Bekleyen derviş muradına ermiş
29 Temmuz 2023 yeni şafak
İlişki ve iletişim yönetiminin ‘altın’ kuralıdır: Beklentiyi, gereğinden fazla yükseltirseniz, çıtanın azıcık altında kalsanız da düş kırıklığına neden olursunuz… Düş kırıklığının boyutları, çıtanın ne kadar altında kaldığınızla düz orantılıdır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan Hanım konusunda da müthiş bir beklenti oluşmuştu. Ne görevi devraldığında konuştu ne de sonrasında kamuoyu önüne çıktı… O nedenle üç ayda bir açıklanan “Enflasyon Raporu” vesilesiyle düzenlenecek toplantıda nasıl pozisyon alacağı tartışma konusuydu…
Bazıları Başkan Erkan’ın yazılı metni okuyup, soruları da yazılı olarak talep edeceğini ve öyle de yanıtlayacağını iddia ettiler.
Başta piyasa ve iş dünyası olmak üzere büyük çoğunluk ise bu toplantıyla ilgili büyük beklenti içindeydiler… “Bekleyen derviş muradına ermiş” misali, aslında beklentilerinin çok üstünde bir performansla karşılaştıklarını söyleyebiliriz.
ABD’de eğitim görmesine ve uzun yıllar orada çalışmasına rağmen ‘plaza Türkçesi’nden eser olmayan mükemmel bir belagat, özgüveninin ve zekâsının göstergesi mizah kabiliyeti, salona hâkimiyet, toplantıyı yönetmede gösterilen ‘tatlı’ disiplin… Bunların hepsi profesyonelliğe ve iyi hazırlanıldığına işaret ediyordu.
Uzmanlık alanımızın daha çok ilişki ve iletişim yönetimi olması hasebiyle ekonomi ve finans konularında haddimizi bilerek, saygı duyduğumuz uzmanların görüşlerine başvurduk. Başkan’ın Rapor’u sunuşu ile soru-cevap bölümündeki ustalığı hakkındaki genel kanaatleri şöyleydi: “Makro ve mikro ekonomiye son derece hâkim, rakamları ifade edişte cesur ve kararlı, piyasa ve iş dünyasına güven verici…”
Başkan, muhataplarıyla toplantı boyunca pozitif bir iletişim kurdu. Soru soranlara isimleriyle hitap etmesi ve doyurucu yanıtlar vermesi, üçlü gruplar hâlinde soruları alırken bir soruda uzun süre kalması gerektiğini fark edip, diğer soruları almadan, o tek kişiyi “Yöntemi değiştirdim” diyerek yanıtlaması, dilediği zaman suples (esneklik) göstereceğinin de kanıtıydı…
Konuyu siyasete çekip, kendisini açmaza sokmak isteyenleri ise son derece başarıyla idare etmeyi bildi… “Merkez Bankası Başkanı olarak benden hiçbir zaman hiçbir siyasi açıklama alamayacaksınız. O yüzden uğraşmayalım bu sorularla arkadaşlar" diyerek kararlı bir duruş sergiledi.
Ayrıca piyasaların, ekonomistlerin ve iletişimcilerin gerginlikle beklediği konuya da açıklık getirdi ve basın mensuplarına “Bundan sonra sizi de sık sık davet edeceğiz” diyerek, Merkez Bankası iletişiminin frekansını arzu edilen seviyeye çekeceğini belirtti…
Sonuç olarak, Başkan Erkan’ın toplantıdaki performansının finans ve ekonomi dünyası gibi hedef kitle ile paydaşları nezdinde çok başarılı olduğunu ifade edebiliriz. O nedenle Hafize Gaye Hanım’ın algılamada ve itibarda asıl olan güveni yukarılara taşıdığı kanaatindeyiz.
