Şüyuu vukuundan beter…
25 kasım 2024 yeni şafak
NielsenIQ tarafından yapılan tüketici araştırmasına göre; 2025 için tüketicilerin en büyük endişeleri arasında ‘artan gıda fiyatları’, yüzde 33 ile ikinci sıradaymış. Avantajlı/indirimli fiyatları yakalamak için 4 haftada ziyaret edilen market sayısı 2022 ve 2023’te 2,5 iken şimdi 3,4’e yükselmiş.
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu, “Ürünün tarladan çıktığı ham fiyatıyla market reyonundaki fiyat karşılaştırılıp aradaki fark doğrudan marketin kârıymış gibi ifade edilerek bir algı oyunu oynanıyor” demiş. Özpamukçu aradaki maliyetlerin görmezden gelindiğini, ayrıca pazarda ‘tarla fiyatına satılıyormuş gibi’ bir intiba oluşturulduğunu belirtmiş.
Kimi dinlesek onun haklı olduğu bir tablo ile karşı karşıyayız. Ancak bu, ağzı en iyi laf yapana teslim edilemeyecek kadar ciddi bir mesele… Bir türlü çıkarılamayan ve nasıl çıkacağı da belli olmayan Hal Yasası başta olmak üzere çözüm yollarının, bu yol üzerindeki durakların, tıpkı enflasyonla mücadelede olduğu gibi açık ve net bir şekilde anlatılması, şüyuu vukuundan beter gıda enflasyonu algısı üzerinde çok ciddi rol oynayacaktır.
“Vazgeçmek Özgürlüktür”
Psikoterapist ve yazar Adam Phillips’in, ‘vazgeçme’ kavramını farklı yönlerden ele aldığı “Vazgeçmek Üzerine” adlı kitabı Ayrıntı Yayınları’ndan çıkmış. Vazgeçmenin, umut ve sevgi kadar önemli olduğunu savunan eser, aynı davranışın yaratabileceği pozitif değişimlere odaklanıyormuş.
13 yıl önce “Vazgeçmek Özgürlüktür” kitabımızı yayınladığımızda temel önermemiz “Tasallut hâline gelmiş varsayım ve ön kabullerden vazgeçmeden özgürleşmek ve dolayısıyla ‘düşünmek’ mümkün değildir” idi ve gerçekliğimizin ‘değer’ine yakışan algılamayı nasıl oluşturacağımızın cevabını aramıştık.
Hayatta vazgeçtiklerimiz ya da vazgeçemediklerimizin altındaki nedenleri sorgulamanın, kişinin bireysel tekamülü için çok önemli olduğunu aklımızdan hiç çıkarmayız...
Başına buyruk ‘inovasyon’…
Anadolu Grubu’nun, çalışanlarının yenilikçi fikirlerini ödüllendirdiği inovasyon programı “Bi-Fikir” 10 yılı geride bırakmış. Program kapsamında bugüne kadar 7.562 hızlı uygulama, 2.818 proje, 47 bin 100 fikir hayata geçirilmiş. Projelerle üretilen toplam değer 1,8 milyar TL’ye ulaşmış. Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, “İnovasyon, günümüzde rekabetçi pazarlarda ayakta kalabilmenin en önemli anahtarlarından biri hâlini aldı” demiş.
İnovasyon ya da TDK’daki karşılığıyla ‘yenileşim’, bir ülkenin ‘itibar’ına ve ‘marka değeri’ne işaret eden en belirgin ögelerdendir... Ciddi AR-GE yatırımını ve katma değerli sonuçları hayata geçirecek yönetim anlayışını gerektirir, markayı ‘marka’ yapar.
Yıllar önce ifade ettiğimiz biçimiyle; inovasyon, ‘başına buyrukluk’ gerektirir. Hem sanatlı işlerde hem de üretimin tam da içinde anlamını bulan bir başına buyrukluk… Yanılan yöneticisi olduğunda dahi ‘uyarma hakkı’nı kullanan bir özgüven…
Artistik hareketler kazandırır
İGA İstanbul Havalimanı, misafirlerine sınırsız ve ücretsiz internet erişim hizmeti sunmak için Türk Hava Yolları ile iş birliği yapmış, uygulamaya da başlamış. Bu hizmeti biz de denedik.
İGA WiFi ağını seçiyorsunuz, sonra cep telefonu ya da erişim kodu ile giriş seçeneklerinden birini tercih ediyorsunuz. Biz cep telefonuyla ilerledik ve açılan portale telefon numaramızı girdik. Şifre, SMS ile ulaştı. İşte bu kadar!..
İGA’nın bu hizmeti sunmak için bir mecburiyeti var mıydı? Yoktu… Ancak, dijital ve teknolojik altyapısı konusunda iddia sahibi ve küresel havacılık sektörünün liderliğine oynayan bir işletme olarak itibarına yakışır biçimde ‘standart’ hareketlerin ötesine geçerek ‘artistik’ puanları hedeflemesi son derece yerinde olmuş.
