Türkiye’nin ‘göstergeleri’ neyi işaret ediyor?..
24 eylül 2024 yeni şafak
Alman Der Spiegel dergisi, Cumartesi günü yayınlanan son sayısında önemli bir araştırmaya yer vermiş. Sonuçlarının Almanya için “hiç de sevindirici olmadığı” belirtilen çalışma, Roland Berger tarafından yürütülmüş.
Roland Berger, 1967 yılından bu yana 35 ülkedeki 52 ofisinde 2400 çalışanıyla faaliyet gösteren Avrupa’nın en büyük ‘stratejik danışmanlık’ firması. Der Spiegel’in konu ettiği “İnovasyon Göstergesi” (Innovation Indicator - https://shorturl.at/zePDG) araştırması ise birkaç yıl arayla tekrarlanıyormuş. Dergide, bu araştırmadaki ‘inovasyon’ meselesinin yanı sıra iki listeye daha yer verilmiş: Sürdürülebilirlik ve Anahtar Teknolojiler…
Bugün biz inovasyondan söz edelim… Batı’dan tercüme, ‘kopyala-yapıştır’ tüm terimler gibi burada da bir garabet var… Her ne kadar biz, yerleşmiş gibi görünen ‘inovasyon’ kelimesini kullansak da TDK’nın ‘innovation’ için önerdiği karşılık “yenileşim”… Yenilikçilik, buluşçuluk, icat diyen de var…
Bildiğiniz üzere müphemiyet, iletişimin baş düşmanıdır… Bu tehdit Batı taklidi tüm terimler için de geçerlidir. Anlaşılmak adına, istemeye istemeye de olsa inovasyonu kullanmaya devam edeceğiz…
İnovasyon, araştırmadaki diğer iki gösterge gibi, bir ülkenin ‘itibar’ına ve ‘marka değeri’ne işaret eden en belirgin ögelerden... Ciddi AR-GE yatırımını ve katma değerli sonuçları hayata geçirecek yönetim anlayışını gerektirir.
Sözü edilen üç gösterge; yani inovasyon, sürdürülebilirlik ve anahtar teknolojiler bir araya geldiğinde ‘ihracat yönelimli üretim’in temelini oluştururlar. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin inovasyon göstergesindeki yerine bakalım:
Yukarıdaki listesindeki 35 ekonomi arasında 30’uncu sıradaki ülkemiz, sürdürülebilirlikte 35 ekonomi arasında 31’inci, anahtar teknolojilerde ise 34 ülke arasında 34’üncü, yani son sırada.
22 Ağustos günü Yeni Şafak’taki köşemizde ise başka bir alanla ilgili şu bilgileri aktarmıştık: “Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün (International IDEA) 2023 ‘Demokrasinin Küresel Durumu’ raporuna göre; Türkiye, 173 ülke içinde hukukun üstünlüğü alanında 148. sırada yer alıyormuş… Dünya Adalet Projesi’nin (World Justice Project) ‘Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ 2023 sonuçlarına göre; Türkiye, aldığı 0,41 puanla 142 ülke arasında 117. sırada yer alarak bölgesel ve küresel ortalamaların altında kalmış…”
Durum, “Dış güçler Türkiye’yi kötü göstermek istiyor” ile geçiştirilemeyecek kadar ehemmiyetli…
Aslında ilgili bakanlarımıza KPI - ‘key performance indicator’ (anahtar başarım göstergesi) olarak sunulması gereken işte (en az) bu 4 alanda kat edilecek mesafeler olabilir. Bunlara bir de kültür, eğitim, sağlık gibi üst yapısal göstergeleri eklemekte yarar vardır.
İşte o zaman Türkiye Yüzyılı ideali gerçeklik kazanabilir, ihracat hedefleri, küresel liderlik, ekonomik güç alır başını gider…
Günün sözü
"Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu, uyanmaktır."
Paul Valéry
Gözümüze takılanlar…
Roland Berger, 1967 yılından bu yana 35 ülkedeki 52 ofisinde 2400 çalışanıyla faaliyet gösteren Avrupa’nın en büyük ‘stratejik danışmanlık’ firması. Der Spiegel’in konu ettiği “İnovasyon Göstergesi” (Innovation Indicator - https://shorturl.at/zePDG) araştırması ise birkaç yıl arayla tekrarlanıyormuş. Dergide, bu araştırmadaki ‘inovasyon’ meselesinin yanı sıra iki listeye daha yer verilmiş: Sürdürülebilirlik ve Anahtar Teknolojiler…
Bugün biz inovasyondan söz edelim… Batı’dan tercüme, ‘kopyala-yapıştır’ tüm terimler gibi burada da bir garabet var… Her ne kadar biz, yerleşmiş gibi görünen ‘inovasyon’ kelimesini kullansak da TDK’nın ‘innovation’ için önerdiği karşılık “yenileşim”… Yenilikçilik, buluşçuluk, icat diyen de var…
Bildiğiniz üzere müphemiyet, iletişimin baş düşmanıdır… Bu tehdit Batı taklidi tüm terimler için de geçerlidir. Anlaşılmak adına, istemeye istemeye de olsa inovasyonu kullanmaya devam edeceğiz…
İnovasyon, araştırmadaki diğer iki gösterge gibi, bir ülkenin ‘itibar’ına ve ‘marka değeri’ne işaret eden en belirgin ögelerden... Ciddi AR-GE yatırımını ve katma değerli sonuçları hayata geçirecek yönetim anlayışını gerektirir.
