Bu sefer sert kayaya çarptılar
22 nisan 2025 yeni şafak
Ahmet Hakan kardeşimiz dolmuş dolmuş, geçen Salı günü, köşesinden içini boşaltmıştı… Sadece birkaç gün içinde ortalığa saçılan yalanlardı onu şişiren… Şunları sıralamıştı:
“Palavra Bir: Gazzeliler 10 milyar dolara Türkiye’ye yerleştirilecek. / Palavra İki: Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları üyeleri aylık en az 101 bin lira maaş alacak. / Palavra Üç: Gazzeliler Suriye’nin kuzeyindeki kamplara yerleştirilecek. / Palavra Dört: DEM Parti heyeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 13 talepte bulundu. / Palavra Beş: Pervin Buldan açıkladı: Öcalan haziran sonuna kadar serbest kalacak. / Palavra Altı: Erdoğan, bir yargı mensubunu arayıp ‘Hani İmamoğlu dosyanız çok güçlüydü’ dedi. / Palavra Yedi: Artık sağ şerit boşken orta şeridi kullananlara ceza gelecek.”
Şimdi de muhalif odaklar, FETÖ çığırtkanlarından birinin ortaya attığı ve Kıbrıs’taki bir röle merkezi tarafından yayılan Dışişleri Bakanımıza karşı tezvirat kampanyasının üzerine “Mal bulmuş Mağribî gibi” üstüne atlıyorlar… Dışişleri Bakanlığı ciddi bir yalanlama metni yayınlasa da yalanın cazibesine kapılan çevreler, “Yüksek paralara alınmış evler ve MİT tarafından yok edilmeye çalışılan kasetler” olduğu iftiralarını yaymayı sürdürüyorlar. Cezasız kalmayacaktır…
Bir doz ‘kas gösterme’ yeter de artar…
ETi, Eskişehir’deki bulunan kek fabrikasında uyguladığı ‘verimlilik yönetimi’ ile Japon Fabrika Bakım Enstitüsü (JIPM) tarafından verilen Toplam Üretken Yönetim (TPM - Total Productive Management) Ödülleri’nin en üst seviyesi olan “Dünya Klasmanında Üretim” (WCM-World Class Manufacturing) ödülüne layık görülmüş. ETİ, söz konusu ödülü alan dünyadaki ilk unlu mamuller ve çikolata şirketiymiş.
Firma, bu iletişim aksiyonuyla ‘kas göstermiş’… “O nasıl şey öyle” diye merak edenler için açıklayalım; kas gösterme ifadesi, iletişim yönetiminde kullanılan 5 ana başlıktan biri olan Kurumsal Performans’ın karakteristiğidir…
Diğer başlıklar/düzlemler ise iletişim çalışmalarından almaları gereken payın genişliğine göre sırasıyla şöyledir: Ürün/Hizmet Performansı, Konu Yönetimi, Gündem Belirleme ve Liderlik İletişimi…
Yani, firmaların kas gösterdiği Kurumsal Performans’a dair çalışmalar, tüm iletişim yönetimi içinde en az payı alması gereken husustur… Çünkü, iletişimin esas amacı olan itibara katkı sağlamaktan ziyade, böbürlenme, büyüklenme, ‘güç kirlenmesi’ algılanılmasına neden olabilir. O nedenle ‘dozuna’ dikkat ederek kullanılması önemlidir… ETİ’nin Kurumsal Performans’ına dair bu aksiyonu, iletişim çalışmaları içinde makul bir doz olarak nitelendirilebilir. Yine de dikkatli olmakta fayda vardır…
İletişim yapmaya ‘değer’ işler…
Bebelac Çocuk Devam Sütleri’nin, ihtiyaç sahipleri ile yardım etmek isteyen kişi ve kurumları bir araya getiren çevrim içi platform İhtiyaç Haritası iş birliğiyle yürüttüğü “Bebelac Kardeş Payı” projesi 5. yılındaymış.