KSS ‘yap unut’ işi değildir…
“Banvit BRF Ormanları” projesi ile Bandırma, Elazığ, Manisa ve İzmit’ten sonra Aydın’da Ege Orman Vakfı iş birliğiyle 10 bin fidan daha dikilmiş. Böylece proje kapsamında toplam 60 bin ağaca ulaşılmış. Firmaların itibarını yükseltecek çalışmalardan biri, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) faaliyetlerinin iletişiminin nasıl ele alındığıdır… Burada başta firmanın ‘varoluş nedeni’ne uygunluk gelir. Ardından devreye girecek unsurlardan biri KSS’nin kapsamı olabilir.
Banvit örneğindeki gibi 60 bin rakamına ulaşmak, bu yöndeki adımların uzun vadeli planlanması değerlidir. Yani “100 fidan diktik” diyerek etkili bir sonuç beklememek gerekir. Tabii bir de yapılan işin takip edilmesi yerinde olacaktır. Önüne markanın tabelasının dikildiği orman alanlarının cılız ve kurak görünmesi tersine çalışır.
Herhâlde iyi bir şey…
Tarımın geleceğine yönelik çözümler ve dijital varlık projeleri üreten Cropto, Dubai’de InternetShine Corp ve Next Business Media tarafından düzenlenen AgriNext Conference 2024’ten “Mükemmeliyet Ödülü” ile dönmüş. Tarım dünyasındaki küresel yenilikleri tartışmak üzere dünyanın dört bir yanından katılımcıları ağırlayan Konferans, geçen yıl Las Vegas’ta düzenlenmiş. 2025’te ise Londra’da olacakmış.
Ödüle layık görülen ürünleriyle ilgili açıklama yapan Cropto CEO’su Demir Aksoy, “Türkiye merkezli, Tarım RWA (Real World Assets) Tokenizasyon alanında bir ilk olan Cropto Tarım Token’ları, tarımsal ürünleri dijitalleştirerek kullanıcılarına 7/24 tarım ürünlerinde birikim imkânı sunarak küresel ölçekte bir yenilik sunuyor” demiş.
CEO’nun konuşması bize biraz Nureddin Nebati Bakan’ın o meşhur ifadesini hatırlattı. Hani tek cümle içinde ‘neo klasik’, ‘epistemoloji’, ‘heterodoks’, ‘davranışsal ekonomi’, ‘nöro ekonomi’ kavramlarını barındıran, kimsenin anlamadığı cümlesini…
Cropto’nun aldığı ödül önemli görünüyor ama öyle mi? Ürün ne tam anlayabilmiş değiliz… Markanın basın bülteni ya gerektiği şekilde kaleme alınmamış ya da yanlışlıkla bize gönderilmiş olmalı… Çünkü, iletişimin pek çok kuralı arasından en önemlisi hedef kitle tarafından ‘anlaşılmak’tır. Onu, vaat-güven dengesini sağlayarak ikna etmek izler.
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu, “Ürünün tarladan çıktığı ham fiyatıyla market reyonundaki fiyat karşılaştırılıp aradaki fark doğrudan marketin kârıymış gibi ifade edilerek bir algı oyunu oynanıyor” demiş. Özpamukçu aradaki maliyetlerin görmezden gelindiğini, ayrıca pazarda ‘tarla fiyatına satılıyormuş gibi’ bir intiba oluşturulduğunu belirtmiş.
Kimi dinlesek onun haklı olduğu bir tablo ile karşı karşıyayız. Ancak bu, ağzı en iyi laf yapana teslim edilemeyecek kadar ciddi bir mesele… Bir türlü çıkarılamayan ve nasıl çıkacağı da belli olmayan Hal Yasası başta olmak üzere çözüm yollarının, bu yol üzerindeki durakların, tıpkı enflasyonla mücadelede olduğu gibi açık ve net bir şekilde anlatılması, şüyuu vukuundan beter gıda enflasyonu algısı üzerinde çok ciddi rol oynayacaktır.
“Vazgeçmek Özgürlüktür”
Psikoterapist ve yazar Adam Phillips’in, ‘vazgeçme’ kavramını farklı yönlerden ele aldığı “Vazgeçmek Üzerine” adlı kitabı Ayrıntı Yayınları’ndan çıkmış. Vazgeçmenin, umut ve sevgi kadar önemli olduğunu savunan eser, aynı davranışın yaratabileceği pozitif değişimlere odaklanıyormuş.
13 yıl önce “Vazgeçmek Özgürlüktür” kitabımızı yayınladığımızda temel önermemiz “Tasallut hâline gelmiş varsayım ve ön kabullerden vazgeçmeden özgürleşmek ve dolayısıyla ‘düşünmek’ mümkün değildir” idi ve gerçekliğimizin ‘değer’ine yakışan algılamayı nasıl oluşturacağımızın cevabını aramıştık.
Hayatta vazgeçtiklerimiz ya da vazgeçemediklerimizin altındaki nedenleri sorgulamanın, kişinin bireysel tekamülü için çok önemli olduğunu aklımızdan hiç çıkarmayız...
