Şeamet tellalları başaramayacak…
02 ağustos 2018 - Yeni Şafak
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan Hanım, Temmuz ayı ihracat rakamlarını açıklamış. Türkiye’nin ihracatı Temmuz’da yüzde 11,8 artmış ve 14,1 milyar dolara ulaşmış. Bakan, bunun tüm zamanların Temmuz ayı için en yüksek rakam olduğunu açıklamış…
Bu haber tüm medyada yer aldı. Tekrarlama, altını çizme nedenimiz, ülkemizde şeamet tellallarının yine fazla mesai yapmaya başlamış olmaları. Türkiye’nin ekonomisinin yaşadığı aşılmayacak hiçbir sorun bulunmazken; ülke sanki uçurumun eşiğine gelmiş gibi bir hava yaratmaya çabalayan içerideki ve dışarıdaki ‘elemanların’ artan faaliyetleri karşısında, gerçeklerin altını ne kadar çizersek o kadar iyi…
Aslında millet, bu şeamet tellallarına pek pabuç bırakmıyor. Şu Fitch olayı mesela… Kalkıp üç büyük Türk bankasının batmakta olduğunu ima etmeleri üzerine halkın verdiği reaksiyon. Bu, bence ülkemiz insanının ortak ruhî şekillenmesini anlatan iyi bir örnektir. Herhangi bir ülkede, böyle yorumlar yapılmış bankalarda hesabı, tasarrufu olanların bir anda paniğe kapılıp banka şubelerine hücum etmesine ve bu nedenle batmayacak olsalar bile batmalarına neden olacak bir kaos yaratacakları bu dedikoduya, Türk milleti gülüp geçmiştir…
İşte, ekonomimiz ile ilgili gerçek durumu algılamak için Twitter dedikodularına değil, Ticaret Bakanı’nın söylediklerine bakmakta yarar var.
Kamu ve sivil toplumun güçlerinin fikirlerini birleştirerek, karşılıklı fikir alışverişinde bulunarak 21. yüzyılın şartlarına göre iç ve dış ticareti yapısal olarak güçlendirecek yeni adımlar atacaklarını vurgulayan Pekcan, şöyle demiş:
"Günümüzün korumacılık ve ticaret rüzgarlarına rağmen ihracatta da kendi rekorumuzu kırıyoruz. 12 aylık değerlendirmelere göre bugüne kadar açıklanmış en yüksek rakam olan 163,3 milyar dolara ulaşmış bulunmaktayız. Aynı dönemde ithalatımız da yüzde 6,4 gerileyerek 20,1 milyar dolar seviyesine düşmüştür. Dolayısıyla cari açığımız da olumlu etkilendi, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 58,7'den 70,1'e çıktı."
Meraklısı haberin detayına bakar… Hangi ülkelere ihracatımızın ne kadar arttığı da önemli göstergelerden biridir… Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin son aşamada hüsrana uğrayacaklarını görmek için müneccim olmak değil, farklı rakamlara bakmak gerekiyor…
Bir film, sadece bir film değildir…
Dün medyada yer aldı. Dikkatinizden kaçmıştır belki. Hatırlatalım. Tadeo Jones 2: Kral Midas’ın Sırrı isimli İspanyol animasyon filmi nedeniyle Kapadokya’ya gelen İspanyol turist oranında yüzde 64’lük artış yaşanmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı girişimler sonrası, filmde Kapadokya’ya 23 dakika 13 saniye yer verilmesiyle Türkiye’ye ilgiyi artırmış. Sadece İspanya’da filmi 3,5 milyon seyircinin seyrettiği biliniyormuş.
Bu arada turizmde bu yıl yüzler gülmeye devam ediyor. İlk 6 ayda Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artarak 15 milyon 968 bin kişiye çıkmış. Turizm gelirleri ise ilk 6 ayda 8,7 milyar dolardan 11,4 milyar dolara çıkmış.
