‘Şu dağı yalayarak eriteceksin deseler,
Bismillah de başla!’
23 Mart 2019 - Yenişafak
J. Wolfgang von Goethe’nin, aslında hayata geçirilmesinin pek de mümkün olmadığı ileri sürülen ünlü sözüdür: “Herkes kapısının önünü süpürse, Her semt temiz olur.” Yine de yalın ve mesajını dosdoğru ileten bir söz olduğu inkâr edilemez…
Birbirimize, sokağımıza, ekonomimize, çevremize, ülkemize sahip çıkmanın her yetişkinin, her vatandaşın görevi olduğunu hatırlatmak için kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur…
İsraf, kirlilik gibi pek çok olumsuzluğu yalnızca kendi hayatımızdan çıkarmak, ülke ya da dünya ölçeğinde yeterli olmuyor. Bu gibi alışkanlıkların yaygınlaşması, hatta yerine olumlu davranış ve katkıların konulması için ‘gönüllülük’ çalışmalarına ihtiyaç var.
Gönüllülük projeleri ya da gönüllüler, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada ‘sürdürülebilir kalkınma hedeflerine’ ulaşabilmek, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun ifadesiyle “Modern dünyayı daha iyi bir hâle getirmek için” müthiş bir insan kaynağı ve de olmazsa olmaz koşul…
Bakan Kasapoğlu, yukarıdaki ifadeyi dün yeni bir projenin lansmanını yaparken kullandı: ‘2019 Gönüllülük Yılı’.
Bakanlık, uzun süredir gönüllülük çalışmaları için altyapıyı sağlıyor, Birleşmiş Milletler Gönüllüler Programı’nın araştırmalarına katkı sunarak konunun akademik yönü üzerine kafa yoruyormuş. Görüldüğü üzere, işi teoriye hapsetmeyip uygulamaya da geçiriyorlar.
Gençlerin gönüllülük faaliyetlerine katılımı için yürütülen Gönül Bağı, Gençlerin İyilik Hareketi, Damla Projeleri ve Genç Gönüllüler Platformu gibi çalışmalar, buralardaki kadroların deneyim biriktirmesi için önemli adımlar olmuş. Genç Gönüllüler Platformu’nun üye sayısı bugün 98 bine ulaşmış. Kurumsal üye sayısı ise 2 bini bulmuş…
Dört yıldır emek sarf eden Genç Gönüllüler Platformu, aslında bir aracı kurum. Gönüllü arayan kurum ve kuruluşlarla gönüllü olmak isteyenleri bir araya getirmesi planlanıyor. Bu zamana kadar Afet ve Acil Durum, Eğitim, Çevre, Sağlık ve Sosyal Hizmetler, Kültür ve Turizm, Spor kategorilerinde yaklaşık 13 bin gönüllülük ilanı yayınlanmış.
2019 yılının, Bakanlık tarafından, ‘Gönüllülük Yılı’ ilan edilmesiyse, bu konuda bir seferberliğe gidildiğini gösteriyor. Teori ve uygulamada altyapı ve tecrübesini büyüten Bakanlık, gönüllülük çalışmaları ve bunları destekleyen sivil toplum projeleriyle genç nüfusun heves ve enerjisini birleştiriyor. Böylece, içinde yaşadığı toplum ve değerlere uygun faaliyetlerde bulunan bir kuşağa gönüllülük kültürü aşılanıyor.
Bakan Kasapoğlu’nun şu tespitini ülkemiz gençlerinin potansiyelini hatırlamak için tekrar tekrar okumak lazım: “Yaklaşık 20 milyon kişi ile Avrupa’nın en büyük ve dinamik genç nüfusuna sahip ülkesiyiz. Bu nüfus yapısıyla gönüllülük, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için kaçırılamayacak bir fırsattır.”
Bakan, kendi ifadesiyle, “Modern dünyada insanın insana ihtiyacının tam olarak karşılanamaz hale geldiğini ve bu üzücü tablonun birdenbire değişmeyeceğinin” de farkında… Ancak, buna teslim olup rehavete, ‘adam sende’ciliğe fırsat verilmemesi gerektiğini vurguluyor. Tepeden tırnağa hazırlanılmış, çalışmalara çoktan başlanmış.
Sayın Bakan’ın ‘yılmayan’ yaklaşımı, rahmetli babamın bir öğüdünü bana hatırlattı: 'Şu dağı yalayarak eriteceksin deseler, Bismillahirrahmanirrahim de başla yalamaya; nasılsa Allah sana yolda onun bir kolaylığını gösterir.'
