‘Neden çok önemli?..’
08 mart 2025 yeni şafak
Bir merak, bir merak... Berat Albayrak ne yapıyor?.. Ne yapacak?..
Sayın Bakan bütün merakları giderecek kıymetli bir sürecin işaretini vermiş… Konu, bir düşünce kuruluşu olan Enstitü Sosyal’in Instagram hesabından da ilan edilmiş.
Bildiğiniz üzere Sayın Albayrak -tıpkı savunma sanayimizdeki gelişmeler gibi- Türkiye tarihindeki kırılma noktalarından olan Millî Enerji ve Maden Politikası çalışmaları ile Hazine ve Maliye Bakanlığı dönemindeki merhaleleri, karşılaştığı melanet ataklarını anlattığı “Burası Çok Önemli: Enerjiden Ekonomiye Tam Bağımsız Türkiye” adını verdiği kitabını yayınlamıştı…
Berat Bey, Enstitü Sosyal’de Nisan ayında vereceği üç seminerlik programın yönetimini üstlenirken adını da “Burası neden çok önemli” olarak belirlemiş… Duyduğumuz kadarıyla ciddi sayıda katılım talebi alındığından, başvuru süreci şimdilik durdurulmuş…
Ülkemiz düşünce hayatında eksikliğine sıklıkla rastlanan dört temel unsur vardır: Merak, Ciddiyet, Derinlik, Cesaret… Bu 4 temel unsuru hayatında bir araya getirmeyi başarmış olan Sayın Bakan’ın seminerleri şöyle takdim ediliyor:
“Günümüzde enerji ve ekonomi, ulusal güvenliğin iki temel dinamiğidir. Dr. Berat Albayrak eşliğinde gerçekleştireceğimiz ‘Burası Neden Çok Önemli?’ başlıklı seminer serimizde, küresel ve bölgesel güç dengelerinin yeniden şekillendiği bu dönemde Türkiye’nin stratejik konumunu ve potansiyelini enerji-ekonomi ekseninde derinlemesine ele alacağız. Detaylı bilgi ve başvuru için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.”
Sayın Dr. Berat Albayrak’ın ne yaptığını merak edenlere net yanıt: Berat Bey çalışıyor…
Aman! Pazarlama kokmasın…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne iletişim uygulamaları açısından bakıldığında “Özel Gün İletişimi” başlığını açmak mümkündür… Biz de öyle yaptık… Epostayla iletilen basın bültenlerini, özellikle kadın mesai arkadaşlarımızın -ki iletişim sektörü tamamen onların omuzlarındadır- yolladığı, gösterdiği videoları o gözle değerlendirdik… Sonuç?
Boyner Grup, müziğinden mesajına iletişim kuramına harfi harfine uygun, hedef kitlenin kültür ve değerlerine hitap eden, onu duygularından yakalayan reklam filmini bir ‘itibar filmi’ne dönüştürmeyi başarmış… Gördüğümüz kadarıyla etrafımızdaki kadınların en etkilendiği filmlerden biri bu olmuş…
Fiba Banka, DenizBank, Polat, Mavi Jeans de yine ‘özel gün iletişimi’ne uygun reklam filmleriyle ekranlarda ve dijitalde kendilerine yer açmışlar… STK’lar içinde de KADEM’in “Emeğiyle hayata anlam katan tüm kadınlar…” vurgulu 8 Mart filmi (https://shorturl.at/NUNla) dikkat çekiyor…
Peki ‘özel gün iletişimi’ne uygun olmayan nedir? Hemen söyleyelim; pazarlama iletişimi faaliyetleri için kendine bahane yaratmaktır… Telefonlarınıza “Kadınlar gününe özel indirim!” haberi veren bir dolu mesaj gelmiştir… Kelebek Mobilya’nın reklam filmi de bu bağlamda yer almış… Son derece iyi niyetle yapılsalar, hedef kitleye ‘fayda’ sağlamaya çalışsalar bile ‘satış kokan’ bu türden çalışmaların arzu edilen sonuçlara götürmesi ve iyi algılanmaları pek mümkün olmuyor… Hani “Cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşelidir” derler ya; onun gibi bir şey…
