İş ciddiymiş…
07 KASIM 2010
Hangi iş?.. Fatih Sultan Mehmet filmi ve TV dizisinin yapımı…
Projeyi Qatar'lı Medya Grubu Alnoor Holding ile birlikte yürütecek olan Kalinos Holding Yönetim Kurulu Başkanı M. Fırat Gülgen buluştum… Hani internette arayıp bir türlü bulamadığım Holding’in en tepesindeki yönetici… Elinde bir dosya ile geldi…
Bize biraz içerlemiş. Çarşamba günü yayınlanmış olan yazıdan ötürü. “At martini Debreli Hasan” başlıklı yazı… Sinema dünyasında “cek… cak…” üzerine kurulu o kadar hayal ürünü açıklama vardır ki…“O bununla film çekecek… Şu burada film çekecek…” diye kendisine söylenenlere (biraz da inanmak isteyerek) itibar edip, akıl sır ermeyecek türden asılsız haberler yapabilen ve sonrasını izlememekte inat eden o kadar çok magazinci arkadaşımız var ki... Hal böyleyken, bir iki gazeteye oradan da sanal ortama yayılan bir basın toplantısının aslı astarı ve de temel oyuncuları hakkında internette adam gibi bilgi bulamayınca, biz de veryansın etmişiz…
Her ne kadar taraflar alabildiğine ‘iletişim özürlü’ olsalar da; biz en büyük günah olan ‘kul hakkı yeme’ dairesinin içine düşmemek adına, biraz da onların açısından taşları yerine oturtmalıyız.
Bir kere Kalinos grubu Türk Sinemasının yıllardır en sorunlu alanlarından birine yatırım yapıp büyük bir problemi çözmüş: Dağıtım ve uluslar arası pazarlara satış… Türk dizileri yakın ve uzağımızdaki pek çok ülkede yeri göğü inletiyorsa, bu başarıda aslan payının Kalinos’a ve patronuna ait olduğunu anlamış bulunmaktayız. Mesela, son yıl üç bin ile dört bin saat arasında bir dış satış gerçekleştirmişler. Bir prodüksiyonunuzu yurt dışına satmak istediğinizde yolunuzu mutlaka Kalinos’a düşürmeniz gerekiyormuş.
Biraz da bu nedenle ‘ortalıkta görünme’ gereği duymamışlar hiçbir zaman… Sadece o nedenle de iletişim reflekslerini kaybedip, Qatar’da düzenlenen hatta bizim Büyükelçi’nin de katıldığı basın toplantısına dair haberlerin bizim medyamıza doğru ‘kendiliğinden’ akmasında bir sakınca görmemişler; “Yahu, nasılsa Türk basını haberi oradan buradan derler’, diye düşünmüşler ve “haberi en doğru kaynaktan, bizden alsınlar; basın bültenini aynı saatlerde Türkiye’de medyaya biz de geçelim” diyememişler…
Öyle olunca da, Alnoor Holding ve Haşim ailesinin Qatar, Bölge ve iş dünyası açısından taşıdıkları büyük önemin altı iki satır bilgi ile bile çizilebilecekken sonuçta iş hangi noktaya gelmiş? Bu büyük kuruluş, birden bire 2009’da medya dünyasına adım atmış, zengin bir ailenin genç çocukları için ‘meşgul olsunlar’ diye kurdukları türden ‘oyuncak şirketmiş’ gibi algılanır hale gelivermiş… Oysa uluslar arası basında atılacak kısa bir tur, işin gerçeğinin göründüğü gibi olmadığını hemen gösteriyor… Qatar da, Alnoor Holding de bölgenin en önemli sektörlerinde olağanüstü işlere imza atıyorlar… Ama kim gösterecek bize o gerçeği?… Kabahat algılamayanda mı algılatamayanda mı?...
