İdeal erkek testi!..
01 EKİM 2010
Şu sıra bir erkek tanımı dolaşıyor ki etrafta, ben erkeklerin yerinde olsam kız arkadaşlarımın bu tanımla fazla haşır neşir olmalarını hiç istemezdim.
Siz münasebetsizliğe bakın efendim… Nasıl olacakmış erkek?..
Mutfakta Issız Adam gibi; sokakta Ezel gibi; yatakta da Behlül gibi olacakmış…
Yuh, demişim içimden…
Mutlaka bir kadın bulmuştur bu tanımı…
Bir baktım bizde bunlardan sadece bir tanesinde puan alma şansımız var... Yani 100 üzerinden 20 ile falan çakıyoruz…
Popüler kültür nerelere geldi… Kriterlere bakın!..
Kadın kıymeti bilmek (Sean Connery gibi), bilgelik (Sir Alec Guinness gibi), iyi bir aile reisi olmak (Hulusi Kentmen gibi) deseler puanımızı artırma şansımız var… Ya da, değerlerine sahip çıkan (Çetin Tekindor), hem tutucu hem devrimci (Harrison Ford) ve kadınların karşısında her an baştan çıkmaya hazır olduğu (Marcello Mastroianni) karmasını talep etseler…
Hepsi belli bir yaşın üstünde ve bazıları demode mi?.. Biraz öyle oldu galiba…
En doğru tanım, herhalde tanımsızlık olurdu… Çünkü atasözümüzün dediği gibi “Gönül kimi isterse, güzel odur!” O nedenle tek çıkış yolu, bu durumlarda aklın değil gönlün yolunu izlemekten geçer…
Ekrandaki “Mozaikler” meselesi…
Geçenlerde B’IOTA Laboratuvarları’nın Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Dündar Bey ile bir toplantıda sohbet ediyorduk. Konu, “ürün yerleştirme” meselesine geldi. (B’IOTA denince, bazılarına pek fazla bir şey ifade etmeyebilir. Oysa Bioxcin, Bioder gibi çok ünlü dünya çapında yaygınlık kazanmış markalardan söz edince, hemen bağlantı kuruluyor.)
Cihat Bey, grubun Bioxet adlı markasının lansmanı ile ilgili etkinliklere katılmak üzere Brezilya’ya gittiklerinde ülkenin Sanayi Bakanı’nın konuştuğu, Türk gazetecilerin izlediği ve kameramanların kayıt yaptıkları o heyecanlı toplantıyı anlattı. Bu toplantıyla ilgili olarak Türk televizyonlarında bir tek görüntü bile yayınlanmamış. Neden? Nedeni basit: Fonda görünen markalar nedeniyle! “Sonuçta” diyor Cahit Bey, “Brezilya Sanayi Bakanı’nın konuştuğu o toplantıdaki markaları göstermemek için haber yok sayıldı.”.
Canlı yayınlarda da böyle olmuyor mu? Markaların üzeri kristalleniyor ve böylece nice başarı hikayesi de güme gidiyor; görüntü kirliliği de cabası! Üzerinde çalışmalar yapılan “Ürün Yerleştirme” konusundaki yasal düzenlemeler tamamlanıp uygulamaya geçilmedikçe özel sektörün pazarlama iletişiminde sıkıntıları sürecek demektir.
Siz münasebetsizliğe bakın efendim… Nasıl olacakmış erkek?..
Mutfakta Issız Adam gibi; sokakta Ezel gibi; yatakta da Behlül gibi olacakmış…
Yuh, demişim içimden…
Mutlaka bir kadın bulmuştur bu tanımı…
Bir baktım bizde bunlardan sadece bir tanesinde puan alma şansımız var... Yani 100 üzerinden 20 ile falan çakıyoruz…
Popüler kültür nerelere geldi… Kriterlere bakın!..
Kadın kıymeti bilmek (Sean Connery gibi), bilgelik (Sir Alec Guinness gibi), iyi bir aile reisi olmak (Hulusi Kentmen gibi) deseler puanımızı artırma şansımız var… Ya da, değerlerine sahip çıkan (Çetin Tekindor), hem tutucu hem devrimci (Harrison Ford) ve kadınların karşısında her an baştan çıkmaya hazır olduğu (Marcello Mastroianni) karmasını talep etseler…
Hepsi belli bir yaşın üstünde ve bazıları demode mi?.. Biraz öyle oldu galiba…
En doğru tanım, herhalde tanımsızlık olurdu… Çünkü atasözümüzün dediği gibi “Gönül kimi isterse, güzel odur!” O nedenle tek çıkış yolu, bu durumlarda aklın değil gönlün yolunu izlemekten geçer…
Ekrandaki “Mozaikler” meselesi…
Geçenlerde B’IOTA Laboratuvarları’nın Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Dündar Bey ile bir toplantıda sohbet ediyorduk. Konu, “ürün yerleştirme” meselesine geldi. (B’IOTA denince, bazılarına pek fazla bir şey ifade etmeyebilir. Oysa Bioxcin, Bioder gibi çok ünlü dünya çapında yaygınlık kazanmış markalardan söz edince, hemen bağlantı kuruluyor.)
Cihat Bey, grubun Bioxet adlı markasının lansmanı ile ilgili etkinliklere katılmak üzere Brezilya’ya gittiklerinde ülkenin Sanayi Bakanı’nın konuştuğu, Türk gazetecilerin izlediği ve kameramanların kayıt yaptıkları o heyecanlı toplantıyı anlattı. Bu toplantıyla ilgili olarak Türk televizyonlarında bir tek görüntü bile yayınlanmamış. Neden? Nedeni basit: Fonda görünen markalar nedeniyle! “Sonuçta” diyor Cahit Bey, “Brezilya Sanayi Bakanı’nın konuştuğu o toplantıdaki markaları göstermemek için haber yok sayıldı.”.
Canlı yayınlarda da böyle olmuyor mu? Markaların üzeri kristalleniyor ve böylece nice başarı hikayesi de güme gidiyor; görüntü kirliliği de cabası! Üzerinde çalışmalar yapılan “Ürün Yerleştirme” konusundaki yasal düzenlemeler tamamlanıp uygulamaya geçilmedikçe özel sektörün pazarlama iletişiminde sıkıntıları sürecek demektir.