Şeamet tellalları zor durumda
15 Ağustos 2020 - Yeni Şafak
Canları çok sıkılmış olmalı. Haziran ayındaki sanayi üretimi endeksinde yüzde 17.6 artışla Türkiye, Avrupa’da birinci sıraya oturmuş. Cari işlemler dengesi Haziran’da 2.93 milyar dolar açık vererek beklentinin altında gerçekleşmiş. Mayıs ayında yüzde 59.5 olan tüketici güven endeksi, Haziran ayında 62.6’ya yükselmiş.
Trading Economics’in son verilerine göre; ABD yüzde 32.9 küçülürken diğer ülkelerde ‘küçülme’ oranları şöyle gerçekleşmiş:
İngiltere yüzde 20.4,
Almanya 10.1,
Fransa 13.8,
İtalya 12.4,
İspanya 18.5,
Belçika 12.2,
İsveç 8.6,
Singapur 42.9,
Brezilya 1.5.
Aynı dönemde Türkiye ise yüzde 0.6 oranında ‘büyüme’ kaydetmiş.
Hani “Türkiye batıyor” diye sürekli yaygara koparan şeamet tellalları var ya onlar bu tablo karşısında ne diyorlar acaba? “Verilerle oynanıyor” numarası Trading Economics için de geçerli mi yoksa?!
Bütün dünyanın üzerinden silindir gibi geçen korona krizini en az hasarla atlatmaya çalışan ülkemizi zaaf içinde, yönetimini başarız olarak göstermek için yırtınan, Nurettin Canikli’nin deyişiyle “Kadrolu Baykuşlar” ın şu sıra işleri zor…
Çarşamba akşamı televizyonda tarihi tespitler yapan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın konuşmasında, takıla takıla, Ahmet Hakan’a “Siz maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz?!” demesine takılmışlar…
Bakanın kast ettiği, ülkemize yıllarca şırınga edilen ‘dolarizasyon kültürü’nün etkisinde kalmanın gereksizliği idi. Yoksa bir anket çalışması değil. Kiralama sistemini TL’ye geçiren, ihalelerin giderek TL bazında yapılmasını şart koşan, yerli üretimi teşvik eden, millî enerji ve maden politikasını hayata geçiren bir zihniyetin dolara kitlenip onun arkasındaki güçlere hizmet edecek düşünce ve anlayışa da karşı çıkması gayet doğal değil mi?
Bence Albayrak’ın konuşmasında, ana eksende üç temel görüş vardı. Ülkemiz insanlarının nerede durduklarını turnusol kâğıdı titizliğiyle gösterecek olan üç temel görüş…
Birincisi, siyasi alanda millî bağımsızlığı sağlayan ‘millî ekonomik bağımsızlık’.
İkincisi, iktidara kim gelirse gelsin, toplum sözleşmesi hâline gelen ve bu nedenle ‘vazgeçilemeyecek strateji’ olarak ortaya çıkan Yeni Ekonomik Model.
Üçüncüsü ise özellikle gençliğin sahiplenmesi gereken bir başkaldırının, dünyadaki müesses nizamın epeydir geçerliliğini yitiren sistemine karşı verilecek hem ekonomik hem de siyasi alandaki devrimci mücadelenin bir parçası olarak sergilenecek dik duruş.
Bakan Albayrak’ı anlamamakta ısrar edenler iki gruba ayrılıyor: İlki, zihni ve ruhu “vaftizlenmiş” iflah olmazlar… Diğer grup ise bilgi eksikliği nedeniyle yerlerinde sayanlar… Bu ikinci gruba gerçekleri anlatmak, millî bağımsızlıktan yana olan herkesin boynunun borcudur. Aydınlık gazetesi bu işi gayet iyi ele almış ve Berat beyin konuşmasını 13 maddede özetlemiş:
“1 Her alanda millî bağımsızlık mücadelesi. 2 Bu nedenle iki senedir [Albayrak’a ve onun üzerinden Sayın Cumhurbaşkanı’na karşı yürütülen] tertipler ve baskılar. 3 Ekonomi modelini değiştirdik. 4 Eski model: Yüksek faiz, düşük kur, ithalata bağımlı. 5 Eski model artık sürdürülemez. 6 1980’den sonra kurla ekonomiyi ölçme algısı oluştu. 7 İthalat cenneti olduk. 8 Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonomiye geçiyoruz. 9 Önceliğimiz bağımsız millî ekonomi. 10 Güvenlikte ve dış siyasette de bağımsızlık. 11 Siyasal ve ekonomik bağımsızlık birbirini güçlendirir. 12 Doğu Akdeniz’de kaynaklarımıza sahip çıkıyoruz. 13 Bağımsızlığın bedeli var, ecdadımız [da] ödedi.”