Başkan yardımcıları konusuna gelince… Sayın Başkan’ın basın karşısına yanına kimseyi almadan çıkması, önce yeni bir üslup denemesi olarak algılandı. Ancak, çok geç olmadan Sayın Cumhurbaşkanı’nın iş ve finans dünyasının yakından tanıdığı üç yeni başkan yardımcısı atadığı anlaşıldı. Bu da tüm paydaşlara benimsenecek vizyonun; eski ile yeni, mevcut ile gelecek arasında nasıl oluşturulmak istendiğine dair mesajı veriyordu…
İlle de “Öküz altında buzağı aramak” gerekirse konuşma yapılan fonun daha koyu olmasıyla Başkan’ın daha çok öne çıkabileceği, salonun görsel tasarımının ve Sayın Başkan’ın salona girişinin daha profesyonelce düzenlenmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
Başkan ve yeni başkan yardımcıları beklentileri aştılar… İnşallah bu durumu sürdürülebilir kılacak stratejilerle hareket ederler…
Günün sözü
“Tatmin = Algılama - Beklenti"
Algılama Yönetimi, 2021
Gözümüze takılanlar…
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan Hanım konusunda da müthiş bir beklenti oluşmuştu. Ne görevi devraldığında konuştu ne de sonrasında kamuoyu önüne çıktı… O nedenle üç ayda bir açıklanan “Enflasyon Raporu” vesilesiyle düzenlenecek toplantıda nasıl pozisyon alacağı tartışma konusuydu…
Bazıları Başkan Erkan’ın yazılı metni okuyup, soruları da yazılı olarak talep edeceğini ve öyle de yanıtlayacağını iddia ettiler.
Başta piyasa ve iş dünyası olmak üzere büyük çoğunluk ise bu toplantıyla ilgili büyük beklenti içindeydiler… “Bekleyen derviş muradına ermiş” misali, aslında beklentilerinin çok üstünde bir performansla karşılaştıklarını söyleyebiliriz.
ABD’de eğitim görmesine ve uzun yıllar orada çalışmasına rağmen ‘plaza Türkçesi’nden eser olmayan mükemmel bir belagat, özgüveninin ve zekâsının göstergesi mizah kabiliyeti, salona hâkimiyet, toplantıyı yönetmede gösterilen ‘tatlı’ disiplin… Bunların hepsi profesyonelliğe ve iyi hazırlanıldığına işaret ediyordu.
Uzmanlık alanımızın daha çok ilişki ve iletişim yönetimi olması hasebiyle ekonomi ve finans konularında haddimizi bilerek, saygı duyduğumuz uzmanların görüşlerine başvurduk. Başkan’ın Rapor’u sunuşu ile soru-cevap bölümündeki ustalığı hakkındaki genel kanaatleri şöyleydi: “Makro ve mikro ekonomiye son derece hâkim, rakamları ifade edişte cesur ve kararlı, piyasa ve iş dünyasına güven verici…”
Başkan, muhataplarıyla toplantı boyunca pozitif bir iletişim kurdu. Soru soranlara isimleriyle hitap etmesi ve doyurucu yanıtlar vermesi, üçlü gruplar hâlinde soruları alırken bir soruda uzun süre kalması gerektiğini fark edip, diğer soruları almadan, o tek kişiyi “Yöntemi değiştirdim” diyerek yanıtlaması, dilediği zaman suples (esneklik) göstereceğinin de kanıtıydı…
Konuyu siyasete çekip, kendisini açmaza sokmak isteyenleri ise son derece başarıyla idare etmeyi bildi… “Merkez Bankası Başkanı olarak benden hiçbir zaman hiçbir siyasi açıklama alamayacaksınız. O yüzden uğraşmayalım bu sorularla arkadaşlar" diyerek kararlı bir duruş sergiledi.