Bugüne kadar 25 bin bebeğe ulaşan projeye şimdi de bir eğitim modülü eklenmiş. İhtiyaç sahibi ailelere özel bu adım sayesinde anne ve babalara, sağlık uzmanları aracılığıyla bebek gelişimi ve beslenmesi konusunda faydalı bilgiler aktarılacakmış…
Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) çalışmalarının başarılı addedilebilmesi için şirketlerin itibarlarını güçlendirmeleri gerekir. Bunun için de aynı anda birden fazla kriteri yerine getirmelidirler… Örneğin KSS çalışmalarının satış odaklı olmamaları, firmanın varoluş nedenine uygun tasarlanmaları gerekir… Ayrıca ‘tek seferlik’ hamleler olarak görülmemeli, uzun vadeli olarak tasarlanmalı ve yönetilmelidirler…
Bir husus daha var ki; yukarıdakilerin hepsi yerine getirilse de o yoksa, “Okyanusu geçip derede boğulmak” işten değildir: Mümkün olan en yüksek sayıya ulaşmak…
İki köy okulunun bilgisayarlarını yenileyip ya da 200 fidan dikip bundan takdir, sonunda da itibar bekleyen koca koca firmalar ne yazık ki yanılıyorlar… Elbette yaptıkları değerlidir; ancak hedef kitleler nezdinde en iyi ihtimalle “ilk adımlar” olarak anlamlıdırlar ve iletişimleri için kaynak israf etmeye gerek olmayabilir. Bebelac’ın 25 bin gibi ciddi sayıda bebeğe ulaşması ise iletişimini yapmaya değer bir projedir…
‘İyilik sağlık’
Türk Kızılay’ının yüzde yüz yerli ve millî markası Kızılay Nova, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği (KEPAN) tarafından düzenlenen 14. KEPAN Kongresi’nin sponsorlarından biriymiş.
Afet dönemlerinde hızlı ve etkili beslenme desteği sunmak üzere formüle edilen ürünleriyle kritik zamanlarda toplum sağlığına katkı sağlamayı hedefleyen Kızılay Nova, özellikle malnütrisyon (yetersiz beslenme) tedavisinde çocuk ve erişkin hastaların tam ve dengeli beslenmelerini sağlamak amacıyla, kullanıcı dostu ve yenilikçi özel tıbbi amaçlı gıdalar geliştiriyormuş. Hatta besleyiciliğin yanı sıra kültüre de dikkat etmiş, Türk damak tadına uygun gıdalar geliştirmişler…
Ayrıca Kızılay Nova markası adına “İyilik Sağlık İçin” mottosu belirlenmiş… İletişim çalışmalarında kullanılan mottolar, neredeyse markanın adı kadar önemlidirler… Çünkü, iletilmek istenen mesajı taşır, markanın, ürün ya da hizmetin algılanmasına doğrudan etki ederler.
“İyilik Sağlık İçin” mottosu, uzun zamandır gördüğümüz en doğru formülasyonlardan biri olmuş… Kızılay ve yeni markasının iyiliğe ve sağlığa katkı sağlama hedeflerini açıkça ifade edebilen, üstelik kültürümüzde yeri olan, çok sık kullandığımız bir kalıbı sahiplenmelerinin mutlaka olumlu sonuçları olacaktır… Tabii diğer iş ve iletişim süreçlerini de aynı özenle ve başarıyla sürdürürlerse…
“Palavra Bir: Gazzeliler 10 milyar dolara Türkiye’ye yerleştirilecek. / Palavra İki: Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları üyeleri aylık en az 101 bin lira maaş alacak. / Palavra Üç: Gazzeliler Suriye’nin kuzeyindeki kamplara yerleştirilecek. / Palavra Dört: DEM Parti heyeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan 13 talepte bulundu. / Palavra Beş: Pervin Buldan açıkladı: Öcalan haziran sonuna kadar serbest kalacak. / Palavra Altı: Erdoğan, bir yargı mensubunu arayıp ‘Hani İmamoğlu dosyanız çok güçlüydü’ dedi. / Palavra Yedi: Artık sağ şerit boşken orta şeridi kullananlara ceza gelecek.”
Şimdi de muhalif odaklar, FETÖ çığırtkanlarından birinin ortaya attığı ve Kıbrıs’taki bir röle merkezi tarafından yayılan Dışişleri Bakanımıza karşı tezvirat kampanyasının üzerine “Mal bulmuş Mağribî gibi” üstüne atlıyorlar… Dışişleri Bakanlığı ciddi bir yalanlama metni yayınlasa da yalanın cazibesine kapılan çevreler, “Yüksek paralara alınmış evler ve MİT tarafından yok edilmeye çalışılan kasetler” olduğu iftiralarını yaymayı sürdürüyorlar. Cezasız kalmayacaktır…
Bir doz ‘kas gösterme’ yeter de artar…
ETi, Eskişehir’deki bulunan kek fabrikasında uyguladığı ‘verimlilik yönetimi’ ile Japon Fabrika Bakım Enstitüsü (JIPM) tarafından verilen Toplam Üretken Yönetim (TPM - Total Productive Management) Ödülleri’nin en üst seviyesi olan “Dünya Klasmanında Üretim” (WCM-World Class Manufacturing) ödülüne layık görülmüş. ETİ, söz konusu ödülü alan dünyadaki ilk unlu mamuller ve çikolata şirketiymiş.