Kültür ve Turizm Bakanlığı doğru yolda…
Hele şu İspanya meselesi. Ülke, kent, yöre markası yönetimi için vaka analizi olacak bir durum. Olayı sadece bir tür ürün yerleştirme projesi olarak ele almak yanlış olur. Bizce esas mesele paradigma değişikliği, ülke markasını dert edinme, bu konuda akıl ve çaba harcama refleksini geliştirme ve sonuç alma becerisidir…
Bu işlere daha çok Gaziantep Belediyesi’nin çalışmalarında rastlardık. Bakanlığın sahi
Bu haber tüm medyada yer aldı. Tekrarlama, altını çizme nedenimiz, ülkemizde şeamet tellallarının yine fazla mesai yapmaya başlamış olmaları. Türkiye’nin ekonomisinin yaşadığı aşılmayacak hiçbir sorun bulunmazken; ülke sanki uçurumun eşiğine gelmiş gibi bir hava yaratmaya çabalayan içerideki ve dışarıdaki ‘elemanların’ artan faaliyetleri karşısında, gerçeklerin altını ne kadar çizersek o kadar iyi…
Aslında millet, bu şeamet tellallarına pek pabuç bırakmıyor. Şu Fitch olayı mesela… Kalkıp üç büyük Türk bankasının batmakta olduğunu ima etmeleri üzerine halkın verdiği reaksiyon. Bu, bence ülkemiz insanının ortak ruhî şekillenmesini anlatan iyi bir örnektir. Herhangi bir ülkede, böyle yorumlar yapılmış bankalarda hesabı, tasarrufu olanların bir anda paniğe kapılıp banka şubelerine hücum etmesine ve bu nedenle batmayacak olsalar bile batmalarına neden olacak bir kaos yaratacakları bu dedikoduya, Türk milleti gülüp geçmiştir…
İşte, ekonomimiz ile ilgili gerçek durumu algılamak için Twitter dedikodularına değil, Ticaret Bakanı’nın söylediklerine bakmakta yarar var.
Kamu ve sivil toplumun güçlerinin fikirlerini birleştirerek, karşılıklı fikir alışverişinde bulunarak 21. yüzyılın şartlarına göre iç ve dış ticareti yapısal olarak güçlendirecek yeni adımlar atacaklarını vurgulayan Pekcan, şöyle demiş:
"Günümüzün korumacılık ve ticaret rüzgarlarına rağmen ihracatta da kendi rekorumuzu kırıyoruz. 12 aylık değerlendirmelere göre bugüne kadar açıklanmış en yüksek rakam olan 163,3 milyar dolara ulaşmış bulunmaktayız. Aynı dönemde ithalatımız da yüzde 6,4 gerileyerek 20,1 milyar dolar seviyesine düşmüştür. Dolayısıyla cari açığımız da olumlu etkilendi, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 58,7'den 70,1'e çıktı."
Meraklısı haberin detayına bakar… Hangi ülkelere ihracatımızın ne kadar arttığı da önemli göstergelerden biridir… Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin son aşamada hüsrana uğrayacaklarını görmek için müneccim olmak değil, farklı rakamlara bakmak gerekiyor…
Bir film, sadece bir film değildir…
Dün medyada yer aldı. Dikkatinizden kaçmıştır belki. Hatırlatalım. Tadeo Jones 2: Kral Midas’ın Sırrı isimli İspanyol animasyon filmi nedeniyle Kapadokya’ya gelen İspanyol turist oranında yüzde 64’lük artış yaşanmış. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı girişimler sonrası, filmde Kapadokya’ya 23 dakika 13 saniye yer verilmesiyle Türkiye’ye ilgiyi artırmış. Sadece İspanya’da filmi 3,5 milyon seyircinin seyrettiği biliniyormuş.
Bu arada turizmde bu yıl yüzler gülmeye devam ediyor. İlk 6 ayda Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artarak 15 milyon 968 bin kişiye çıkmış. Turizm gelirleri ise ilk 6 ayda 8,7 milyar dolardan 11,4 milyar dolara çıkmış.
Kültür ve Turizm Bakanlığı doğru yolda…
Hele şu İspanya meselesi. Ülke, kent, yöre markası yönetimi için vaka analizi olacak bir durum. Olayı sadece bir tür ürün yerleştirme projesi olarak ele almak yanlış olur. Bizce esas mesele paradigma değişikliği, ülke markasını dert edinme, bu konuda akıl ve çaba harcama refleksini geliştirme ve sonuç alma becerisidir…
Bu işlere daha çok Gaziantep Belediyesi’nin çalışmalarında rastlardık. Bakanlığın sahi