Dün projenin, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki Rumeli salonunda düzenlenen lansman toplantısına katıldım. Pek çok gazeteci, köşe yazarı arkadaşı orada gördüm. İğne atılsa yere düşmeyecek, deyimi tam bu etkinlik için kullanılabilirdi. Bakan çeşitli illerle bağlantı kurdu. Tüm Türkiye’nin en muhteşem tesislerle hazır olduğunu ifade etti…
Şimdi sıra gençlerimizde! Birleşmiş Milletler Gönüllüler Programı’nın Türkiye’nin finansal desteğiyle hazırladığı, ‘2018 Dünya’da Gönüllülüğün Durumu’ raporuna göre 15 yaş ve üstü 58 milyona yakın. Bakanlığın projeleri aracılığıyla hem topluma katkı sağlamak hem bu kültürü benimsemek onların ilk görevi…
Birbirimize, sokağımıza, ekonomimize, çevremize, ülkemize sahip çıkmanın her yetişkinin, her vatandaşın görevi olduğunu hatırlatmak için kullanılmasında hiçbir sakınca yoktur…
İsraf, kirlilik gibi pek çok olumsuzluğu yalnızca kendi hayatımızdan çıkarmak, ülke ya da dünya ölçeğinde yeterli olmuyor. Bu gibi alışkanlıkların yaygınlaşması, hatta yerine olumlu davranış ve katkıların konulması için ‘gönüllülük’ çalışmalarına ihtiyaç var.
Gönüllülük projeleri ya da gönüllüler, sadece ülkemizde değil, tüm dünyada ‘sürdürülebilir kalkınma hedeflerine’ ulaşabilmek, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun ifadesiyle “Modern dünyayı daha iyi bir hâle getirmek için” müthiş bir insan kaynağı ve de olmazsa olmaz koşul…
Bakan Kasapoğlu, yukarıdaki ifadeyi dün yeni bir projenin lansmanını yaparken kullandı: ‘2019 Gönüllülük Yılı’.
Bakanlık, uzun süredir gönüllülük çalışmaları için altyapıyı sağlıyor, Birleşmiş Milletler Gönüllüler Programı’nın araştırmalarına katkı sunarak konunun akademik yönü üzerine kafa yoruyormuş. Görüldüğü üzere, işi teoriye hapsetmeyip uygulamaya da geçiriyorlar.
Gençlerin gönüllülük faaliyetlerine katılımı için yürütülen Gönül Bağı, Gençlerin İyilik Hareketi, Damla Projeleri ve Genç Gönüllüler Platformu gibi çalışmalar, buralardaki kadroların deneyim biriktirmesi için önemli adımlar olmuş. Genç Gönüllüler Platformu’nun üye sayısı bugün 98 bine ulaşmış. Kurumsal üye sayısı ise 2 bini bulmuş…
Dört yıldır emek sarf eden Genç Gönüllüler Platformu, aslında bir aracı kurum. Gönüllü arayan kurum ve kuruluşlarla gönüllü olmak isteyenleri bir araya getirmesi planlanıyor. Bu zamana kadar Afet ve Acil Durum, Eğitim, Çevre, Sağlık ve Sosyal Hizmetler, Kültür ve Turizm, Spor kategorilerinde yaklaşık 13 bin gönüllülük ilanı yayınlanmış.
2019 yılının, Bakanlık tarafından, ‘Gönüllülük Yılı’ ilan edilmesiyse, bu konuda bir seferberliğe gidildiğini gösteriyor. Teori ve uygulamada altyapı ve tecrübesini büyüten Bakanlık, gönüllülük çalışmaları ve bunları destekleyen sivil toplum projeleriyle genç nüfusun heves ve enerjisini birleştiriyor. Böylece, içinde yaşadığı toplum ve değerlere uygun faaliyetlerde bulunan bir kuşağa gönüllülük kültürü aşılanıyor.
Bakan Kasapoğlu’nun şu tespitini ülkemiz gençlerinin potansiyelini hatırlamak için tekrar tekrar okumak lazım: “Yaklaşık 20 milyon kişi ile Avrupa’nın en büyük ve dinamik genç nüfusuna sahip ülkesiyiz. Bu nüfus yapısıyla gönüllülük, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması için kaçırılamayacak bir fırsattır.”
Bakan, kendi ifadesiyle, “Modern dünyada insanın insana ihtiyacının tam olarak karşılanamaz hale geldiğini ve bu üzücü tablonun birdenbire değişmeyeceğinin” de farkında… Ancak, buna teslim olup rehavete, ‘adam sende’ciliğe fırsat verilmemesi gerektiğini vurguluyor. Tepeden tırnağa hazırlanılmış, çalışmalara çoktan başlanmış.
Sayın Bakan’ın ‘yılmayan’ yaklaşımı, rahmetli babamın bir öğüdünü bana hatırlattı: 'Şu dağı yalayarak eriteceksin deseler, Bismillahirrahmanirrahim de başla yalamaya; nasılsa Allah sana yolda onun bir kolaylığını gösterir.'
Dün projenin, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki Rumeli salonunda düzenlenen lansman toplantısına katıldım. Pek çok gazeteci, köşe yazarı arkadaşı orada gördüm. İğne atılsa yere düşmeyecek, deyimi tam bu etkinlik için kullanılabilirdi. Bakan çeşitli illerle bağlantı kurdu. Tüm Türkiye’nin en muhteşem tesislerle hazır olduğunu ifade etti…
Şimdi sıra gençlerimizde! Birleşmiş Milletler Gönüllüler Programı’nın Türkiye’nin finansal desteğiyle hazırladığı, ‘2018 Dünya’da Gönüllülüğün Durumu’ raporuna göre 15 yaş ve üstü 58 milyona yakın. Bakanlığın projeleri aracılığıyla hem topluma katkı sağlamak hem bu kültürü benimsemek onların ilk görevi…