‘Endişeli muhafazakârları’ kazanmak gerekir…
19 mart 2015 yeni şafak
Wikipedi ansiklopedisinde ‘siyasal iletişim’ başlığı altında verilen örnek tanımlardan biri Urfa milletvekili Doç. Dr. Zeynep Karahan Uslu’ya ait. Zeynep Hanım’ın tanımı şöyle:
“Bir siyasal görüş ya da organın, etkinlikte bulunduğu siyasal sistemin içinde kamuoyu güvenini ve desteğini sağlamak, dolayısıyla iktidar olabilmek için zaman ve konjonktürün gereklerine göre reklam, propaganda ve halkla ilişkiler tekniklerinden yararlanarak sürekli bir biçimde gerçekleştirdiği tek veya çift yönlü iletişim çabasıdır.”
Cin fikirli siyaset erbabının iletişim süreçlerini de bir ‘siyasi kurnazlık’ olarak zihinlerinde çarpıttıkları ve ‘algı operasyonu’ gibi kuram dışı manipülasyonlardan beslenmeyi ayıp saymadıkları bir dönemde Meclis’te gerçek iletişimcilerin bulunmasını bir nimet olarak gördüğümüzü ifade edelim.
Dr. İbrahim Uslu da geçtiğimiz günlerde araştırma sonuçlarını açıklarken, “3 Dönem Kuralı AK Parti’nin markasıdır” demişti.
Bu kuraldan şu veya bu nedenle yakınan bazı AK Partili vekillerinin Tayyip Bey’den yasağın kaldırılmasına yönelik taleplerini bildirdikleri günlerde ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu şu tespiti yapıyordu:
“AK Parti kurulduğunda üç dönem kuralını koyarak siyasete büyük yenilik getirdi. Siyaseti kişiselleştirmeden kurtararak misyon verdi. Erdoğan bu kuralı getirmek suretiyle ‘Biz koltuğu zamanı geldiğinde bırakmasını bileceğiz ve yeni kuşakların siyasete girmesine olanak vereceğiz. Bizim bir davamız var. Esas olan davadır’ dedi. Seçmen bu vaadi satın aldı ve bu AK Parti’nin mevki için siyaset yapmadığını gördü ve oy verdi. Bu özellik zaman içinde AK Parti'nin marka vaadi haline geldi.”
Seçmenin ‘satın’ aldığı bu ‘Vazgeçmesini bilebilmek’ ya da ‘Gitmesini bilmek’ gibi gerçekten de ‘olmuşluk’ işareti veren bu vaadin üzerine titrenmesi gereken bir dönemdeyiz. Zamanla kaçınılmaz olarak başa gelecek güç kirliliğine karşı bir numaralı korunma kalkanı olan ‘3 Dönem Kuralı’nı bir yasak değil, içselleştirilmesi ve hatta başka partilere de örnek olabilecek biçimde hedeflenenin ne ve neler olduğunu defalarca anlatılması gerekiyor. Bir de şunu bilmek belki: Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan bugüne kadar seçim tarihleri dahil hangi ilkeden geri döndü ki bundan dönecek? Kendisine duyulan güveni biraz da bu sağlam duruşuna borçlu değil mi?
Neden bu olaya ve yukarıdaki tanımlara vurgu yapıyoruz? İki nedenle...
1. AK Parti’nin, kısmen yitirdiği iddia edilen ittifaklarını sağlamlaştırma ve yeniden gözden geçirme, belki yenilerini tesis etme durumunda olduğunun altını bir kez daha çizmek için;
2. Konda Araştırma Şirketi’nin Genel Müdürü Bekir Ağırdır seçmen davranışlarına göre kümelerden söz ederken daha çok CHP’ye oy vermeye mütemayil ciddi bir grup için “Endişeli Modern” tanımını kullanmıştı... Bunlar sayıları artarak varlıklarını sürdürmektedir. Öte yandan başta iş çevreleri olmak üzere ciddi bir “Endişeli Muhafazakâr” kesimin oluşmaya başladığından da söz edebiliriz. Gerek bunlarla gerekse milli liberal kesimlerle olağanüstü başarılı ittifaklar kurmayı başarmış olan AK Parti’nin Sayın Uslu’nun tanımını hatırlamalarında yarar gördüğümüz için yukarıdaki hususları bir kez daha vurgulama ihtiyacını duyduk.
Kendi krizini kendin yaratmayacaksın
İngiliz BBC televizyonu şu sıra durduk yerde yaratılmış krizi ile boğuşmak durumunda. 1977 yılından bu yana yayınlanan, BAFTA ve Emmy ödüllü ünlü otomobil programı Top Gear’in sunucularından Jeremy Clarkson, programın yapımcısını yumruklamış. Ve Jeremy Clarkson’ın işine son verilmiş. BBC, programın geçen hafta yayınlanmayacağını belirtmiş ancak başka bir açıklama yapılmayacak, demiş.
Bu arada programın hayranları aralarında imza toplamaya başlamışlar. ‘Clarkson işinin başına dönmeli’ diyenlerin sayısı 250 bini aşmış.
Ortalıktaki belirsizlik yani, BBC’nin kendi söküğünü dikemeyip kendisiyle ilgili haber kanallarını tıkaması olumsuz algılamayı tetiklemiş.
Kriz iletişiminde net bilgi aktarımı, şeffaflık ve hız ön planda tutulması gereken en önemli bileşenlerden. İşin ilginç yanı, hakkında soruşturma açılan benzer başka olaylarla da gündeme gelmiş sunucu Clarkson’un da doğru dürüst bir bilgilendirme yapmamış olması. Yani, olayın kazananı yok. Bir yandan milyonların gönlünü fethetmiş bir program, öte yandan yılların deneyimli kurumu… Birbirlerine hasar verip duruyorlar. Görüldüğü gibi kriz yönetimindeki beceriksizlik sadece bizde olmuyor...
