İdealler Kuşağı’ndan Asım Bey’in öyküsü…
25 NİSAN 2010
Her sahnesinde aklımızda TRT’nin o güzelim belgesel dizisi “Cumhuriyete Kanat Gerenler”den bölümler vardı… Çarşamba akşamı Haliç Kongre Merkezi’nin olağanüstü modern salonunda Asım Bey Belgeseli’ni izledik… Nebil Özgentürk’ün belki sanatçı duyarlılığı değil ancak gelişmiş bir ‘araştırmacı gazetecilik titizliği’ ile ekrana aktardığı ve o gece orijinalinden daha kısa bir versiyonunu gösterdiği, Borusan Holding Onursal Yönetim Kurulu Başkanı Asım Kocabıyık’ın hayatından bir kesidi konu alan belgesel, hiç de yabancısı olmadığımız bir alt başlık taşıyordu: ‘Cumhuriyetin Kanatlarında Bir Girişimci”…
***
‘Cumhuriyet’ ve ‘Kanat’ denince aklımızın istem dışı bir refleksle “Cumhuriyete Kanat Gerenler”e uzanması ne kadar doğal ve doğruydu… Asım Bey, o geceki konuşmasında da dile getirdiği gibi sadece Cumhuriyetin Kanatları’na ‘yaslanarak’ karanlıkta yolunu bulmuş bir ‘girişimci’ değil; tüm dünya görüşü, özel hayatı, iş ve sosyal ilişkilerine yaklaşımı ve nihayet toplumdan aldığını topluma verme refleksini geliştirmeyi başarmış bir ‘kurumsal vatandaş’ olarak tüm hayatı boyunca ‘Cumhuriyete Kanat Germiş’ bir ‘savaşçıydı’ da…
Asım Bey’in bu yanına belgeselin orijinal bütünlüğü içinde mutlaka vurgu yapılıyordur. Yoksa, oğlu Ahmet Kocabıyık gibi aynı liseden (İstanbul Erkek) yetişmiş bir okul arkadaşı olarak, kendisine haksızlık edildiğini düşünmem gerekirdi…
Cumhuriyete Kanat Gerenler belgeselinin danışmanlığını yapma şerefi hasbelkader bana nasip olmuştu. Sevgili Ülkü Karaosmanoğlu'nun liderliğinde geniş bir araştırmacı kadro da içeriği hazırlamıştı.
***
Daha önce de burada yazdığım gibi (29 Ekim 2007), Karaosmanoğlu şöyle tanımlıyordu:
“1993'ün 29 Ekim'inde TRT 2'de yayın hayatına başlayan ve 1997 yılına kadar süren Cumhuriyet'e Kanat Gerenler'de tıptan mimariye, müzikten eğitime, edebiyattan sinemaya, tarımdan sanayiye kadar pek çok disiplinin içinden yetişmiş tam 260 'gencin' portresini tanıttık.
Cumhuriyet'in ilk kuşağı; idealler kuşağı. Dünyaca ünlü grafik sanatçımız rahmetli Mengü Ertel'in, -ki biz ona ‘Tarih Baba’ derdik- sunduğu bu belgeselde tanıttığımız Cumhuriyet öncülerinin pek çoğu devlet tarafından yurtdışına gönderilmiş, ülkedeki genç kuşakları yetiştirmek üzere çeşitli alanlarda eğitim görmüş ve her biri tekrar yurtlarına dönüp Anadolu'nun çeşitli köşelerine dağılmış, Cumhuriyet'in kurumlarını yapılandırmış olan sivil kadrolardı...
Hem bilgili, hem heyecanlı, hem hazinelerinin sesine kulak verip hem de ufka bakabilen insanlar... Osmanlıca'yı da, Fransızca’yı da bilen, Batı ve Doğu dünyasının kültürel zenginliğini tanıma fırsatı bulmuş yurtseverler. 'Doğu'nun tek Batılı, Batı'nın tek Doğulu ülkesini inşa etmeye çalışan idealler kuşağı... 'Biz'i bilen, duygu ve düşünce mirasımıza sahip çıkan öncüler...
Dönüp geriye baktığımızda S. Ferit Eczacıbaşı, Ali Numan Kıraç, İ. Ethem Ulagay, Kazım Taşkent, Mazhar Osman, Fatin Hoca, Mehmet Ali Kağıtçı, Cahit Arf, Zihni Derin, Cemal Reşit Rey, Adnan Saygun, Selim Sırrı Tarcan, Halit Ziya Uşaklıgil, Faik Reşit Unat, İhsan Ketin, Hasan Âli Yücel gibi hem aldıkları eğitimin hem de ülkelerinin öncüsü olabilmiş 260 portreyi tanıtabilmiş bir 'vefa belgeseli' kotarabildiğimiz için mutluyum.”
