesinin ağırlığı birleşince hayli duygusal anlar yaşandı.
14 Temmuz’da AKM’deki Türk Telekom Opera Salonu’nda muhteşem bir konser izledik… Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın (CİB) düzenlediği etkinlikte Fahir Atakoğlu, büyük orkestra eşliğinde “15 Temmuz Destanı” adlı albümündeki eserleri seslendirdi. Eserlerin adları her şeyi ifade ediyordu: İhanet, Şeref, Marmaris, Sela, Çağrı, Başkomutan, Milletin Evi, Şehitler Köprüsü, Demokrasi Nöbeti…
Kilit mesajların müzik, sinema gibi 7 sanat dalının popüler kültüre uygun araçları vasıtasıyla hedef kitleyi ikna için kullanılması çok yaygın bir iletişim aklı ürünüdür. Salonda yabancı basın temsilcileri de vardı. “15 Temmuz Destanı, Milletin Zaferi Fahir Atakoğlu” konserinin kaydına YouTube’dan ulaşmak, albümü ise Spotify’dan dinlemek mümkün.
Dün de Şehitler Köprüsü’nün Anadolu Yakasındaki ayağında bulunan “15 Temmuz Şehitler Anıtı”nda düzenlenen TVNET ve TV 24 yayınlarına katıldık. Keşke Saraçhane medyası da bu konuda aynı hassasiyeti gösterebilseydi.
Bizce Cumhuriyet tarihinin millet iradesinin tecellisi bağlamında en önemli kırılma noktalarından biri olan 15 Temmuz’un unutulmaması, unutturulmaması şart! Bir meslektaşımızın şu mesajında dile getirdiği endişeleri paylaşmamak mümkün değil: “Büyük holdinglerin 15 Temmuz iletişimlerine baksanıza lütfen. Pek çoğu henüz bir mesaj girmedi, bazıları da İmamoğlu gibi her tarafa çekilebilecek, mecburi gibi duran, ne şiş yansın ne kebap mesajları post ettiler. Acaba 15 Temmuz için yapılan iletişim çalışmaları; toplumun gerçekten her kesiminin sahipleneceği şekilde başka türlü bir yöntemle mi iletişime taşınmalı. Yoksa, 15 Temmuz, siyasi atmosfer değişirse en fazla 3 sene sonra normal bir gün olma hüviyetine hızla dönecek.”
Acaba 15 Temmuz ruhunun temelini oluşturan millî irade meselesini (bkz. AREDA’nın son araştırması https://rb.gy/hjgvj6) yılda sadece 15 Temmuz haftasında değil, daha yoğun ve bir yıla yayılmış etkinliklerle dile getirilmesi bir çözüm olabilir mi?..
Günün sözü
“O gece milyonların sokağa dökülüp, tüfeklerin, tankların, uçakların karşısına dikileceğini düşünemediler. Türk milletinin ezanına, bayrağına ve devletine sahip çıkacağını hesap edemediler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan
İletişim Aklı 42
İletişim Aklı, ‘özel gün iletişimini’ hedef kitle için özel ve farklılaşmış, mana içeren ve değer katan mesajlarla yapması gerektiğini, aksi hâlde standart mesajlar yığınının içinde kaybolarak boşa zaman, emek ve para harcayacağını bilir.
Gözümüze takılanlar…
Etkinliklerden ilki Cuma akşamıydı… Düşünce kuruluşu Enstitü Sosyal’in “15 Temmuz Sonrası Türkiye: Eğitim, Sosyal Psikoloji ve İletişim” adıyla düzenlediği çalışma toplantısına katıldık. 20’den fazla akademisyen ve araştırmacının yer aldığı etkinlikte, çok zenginleştirici görüşler ve ‘15 Temmuz ruhu’nun gelecekte de ülkenin ‘varoluş nedeni’ içinde nasıl koruyucu ve belirleyici olabileceği gündeme getirildi. Burada özellikle de millî kültür ve eğitimin ana eksende yer alacağı tespit edildi.
Cumartesi günü ise Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaydık. 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında şehit olan Yeni Şafak foto muhabiri Mustafa Cambaz anısına gazetemizin düzenlediği fotoğraf yarışmasının ödül töreni vardı. Tören, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla taçlandırıldı. Yüzlerce davetli özel gemilerle Ada’ya taşındı. 15 Temmuz’un en acı tablosu olan şehit ve gazilerimizin yâd edilmesi ile Ada’nın geçmişten getirdiği ülke tarihinin bir başka kara lekesinin ağırlığı birleşince hayli duygusal anlar yaşandı.
14 Temmuz’da AKM’deki Türk Telekom Opera Salonu’nda muhteşem bir konser izledik… Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın (CİB) düzenlediği etkinlikte Fahir Atakoğlu, büyük orkestra eşliğinde “15 Temmuz Destanı” adlı albümündeki eserleri seslendirdi. Eserlerin adları her şeyi ifade ediyordu: İhanet, Şeref, Marmaris, Sela, Çağrı, Başkomutan, Milletin Evi, Şehitler Köprüsü, Demokrasi Nöbeti…
Kilit mesajların müzik, sinema gibi 7 sanat dalının popüler kültüre uygun araçları vasıtasıyla hedef kitleyi ikna için kullanılması çok yaygın bir iletişim aklı ürünüdür. Salonda yabancı basın temsilcileri de vardı. “15 Temmuz Destanı, Milletin Zaferi Fahir Atakoğlu” konserinin kaydına YouTube’dan ulaşmak, albümü ise Spotify’dan dinlemek mümkün.