Başına buyruk ‘inovasyon’…
Anadolu Grubu’nun, çalışanlarının yenilikçi fikirlerini ödüllendirdiği inovasyon programı “Bi-Fikir” 10 yılı geride bırakmış. Program kapsamında bugüne kadar 7.562 hızlı uygulama, 2.818 proje, 47 bin 100 fikir hayata geçirilmiş. Projelerle üretilen toplam değer 1,8 milyar TL’ye ulaşmış. Anadolu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Özilhan, “İnovasyon, günümüzde rekabetçi pazarlarda ayakta kalabilmenin en önemli anahtarlarından biri hâlini aldı” demiş.
İnovasyon ya da TDK’daki karşılığıyla ‘yenileşim’, bir ülkenin ‘itibar’ına ve ‘marka değeri’ne işaret eden en belirgin ögelerdendir... Ciddi AR-GE yatırımını ve katma değerli sonuçları hayata geçirecek yönetim anlayışını gerektirir, markayı ‘marka’ yapar.
Yıllar önce ifade ettiğimiz biçimiyle; inovasyon, ‘başına buyrukluk’ gerektirir. Hem sanatlı işlerde hem de üretimin tam da içinde anlamını bulan bir başına buyrukluk… Yanılan yöneticisi olduğunda dahi ‘uyarma hakkı’nı kullanan bir özgüven…
Artistik hareketler kazandırır
İGA İstanbul Havalimanı, misafirlerine sınırsız ve ücretsiz internet erişim hizmeti sunmak için Türk Hava Yolları ile iş birliği yapmış, uygulamaya da başlamış. Bu hizmeti biz de denedik.
İGA WiFi ağını seçiyorsunuz, sonra cep telefonu ya da erişim kodu ile giriş seçeneklerinden birini tercih ediyorsunuz. Biz cep telefonuyla ilerledik ve açılan portale telefon numaramızı girdik. Şifre, SMS ile ulaştı. İşte bu kadar!..
İGA’nın bu hizmeti sunmak için bir mecburiyeti var mıydı? Yoktu… Ancak, dijital ve teknolojik altyapısı konusunda iddia sahibi ve küresel havacılık sektörünün liderliğine oynayan bir işletme olarak itibarına yakışır biçimde ‘standart’ hareketlerin ötesine geçerek ‘artistik’ puanları hedeflemesi son derece yerinde olmuş.
KSS ‘yap unut’ işi değildir…
“Banvit BRF Ormanları” projesi ile Bandırma, Elazığ, Manisa ve İzmit’ten sonra Aydın’da Ege Orman Vakfı iş birliğiyle 10 bin fidan daha dikilmiş. Böylece proje kapsamında toplam 60 bin ağaca ulaşılmış. Firmaların itibarını yükseltecek çalışmalardan biri, Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) faaliyetlerinin iletişiminin nasıl ele alındığıdır… Burada başta firmanın ‘varoluş nedeni’ne uygunluk gelir. Ardından devreye girecek unsurlardan biri KSS’nin kapsamı olabilir.
Banvit örneğindeki gibi 60 bin rakamına ulaşmak, bu yöndeki adımların uzun vadeli planlanması değerlidir. Yani “100 fidan diktik” diyerek etkili bir sonuç beklememek gerekir. Tabii bir de yapılan işin takip edilmesi yerinde olacaktır. Önüne markanın tabelasının dikildiği orman alanlarının cılız ve kurak görünmesi tersine çalışır.
Herhâlde iyi bir şey…
Tarımın geleceğine yönelik çözümler ve dijital varlık projeleri üreten Cropto, Dubai’de InternetShine Corp ve Next Business Media tarafından düzenlenen AgriNext Conference 2024’ten “Mükemmeliyet Ödülü” ile dönmüş. Tarım dünyasındaki küresel yenilikleri tartışmak üzere dünyanın dört bir yanından katılımcıları ağırlayan Konferans, geçen yıl Las Vegas’ta düzenlenmiş. 2025’te ise Londra’da olacakmış.
Ödüle layık görülen ürünleriyle ilgili açıklama yapan Cropto CEO’su Demir Aksoy, “Türkiye merkezli, Tarım RWA (Real World Assets) Tokenizasyon alanında bir ilk olan Cropto Tarım Token’ları, tarımsal ürünleri dijitalleştirerek kullanıcılarına 7/24 tarım ürünlerinde birikim imkânı sunarak küresel ölçekte bir yenilik sunuyor” demiş.
CEO’nun konuşması bize biraz Nureddin Nebati Bakan’ın o meşhur ifadesini hatırlattı. Hani tek cümle içinde ‘neo klasik’, ‘epistemoloji’, ‘heterodoks’, ‘davranışsal ekonomi’, ‘nöro ekonomi’ kavramlarını barındıran, kimsenin anlamadığı cümlesini…
Cropto’nun aldığı ödül önemli görünüyor ama öyle mi? Ürün ne tam anlayabilmiş değiliz… Markanın basın bülteni ya gerektiği şekilde kaleme alınmamış ya da yanlışlıkla bize gönderilmiş olmalı… Çünkü, iletişimin pek çok kuralı arasından en önemlisi hedef kitle tarafından ‘anlaşılmak’tır. Onu, vaat-güven dengesini sağlayarak ikna etmek izler.