Şaraplarımız Türkiye markasını sırtlamış
07 HAZİRAN 2010
Ben yeme - içme konusunda acayip tutucuyumdur… Körün değneğini bellediği gibi 5- 10 seçenek tayin eder onlara takılır dururum. İçkiyi ancak yemeği destekleyen, ona lezzet katan bir unsur olarak görürüm. Bu yüzden de aşırı alkol tükettiğime pek rastlanmamıştır…
Şarap, kültürü bizim topraklarımızdan çıkmış, yemekle içilebilecek en keyifli içkilerdendir… Ben bir ‘Bozcaadalı’ olarak tutucu bir şekilde bölgenin iki şarabına takılıp durmuştum: Corvus (Corpus) ve Sarafin (Merlot)…
Şarap konusunda bir tür hödüklük yapmanın yaşam kalitesi adına işlenmiş bir cinayete eşdeğer sayılabileceğini yurt dışına çıktığımızda tattığımız markalar ve tadım için bana gönderilen örneklerle haşır neşir oldukça öğreniyorum… Ha tabii bir de ders aldıkça… Caz müziği, klasik müzik, sanat filmi, bazı resim okulları, edebiyatın ağır türü için geçerli olan burada da gündemdedir: Sevmeyi öğrenmenin gerekliliği meselesi…
Son bir iki ay içinde şu dört marka şarap (diyetisyenim Gonca Hanım duymasın) birer kadehle de olsa akşam yemeklerinde hayatıma girdiler: Doluca Alçıtepe, İdol Consensus, Kavaklıdere Egeo, Selendi 2007…
Hele bir Concensus var ki, dillere damaklara destan… Hamallığa kaçmadan adam gibi bir lezzet şölenine müthiş bir tamamlayıcı olabilir… Tabii yemeğine göre değişmek koşuluyla…
Mutlaka duymuşsunuzdur; yine de hatırlatmakta yarar var. Fransa’nın en büyük şarap yarışması Challenge Internatinal du Vin 37 yıldır saygınlığını artırarak sürdürüyor. Bizim şaraplar da bu yarışmada giderek daha iyi sonuçlar alıyorlar. Türkiye’nin madalya durumu son 4 yıl itibariyle şöyle:
Şarap, kültürü bizim topraklarımızdan çıkmış, yemekle içilebilecek en keyifli içkilerdendir… Ben bir ‘Bozcaadalı’ olarak tutucu bir şekilde bölgenin iki şarabına takılıp durmuştum: Corvus (Corpus) ve Sarafin (Merlot)…
Şarap konusunda bir tür hödüklük yapmanın yaşam kalitesi adına işlenmiş bir cinayete eşdeğer sayılabileceğini yurt dışına çıktığımızda tattığımız markalar ve tadım için bana gönderilen örneklerle haşır neşir oldukça öğreniyorum… Ha tabii bir de ders aldıkça… Caz müziği, klasik müzik, sanat filmi, bazı resim okulları, edebiyatın ağır türü için geçerli olan burada da gündemdedir: Sevmeyi öğrenmenin gerekliliği meselesi…
Son bir iki ay içinde şu dört marka şarap (diyetisyenim Gonca Hanım duymasın) birer kadehle de olsa akşam yemeklerinde hayatıma girdiler: Doluca Alçıtepe, İdol Consensus, Kavaklıdere Egeo, Selendi 2007…
Hele bir Concensus var ki, dillere damaklara destan… Hamallığa kaçmadan adam gibi bir lezzet şölenine müthiş bir tamamlayıcı olabilir… Tabii yemeğine göre değişmek koşuluyla…
Mutlaka duymuşsunuzdur; yine de hatırlatmakta yarar var. Fransa’nın en büyük şarap yarışması Challenge Internatinal du Vin 37 yıldır saygınlığını artırarak sürdürüyor. Bizim şaraplar da bu yarışmada giderek daha iyi sonuçlar alıyorlar. Türkiye’nin madalya durumu son 4 yıl itibariyle şöyle:
Son madalyalar hangi markalar arasında dağılmış?
Altın: Ancyra Muscat 2008, Alçıtepe - Shiraz/Cabernet Sauvignon 2007, Signium 2007; Gümüş: Kav Tuğra - Kalecik Karası 2008, Pendore Öküzgözü 2008, Pendore Boğazkere 2008, Egeo Syrah 2007, Verano 2009, Bronz: DLC - Sylvaner/Emir 2009, Lal 2009, Egeo Cabernet Sauvıgnon 2007, Pendore Syrah 2008, Egeo Cabernet Sauvıgnon-Merlot 2007, Consensus 3 Mese Shıraz Cabernet Sauvıgnon Merlot 2007, Likya Podalia 2008, Likya Arykanda Chardonnay 2008…
Peki Türkiye’nin diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında durumu ne?
Altın: Ancyra Muscat 2008, Alçıtepe - Shiraz/Cabernet Sauvignon 2007, Signium 2007; Gümüş: Kav Tuğra - Kalecik Karası 2008, Pendore Öküzgözü 2008, Pendore Boğazkere 2008, Egeo Syrah 2007, Verano 2009, Bronz: DLC - Sylvaner/Emir 2009, Lal 2009, Egeo Cabernet Sauvıgnon 2007, Pendore Syrah 2008, Egeo Cabernet Sauvıgnon-Merlot 2007, Consensus 3 Mese Shıraz Cabernet Sauvıgnon Merlot 2007, Likya Podalia 2008, Likya Arykanda Chardonnay 2008…
Peki Türkiye’nin diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında durumu ne?
Birkaç fırın ekmek şart ama izlenen yol hiç de fena değil. Türkiye hangi sektörlerde bu kadar iyi durumda acaba?..
Türkiye markasının gelişmesi, Türkiye’den çıkan ve çıkacak olan markalara da yarar. Yani şaraplarımızdaki bu ilerleme, birleşik kaplar teorisinde olduğu gibi tüm diğer sektörlerde boy göstermeye çalışan markalarımızın geleceğine katma değer getirir. Yani şarap sadece şarap meselesi değildir…
Türkiye markasının gelişmesi, Türkiye’den çıkan ve çıkacak olan markalara da yarar. Yani şaraplarımızdaki bu ilerleme, birleşik kaplar teorisinde olduğu gibi tüm diğer sektörlerde boy göstermeye çalışan markalarımızın geleceğine katma değer getirir. Yani şarap sadece şarap meselesi değildir…