Çekik gözlüleri ayırt etmek zor
23 Mayıs 2009 Akşam Gazetesi
Bir keresinde Uzakdoğulu dostlarımdan birine, 'Yahu sizi birbirinizden ayırmak ne kadar da zor' demiştim, 'Hanginiz Japon, hanginiz Koreli, Çinli, Tayvanlı ya da diğer uzak doğu ülkelerinden, ayrıştırmak hayli zor iş!'
'Vallahi bizim için hiçbir zorluk yok' diye söze girdi Japon arkadaşım, 'Biz baktık mı anlarız, kimin nereden olduğunu... Ama esas sizin ırkla ilgili benzer bir sorunu da biz yaşıyoruz... Koyun bakalım Avrupalı'lardan tesadüfi örneklemeyle seçtiğiniz insanları yan yana, sonra da söyleyin kim nereden...'
O ana kadar hiç böyle düşünmemiş olduğumu fark etmiştim.
Sonra yavaş yavaş odağı insanlardan diğer ürünlere kaydırdım. Aynı şey orada da geçerliydi... Pek çok markayı birbirinden ayırt etmek neredeyse olanaksızdı... Özellikle de otomobillerde... Zaman içinde nasıl da birbirlerine benzediler...
İşte bu nedenle henüz kendini açıklamamış olan bir otomobil markasının kampanyasını çok doğru buluyor ve hayranlıkla izliyorum.
'Sınıfının en i'si Türkiye'ye geliyor. Bu otomobili tanıyan kazanıyor.'
Kampanyanın adı bu... Web sitesi adresi verilmiş: www.otomobilkazan.com. Sayfanın tasarımı ve işlevi kusursuz. Yanılmıyorsam Bezoone adlı şirket yapmış o siteyi. Hani Levent Erim'in (Radyocu, Kel Kadayıf programı ile bilinir) bir zamanlar ortak olduğu ve İngilizlere satıldıktan sonra payını alıp yılbaşında ayrıldığı şirket...
Bir lansman bu kadar mı iyi planlanır... Ben çıkaramadım markayı... Ustalara sorup öğrendim. Şaşırmadım. Her marka olabilirmiş çünkü...
Bir haftada 147 bin kişi başvurmuş... Ürünü bilmem ama iletişim yaklaşımı 'on nümoro'...
Bu iş Seda'nın şöhretine (markasına değil) yarar...
'Türkiye'deki sanatçılardan (şöhretlerden) marka çıkar mı?' tartışmasında 'Çıkmaz' diyenlerin haklı olmamasını ne kadar isterdim...
Hatta bir ara iyi niyetle Seda Sayan Hanımefendi'nin kurduğu 'pazarlama ve satış' şirketini bile ilgiyle izlemeye başlamıştım...
Oysa işler korktuğum gibi gelişmiş. Milliyet haberi şöyle vermiş: 'Sabahların Sultanı adlı sabah programıyla bilinen şarkıcı Seda Sayan, kısa süre önce kurduğu pazarlama şirketinin başkanlığından ayrıldı. Sayan'ın kozmetik, sağlık ve mutfak ürünleri satan şirketinin 'Seda Sayan Pazarlama' olan adı da 'Orkide Hareketi Telekomünikasyon Pazarlama'ya çevrildi. Seda Sayan başkanlıktan, eşi Onur Şan da yönetimden ayrılırken, şirketin yüzde 50 ortağı olan başkan yardımcısı Erdal Altınay, başkanlığa getirildi.'
Pazarlama iletişiminden amatör düzeyde anlayalar bile fark etmiştir. Bu iş bitmiş... Marka yönetimi, marka genişlemesi, mimarisi vb pazarlama iletişimi unsurlarının tamamı Seda Hanım adına sonlanmış gibi gözüküyor... Yazık...
Öte yandan Seda Hanım Pepsi'nin yeni yüzü oluyormuş... Sayan için süper bir durum... Daha önceki Pepsi 'yüzlerini' hatırlayalım. Yani Pepsi'nin markasını emanet ettiği şöhretleri...
'Generation Next' temalı Pepsi reklamlarında:
Michael J. Fox, Cindy Crawford, Magic Johnson, Ray Charles...
Daha sonraki yıllarda Britney Spears, Beyonce
'Pepsi Blue' reklamlarında: David Beckham, Roberto Carlos, Thierry Henry, Ronaldinho, Torres, Van der Vaart ve Raul Gonzales...
Ve hepsinin üzerinde Michael Jackson...
Türkiye'den Tarkan... Şimdi de Seda Sayan... Daha ne olsun?...
İki marka yanyana geldiğinde ne olurdu? Hatırlayalım... Kuvvetli marka, daha az kuvvetliyi yukarı, ikincisi de birincisini aşağıya çekerdi...
Peki Pepsi açısından durum nedir? Herhalde marka kendini yeniden konumluyor. Ve Seda Hanım'ın mükemmel düzeyde temsil ettiği hedef kitleyi, onun kültürünü ve değerlerini özdeşleme ve nirengi noktası almaya karar vermiş anlaşılan.
