CHP cephesinde ‘yine’ yeni bir şey yok
07 kasım 2023 yeni şafak
Batı dillerinde olduğu kadar bizde de hiçbir şeyin değişmediği durumlarda kullanılan bir deyime dönüşmüştür; “Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”… Erich Maria Remarque’ın ünlü romanıdır ve onlarca kez beyaz perdeye ve TV’ye aktarılmıştır.
CHP’nin hâl-i pürmelalini de en iyi şekilde ifade eden bu ifade, son Kurultay’da yeniden tescillenmiştir.
Kendisini psikolojik danışman ve yazar olarak takdim eden Sarp Genco Gençarslan’ın Instagram paylaşımı da durumu ‘nokta atışı’ bir metaforla (mecazla) tanımlamış… “Bu siyasi değil; psikolojik bir tespittir” diye belirten Gençarslan, şöyle yazmış: “İlişkilerinde hayal kırıklığı yaşayan CHP, iyi hissetmek için saçını kestirip, rengini değiştirdi.” Bu metafor, biraz cinsiyetçi bulunabilir; ancak kadınların bunalım hâlinde saçlarını değiştirdikleri iddiası çok yaygındır.
Genel Başkan değişse de CHP’nin özünde hiçbir şeyin değişmediği, Özgür Özel’in söylemlerinden belli değil midir? Bunların, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim gündemini yönetirken kullandığı söylemlerden ne farkı vardır?
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya selam gönder… TSK’ya hakaret yağdıran Sezgin Tanrıkulu’na sahip çık… Hazine’nin verdiği garantilerle inşa edilen projelerin, özelleştirilen kurumların kamulaştırılacağını söyleyen Selin Sayek Böke ile yol yürü… Yüzünü Batı’ya dönmeyi bütün türevleriyle ima et… Sonra da değişimden(!) söz et…
Partinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatan gayrimillî, ülkenin istiklalini ve bölünmez bütünlüğünü tehdit eden tüm unsurların yanında pozisyon alan Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında bir fark olmadığını görmek CHP tabanını ne kadar memnun edecek acaba?!
Açıkçası, girdiği bütün seçimleri kaybetse de Kurultay seçimlerinden zaferle çıkarak delege operasyonlarını gayet iyi yöneten Kılıçdaroğlu’nun allem edip kallem edip bu kez de kendini Genel Başkan seçtireceğine inananlardandım. Ancak son bir haftada yaptığı hatalarla beni yanılttı. Psikolojik üstünlüğü eliyle Ekrem İmamoğlu’na teslim etti. O da Nedim Şener’in deyişiyle “tavşan koşucu” Özel’i kullanarak kendisine Cumhurbaşkanlığı adaylığı yolunu açtı. Bu Kurultay’ın gerçek galibi tabii ki Ekrem İmamoğlu’dur.
CHP’nin 2011’den bu yana yapılan genel seçimlerde aldığı oylar bellidir:
2011 %25,98
2015 (Haziran) %24,95
2015 (Kasım) %25,31
2018 %22,35
2023 %25,35
Partinin geçmişinde olduğu gibi bundan sonra da iki grubun ‘ilkesiz birlik’ ve iktidar çekişmelerine tanıklık edeceğiz. Yani, CHP cephesinde ‘yine’ yeni bir şey yok…
Günün sözü
“Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir.”
Albert Einstein
Gözümüze takılanlar…
CHP’nin hâl-i pürmelalini de en iyi şekilde ifade eden bu ifade, son Kurultay’da yeniden tescillenmiştir.
Kendisini psikolojik danışman ve yazar olarak takdim eden Sarp Genco Gençarslan’ın Instagram paylaşımı da durumu ‘nokta atışı’ bir metaforla (mecazla) tanımlamış… “Bu siyasi değil; psikolojik bir tespittir” diye belirten Gençarslan, şöyle yazmış: “İlişkilerinde hayal kırıklığı yaşayan CHP, iyi hissetmek için saçını kestirip, rengini değiştirdi.” Bu metafor, biraz cinsiyetçi bulunabilir; ancak kadınların bunalım hâlinde saçlarını değiştirdikleri iddiası çok yaygındır.
Genel Başkan değişse de CHP’nin özünde hiçbir şeyin değişmediği, Özgür Özel’in söylemlerinden belli değil midir? Bunların, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim gündemini yönetirken kullandığı söylemlerden ne farkı vardır?
