530 bin dolar ne ki? Hedefi büyütmek gerek!..
01 Haziran 2017 - Yeni Şafak
BBC Türkçe, haberi dün öyle bir manşetle vermiş ki; duyan da Türkiye çok ayıplı bir iş yapmış sanır. Wall Street Journal’a (WSJ) (Türkiye’yi karalama konusunda birbirleriyle yarışırlar) gönderme yapılarak verilen haberin başlığı şu: “Flynn'in şirketi Türkiye adına Fethullah Gülen belgeseli hazırlıyordu”
Lobiciliği, siyasi iletişimi, kamu diplomasisini, psikolojik harp unsurlarını FETÖ uygularken iyi (ki hâlâ uyguluyorlar); Türkiye bu alanda bir nebze hareket etsin, tu kaka!..
Haber şöyle devam ediyor: “WSJ, Başkan Donald Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in danışmanlık şirketi Flynn Intel Group'un Türk hükümetiyle bağlantılı olduğu öne sürülen iş adamı Ekim Alptekin'in şirketi Inovo BV'den aldığı 530 bin dolarlık ödemenin bir kısmını kullanarak, Fethullah Gülen hakkında bir belgesel çekmek için ekip kurduğunu ve çekimler yaptığını bildirdi.”
Sonra ne olmuş, dersiniz? WSJ ve BBC’ye göre, Flynn ne yapmış? Trump’ın ulusal güvenlik danışmanlığına atanınca şirketini kapatmış. Inovo ile yaptığı üç aylık kontrat da sona ermiş. Uzatılmamış. Bu nedenle de FETÖ’nün ve liderinin bir anlamda ipliğini pazara çıkaracak ve gerçek yüzünü gözler önüne serecek olan bu belgesel projesi yarım kalmış.
Sonuçta ortada etik olmayan bir durum yok. Aslında haber değeri de yok. Ama olmaz!.. Buna rağmen Türkiye’ye saldıracak fırsat görüp saldırıya devam ediliyor. Flynn ile ilgili ‘olumsuz’, ‘itibar sarsıcı’ bir hava esiyor ya... İddiaya göre Türkiye’nin ABD’deki iletişim çalışmaları için Flynn’in şirketinden Türkiye adına hizmet alınmış ya... Bu kadarı yetmiş batı basınına… Verip veriştiriyorlar Flynn üzerinden bize de… Tabii ki Pennsylvania’ya göz kırparak…
Bilindiği üzere Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevini yalnızca 24 gün sürdürebilmiş olan Flynn, Rus yetkililerle yaptığı görüşmeler konusunda yanlış bilgilendirmede bulunduğu iddiası üzerine istifa etmişti. Kendisi hakkında Kongre’nin araştırması devam ediyor.
WSJ'nin haberinde, belgesel projesiyle ilgili çalışmalara, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlandığı belirtiliyor. “Türkiye'de hükümet, 15 Temmuz darbe girişiminden ordu içinde Gülen cemaatine yakın olduğunu söylediği askerleri sorumlu tutuyor. Gülen ise bu iddiaları reddediyor” deniyor. Sadece FETÖ’nün Başı reddetmiyor ki FETÖ’cü olduğunu… Tüm FETÖ’cüler Pennsylvania’ya ağır hakaretler yağdırarak kriptoluğa devam ediyor.
Habere göre; 2016’nın Ağustos ayında Türk iş adamı Ekim Alptekin'in Hollanda merkezli şirketi Inovo, Flynn Intel Group ile Gülen ve okulları hakkında araştırma yapmasını ve elde ettiği bulguları ABD kamuoyuyla paylaşmasını da içeren üç aylık bir kontrat imzalamış.
Kontratta Gülen grubuyla ilgili araştırmaları da kapsayan tüm bu çalışmaların amacı; yatırım konusunda ABD iş dünyasının Türkiye'yi yeniden istikrarlı ve uygun bir ülke olarak görmesinin sağlanması olarak tanımlanıyormuş.
Ekonomi Bakanlığı’nın TOBB ve TİM ile yurt dışında yürüttüğü ve yabancı firmaların üst kademe yöneticilerinin yabancıları “Türkiye’ye kendi hikâyelerini keşfetmeye” davet ettikleri TV kampanyasının da amacı bu değil mi?
Tabii ki bu… Zaten o nedenle Batı basını kampanyanın durdurulması için bu firmalara baskı yapmıyor mu? Yabancı ülkelerde ABD tezlerinin kabulü için bu ülkenin (resmî olmayan rakamlar hariç) bütçe rakamlarına göre 20 milyar dolar ayırdığı kamu diplomasisi çalışmalarının amacı bu değil mi? Tabii ki bu… ABD, Almanya, İngiltere yaparsa stratejik iletişim; biz yaparsak ‘karanlık işler’… Sakın Türkiye kendisini ifade etmesin… Tecrit olsun, tek başına kalsın…
Eğer Türkiye adına anlaştılarsa; keşke ‘Ekim Alptekin'in şirketi Inovo BV’ olarak belirtilen kuruluş, iletişim işleri için çok daha uzun vadeli çok daha büyük yatırımlar yapabilse de, biz de kendimizi daha iyi ifade edebilsek…
Büyük ülke olmak, ‘iri’ ülke olmakla sağlanamıyor. En büyük 10 ekonomi içine girebilirsiniz ve hâlâ büyük ülke olamayabilirsiniz. Büyük ülke, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21 Mayıs AK Parti Kongresi’nde yaptığı tarihî konuşmada ortaya koyduğu hedeflere koşmakla olunabilir.