Ayrıca piyasaların, ekonomistlerin ve iletişimcilerin gerginlikle beklediği konuya da açıklık getirdi ve basın mensuplarına “Bundan sonra sizi de sık sık davet edeceğiz” diyerek, Merkez Bankası iletişiminin frekansını arzu edilen seviyeye çekeceğini belirtti…
Sonuç olarak, Başkan Erkan’ın toplantıdaki performansının finans ve ekonomi dünyası gibi hedef kitle ile paydaşları nezdinde çok başarılı olduğunu ifade edebiliriz. O nedenle Hafize Gaye Hanım’ın algılamada ve itibarda asıl olan güveni yukarılara taşıdığı kanaatindeyiz.
Başkan yardımcıları konusuna gelince… Sayın Başkan’ın basın karşısına yanına kimseyi almadan çıkması, önce yeni bir üslup denemesi olarak algılandı. Ancak, çok geç olmadan Sayın Cumhurbaşkanı’nın iş ve finans dünyasının yakından tanıdığı üç yeni başkan yardımcısı atadığı anlaşıldı. Bu da tüm paydaşlara benimsenecek vizyonun; eski ile yeni, mevcut ile gelecek arasında nasıl oluşturulmak istendiğine dair mesajı veriyordu…
İlle de “Öküz altında buzağı aramak” gerekirse konuşma yapılan fonun daha koyu olmasıyla Başkan’ın daha çok öne çıkabileceği, salonun görsel tasarımının ve Sayın Başkan’ın salona girişinin daha profesyonelce düzenlenmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
Başkan ve yeni başkan yardımcıları beklentileri aştılar… İnşallah bu durumu sürdürülebilir kılacak stratejilerle hareket ederler…
Günün sözü
“Tatmin = Algılama - Beklenti"
Algılama Yönetimi, 2021
Gözümüze takılanlar…
- Milliyet gazetesinden ağabeyim ve ustam Zeki Sözer yazmış… 40 yıl düşünseniz aklınıza gelmeyecek bir hikâye… “Ben ve ailem hayatımız boyunca kirada oturduk. Eşim ve ben 60 yıl çalıştık ve ev alıp kiradan kurtulduk. Dostlar bilir; eşimin amansız hastalığı nedeniyle kızımın yakınına taşınıp Moda’daki deniz manzaralı cânım evimizi başkasına kiraya verdik. Komşulardan öğrendik ki; kiracımız, Airbnb denilen ABD’li bir şirket aracılığıyla evimizi gecelik, haftalık ve aylık kiraya veriyormuş, hatta ilanları ben de gördüm. Hemen ikaz ederek sözleşmemizdeki ‘Yazılı iznim olmadan başkalarına kiraya veremez’ maddesini hatırlattım. Tınmadı... CİMER’e baş vurdum. İlgilendiler ama eve 2 defa giden görevlilere kapı açılmadığı için sonuç alamadık. Dava açtım; hâkim, giden üç tanıktan birini dinledi, bununla da yetinmedi Airbnb’ye mektup yazdı, bizim ev için kayıt olup olmadığının tespitini istedi ve duruşmayı aylar sonrasına erteledi. Bu arada mahkemeye verdiğim için bana kızan kiracım, kirayı ve aidatı ödememeye başladı. Bense Airbnb denilen şirkete üye oldum ve ne menem bir şey olduğunu öğrendim; 16 milyar dolarlık bir şirket. Bir ara kiracım bu kazançlı işi (gecelik 450 avro) beraber yapmayı bile teklif etti. Ben de şiddetle reddettim...” Zeki ağabeyin sorunu devam ediyormuş, Allah yardımcısı olsun…
- Global insan kaynakları yönetim danışmanlığı firması Mercer’ın bu sene 29.’su düzenlediği “Yaşam Maliyeti Araştırması”na göre; İstanbul, listeye 185. sıradan girmiş. 2023 yılında dünyanın en pahalı şehri Hong Kong imiş. Beş kıtada 227 şehri kapsayan çalışmada 2. olan Singapur’u sırasıyla Zürih, Cenevre, Basel ve New York takip etmiş. İstanbul 185. sırada diye üzülelim mi; sevinelim mi? Bilemedik…