***
“Asım Bey – Cumhuriyet’in Kanatlarında Bir Girişimci” de çok yakın bir vefa duygusuyla hazırlanmış bir belgesel. Asım Kocabıyık o akşam belgesele nasıl rıza gösterdiğini anlattı: “Eğer yakınlarım önerseydi kabul etmezdim. Ancak Borusan çalışanları istedi. Ben de sesimi çıkarmadım”. Tam da on kuşağa yakışan bir tevazu örneği…
“Asım Bey”, Sadece Asım Bey’in değil, sadece Borusan’ın değil; idealleri ile, bireysel ve toplumsal idealleri yaşamış ve o ideallerini bir ülkenin kaderine bağlamış erdemli bir hayatın öyküsü…
***
‘Cumhuriyet’ ve ‘Kanat’ denince aklımızın istem dışı bir refleksle “Cumhuriyete Kanat Gerenler”e uzanması ne kadar doğal ve doğruydu… Asım Bey, o geceki konuşmasında da dile getirdiği gibi sadece Cumhuriyetin Kanatları’na ‘yaslanarak’ karanlıkta yolunu bulmuş bir ‘girişimci’ değil; tüm dünya görüşü, özel hayatı, iş ve sosyal ilişkilerine yaklaşımı ve nihayet toplumdan aldığını topluma verme refleksini geliştirmeyi başarmış bir ‘kurumsal vatandaş’ olarak tüm hayatı boyunca ‘Cumhuriyete Kanat Germiş’ bir ‘savaşçıydı’ da…
Asım Bey’in bu yanına belgeselin orijinal bütünlüğü içinde mutlaka vurgu yapılıyordur. Yoksa, oğlu Ahmet Kocabıyık gibi aynı liseden (İstanbul Erkek) yetişmiş bir okul arkadaşı olarak, kendisine haksızlık edildiğini düşünmem gerekirdi…
Cumhuriyete Kanat Gerenler belgeselinin danışmanlığını yapma şerefi hasbelkader bana nasip olmuştu. Sevgili Ülkü Karaosmanoğlu'nun liderliğinde geniş bir araştırmacı kadro da içeriği hazırlamıştı.
***
Daha önce de burada yazdığım gibi (29 Ekim 2007), Karaosmanoğlu şöyle tanımlıyordu:
“1993'ün 29 Ekim'inde TRT 2'de yayın hayatına başlayan ve 1997 yılına kadar süren Cumhuriyet'e Kanat Gerenler'de tıptan mimariye, müzikten eğitime, edebiyattan sinemaya, tarımdan sanayiye kadar pek çok disiplinin içinden yetişmiş tam 260 'gencin' portresini tanıttık.
Cumhuriyet'in ilk kuşağı; idealler kuşağı. Dünyaca ünlü grafik sanatçımız rahmetli Mengü Ertel'in, -ki biz ona ‘Tarih Baba’ derdik- sunduğu bu belgeselde tanıttığımız Cumhuriyet öncülerinin pek çoğu devlet tarafından yurtdışına gönderilmiş, ülkedeki genç kuşakları yetiştirmek üzere çeşitli alanlarda eğitim görmüş ve her biri tekrar yurtlarına dönüp Anadolu'nun çeşitli köşelerine dağılmış, Cumhuriyet'in kurumlarını yapılandırmış olan sivil kadrolardı...
Hem bilgili, hem heyecanlı, hem hazinelerinin sesine kulak verip hem de ufka bakabilen insanlar... Osmanlıca'yı da, Fransızca’yı da bilen, Batı ve Doğu dünyasının kültürel zenginliğini tanıma fırsatı bulmuş yurtseverler. 'Doğu'nun tek Batılı, Batı'nın tek Doğulu ülkesini inşa etmeye çalışan idealler kuşağı... 'Biz'i bilen, duygu ve düşünce mirasımıza sahip çıkan öncüler...
Dönüp geriye baktığımızda S. Ferit Eczacıbaşı, Ali Numan Kıraç, İ. Ethem Ulagay, Kazım Taşkent, Mazhar Osman, Fatin Hoca, Mehmet Ali Kağıtçı, Cahit Arf, Zihni Derin, Cemal Reşit Rey, Adnan Saygun, Selim Sırrı Tarcan, Halit Ziya Uşaklıgil, Faik Reşit Unat, İhsan Ketin, Hasan Âli Yücel gibi hem aldıkları eğitimin hem de ülkelerinin öncüsü olabilmiş 260 portreyi tanıtabilmiş bir 'vefa belgeseli' kotarabildiğimiz için mutluyum.”
***
“Asım Bey – Cumhuriyet’in Kanatlarında Bir Girişimci” de çok yakın bir vefa duygusuyla hazırlanmış bir belgesel. Asım Kocabıyık o akşam belgesele nasıl rıza gösterdiğini anlattı: “Eğer yakınlarım önerseydi kabul etmezdim. Ancak Borusan çalışanları istedi. Ben de sesimi çıkarmadım”. Tam da on kuşağa yakışan bir tevazu örneği…
“Asım Bey”, Sadece Asım Bey’in değil, sadece Borusan’ın değil; idealleri ile, bireysel ve toplumsal idealleri yaşamış ve o ideallerini bir ülkenin kaderine bağlamış erdemli bir hayatın öyküsü…