301 konusunda veciz (!) bir yanıt
27 EYLÜL 2006
CHP Antalya Milletvekili Sayın Feridun Baloğlu sağ olsun beni hiç ihmal etmez. CHP ile ilgili aklıma ne soru takılsa, mutlaka yanıt ondan gelir. Bu kez de öyle oldu.
Bu kez konumuz 301’di; hani yazarların falan fikir suçlusu olarak yargılanmaları sırasında başvurulan meşhur yasa. Son olarak yeni anne Elif Şafak 301’in ‘çemberinden’ geçmişti. Ben de duruşma sonrası Oral Çalışlar’ın TV’de canlı yayında sorduğu suale dayanarak sormuştum: 301’in tartışıldığı bir ortamda CHP ve başkanı neredeydi? 301’in kaldırılması konusunda CHP olarak iktidarın bile gerisinde kalınmamış mıydı?..
Ben böyle şeyler söyleyip, muhalefete “şeriat geliyor, cumhuriyet elden gidiyor” dışında da siyasi söylemlerin olabileceğini hatırlatmaya çalıştıkça, CHP’liler bana “Sen git Ak Parti’ye kaydol” şeklinde son derece nezih mesajlar gönderiyorlardı. Sayın Baloğlu bu kez de çok farklı bir e-mail göndermemiş: “Neredesin CHP başlıklı yazınızın sonunda ‘CHP sözcüleri bakalım ne buyuracaklar?’ diyorsunuz. Kısaca yanıtlıyorum: Cumhuriyet Halk Partisi’nin düşünce özgürlüğünü ve emeği savunmada bir eksikliği olmadığını siyasal tarih yazıyor ve aklı başında herkes biliyor. Ama CHP'nin ülke bütünlüğünü savunmaktaki kararlılığının kimi çevreleri nasıl rahatsız ettiğini de biliyoruz. CHP'ye tahammülü kalmamış olanların, bize öğretecekleri bir şey yoktur. Şimdi ben size soruyorum: CHP Türkiye'de halkın içindedir. Peki siz neredesiniz? Hangi taraftasınız?”
Ne kadar birleştirici, cephe genişletici, ittifakları geliştirici, sekterlikten uzak, ‘CHP’yi desteklemek demek yönetimini koşulsuz desteklemektir’ demeyen ve ne kadar veciz bir yanıt vermişler sayın milletvekilim; değil mi?
Caz’gır Şehir 4-14 Ekim’e hazır
Akbank’ın İstanbul’un hangi kültürel etkinliği ile ilgili olursa olsun, yaptığı tanıtım filmleri son derece etkili olmuştur. Nereden mi biliyorum? Kolay. Uzun boylu araştırmaya gerek yok. Siz de şöyle bir amatör test yapın, hemen bileceksiniz: Çevrenizdeki 10 kişiye sorun:“Yahu, şu 16’ıncı İstanbul Caz Festivali’nin ana sponsoru kimdi?”.. Gerekmez ama, hatırlamakta güçlük çekerlerse bir-iki ipucu daha verebilirsiniz: “Hani şu koyu kan kırmızısı bir rengin hakim olduğu... Şehir siluetinin müziğin titreşimlerini yansıttığı filmle tanıtılan caz festivalinin”... Ajans yarattığı atmosfere Caz’gır Şehir demiş...
Göreceksiniz, çoğu o atmosferi de Akbank’ı da hatırlayacaklardır. Bunun tek nedeni tabii ki Publicis Yorum ajansının imzasını taşıyan bu film değil. Algılamada etkiyi artıran en önemli unsurlardan biri de ‘tekrar’dır. Su, aynı yere damladığında mermerin şeklini değiştirebiliyor. Akbank’ın bu alanda gösterdiği tutarlılık ona yol su elektrik olarak geri dönüyor.
Ajans çok kullanışlı bir dosya göndermiş. İlle de bir kelam etmek gerekirse, Akbank’a bugüne kadar sponsor oldukları, destekledikleri kültürel etkinliklerin tanıtım malzemesini, çok hoş bir kurguyla tek bir CD’de toplayıp, “etkileyiciler” de denen hedef kitleye dağıtmaları, ilginç olabilirdi...