“Bir siyasal görüş ya da organın, etkinlikte bulunduğu siyasal sistemin içinde kamuoyu güvenini ve desteğini sağlamak, dolayısıyla iktidar olabilmek için zaman ve konjonktürün gereklerine göre reklam, propaganda ve halkla ilişkiler tekniklerinden yararlanarak sürekli bir biçimde gerçekleştirdiği tek veya çift yönlü iletişim çabasıdır.”
Cin fikirli siyaset erbabının iletişim süreçlerini de bir ‘siyasi kurnazlık’ olarak zihinlerinde çarpıttıkları ve ‘algı operasyonu’ gibi kuram dışı manipülasyonlardan beslenmeyi ayıp saymadıkları bir dönemde Meclis’te gerçek iletişimcilerin bulunmasını bir nimet olarak gördüğümüzü ifade edelim.
Dr. İbrahim Uslu da geçtiğimiz günlerde araştırma sonuçlarını açıklarken, “3 Dönem Kuralı AK Parti’nin markasıdır” demişti.
Bu kuraldan şu veya bu nedenle yakınan bazı AK Partili vekillerinin Tayyip Bey’den yasağın kaldırılmasına yönelik taleplerini bildirdikleri günlerde ANAR Genel Müdürü İbrahim Uslu şu tespiti yapıyordu:
“AK Parti kurulduğunda üç dönem kuralını koyarak siyasete büyük yenilik getirdi. Siyaseti kişiselleştirmeden kurtararak misyon verdi. Erdoğan bu kuralı getirmek suretiyle ‘Biz koltuğu zamanı geldiğinde bırakmasını bileceğiz ve yeni kuşakların siyasete girmesine olanak vereceğiz. Bizim bir davamız var. Esas olan davadır’ dedi. Seçmen bu vaadi satın aldı ve bu AK Parti’nin mevki için siyaset yapmadığını gördü ve oy verdi. Bu özellik zaman içinde AK Parti'nin marka vaadi haline geldi.”
Seçmenin ‘satın’ aldığı bu ‘Vazgeçmesini bilebilmek’ ya da ‘Gitmesini bilmek’ gibi gerçekten de ‘olmuşluk’ işareti veren bu vaadin üzerine titrenmesi gereken bir dönemdeyiz. Zamanla kaçınılmaz olarak başa gelecek güç kirliliğine karşı bir numaralı korunma kalkanı olan ‘3 Dönem Kuralı’nı bir yasak değil, içselleştirilmesi ve hatta başka partilere de örnek olabilecek biçimde hedeflenenin ne ve neler olduğunu defalarca anlatılması gerekiyor. Bir de şunu bilmek belki: Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan bugüne kadar seçim tarihleri dahil hangi ilkeden geri döndü ki bundan dönecek? Kendisine duyulan güveni biraz da bu sağlam duruşuna borçlu değil mi?
Neden bu olaya ve yukarıdaki tanımlara vurgu yapıyoruz? İki nedenle...
1. AK Parti’nin, kısmen yitirdiği iddia edilen ittifaklarını sağlamlaştırma ve yeniden gözden geçirme, belki yenilerini tesis etme durumunda olduğunun altını bir kez daha çizmek için;
2. Konda Araştırma Şirketi’nin Genel Müdürü Bekir Ağırdır seçmen davranışlarına göre kümelerden söz ederken daha çok CHP’ye oy vermeye mütemayil ciddi bir grup için “Endişeli Modern” tanımını kullanmıştı... Bunlar sayıları artarak varlıklarını sürdürmektedir. Öte yandan başta iş çevreleri olmak üzere ciddi bir “Endişeli Muhafazakâr” kesimin oluşmaya başladığından da söz edebiliriz. Gerek bunlarla gerekse milli liberal kesimlerle olağanüstü başarılı ittifaklar kurmayı başarmış olan AK Parti’nin Sayın Uslu’nun tanımını hatırlamalarında yarar gördüğümüz için yukarıdaki hususları bir kez daha vurgulama ihtiyacını duyduk.
Kendi krizini kendin yaratmayacaksın
İngiliz BBC televizyonu şu sıra durduk yerde yaratılmış krizi ile boğuşmak durumunda. 1977 yılından bu yana yayınlanan, BAFTA ve Emmy ödüllü ünlü otomobil programı Top Gear’in sunucularından Jeremy Clarkson, programın yapımcısını yumruklamış. Ve Jeremy Clarkson’ın işine son verilmiş. BBC, programın geçen hafta yayınlanmayacağını belirtmiş ancak başka bir açıklama yapılmayacak, demiş.
Bu arada programın hayranları aralarında imza toplamaya başlamışlar. ‘Clarkson işinin başına dönmeli’ diyenlerin sayısı 250 bini aşmış.
Ortalıktaki belirsizlik yani, BBC’nin kendi söküğünü dikemeyip kendisiyle ilgili haber kanallarını tıkaması olumsuz algılamayı tetiklemiş.
Kriz iletişiminde net bilgi aktarımı, şeffaflık ve hız ön planda tutulması gereken en önemli bileşenlerden. İşin ilginç yanı, hakkında soruşturma açılan benzer başka olaylarla da gündeme gelmiş sunucu Clarkson’un da doğru dürüst bir bilgilendirme yapmamış olması. Yani, olayın kazananı yok. Bir yandan milyonların gönlünü fethetmiş bir program, öte yandan yılların deneyimli kurumu… Birbirlerine hasar verip duruyorlar. Görüldüğü gibi kriz yönetimindeki beceriksizlik sadece bizde olmuyor...