Hayırlı olur İnşallah!..
Bir keresinde Uzakdoğulu dostlarımdan birine, 'Yahu sizi birbirinizden ayırmak ne kadar da zor' demiştim, 'Hanginiz Japon, hanginiz Koreli, Çinli, Tayvanlı ya da diğer uzak doğu ülkelerinden, ayrıştırmak hayli zor iş!'
'Vallahi bizim için hiçbir zorluk yok' diye söze girdi Japon arkadaşım, 'Biz baktık mı anlarız, kimin nereden olduğunu... Ama esas sizin ırkla ilgili benzer bir sorunu da biz yaşıyoruz... Koyun bakalım Avrupalı'lardan tesadüfi örneklemeyle seçtiğiniz insanları yan yana, sonra da söyleyin kim nereden...'
O ana kadar hiç böyle düşünmemiş olduğumu fark etmiştim.
Sonra yavaş yavaş odağı insanlardan diğer ürünlere kaydırdım. Aynı şey orada da geçerliydi... Pek çok markayı birbirinden ayırt etmek neredeyse olanaksızdı... Özellikle de otomobillerde... Zaman içinde nasıl da birbirlerine benzediler...
İşte bu nedenle henüz kendini açıklamamış olan bir otomobil markasının kampanyasını çok doğru buluyor ve hayranlıkla izliyorum.
'Sınıfının en i'si Türkiye'ye geliyor. Bu otomobili tanıyan kazanıyor.'
Kampanyanın adı bu... Web sitesi adresi verilmiş: www.otomobilkazan.com. Sayfanın tasarımı ve işlevi kusursuz. Yanılmıyorsam Bezoone adlı şirket yapmış o siteyi. Hani Levent Erim'in (Radyocu, Kel Kadayıf programı ile bilinir) bir zamanlar ortak olduğu ve İngilizlere satıldıktan sonra payını alıp yılbaşında ayrıldığı şirket...
Bir lansman bu kadar mı iyi planlanır... Ben çıkaramadım markayı... Ustalara sorup öğrendim. Şaşırmadım. Her marka olabilirmiş çünkü...
Bir haftada 147 bin kişi başvurmuş... Ürünü bilmem ama iletişim yaklaşımı 'on nümoro'...
Bu iş Seda'nın şöhretine (markasına değil) yarar...
'Türkiye'deki sanatçılardan (şöhretlerden) marka çıkar mı?' tartışmasında 'Çıkmaz' diyenlerin haklı olmamasını ne kadar isterdim...
Hatta bir ara iyi niyetle Seda Sayan Hanımefendi'nin kurduğu 'pazarlama ve satış' şirketini bile ilgiyle izlemeye başlamıştım...
Oysa işler korktuğum gibi gelişmiş. Milliyet haberi şöyle vermiş: 'Sabahların Sultanı adlı sabah programıyla bilinen şarkıcı Seda Sayan, kısa süre önce kurduğu pazarlama şirketinin başkanlığından ayrıldı. Sayan'ın kozmetik, sağlık ve mutfak ürünleri satan şirketinin 'Seda Sayan Pazarlama' olan adı da 'Orkide Hareketi Telekomünikasyon Pazarlama'ya çevrildi. Seda Sayan başkanlıktan, eşi Onur Şan da yönetimden ayrılırken, şirketin yüzde 50 ortağı olan başkan yardımcısı Erdal Altınay, başkanlığa getirildi.'
Pazarlama iletişiminden amatör düzeyde anlayalar bile fark etmiştir. Bu iş bitmiş... Marka yönetimi, marka genişlemesi, mimarisi vb pazarlama iletişimi unsurlarının tamamı Seda Hanım adına sonlanmış gibi gözüküyor... Yazık...
Öte yandan Seda Hanım Pepsi'nin yeni yüzü oluyormuş... Sayan için süper bir durum... Daha önceki Pepsi 'yüzlerini' hatırlayalım. Yani Pepsi'nin markasını emanet ettiği şöhretleri...
'Generation Next' temalı Pepsi reklamlarında:
Michael J. Fox, Cindy Crawford, Magic Johnson, Ray Charles...
Daha sonraki yıllarda Britney Spears, Beyonce
'Pepsi Blue' reklamlarında: David Beckham, Roberto Carlos, Thierry Henry, Ronaldinho, Torres, Van der Vaart ve Raul Gonzales...
Ve hepsinin üzerinde Michael Jackson...
Türkiye'den Tarkan... Şimdi de Seda Sayan... Daha ne olsun?...
İki marka yanyana geldiğinde ne olurdu? Hatırlayalım... Kuvvetli marka, daha az kuvvetliyi yukarı, ikincisi de birincisini aşağıya çekerdi...
Peki Pepsi açısından durum nedir? Herhalde marka kendini yeniden konumluyor. Ve Seda Hanım'ın mükemmel düzeyde temsil ettiği hedef kitleyi, onun kültürünü ve değerlerini özdeşleme ve nirengi noktası almaya karar vermiş anlaşılan.
Hayırlı olur İnşallah!..