Mangal yürekli kadınlar
Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), geçen sene de oradaydı; Birleşmiş Milletler’in (BM) Kadının Statüsü Komisyonu’nun (CSW) yıllık toplantısında… Hatta New York’taki Times Meydanı’nda Filistin direnişine dikkat çekmek için yaptıkları eylem çok da güzel ses getirmişti… Fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla ABD’de yaşayan Yahudiler bile gelip destek vermişlerdi…
KADEM bu yıl da aynı kapsamda BM toplantılarına katılacak; panellerin ve etkinliklerin bir bölümüne de ev sahipliği yapacakmış… Başka bir deyişle ‘gündemi belirleyecek’ (agenda setting)…
Bu etkinliklerden biri; “Filistin’de Bir Direniş Biçimi Olarak Sanat”… Filistinli şairlerin eserlerinden oluşan şiir dinletisi ve sanat konuşmaları düzenlenecekmiş… Bir de bizim de izleme fırsatı bulduğumuz, çok yakında sosyal medyada ya da dijital ortamda paylaşacaklarını umduğumuz kısa bir belgesel film gösterilecekmiş…
Bu belgeselde Filistin’in iki yakasından iki kadın sanatçının hikâyesi anlatılıyor… Biri, Gazze’de yaşayan 25 yaşındaki sanatçısı Emel Ebu Sibah… Sibah, yıkıntılar arasında ayakta kalmış tek bir duvar bulmuş, oraya bir yandan resim yaparken, diğer yandan tükenmeyen umudunu ve sanatıyla direnişe katılmasını anlatıyor… Sibah çalıştıkça, enkaz yığını arasından bir kadın figürü yeşeriyor. Umut, inanç ve direniş yeniden hayat buluyor… Ölümü öldüren Gazzeli kadınların direnişinin en büyük saygıyı hak ettiği bir kez daha anlaşılıyor…
Bu vesileyle, Gazzeli kadınlar en başta olmak üzere, gücü, inancı, azmi, şefkati ve tüm iyi özellikleriyle dünyanın daha iyi bir yer olması için emek veren, mangal yürekli tüm kadınların 8 Mart’ını kutlarım…
İlk, Orta, Lise öğrencileri, hodri meydan!
Britanyalı filozof, matematikçi, tarihçi ve toplum eleştirmeni Bertrand Russell demiş ki: “Dünyanın en zor işi ilkeli olmaktır”… Buna gönül rahatlığıyla, istikrarı, sürdürülebilirliği, kesintisizliği, kalıcılığı (permanens) de ekleyebilirsiniz… Bu bağlamda NUN Eğitim ve Kültür Vakfı’nın, geleneksel hâle getirdiği fotoğraf yarışması hayli anlamlıdır.
Bu yıl altıncısını düzenliyormuş. Türkiye’nin dört bir yanından ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerini Ramazan’la ilgili çektikleri fotoğraflarla yarışmaya davet ediyorlar.
Gençlerin gözünden sahur ve iftar sofraları, camiler, teravihler, mukabeleler gibi Ramazan ayına özel anların fotoğraflanmasıyla katılınan yarışmada, ilk, orta ve lise kategorilerinde ilk 3’e verilecek ödüller de hayli çekici: Aksiyon kameraları, Akıllı saatler, polaroid setler, android tabletler, drone’lar, fotoğraf yazıcıları, bluetooth kulaklıklar…
Geçen yıl yarışmaya Türkiye’nin 81 ilinden binlerce öğrencinin 4.000’e yakın fotoğrafla katılmış. Bu yıl 12 Nisan’a kadar başvuru kabul eden “Ramazan’ın Işığını Yakala” yarışmasına https://shorturl.at/cTjP6 adresinden başvurmak mümkün…
Yolunuz ve bahtınız açık olsun gençler…
Sayın Bakan bütün merakları giderecek kıymetli bir sürecin işaretini vermiş… Konu, bir düşünce kuruluşu olan Enstitü Sosyal’in Instagram hesabından da ilan edilmiş.