İktidar kadrolarının o konuşmayı ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millî kültür meseleleri, bireysel hak ve özgürlükler, millî eğitim, kitap okuma gibi konularda, yani ‘yumuşak güç’ alanında, dile getirdiği hedeflere zaman zaman göz atmalarında büyük yarar vardır.
Lobiciliği, siyasi iletişimi, kamu diplomasisini, psikolojik harp unsurlarını FETÖ uygularken iyi (ki hâlâ uyguluyorlar); Türkiye bu alanda bir nebze hareket etsin, tu kaka!..
Haber şöyle devam ediyor: “WSJ, Başkan Donald Trump'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in danışmanlık şirketi Flynn Intel Group'un Türk hükümetiyle bağlantılı olduğu öne sürülen iş adamı Ekim Alptekin'in şirketi Inovo BV'den aldığı 530 bin dolarlık ödemenin bir kısmını kullanarak, Fethullah Gülen hakkında bir belgesel çekmek için ekip kurduğunu ve çekimler yaptığını bildirdi.”
Sonra ne olmuş, dersiniz? WSJ ve BBC’ye göre, Flynn ne yapmış? Trump’ın ulusal güvenlik danışmanlığına atanınca şirketini kapatmış. Inovo ile yaptığı üç aylık kontrat da sona ermiş. Uzatılmamış. Bu nedenle de FETÖ’nün ve liderinin bir anlamda ipliğini pazara çıkaracak ve gerçek yüzünü gözler önüne serecek olan bu belgesel projesi yarım kalmış.
Sonuçta ortada etik olmayan bir durum yok. Aslında haber değeri de yok. Ama olmaz!.. Buna rağmen Türkiye’ye saldıracak fırsat görüp saldırıya devam ediliyor. Flynn ile ilgili ‘olumsuz’, ‘itibar sarsıcı’ bir hava esiyor ya... İddiaya göre Türkiye’nin ABD’deki iletişim çalışmaları için Flynn’in şirketinden Türkiye adına hizmet alınmış ya... Bu kadarı yetmiş batı basınına… Verip veriştiriyorlar Flynn üzerinden bize de… Tabii ki Pennsylvania’ya göz kırparak…
Bilindiği üzere Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevini yalnızca 24 gün sürdürebilmiş olan Flynn, Rus yetkililerle yaptığı görüşmeler konusunda yanlış bilgilendirmede bulunduğu iddiası üzerine istifa etmişti. Kendisi hakkında Kongre’nin araştırması devam ediyor.
WSJ'nin haberinde, belgesel projesiyle ilgili çalışmalara, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlandığı belirtiliyor. “Türkiye'de hükümet, 15 Temmuz darbe girişiminden ordu içinde Gülen cemaatine yakın olduğunu söylediği askerleri sorumlu tutuyor. Gülen ise bu iddiaları reddediyor” deniyor. Sadece FETÖ’nün Başı reddetmiyor ki FETÖ’cü olduğunu… Tüm FETÖ’cüler Pennsylvania’ya ağır hakaretler yağdırarak kriptoluğa devam ediyor.
Habere göre; 2016’nın Ağustos ayında Türk iş adamı Ekim Alptekin'in Hollanda merkezli şirketi Inovo, Flynn Intel Group ile Gülen ve okulları hakkında araştırma yapmasını ve elde ettiği bulguları ABD kamuoyuyla paylaşmasını da içeren üç aylık bir kontrat imzalamış.
Kontratta Gülen grubuyla ilgili araştırmaları da kapsayan tüm bu çalışmaların amacı; yatırım konusunda ABD iş dünyasının Türkiye'yi yeniden istikrarlı ve uygun bir ülke olarak görmesinin sağlanması olarak tanımlanıyormuş.
Ekonomi Bakanlığı’nın TOBB ve TİM ile yurt dışında yürüttüğü ve yabancı firmaların üst kademe yöneticilerinin yabancıları “Türkiye’ye kendi hikâyelerini keşfetmeye” davet ettikleri TV kampanyasının da amacı bu değil mi?
Tabii ki bu… Zaten o nedenle Batı basını kampanyanın durdurulması için bu firmalara baskı yapmıyor mu? Yabancı ülkelerde ABD tezlerinin kabulü için bu ülkenin (resmî olmayan rakamlar hariç) bütçe rakamlarına göre 20 milyar dolar ayırdığı kamu diplomasisi çalışmalarının amacı bu değil mi? Tabii ki bu… ABD, Almanya, İngiltere yaparsa stratejik iletişim; biz yaparsak ‘karanlık işler’… Sakın Türkiye kendisini ifade etmesin… Tecrit olsun, tek başına kalsın…
Eğer Türkiye adına anlaştılarsa; keşke ‘Ekim Alptekin'in şirketi Inovo BV’ olarak belirtilen kuruluş, iletişim işleri için çok daha uzun vadeli çok daha büyük yatırımlar yapabilse de, biz de kendimizi daha iyi ifade edebilsek…
Büyük ülke olmak, ‘iri’ ülke olmakla sağlanamıyor. En büyük 10 ekonomi içine girebilirsiniz ve hâlâ büyük ülke olamayabilirsiniz. Büyük ülke, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 21 Mayıs AK Parti Kongresi’nde yaptığı tarihî konuşmada ortaya koyduğu hedeflere koşmakla olunabilir.
İktidar kadrolarının o konuşmayı ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın millî kültür meseleleri, bireysel hak ve özgürlükler, millî eğitim, kitap okuma gibi konularda, yani ‘yumuşak güç’ alanında, dile getirdiği hedeflere zaman zaman göz atmalarında büyük yarar vardır.