2 Ekim’de çıngar çıkacak
06 Eylül 2022 - Yeni Şafak
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, katıldığı bir canlı yayında "İktidar olursanız HDP'ye bakanlık verecek misiniz?" sorusunu yanıtlamış: "HDP'li başkana elimizi kaldırıyor muyuz? Buna genel başkanlar dâhil. Bunu hak sayarken bakanlık vermemek bu ülkeyi yönetmek için kabul olmaz... O zaman seçime sokmayın kardeşim. Elbette HDP'ye bakanlık verilebilir."
Peki Tekin, bakanlık verme niyetlerini hangi mantığa dayandırıyor? Onu da şu sözlerinden anlıyoruz: “Bugün HDP Başkan Vekili, TBMM Başkan vekili. Bunu hak sayacaksınız ama ‘Bu ülkeyi yönetmek için kabul edilmez’… Böyle bir şey olabilir mi?!”
Türkçe bozukluğunu bağışlayınız lütfen; sözleri olduğu gibi aldık… Meali: “HDP’ye bakanlık veririz.”
Yani, HDP eş başkanlarının bugüne kadar yaptıkları ‘açık iş birliği’ çağrısına son derece uygun bir açıklama… Şaşırtmadı bizi…
Ama, HDP konusunda başından beri tutarlı davranan İYİ Parti bu numarayı yemedi… Deve dişi gibi üç açıklamayla gündeme oturdu…
İyi Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu: “Gürsel Tekin Beyefendi kendi namı hesabına verecek bir şeyi varsa, kime isterse ona versin. Densizliğin, hadsizliğin ve ilkelerimize saygısızlığın bir anlamı yok. Kime ve neye hizmet ettiği belli olan bu açıklamaya bizden önce ses çıkarması gerekenler de sükût etmesin. Herkes haddini ve hududunu bilmelidir.”
İyi Parti Siyasi İşler Başkanı Koray Aydın: “İYİ Parti’nin olduğu yerde HDP olmaz, olmayacaktır. Asılsız varsayımlar ve sorumsuz beyanlar, Millet İttifakı ruhunu zedeler ve sadece rakip ittifaka hizmet eder.”
İyi Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu: “Kime sordunuz da kime, neyi veriyorsunuz? Biz böyle bir şeye asla razı olmayız.”
En çok da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne diyeceği merak ediliyordu. Pek bir şey diyemedi… Dağıldığı çoktan deklare edilmiş, ‘6’lı Masa’yı işaret etti. Kısaca, topu taca attı: “Yok efendim… Şu veya bu, herhangi bir şekilde ironi de yapabilir, başka bir şey de yapabilir, başka bir konuşma da yapabilir. Burada önemli olan 6 liderin Türkiye’nin geleceği konusunda oturup karar almaları. Elbette ki oturacağız, elbette ki karar alacağız, elbette ki tartışacağız.”
Bir şey dememek üzere bir şey demek, herhâlde böyle bir şey… İçimizden “Gürsel Tekin kadar açık sözlü olamadı” demek geçiyor… Niyet, plan, hesap, tasavvur, vizyon, strateji, taktik… Her neyse çıkarsa da karnından, bir rahatlasa… Hiç değilse hakkında “Dürüst adamdır” dense… Ama zor…
İşe mesleki açıdan, iletişim boyutundan bakıyoruz. Görüşümüz şu: HDP çizgisini bozmadan devam ediyor. PKK’yla, Kandil’le ilişkilerini reddetmiyor. Neyse o!
Temmuz ayında düzenledikleri 5. Büyük Olağan Kongrelerini hatırlayalım. Her fırsatta terörist Abdullah Öcalan’a ‘saygılarını sunan’ eş genel başkanlar Mithat Sancar ve Pervin Buldan yeniden seçilmişlerdi. Kongre’deki konuşmasında Sancar, 6’lı Masa’ya siyasi bir tehdit savurmuştu: “Kamuoyu önünde açık şeffaf görüşmeler yapılması hâlinde tutum belgemizde de belirttiğimiz gibi müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız. Bu olmazsa, hakkımız olan adayımızla seçimlere girmek güçlü bir seçenek olarak durmaktadır.”
Buldan da hemen destek vermişti: “Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; HDP, salt nehri geçmek üzere yapılan hiçbir siyasi hesapta köprü olmayacaktır.”
Eğer çark etmezlerse, 6’lı Masa, 2 Ekim’deki ikinci turun ilk toplantısında nihayet havanda su dövmekten vazgeçip, Başkan adaylarını hangi tarihte açıklayacaklarını duyuracakmış…
2 Ekim’de ne olacağı bugünden belli… Büyük bir olasılıkla çıngar çıkacak…
Gözümüze takılanlar…
Peki Tekin, bakanlık verme niyetlerini hangi mantığa dayandırıyor? Onu da şu sözlerinden anlıyoruz: “Bugün HDP Başkan Vekili, TBMM Başkan vekili. Bunu hak sayacaksınız ama ‘Bu ülkeyi yönetmek için kabul edilmez’… Böyle bir şey olabilir mi?!”
Türkçe bozukluğunu bağışlayınız lütfen; sözleri olduğu gibi aldık… Meali: “HDP’ye bakanlık veririz.”
Yani, HDP eş başkanlarının bugüne kadar yaptıkları ‘açık iş birliği’ çağrısına son derece uygun bir açıklama… Şaşırtmadı bizi…
Ama, HDP konusunda başından beri tutarlı davranan İYİ Parti bu numarayı yemedi… Deve dişi gibi üç açıklamayla gündeme oturdu…
İyi Parti Grup Başkan Vekili Müsavat Dervişoğlu: “Gürsel Tekin Beyefendi kendi namı hesabına verecek bir şeyi varsa, kime isterse ona versin. Densizliğin, hadsizliğin ve ilkelerimize saygısızlığın bir anlamı yok. Kime ve neye hizmet ettiği belli olan bu açıklamaya bizden önce ses çıkarması gerekenler de sükût etmesin. Herkes haddini ve hududunu bilmelidir.”
