Yeni seçmen her şeyi belirleyebilir
09 mayıs 2015 yeni şafak
Tekrar edelim… Bu seçimlerde 2,5 milyon genç oy kullanacak. Daha önce hiç sandığa gitmemişler… Mühür basmamışlar… Bu eylem onlara garip bile gelebilir. Seçim propagandaları, bağırıp çağırarak haklı olduğu algısı uyandırmalar, meydanlarda esip gürlemekten sesi kısılmış liderler, abartılı vaatler, bunlara yabancı… Türkçe'yi 200-300 kelime ile konuşuyorlar… Konuşma 10-15 dakikayı geçince canları sıkılmaya başlıyor.
Bu 2,5 milyon gencin oyları her şeyi belirleyebilir. Tek başına iktidar yapar. Barajı atlatır… Baraj altı ve de muhalefette bırakır, koalisyon kurulacaksa, terkibini belirler…
Peki, şimdi sorun kendi kendinize bu 2,5 milyon yeni potansiyel oy için hangi parti ne yapıyor? Laf ebeliği değil! Strateji olarak ne yapıyor?..
Sadece vaat var ortada… İşsiz okulsuz kalmayacaklar. Sınav olmayacak. Herkes dilediği üniversiteye girecek… Bu gençleri tanımadıkları ne kadar belli. Bu numaraları eski tabirle zamane gençliği kesinlikle yemez…
Peki, neye gönül verilir? Oy akılla değil gönülle kullanılır kahir çoğunlukla…
Normal olarak sosyal demokrat partilerden beklenir böyle 'ilerici' hareketler değil mi?
Hayır!.. Atı alıp Üsküdar'ı geçmek yine AK Parti'ye nasip olmuş sanki.
Açılış, Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından yapılmış… Maslak'ta bir iş hanı tutulmuş… 200 kişi 24 saat çift vardiya çalışacakmış.
Atalay demiş ki: “Biz zaten sosyal medyayı önceden de etkili kullanmaya hep gayret ettik. Ama bazen de tam kontrolünüz olmayabiliyordu. Bazen sapmalar oluyordu. Şimdi tek merkezden, kendi kurumsal kimliğimizle, bütün sosyal medya platformundaki hesaplarımızı bilerek ve bunu sizinle de paylaşacağız.”
İlk defa bir siyasi partinin böyle bir kurumsal merkez kurduğunu eklemiş Beşir Atalay, “Sadece seçim dönemi için değil, seçimden sonraya da uzanacak parti çalışmalarımızda kullanacağımız önemli bir platform olarak kullanacağız burayı” diye devam etmiş.
Adını Yeni Türkiye Dijital Ofisi koymuşlar. Başına da Gökhan Yücel'i getirmişler. Merkez farklı görevleri olan 45 kişilik 4 ekipten oluşuyormuş: Sahayı, teşkilatı bilgilendiren; içerik üreten; kampanyayı tahkim eden ancak aynı zamanda medyayı bu konu hakkında bilgilendiren 4 ekip…
Bunlar kampanyayı sahaya yayacakmış. Yücel, sahte hesaplarla sonuçları abartmak için AK Parti'nin de kullandığı iddia edilen AKtrol'ler için ise 'şehir efsanesi' diyor ve devam ediyor:”Ak Parti'nin dijital medya stratejisini Yeni Türkiye Dijital Ofisi yürütmektedir. Adresimiz bundan sonra hepinizce malumdur. Hepinizi 7 gün 24 saat bekleriz. İstediğiniz her türlü soruyu bize sorabilirsiniz.
Yeni Türkiye Dijital Ofisinde Aktrol diye bir kadro yoktur. Burada dijital analistler çalışır, kreatif direktörler çalışır. Sosyologlar çalışır. Metin yazarları çalışır. Sosyologlar çalışır. Yabancı dil bilen insanlar çalışır. Siyasal iletişim uzmanları çalışır. Görsel tasarım ekipleri çalışır.”