Aslında Alnoor Holding’in yayınladığı, içinde bol bol fotoğraf bulunan “The Prophet of Islam Muhammad, Biography & Pocket Guide” adlı kitapçık bile olağanüstü bir itibar noktasını yakalamak için yeter… Nasıl edinebilirsiniz, bilemem. Herhangi bir yerde bir bilgi yok. Keşke birileri, Mesela Kalinos Holding, telif hakkını alıp yayınlasa ya da bu haliyle ithal etse de eşe dosta anlamlı bir armağan olarak satın alsak…
Ne kadar Batı normlarında gerçekleştirilmiş olsa da, Peygamber efendimizin hayatını hikaye eden bir prodüksiyonun Batı pazarlarında ne kadar ticari şansı olacağı tartışılır ancak halkı Müslüman olan ve dünyaya önyargısız bakmayı beceren ülkelerde mutlaka büyük ilgi görecektir. Hele de vaat edilen bütçelerle…
Dizi iki yılda, film beş yılda piyasaya çıkacakmış… Yani iş ciddiymiş…
Kısa görüşmemizden sonra Kalinos Holding Yönetim Kurulu Başkanı M. Fırat Gülgen belki kendisinin değil ama yaptıkları hayırlı işlerin iletişimini yapmaktan çekinmeyeceklerdir umarım…
Projeyi Qatar'lı Medya Grubu Alnoor Holding ile birlikte yürütecek olan Kalinos Holding Yönetim Kurulu Başkanı M. Fırat Gülgen buluştum… Hani internette arayıp bir türlü bulamadığım Holding’in en tepesindeki yönetici… Elinde bir dosya ile geldi…
Bize biraz içerlemiş. Çarşamba günü yayınlanmış olan yazıdan ötürü. “At martini Debreli Hasan” başlıklı yazı… Sinema dünyasında “cek… cak…” üzerine kurulu o kadar hayal ürünü açıklama vardır ki…“O bununla film çekecek… Şu burada film çekecek…” diye kendisine söylenenlere (biraz da inanmak isteyerek) itibar edip, akıl sır ermeyecek türden asılsız haberler yapabilen ve sonrasını izlememekte inat eden o kadar çok magazinci arkadaşımız var ki... Hal böyleyken, bir iki gazeteye oradan da sanal ortama yayılan bir basın toplantısının aslı astarı ve de temel oyuncuları hakkında internette adam gibi bilgi bulamayınca, biz de veryansın etmişiz…
Her ne kadar taraflar alabildiğine ‘iletişim özürlü’ olsalar da; biz en büyük günah olan ‘kul hakkı yeme’ dairesinin içine düşmemek adına, biraz da onların açısından taşları yerine oturtmalıyız.
Bir kere Kalinos grubu Türk Sinemasının yıllardır en sorunlu alanlarından birine yatırım yapıp büyük bir problemi çözmüş: Dağıtım ve uluslar arası pazarlara satış… Türk dizileri yakın ve uzağımızdaki pek çok ülkede yeri göğü inletiyorsa, bu başarıda aslan payının Kalinos’a ve patronuna ait olduğunu anlamış bulunmaktayız. Mesela, son yıl üç bin ile dört bin saat arasında bir dış satış gerçekleştirmişler. Bir prodüksiyonunuzu yurt dışına satmak istediğinizde yolunuzu mutlaka Kalinos’a düşürmeniz gerekiyormuş.
Biraz da bu nedenle ‘ortalıkta görünme’ gereği duymamışlar hiçbir zaman… Sadece o nedenle de iletişim reflekslerini kaybedip, Qatar’da düzenlenen hatta bizim Büyükelçi’nin de katıldığı basın toplantısına dair haberlerin bizim medyamıza doğru ‘kendiliğinden’ akmasında bir sakınca görmemişler; “Yahu, nasılsa Türk basını haberi oradan buradan derler’, diye düşünmüşler ve “haberi en doğru kaynaktan, bizden alsınlar; basın bültenini aynı saatlerde Türkiye’de medyaya biz de geçelim” diyememişler…
Öyle olunca da, Alnoor Holding ve Haşim ailesinin Qatar, Bölge ve iş dünyası açısından taşıdıkları büyük önemin altı iki satır bilgi ile bile çizilebilecekken sonuçta iş hangi noktaya gelmiş? Bu büyük kuruluş, birden bire 2009’da medya dünyasına adım atmış, zengin bir ailenin genç çocukları için ‘meşgul olsunlar’ diye kurdukları türden ‘oyuncak şirketmiş’ gibi algılanır hale gelivermiş… Oysa uluslar arası basında atılacak kısa bir tur, işin gerçeğinin göründüğü gibi olmadığını hemen gösteriyor… Qatar da, Alnoor Holding de bölgenin en önemli sektörlerinde olağanüstü işlere imza atıyorlar… Ama kim gösterecek bize o gerçeği?… Kabahat algılamayanda mı algılatamayanda mı?...
Aslında Alnoor Holding’in yayınladığı, içinde bol bol fotoğraf bulunan “The Prophet of Islam Muhammad, Biography & Pocket Guide” adlı kitapçık bile olağanüstü bir itibar noktasını yakalamak için yeter… Nasıl edinebilirsiniz, bilemem. Herhangi bir yerde bir bilgi yok. Keşke birileri, Mesela Kalinos Holding, telif hakkını alıp yayınlasa ya da bu haliyle ithal etse de eşe dosta anlamlı bir armağan olarak satın alsak…
Ne kadar Batı normlarında gerçekleştirilmiş olsa da, Peygamber efendimizin hayatını hikaye eden bir prodüksiyonun Batı pazarlarında ne kadar ticari şansı olacağı tartışılır ancak halkı Müslüman olan ve dünyaya önyargısız bakmayı beceren ülkelerde mutlaka büyük ilgi görecektir. Hele de vaat edilen bütçelerle…
Dizi iki yılda, film beş yılda piyasaya çıkacakmış… Yani iş ciddiymiş…
Kısa görüşmemizden sonra Kalinos Holding Yönetim Kurulu Başkanı M. Fırat Gülgen belki kendisinin değil ama yaptıkları hayırlı işlerin iletişimini yapmaktan çekinmeyeceklerdir umarım…