Bildiğiniz üzere Sayın Albayrak -tıpkı savunma sanayimizdeki gelişmeler gibi- Türkiye tarihindeki kırılma noktalarından olan Millî Enerji ve Maden Politikası çalışmaları ile Hazine ve Maliye Bakanlığı dönemindeki merhaleleri, karşılaştığı melanet ataklarını anlattığı “Burası Çok Önemli: Enerjiden Ekonomiye Tam Bağımsız Türkiye” adını verdiği kitabını yayınlamıştı…
Berat Bey, Enstitü Sosyal’de Nisan ayında vereceği üç seminerlik programın yönetimini üstlenirken adını da “Burası neden çok önemli” olarak belirlemiş… Duyduğumuz kadarıyla ciddi sayıda katılım talebi alındığından, başvuru süreci şimdilik durdurulmuş…
Ülkemiz düşünce hayatında eksikliğine sıklıkla rastlanan dört temel unsur vardır: Merak, Ciddiyet, Derinlik, Cesaret… Bu 4 temel unsuru hayatında bir araya getirmeyi başarmış olan Sayın Bakan’ın seminerleri şöyle takdim ediliyor:
“Günümüzde enerji ve ekonomi, ulusal güvenliğin iki temel dinamiğidir. Dr. Berat Albayrak eşliğinde gerçekleştireceğimiz ‘Burası Neden Çok Önemli?’ başlıklı seminer serimizde, küresel ve bölgesel güç dengelerinin yeniden şekillendiği bu dönemde Türkiye’nin stratejik konumunu ve potansiyelini enerji-ekonomi ekseninde derinlemesine ele alacağız. Detaylı bilgi ve başvuru için web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.”
Sayın Dr. Berat Albayrak’ın ne yaptığını merak edenlere net yanıt: Berat Bey çalışıyor…
Aman! Pazarlama kokmasın…
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne iletişim uygulamaları açısından bakıldığında “Özel Gün İletişimi” başlığını açmak mümkündür… Biz de öyle yaptık… Epostayla iletilen basın bültenlerini, özellikle kadın mesai arkadaşlarımızın -ki iletişim sektörü tamamen onların omuzlarındadır- yolladığı, gösterdiği videoları o gözle değerlendirdik… Sonuç?
Boyner Grup, müziğinden mesajına iletişim kuramına harfi harfine uygun, hedef kitlenin kültür ve değerlerine hitap eden, onu duygularından yakalayan reklam filmini bir ‘itibar filmi’ne dönüştürmeyi başarmış… Gördüğümüz kadarıyla etrafımızdaki kadınların en etkilendiği filmlerden biri bu olmuş…
Fiba Banka, DenizBank, Polat, Mavi Jeans de yine ‘özel gün iletişimi’ne uygun reklam filmleriyle ekranlarda ve dijitalde kendilerine yer açmışlar… STK’lar içinde de KADEM’in “Emeğiyle hayata anlam katan tüm kadınlar…” vurgulu 8 Mart filmi (https://shorturl.at/NUNla) dikkat çekiyor…
Peki ‘özel gün iletişimi’ne uygun olmayan nedir? Hemen söyleyelim; pazarlama iletişimi faaliyetleri için kendine bahane yaratmaktır… Telefonlarınıza “Kadınlar gününe özel indirim!” haberi veren bir dolu mesaj gelmiştir… Kelebek Mobilya’nın reklam filmi de bu bağlamda yer almış… Son derece iyi niyetle yapılsalar, hedef kitleye ‘fayda’ sağlamaya çalışsalar bile ‘satış kokan’ bu türden çalışmaların arzu edilen sonuçlara götürmesi ve iyi algılanmaları pek mümkün olmuyor… Hani “Cehennemin yolları iyi niyet taşlarıyla döşelidir” derler ya; onun gibi bir şey…