Bu kez konumuz 301’di; hani yazarların falan fikir suçlusu olarak yargılanmaları sırasında başvurulan meşhur yasa. Son olarak yeni anne Elif Şafak 301’in ‘çemberinden’ geçmişti. Ben de duruşma sonrası Oral Çalışlar’ın TV’de canlı yayında sorduğu suale dayanarak sormuştum: 301’in tartışıldığı bir ortamda CHP ve başkanı neredeydi? 301’in kaldırılması konusunda CHP olarak iktidarın bile gerisinde kalınmamış mıydı?..
Ben böyle şeyler söyleyip, muhalefete “şeriat geliyor, cumhuriyet elden gidiyor” dışında da siyasi söylemlerin olabileceğini hatırlatmaya çalıştıkça, CHP’liler bana “Sen git Ak Parti’ye kaydol” şeklinde son derece nezih mesajlar gönderiyorlardı. Sayın Baloğlu bu kez de çok farklı bir e-mail göndermemiş: “Neredesin CHP başlıklı yazınızın sonunda ‘CHP sözcüleri bakalım ne buyuracaklar?’ diyorsunuz. Kısaca yanıtlıyorum: Cumhuriyet Halk Partisi’nin düşünce özgürlüğünü ve emeği savunmada bir eksikliği olmadığını siyasal tarih yazıyor ve aklı başında herkes biliyor. Ama CHP'nin ülke bütünlüğünü savunmaktaki kararlılığının kimi çevreleri nasıl rahatsız ettiğini de biliyoruz. CHP'ye tahammülü kalmamış olanların, bize öğretecekleri bir şey yoktur. Şimdi ben size soruyorum: CHP Türkiye'de halkın içindedir. Peki siz neredesiniz? Hangi taraftasınız?”
Ne kadar birleştirici, cephe genişletici, ittifakları geliştirici, sekterlikten uzak, ‘CHP’yi desteklemek demek yönetimini koşulsuz desteklemektir’ demeyen ve ne kadar veciz bir yanıt vermişler sayın milletvekilim; değil mi?
Caz’gır Şehir 4-14 Ekim’e hazır
Akbank’ın İstanbul’un hangi kültürel etkinliği ile ilgili olursa olsun, yaptığı tanıtım filmleri son derece etkili olmuştur. Nereden mi biliyorum? Kolay. Uzun boylu araştırmaya gerek yok. Siz de şöyle bir amatör test yapın, hemen bileceksiniz: Çevrenizdeki 10 kişiye sorun:“Yahu, şu 16’ıncı İstanbul Caz Festivali’nin ana sponsoru kimdi?”.. Gerekmez ama, hatırlamakta güçlük çekerlerse bir-iki ipucu daha verebilirsiniz: “Hani şu koyu kan kırmızısı bir rengin hakim olduğu... Şehir siluetinin müziğin titreşimlerini yansıttığı filmle tanıtılan caz festivalinin”... Ajans yarattığı atmosfere Caz’gır Şehir demiş...
Göreceksiniz, çoğu o atmosferi de Akbank’ı da hatırlayacaklardır. Bunun tek nedeni tabii ki Publicis Yorum ajansının imzasını taşıyan bu film değil. Algılamada etkiyi artıran en önemli unsurlardan biri de ‘tekrar’dır. Su, aynı yere damladığında mermerin şeklini değiştirebiliyor. Akbank’ın bu alanda gösterdiği tutarlılık ona yol su elektrik olarak geri dönüyor.
Ajans çok kullanışlı bir dosya göndermiş. İlle de bir kelam etmek gerekirse, Akbank’a bugüne kadar sponsor oldukları, destekledikleri kültürel etkinliklerin tanıtım malzemesini, çok hoş bir kurguyla tek bir CD’de toplayıp, “etkileyiciler” de denen hedef kitleye dağıtmaları, ilginç olabilirdi...