Dün de Şehitler Köprüsü’nün Anadolu Yakasındaki ayağında bulunan “15 Temmuz Şehitler Anıtı”nda düzenlenen TVNET ve TV 24 yayınlarına katıldık. Keşke Saraçhane medyası da bu konuda aynı hassasiyeti gösterebilseydi.
Bizce Cumhuriyet tarihinin millet iradesinin tecellisi bağlamında en önemli kırılma noktalarından biri olan 15 Temmuz’un unutulmaması, unutturulmaması şart! Bir meslektaşımızın şu mesajında dile getirdiği endişeleri paylaşmamak mümkün değil: “Büyük holdinglerin 15 Temmuz iletişimlerine baksanıza lütfen. Pek çoğu henüz bir mesaj girmedi, bazıları da İmamoğlu gibi her tarafa çekilebilecek, mecburi gibi duran, ne şiş yansın ne kebap mesajları post ettiler. Acaba 15 Temmuz için yapılan iletişim çalışmaları; toplumun gerçekten her kesiminin sahipleneceği şekilde başka türlü bir yöntemle mi iletişime taşınmalı. Yoksa, 15 Temmuz, siyasi atmosfer değişirse en fazla 3 sene sonra normal bir gün olma hüviyetine hızla dönecek.”
Acaba 15 Temmuz ruhunun temelini oluşturan millî irade meselesini (bkz. AREDA’nın son araştırması https://rb.gy/hjgvj6) yılda sadece 15 Temmuz haftasında değil, daha yoğun ve bir yıla yayılmış etkinliklerle dile getirilmesi bir çözüm olabilir mi?..
Günün sözü
“O gece milyonların sokağa dökülüp, tüfeklerin, tankların, uçakların karşısına dikileceğini düşünemediler. Türk milletinin ezanına, bayrağına ve devletine sahip çıkacağını hesap edemediler."
Cumhurbaşkanı Erdoğan
İletişim Aklı 42
İletişim Aklı, ‘özel gün iletişimini’ hedef kitle için özel ve farklılaşmış, mana içeren ve değer katan mesajlarla yapması gerektiğini, aksi hâlde standart mesajlar yığınının içinde kaybolarak boşa zaman, emek ve para harcayacağını bilir.
Gözümüze takılanlar…
- DenizBank, çalışanlarına daha kapsamlı, erişilebilir sağlık ve sigortacılık hizmeti sunmak amacıyla, Bupa Türkiye (Acıbadem) iş birliğiyle Genel Müdürlük binasındaki Deniz Klinik’i yenilemiş, büyütmüş. Türkiye’de bir finans kurumu içindeki ilk diş kliniğinin de yer alacağı sağlık merkezinde 3 iş yeri hekimi, psikolog, diyetisyen, fizyoterapist ve göğüs hastalıkları doktoru yer alıyor ve kan alma hizmeti sunuluyormuş (Özlem Kamer Tercanlı). Çalışan memnuniyeti, bir firmanın en önemli iletişim kanalıdır. İnsanı tüketilen bir kaynak değil, yatırım yapılması gereken bir kıymet olarak gören ve buna uygun aksiyonları hayata geçiren firmalar, personelinden ‘referans’ almayı başarabilir; itibarını yükseltecek algılamaya ve gönüllü bir iletişim ordusuna sahip olabilirler.
- A Millî Kadın Voleybol Takımı’nın özel seçimiyle hazırlanan “Voleyburger Menü”, McDonald’s Türkiye restoranlarında satışa sunulmuş (Kaan Kirişçioğlu). Başarılarıyla hepimize büyük gurur yaşatan kadın voleybol takımımızın birçok sponsoru var. Destekleriyle millî başarılara ulaşmamızda ‘pay sahibi’ oldukları algılamasını hedef kitlede uyandırabilenler ise bu işin iletişimine stratejik yaklaşanlar ve gerekli bütçeyi ayıranlar olacak.
- Oluşturmaya çalıştıkları algılamayla “Özgürlükler Ülkesi Amerika”da, (“Gun Violence Archive” 7 Aralık 2023 verisine göre) 2021 yılında 690, 2022’de 647, 2023’te 632 ‘kitlesel silahlı saldırı’ yaşanmış. Aynı veriye göre; 2021-2023 arasında 48.830 kişi silahla yaralama sonucunda hayatını kaybetmiş. CDC’nin açıklamalarına göre ABD’de her gün 50 kişi silahla öldürülüyormuş. 1999’da Columbine Lisesi’nde yaşanan saldırı yalnızca Amerikalıları değil, tüm dünyayı sarsmıştı. Peki ne olmuş? O tarihten bu yana ABD’deki okullara düzenlenen 413 silahlı saldırıda 378 binden fazla öğrenci etkilenmiş. Polis şiddeti de yabana atılır gibi değil, ABD’de 2021-2023 arasında her yıl binden fazla kişi polisin ateş açması sonucu ölmüş. Başkan adayı Trump’ın başına gelenler malum, ya diğer ABD başkanları. Bugüne kadar 12 ABD başkanına ve 2 başkan adayına suikast düzenlenmiş, bu saldırılarda 4 başkan (Lincoln, Garfield, McKinley, Kennedy) hayatını kaybetmiş. Hazır okulların kayıt dönemi başlamışken, çocuklarını bu “Özgürlükler Ülkesi”ne göndermek isteyenler için bir hatırlatma yapalım istedik: ABD’de bu olaylar fazlasıyla serbest!