Mangal yürekli kadınlar
Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), geçen sene de oradaydı; Birleşmiş Milletler’in (BM) Kadının Statüsü Komisyonu’nun (CSW) yıllık toplantısında… Hatta New York’taki Times Meydanı’nda Filistin direnişine dikkat çekmek için yaptıkları eylem çok da güzel ses getirmişti… Fotoğraflardan gördüğümüz kadarıyla ABD’de yaşayan Yahudiler bile gelip destek vermişlerdi…
KADEM bu yıl da aynı kapsamda BM toplantılarına katılacak; panellerin ve etkinliklerin bir bölümüne de ev sahipliği yapacakmış… Başka bir deyişle ‘gündemi belirleyecek’ (agenda setting)…
Bu etkinliklerden biri; “Filistin’de Bir Direniş Biçimi Olarak Sanat”… Filistinli şairlerin eserlerinden oluşan şiir dinletisi ve sanat konuşmaları düzenlenecekmiş… Bir de bizim de izleme fırsatı bulduğumuz, çok yakında sosyal medyada ya da dijital ortamda paylaşacaklarını umduğumuz kısa bir belgesel film gösterilecekmiş…
Bu belgeselde Filistin’in iki yakasından iki kadın sanatçının hikâyesi anlatılıyor… Biri, Gazze’de yaşayan 25 yaşındaki sanatçısı Emel Ebu Sibah… Sibah, yıkıntılar arasında ayakta kalmış tek bir duvar bulmuş, oraya bir yandan resim yaparken, diğer yandan tükenmeyen umudunu ve sanatıyla direnişe katılmasını anlatıyor… Sibah çalıştıkça, enkaz yığını arasından bir kadın figürü yeşeriyor. Umut, inanç ve direniş yeniden hayat buluyor… Ölümü öldüren Gazzeli kadınların direnişinin en büyük saygıyı hak ettiği bir kez daha anlaşılıyor…
Bu vesileyle, Gazzeli kadınlar en başta olmak üzere, gücü, inancı, azmi, şefkati ve tüm iyi özellikleriyle dünyanın daha iyi bir yer olması için emek veren, mangal yürekli tüm kadınların 8 Mart’ını kutlarım…
İlk, Orta, Lise öğrencileri, hodri meydan!
Britanyalı filozof, matematikçi, tarihçi ve toplum eleştirmeni Bertrand Russell demiş ki: “Dünyanın en zor işi ilkeli olmaktır”… Buna gönül rahatlığıyla, istikrarı, sürdürülebilirliği, kesintisizliği, kalıcılığı (permanens) de ekleyebilirsiniz… Bu bağlamda NUN Eğitim ve Kültür Vakfı’nın, geleneksel hâle getirdiği fotoğraf yarışması hayli anlamlıdır.
Bu yıl altıncısını düzenliyormuş. Türkiye’nin dört bir yanından ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerini Ramazan’la ilgili çektikleri fotoğraflarla yarışmaya davet ediyorlar.
Gençlerin gözünden sahur ve iftar sofraları, camiler, teravihler, mukabeleler gibi Ramazan ayına özel anların fotoğraflanmasıyla katılınan yarışmada, ilk, orta ve lise kategorilerinde ilk 3’e verilecek ödüller de hayli çekici: Aksiyon kameraları, Akıllı saatler, polaroid setler, android tabletler, drone’lar, fotoğraf yazıcıları, bluetooth kulaklıklar…
Geçen yıl yarışmaya Türkiye’nin 81 ilinden binlerce öğrencinin 4.000’e yakın fotoğrafla katılmış. Bu yıl 12 Nisan’a kadar başvuru kabul eden “Ramazan’ın Işığını Yakala” yarışmasına https://shorturl.at/cTjP6 adresinden başvurmak mümkün…
Yolunuz ve bahtınız açık olsun gençler…