Atalay'ın açıklamasına göre Ak Partinin Gençlik Kolları çalışmaları bu merkeze irtibatlandırılmış. Buranın mesajlarını onlar esas alacaklarmış. Seçim kampanyası ve stratejisi, başında Beşir Beyin bulunduğu ekip tarafından genel merkezden yürütülecekmiş. Sosyal medya platformu ise Maslak'taki merkezden…
“Bazı iyi niyetli kişiler sağ olsunlar AK Parti'nin seçim kampanyalarına destek vermek istiyorlar” diyen Beşir Atalay açıklamalarını şöyle sürdürmüş: “Ama ben Tanıtım Medya Başkanı olduğum günden beri dile getiriyorum: Kurumsal kimliğimizi taşımayan sosyal medya mesajlarının sorumluğunu biz almıyoruz. Bizim görevlerimiz arasında insanlara hakaret etmek yoktur!”…
Bakalım bu merkez nasıl çalışacak… Hedef herhalde öncelikle o 2,5 milyon yeni genç seçmen… Orada başarılı olan seçimlerde başarılı olacak… Sistem güzel de, içerik, yani 'hikâye' (story telling), yani gençleri gönüllerinden yakalayıp ikna edecek güven-gelecek ilişkisi nasıl tesis edilecek… Diğer partilerin ikna kabiliyetini, bu 2,5 milyondaki paylarına bakarak göreceğiz. Çünkü dijital iletişim esas olarak bu kitle için devreye sokuluyor bu seçimde…
İnternet'i kullanan Tostçu ve Çaycı'nın büyük başarısı
Gaziantep'e ne yemek için gidilir? Baklava, Kebap, Fıstık ezmesi vb…
Gaziantep'e tost yemek için gidilir mi? Ya da Gazi Antep'e internetten tost ısmarlanır mı? Ismarlanırsa, tost adam gibi gelir mi?
Gaziantepli Tostçu Mehmet'in hikâyesini bizim gençler bana anlatana kadar, bu tür soruları bir tür kamera şakası olarak algılayabilirdim. Ancak bana internette attırdıkları ufacık bir tur, internet ortamını kullanıp, bir de işini iyi yaptın mı; başarının çok uzakta olmadığını gösterdi…
Web sitesini geçici olarak kapatmasına rağmen Facebook'ta 10.626 sayfa beğenmesi, Youtube'ta 3.849 abone, 657.898 görüntüleme; Instagram'da 1.019 takipçi…
Şiddetle tavsiye ederim Antep'in kent markasının bir parçası haline gelmiş olan Tostçu Mehmet'in hikâyesine mutlaka bir göz atın; kendinize kesinlikle bir pay çıkarırsınız.
Bir de Yalovalı Çaycı var…
Olay şu: Yalova'da 15 yıldır kahvecilik yapan Ali Kazım Köksal çay siparişlerini WhatsApp'tan almaya başlamış ve ne olmuş?..
Satışlar yüzde 50 artmış…
Ali Kazım Köksal, eskiden diyafon sistemiyle esnaftan çay siparişi alırmış… Hani hoparlör gibi kutudaki düğmeye bas konuş: “Ali Abi, bize iki çay, bir orta kahve”…
Bu diyafonları kablolarıyla birlikte esnafın dükkânına kadar çekip yerleştirmek de Çaycı Ali Kazım'ın sorumluluğundaymış. Yani masraf Ali Kazım Bey'e aitmiş…
Ali Kazım Köksal hem bu diyafon işlerinden tasarruf etmiş hem de WhatsApp'ı anında benimseyen hatta tercih eden (kalkıp diyafona kadar yürümeye üşenenler de varmış) müşterilerinin bu yöntemi benimsemesi üzerine satışları katlamış…
İlk günlerde WhatsApp'ı çok kullanmayan müşteriler biraz bocalamışlar. Ali Kazım müşterileri tek tek dolaşarak kullanımı göstermiş…
Satışlarımı nasıl artırırım diye düşünen esnaf kardeşlerimize duyurulur… İnovasyon (yenilikçilik, buluşçuluk) böyle bir şey işte. . .