Sözü edilen üç gösterge; yani inovasyon, sürdürülebilirlik ve anahtar teknolojiler bir araya geldiğinde ‘ihracat yönelimli üretim’in temelini oluştururlar. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin inovasyon göstergesindeki yerine bakalım:
Yukarıdaki listesindeki 35 ekonomi arasında 30’uncu sıradaki ülkemiz, sürdürülebilirlikte 35 ekonomi arasında 31’inci, anahtar teknolojilerde ise 34 ülke arasında 34’üncü, yani son sırada.
22 Ağustos günü Yeni Şafak’taki köşemizde ise başka bir alanla ilgili şu bilgileri aktarmıştık: “Uluslararası Demokrasi ve Seçim Yardımı Enstitüsü’nün (International IDEA) 2023 ‘Demokrasinin Küresel Durumu’ raporuna göre; Türkiye, 173 ülke içinde hukukun üstünlüğü alanında 148. sırada yer alıyormuş… Dünya Adalet Projesi’nin (World Justice Project) ‘Hukukun Üstünlüğü Endeksi’ 2023 sonuçlarına göre; Türkiye, aldığı 0,41 puanla 142 ülke arasında 117. sırada yer alarak bölgesel ve küresel ortalamaların altında kalmış…”
Durum, “Dış güçler Türkiye’yi kötü göstermek istiyor” ile geçiştirilemeyecek kadar ehemmiyetli…
Aslında ilgili bakanlarımıza KPI - ‘key performance indicator’ (anahtar başarım göstergesi) olarak sunulması gereken işte (en az) bu 4 alanda kat edilecek mesafeler olabilir. Bunlara bir de kültür, eğitim, sağlık gibi üst yapısal göstergeleri eklemekte yarar vardır.
İşte o zaman Türkiye Yüzyılı ideali gerçeklik kazanabilir, ihracat hedefleri, küresel liderlik, ekonomik güç alır başını gider…
Günün sözü
"Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu, uyanmaktır."
Paul Valéry
Gözümüze takılanlar…
- Türkiye’de ekonominin batmakta olduğunu, her şeyin kötüye gittiğini, kaosun hakim olduğunu, ülkenin yönetilemediğini iddia edenler için kötü haber: Türkiye’nin 10 yıldır dünya un ihracat şampiyonu olduğunu biliyor muydunuz? 2024 sonu un ihracat hedefimiz de 3,5 milyon ton olarak revize edilmiş, yine rekor bekleniyormuş. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği (IAOM) Avrasya Başkanı Dr. Eren Günhan Ulusoy, buğdayda ithalat yasağının 15 Ekim’de kaldırılmasıyla un ihracatında artış yaşanacağını ve bu yılı yeniden şampiyon olarak kapatmayı beklediklerini ifade etmiş (Nesrin Özcan, Marka Sanat).
- EY (Ernst&Young)’ın “Küresel Siber Güvenlik Liderliği İçgörüleri Araştırması”nın yeni versiyonu, yapay zekânın siber güvenlik işlevlerinde nasıl bir devrim yarattığını ve bu teknolojinin etkin şekilde benimsenmesiyle kurumların nasıl daha güvenli hâle gelebileceğini ortaya koymuş. Araştırma, siber savunmada yapay zekânın kullanımından elde edilen verimlilik kazanımlarının %15 ila %40 arasında değişebileceğini göstermiş (Tuğçe Degrel, Goodworks). İsrail’in ‘çağrı cihazı’ ve ‘telsiz’ler üzerinden düzenlediği saldırılar, gerek bireysel gerekse de kurumsal güvenlik endişelerini artırdı. Oysa uzmanlar uzun süredir güvenlik konusunda uyarılar yapıyor, önlemleri, yapılabilecekleri anlatıyor. Bu işin şakaya gelir yanı yok.
- Ajans’tan arkadaşlar, hafta sonu Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın “İnovasyonda Kadın” programının ödül törenine davetliydiler. Gözleri pırıl pırıl, tüyleri diken diken döndüler. Sekiz yıldır düzenlenen programa bu sene de ülkemizin dört bir yanından 320 kadın girişimci elleri kolları dolu, yani fikirleriyle, projeleriyle başvurmuş. Sağlık ve eğitim teknolojilerinden nesnelerin internetine, yapay zekâdan lojistik ve ulaşıma, tarımdan yazılıma yepyeni, dünyamıza, ülkemize ve kalkınmamıza hizmet edecek uygulamalar, fikirler -deyim yerindeyse- havada uçuşmuş. Heyecanlanmamak mümkün değil… Bir haftalık kampta eğitimlere katılan, mentor desteği alan, network oluşturma imkânı bulan kadın girişimcilerle sohbet eden arkadaşlar, girişimcilerin çok memnun olduklarını, hatta “Ödüller, eğitimler bir yana birbirimizle tanışma fırsatı bulduk” dediklerini anlattılar. İki girişimci projelerini birleştirebileceklerini de söylemiş… Ülkemizde çalışkan, azimli, umut dolu pek çok genç ve bu gençlerin potansiyelini açığa çıkararak toplumumuza, ülkemize, dünyamıza faydalı işlere dönüştürmek için uğraşan, irfan sahibi STK’lar var. Ne mutlu bu ikisini bir araya getirenlere!..