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya selam gönder… TSK’ya hakaret yağdıran Sezgin Tanrıkulu’na sahip çık… Hazine’nin verdiği garantilerle inşa edilen projelerin, özelleştirilen kurumların kamulaştırılacağını söyleyen Selin Sayek Böke ile yol yürü… Yüzünü Batı’ya dönmeyi bütün türevleriyle ima et… Sonra da değişimden(!) söz et…
Partinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kemiklerini sızlatan gayrimillî, ülkenin istiklalini ve bölünmez bütünlüğünü tehdit eden tüm unsurların yanında pozisyon alan Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasında bir fark olmadığını görmek CHP tabanını ne kadar memnun edecek acaba?!
Açıkçası, girdiği bütün seçimleri kaybetse de Kurultay seçimlerinden zaferle çıkarak delege operasyonlarını gayet iyi yöneten Kılıçdaroğlu’nun allem edip kallem edip bu kez de kendini Genel Başkan seçtireceğine inananlardandım. Ancak son bir haftada yaptığı hatalarla beni yanılttı. Psikolojik üstünlüğü eliyle Ekrem İmamoğlu’na teslim etti. O da Nedim Şener’in deyişiyle “tavşan koşucu” Özel’i kullanarak kendisine Cumhurbaşkanlığı adaylığı yolunu açtı. Bu Kurultay’ın gerçek galibi tabii ki Ekrem İmamoğlu’dur.
CHP’nin 2011’den bu yana yapılan genel seçimlerde aldığı oylar bellidir:
2011 %25,98
2015 (Haziran) %24,95
2015 (Kasım) %25,31
2018 %22,35
2023 %25,35
Partinin geçmişinde olduğu gibi bundan sonra da iki grubun ‘ilkesiz birlik’ ve iktidar çekişmelerine tanıklık edeceğiz. Yani, CHP cephesinde ‘yine’ yeni bir şey yok…
Günün sözü
“Aynı şeyi tekrar tekrar yapmak ve farklı sonuçlar beklemek deliliktir.”
Albert Einstein
Gözümüze takılanlar…
- Kendini “İşveren markası konferansı” olarak tanımlayan People Make The Brand (PMB), 7 Aralık’ta HBR Türkiye Webinar Tool üzerinden ücretsiz olarak düzenlenecekmiş. Universum Türkiye Lideri Evrim Kuran, 10 yılda, 87 konuşmacı, 100’den fazla şirketten 1.000’den fazla insan kaynakları, pazarlama ve kurumsal iletişim profesyonelinin ağırlandığı konferansın bu yılki temasının “Anlamlı İlişkiler Çağı” olduğunu açıklamış. Temayı çok beğendik doğrusu… Dean C. Barnlund’un 1968 yılında yaptığı şu tanımını okuduğumuzda “İşte bu!” demiştik: “İletişim anlam arama çabasıdır; insanın başlattığı, kendisini çevresinde yönlendirecek ve değişen gereksinimlerini karşılayacak şekilde uyarıları ayırt etmeye ve örgütlemeye çalıştığı yaratıcı bir edimdir.” PMB’nin kendisinin de adı kadar anlamlı olmasını dileriz… (Yıldırım Gülsever, Medya Bilgi Rehberi)
- Dijital istihdam platformu eleman.net’in anket sonuçlarına göre; lise mezunları daha hızlı iş buluyor; onları ön lisans ve lisans mezunları takip ediyormuş. “İş arama sürecinizde genellikle ne kadar süre içerisinde bir iş bulabiliyorsunuz?” sorusuna adayların yüzde 46’sı 1 aydan daha az, yüzde 27’si 1-3 ay arası, yüzde 9’u 3-6 ay arası, yüzde 13’ü ise 1 yıldan daha uzun cevabını vermiş. 1 aydan daha kısa sürede iş bulunabildiklerini belirten yüzde 46’lık kesimin cevaplarına göre; yüzde 41 ile en hızlı iş bulunan sektör gıda olmuş. Onu yüzde 17 ile eğitim, yüzde 15 ile hizmet, yüzde 14 ile mağazacılık/perakende, yüzde 12 ile de elektrik ve elektronik takip etmiş. (Jülide Çağlı, bradswork)