Bakan Albayrak’ın sözlerinin ardından, ne hikmetse, bizim kuşağımızın kıymetli sanatçılarından Ali Kocatepe’nin Hey Gidi Dünya Hey adlı parçasının o sevimli ilk mısraı geliverdi aklıma:
“Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı”
Trading Economics’in son verilerine göre; ABD yüzde 32.9 küçülürken diğer ülkelerde ‘küçülme’ oranları şöyle gerçekleşmiş:
İngiltere yüzde 20.4,
Almanya 10.1,
Fransa 13.8,
İtalya 12.4,
İspanya 18.5,
Belçika 12.2,
İsveç 8.6,
Singapur 42.9,
Brezilya 1.5.
Aynı dönemde Türkiye ise yüzde 0.6 oranında ‘büyüme’ kaydetmiş.
Hani “Türkiye batıyor” diye sürekli yaygara koparan şeamet tellalları var ya onlar bu tablo karşısında ne diyorlar acaba? “Verilerle oynanıyor” numarası Trading Economics için de geçerli mi yoksa?!
Bütün dünyanın üzerinden silindir gibi geçen korona krizini en az hasarla atlatmaya çalışan ülkemizi zaaf içinde, yönetimini başarız olarak göstermek için yırtınan, Nurettin Canikli’nin deyişiyle “Kadrolu Baykuşlar” ın şu sıra işleri zor…
Çarşamba akşamı televizyonda tarihi tespitler yapan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın konuşmasında, takıla takıla, Ahmet Hakan’a “Siz maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz?!” demesine takılmışlar…
Bakanın kast ettiği, ülkemize yıllarca şırınga edilen ‘dolarizasyon kültürü’nün etkisinde kalmanın gereksizliği idi. Yoksa bir anket çalışması değil. Kiralama sistemini TL’ye geçiren, ihalelerin giderek TL bazında yapılmasını şart koşan, yerli üretimi teşvik eden, millî enerji ve maden politikasını hayata geçiren bir zihniyetin dolara kitlenip onun arkasındaki güçlere hizmet edecek düşünce ve anlayışa da karşı çıkması gayet doğal değil mi?
Bence Albayrak’ın konuşmasında, ana eksende üç temel görüş vardı. Ülkemiz insanlarının nerede durduklarını turnusol kâğıdı titizliğiyle gösterecek olan üç temel görüş…
Birincisi, siyasi alanda millî bağımsızlığı sağlayan ‘millî ekonomik bağımsızlık’.
İkincisi, iktidara kim gelirse gelsin, toplum sözleşmesi hâline gelen ve bu nedenle ‘vazgeçilemeyecek strateji’ olarak ortaya çıkan Yeni Ekonomik Model.
Üçüncüsü ise özellikle gençliğin sahiplenmesi gereken bir başkaldırının, dünyadaki müesses nizamın epeydir geçerliliğini yitiren sistemine karşı verilecek hem ekonomik hem de siyasi alandaki devrimci mücadelenin bir parçası olarak sergilenecek dik duruş.
Bakan Albayrak’ı anlamamakta ısrar edenler iki gruba ayrılıyor: İlki, zihni ve ruhu “vaftizlenmiş” iflah olmazlar… Diğer grup ise bilgi eksikliği nedeniyle yerlerinde sayanlar… Bu ikinci gruba gerçekleri anlatmak, millî bağımsızlıktan yana olan herkesin boynunun borcudur. Aydınlık gazetesi bu işi gayet iyi ele almış ve Berat beyin konuşmasını 13 maddede özetlemiş:
“1 Her alanda millî bağımsızlık mücadelesi. 2 Bu nedenle iki senedir [Albayrak’a ve onun üzerinden Sayın Cumhurbaşkanı’na karşı yürütülen] tertipler ve baskılar. 3 Ekonomi modelini değiştirdik. 4 Eski model: Yüksek faiz, düşük kur, ithalata bağımlı. 5 Eski model artık sürdürülemez. 6 1980’den sonra kurla ekonomiyi ölçme algısı oluştu. 7 İthalat cenneti olduk. 8 Üretim ve İstihdam Odaklı Ekonomiye geçiyoruz. 9 Önceliğimiz bağımsız millî ekonomi. 10 Güvenlikte ve dış siyasette de bağımsızlık. 11 Siyasal ve ekonomik bağımsızlık birbirini güçlendirir. 12 Doğu Akdeniz’de kaynaklarımıza sahip çıkıyoruz. 13 Bağımsızlığın bedeli var, ecdadımız [da] ödedi.”
Bakan Albayrak’ın sözlerinin ardından, ne hikmetse, bizim kuşağımızın kıymetli sanatçılarından Ali Kocatepe’nin Hey Gidi Dünya Hey adlı parçasının o sevimli ilk mısraı geliverdi aklıma:
“Bundan böyle düşünerek atın adımlarınızı”