İyi Parti Siyasi İşler Başkanı Koray Aydın: “İYİ Parti’nin olduğu yerde HDP olmaz, olmayacaktır. Asılsız varsayımlar ve sorumsuz beyanlar, Millet İttifakı ruhunu zedeler ve sadece rakip ittifaka hizmet eder.”
İyi Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu: “Kime sordunuz da kime, neyi veriyorsunuz? Biz böyle bir şeye asla razı olmayız.”
En çok da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne diyeceği merak ediliyordu. Pek bir şey diyemedi… Dağıldığı çoktan deklare edilmiş, ‘6’lı Masa’yı işaret etti. Kısaca, topu taca attı: “Yok efendim… Şu veya bu, herhangi bir şekilde ironi de yapabilir, başka bir şey de yapabilir, başka bir konuşma da yapabilir. Burada önemli olan 6 liderin Türkiye’nin geleceği konusunda oturup karar almaları. Elbette ki oturacağız, elbette ki karar alacağız, elbette ki tartışacağız.”
Bir şey dememek üzere bir şey demek, herhâlde böyle bir şey… İçimizden “Gürsel Tekin kadar açık sözlü olamadı” demek geçiyor… Niyet, plan, hesap, tasavvur, vizyon, strateji, taktik… Her neyse çıkarsa da karnından, bir rahatlasa… Hiç değilse hakkında “Dürüst adamdır” dense… Ama zor…
İşe mesleki açıdan, iletişim boyutundan bakıyoruz. Görüşümüz şu: HDP çizgisini bozmadan devam ediyor. PKK’yla, Kandil’le ilişkilerini reddetmiyor. Neyse o!
Temmuz ayında düzenledikleri 5. Büyük Olağan Kongrelerini hatırlayalım. Her fırsatta terörist Abdullah Öcalan’a ‘saygılarını sunan’ eş genel başkanlar Mithat Sancar ve Pervin Buldan yeniden seçilmişlerdi. Kongre’deki konuşmasında Sancar, 6’lı Masa’ya siyasi bir tehdit savurmuştu: “Kamuoyu önünde açık şeffaf görüşmeler yapılması hâlinde tutum belgemizde de belirttiğimiz gibi müzakerelere ve ortak aday fikrine açığız. Bu olmazsa, hakkımız olan adayımızla seçimlere girmek güçlü bir seçenek olarak durmaktadır.”
Buldan da hemen destek vermişti: “Herkes şunu çok iyi bilmelidir ki; HDP, salt nehri geçmek üzere yapılan hiçbir siyasi hesapta köprü olmayacaktır.”
Eğer çark etmezlerse, 6’lı Masa, 2 Ekim’deki ikinci turun ilk toplantısında nihayet havanda su dövmekten vazgeçip, Başkan adaylarını hangi tarihte açıklayacaklarını duyuracakmış…
2 Ekim’de ne olacağı bugünden belli… Büyük bir olasılıkla çıngar çıkacak…
Gözümüze takılanlar…
- “Yüz Yıllık Markalar Derneği”ne yapılan başvuruyla 116 yıllık bir marka olan Ariş Pırlanta’nın asırlık geçmişi resmi olarak tescillenmiş. Üç kuşaktır bir aile şirketi olarak kendi aralarında ‘uyum’ ve ‘sürdürülebilirliği’ sağlamaları büyük başarı… Sürdürülebilirliği sadece çevre duyarlılığı ile özdeş olarak mütalaa edenlerin dikkatine sunulur… Nice yüz yıllara… (Gülçin Yeşilyurt, Amazon İletişim)
- Baksı Kültür Sanat Vakfı’nın, banyo ürünleri firması Bocchi iş birliğiyle hayata geçirdiği “Nehri Sanatla Yıkamak” projesi için Bayburtlu çocuklar, Çoruh nehrinden topladıkları atıkları sanat ürünlerine dönüştürmüş. Bayburt Valiliği, Bayburt Belediyesi, Bayburt Üniversitesi, İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’nin katkılarıyla, çocukların tasarladıkları çalışmalardan oluşan sergi, Ekim ayı sonuna kadar Baksı Müzesi’nde görülebilecekmiş. Hem çalışmanın hem de paydaşların niteliği düşünülünce Bocchi ‘doğru’ bir işe imza atmış. Ancak ‘tek atımlık’ kurşunlar, iletişimde çalışmaz. İstikrar şart. (Amber Eroyan, Grup 7 İletişim)
- “Megna çantalı Foodie ile siz nereye sağlıklı lezzetler oraya… Sağlıklı beslenmek isteyip de günlük hayatın koşuşturmacası arasında buna fırsat bulamayanlardansanız elektrikli modern sefer tası Foodie tam size göre. Siz de Foodie ile sağlıklı yemeklerinizi pişirebilir ya da birbirinden şık Megna taşıma çantası ile Foodie’yi gittiğiniz her yere götürerek yemeklerinizi istediğiniz anda sıcacık yiyebilirsiniz.” Basın bülteninin başlık ve spotunda böyle yazıyor… Bu son derece faydalı ve ilgimizi çeken ürün Arzum’a aitmiş… Fakat ne hikmetse markanın adına ne başlıkta rastlayabildik ne de spotta… Diğer iki ‘kural ihlali’ de şöyle: 1. “İki ürün aynı anda pazarlanmaz.” 2. “Medyaya karşı satıcı ağzı kullanılmaz.” (Cansu Kuşçu, Salt İletişim)