Firma, bu iletişim aksiyonuyla ‘kas göstermiş’… “O nasıl şey öyle” diye merak edenler için açıklayalım; kas gösterme ifadesi, iletişim yönetiminde kullanılan 5 ana başlıktan biri olan Kurumsal Performans’ın karakteristiğidir…
Diğer başlıklar/düzlemler ise iletişim çalışmalarından almaları gereken payın genişliğine göre sırasıyla şöyledir: Ürün/Hizmet Performansı, Konu Yönetimi, Gündem Belirleme ve Liderlik İletişimi…
Yani, firmaların kas gösterdiği Kurumsal Performans’a dair çalışmalar, tüm iletişim yönetimi içinde en az payı alması gereken husustur… Çünkü, iletişimin esas amacı olan itibara katkı sağlamaktan ziyade, böbürlenme, büyüklenme, ‘güç kirlenmesi’ algılanılmasına neden olabilir. O nedenle ‘dozuna’ dikkat ederek kullanılması önemlidir… ETİ’nin Kurumsal Performans’ına dair bu aksiyonu, iletişim çalışmaları içinde makul bir doz olarak nitelendirilebilir. Yine de dikkatli olmakta fayda vardır…
İletişim yapmaya ‘değer’ işler…
Bebelac Çocuk Devam Sütleri’nin, ihtiyaç sahipleri ile yardım etmek isteyen kişi ve kurumları bir araya getiren çevrim içi platform İhtiyaç Haritası iş birliğiyle yürüttüğü “Bebelac Kardeş Payı” projesi 5. yılındaymış.
Bugüne kadar 25 bin bebeğe ulaşan projeye şimdi de bir eğitim modülü eklenmiş. İhtiyaç sahibi ailelere özel bu adım sayesinde anne ve babalara, sağlık uzmanları aracılığıyla bebek gelişimi ve beslenmesi konusunda faydalı bilgiler aktarılacakmış…
Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) çalışmalarının başarılı addedilebilmesi için şirketlerin itibarlarını güçlendirmeleri gerekir. Bunun için de aynı anda birden fazla kriteri yerine getirmelidirler… Örneğin KSS çalışmalarının satış odaklı olmamaları, firmanın varoluş nedenine uygun tasarlanmaları gerekir… Ayrıca ‘tek seferlik’ hamleler olarak görülmemeli, uzun vadeli olarak tasarlanmalı ve yönetilmelidirler…
Bir husus daha var ki; yukarıdakilerin hepsi yerine getirilse de o yoksa, “Okyanusu geçip derede boğulmak” işten değildir: Mümkün olan en yüksek sayıya ulaşmak…
İki köy okulunun bilgisayarlarını yenileyip ya da 200 fidan dikip bundan takdir, sonunda da itibar bekleyen koca koca firmalar ne yazık ki yanılıyorlar… Elbette yaptıkları değerlidir; ancak hedef kitleler nezdinde en iyi ihtimalle “ilk adımlar” olarak anlamlıdırlar ve iletişimleri için kaynak israf etmeye gerek olmayabilir. Bebelac’ın 25 bin gibi ciddi sayıda bebeğe ulaşması ise iletişimini yapmaya değer bir projedir…
‘İyilik sağlık’
Türk Kızılay’ının yüzde yüz yerli ve millî markası Kızılay Nova, Klinik Enteral Parenteral Nütrisyon Derneği (KEPAN) tarafından düzenlenen 14. KEPAN Kongresi’nin sponsorlarından biriymiş.
Afet dönemlerinde hızlı ve etkili beslenme desteği sunmak üzere formüle edilen ürünleriyle kritik zamanlarda toplum sağlığına katkı sağlamayı hedefleyen Kızılay Nova, özellikle malnütrisyon (yetersiz beslenme) tedavisinde çocuk ve erişkin hastaların tam ve dengeli beslenmelerini sağlamak amacıyla, kullanıcı dostu ve yenilikçi özel tıbbi amaçlı gıdalar geliştiriyormuş. Hatta besleyiciliğin yanı sıra kültüre de dikkat etmiş, Türk damak tadına uygun gıdalar geliştirmişler…
Ayrıca Kızılay Nova markası adına “İyilik Sağlık İçin” mottosu belirlenmiş… İletişim çalışmalarında kullanılan mottolar, neredeyse markanın adı kadar önemlidirler… Çünkü, iletilmek istenen mesajı taşır, markanın, ürün ya da hizmetin algılanmasına doğrudan etki ederler.
“İyilik Sağlık İçin” mottosu, uzun zamandır gördüğümüz en doğru formülasyonlardan biri olmuş… Kızılay ve yeni markasının iyiliğe ve sağlığa katkı sağlama hedeflerini açıkça ifade edebilen, üstelik kültürümüzde yeri olan, çok sık kullandığımız bir kalıbı sahiplenmelerinin mutlaka olumlu sonuçları olacaktır… Tabii diğer iş ve iletişim süreçlerini de aynı özenle ve başarıyla sürdürürlerse…