Bu 2,5 milyon gencin oyları her şeyi belirleyebilir. Tek başına iktidar yapar. Barajı atlatır… Baraj altı ve de muhalefette bırakır, koalisyon kurulacaksa, terkibini belirler…
Peki, şimdi sorun kendi kendinize bu 2,5 milyon yeni potansiyel oy için hangi parti ne yapıyor? Laf ebeliği değil! Strateji olarak ne yapıyor?..
Sadece vaat var ortada… İşsiz okulsuz kalmayacaklar. Sınav olmayacak. Herkes dilediği üniversiteye girecek… Bu gençleri tanımadıkları ne kadar belli. Bu numaraları eski tabirle zamane gençliği kesinlikle yemez…
Peki, neye gönül verilir? Oy akılla değil gönülle kullanılır kahir çoğunlukla…
Normal olarak sosyal demokrat partilerden beklenir böyle 'ilerici' hareketler değil mi?
Hayır!.. Atı alıp Üsküdar'ı geçmek yine AK Parti'ye nasip olmuş sanki.
Açılış, Prof. Dr. Beşir Atalay tarafından yapılmış… Maslak'ta bir iş hanı tutulmuş… 200 kişi 24 saat çift vardiya çalışacakmış.
Atalay demiş ki: “Biz zaten sosyal medyayı önceden de etkili kullanmaya hep gayret ettik. Ama bazen de tam kontrolünüz olmayabiliyordu. Bazen sapmalar oluyordu. Şimdi tek merkezden, kendi kurumsal kimliğimizle, bütün sosyal medya platformundaki hesaplarımızı bilerek ve bunu sizinle de paylaşacağız.”
İlk defa bir siyasi partinin böyle bir kurumsal merkez kurduğunu eklemiş Beşir Atalay, “Sadece seçim dönemi için değil, seçimden sonraya da uzanacak parti çalışmalarımızda kullanacağımız önemli bir platform olarak kullanacağız burayı” diye devam etmiş.
Adını Yeni Türkiye Dijital Ofisi koymuşlar. Başına da Gökhan Yücel'i getirmişler. Merkez farklı görevleri olan 45 kişilik 4 ekipten oluşuyormuş: Sahayı, teşkilatı bilgilendiren; içerik üreten; kampanyayı tahkim eden ancak aynı zamanda medyayı bu konu hakkında bilgilendiren 4 ekip…
Bunlar kampanyayı sahaya yayacakmış. Yücel, sahte hesaplarla sonuçları abartmak için AK Parti'nin de kullandığı iddia edilen AKtrol'ler için ise 'şehir efsanesi' diyor ve devam ediyor:”Ak Parti'nin dijital medya stratejisini Yeni Türkiye Dijital Ofisi yürütmektedir. Adresimiz bundan sonra hepinizce malumdur. Hepinizi 7 gün 24 saat bekleriz. İstediğiniz her türlü soruyu bize sorabilirsiniz.
Yeni Türkiye Dijital Ofisinde Aktrol diye bir kadro yoktur. Burada dijital analistler çalışır, kreatif direktörler çalışır. Sosyologlar çalışır. Metin yazarları çalışır. Sosyologlar çalışır. Yabancı dil bilen insanlar çalışır. Siyasal iletişim uzmanları çalışır. Görsel tasarım ekipleri çalışır.”
Atalay'ın açıklamasına göre Ak Partinin Gençlik Kolları çalışmaları bu merkeze irtibatlandırılmış. Buranın mesajlarını onlar esas alacaklarmış. Seçim kampanyası ve stratejisi, başında Beşir Beyin bulunduğu ekip tarafından genel merkezden yürütülecekmiş. Sosyal medya platformu ise Maslak'taki merkezden…
“Bazı iyi niyetli kişiler sağ olsunlar AK Parti'nin seçim kampanyalarına destek vermek istiyorlar” diyen Beşir Atalay açıklamalarını şöyle sürdürmüş: “Ama ben Tanıtım Medya Başkanı olduğum günden beri dile getiriyorum: Kurumsal kimliğimizi taşımayan sosyal medya mesajlarının sorumluğunu biz almıyoruz. Bizim görevlerimiz arasında insanlara hakaret etmek yoktur!”…
Bakalım bu merkez nasıl çalışacak… Hedef herhalde öncelikle o 2,5 milyon yeni genç seçmen… Orada başarılı olan seçimlerde başarılı olacak… Sistem güzel de, içerik, yani 'hikâye' (story telling), yani gençleri gönüllerinden yakalayıp ikna edecek güven-gelecek ilişkisi nasıl tesis edilecek… Diğer partilerin ikna kabiliyetini, bu 2,5 milyondaki paylarına bakarak göreceğiz. Çünkü dijital iletişim esas olarak bu kitle için devreye sokuluyor bu seçimde…
İnternet'i kullanan Tostçu ve Çaycı'nın büyük başarısı
Gaziantep'e ne yemek için gidilir? Baklava, Kebap, Fıstık ezmesi vb…
Gaziantep'e tost yemek için gidilir mi? Ya da Gazi Antep'e internetten tost ısmarlanır mı? Ismarlanırsa, tost adam gibi gelir mi?
Gaziantepli Tostçu Mehmet'in hikâyesini bizim gençler bana anlatana kadar, bu tür soruları bir tür kamera şakası olarak algılayabilirdim. Ancak bana internette attırdıkları ufacık bir tur, internet ortamını kullanıp, bir de işini iyi yaptın mı; başarının çok uzakta olmadığını gösterdi…
Web sitesini geçici olarak kapatmasına rağmen Facebook'ta 10.626 sayfa beğenmesi, Youtube'ta 3.849 abone, 657.898 görüntüleme; Instagram'da 1.019 takipçi…
Şiddetle tavsiye ederim Antep'in kent markasının bir parçası haline gelmiş olan Tostçu Mehmet'in hikâyesine mutlaka bir göz atın; kendinize kesinlikle bir pay çıkarırsınız.
Bir de Yalovalı Çaycı var…
Olay şu: Yalova'da 15 yıldır kahvecilik yapan Ali Kazım Köksal çay siparişlerini WhatsApp'tan almaya başlamış ve ne olmuş?..
Satışlar yüzde 50 artmış…
Ali Kazım Köksal, eskiden diyafon sistemiyle esnaftan çay siparişi alırmış… Hani hoparlör gibi kutudaki düğmeye bas konuş: “Ali Abi, bize iki çay, bir orta kahve”…
Bu diyafonları kablolarıyla birlikte esnafın dükkânına kadar çekip yerleştirmek de Çaycı Ali Kazım'ın sorumluluğundaymış. Yani masraf Ali Kazım Bey'e aitmiş…
Ali Kazım Köksal hem bu diyafon işlerinden tasarruf etmiş hem de WhatsApp'ı anında benimseyen hatta tercih eden (kalkıp diyafona kadar yürümeye üşenenler de varmış) müşterilerinin bu yöntemi benimsemesi üzerine satışları katlamış…
İlk günlerde WhatsApp'ı çok kullanmayan müşteriler biraz bocalamışlar. Ali Kazım müşterileri tek tek dolaşarak kullanımı göstermiş…
Satışlarımı nasıl artırırım diye düşünen esnaf kardeşlerimize duyurulur… İnovasyon (yenilikçilik, buluşçuluk) böyle bir şey işte. . .