Brooks bizim ecnebileri üzdü
03 Eylül 2022 - Yeni Şafak
Dünkü Hürriyet haberi ekonomi sayfasının manşetine taşımış ve yarım sayfadan fazla yer ayırmış. Başlık şu: “Dünyaca ünlü ekonomistten Türkiye yorumu: Ekonomi büyük patlama yapabilir…”
Kimmiş bu ‘dünyaca ünlü ekonomist’?.. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks… Yenilir yutulur gibi değil… Ama yiyip yutmaya kalktılar… CHP güdümlü muhalefet basınından çıt çıkmadı… Belli ki şaşırıp üzülmüşler.
Adam, Türkiye’nin ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyümesinin ardından Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş. “Türkiye ekonomisinin büyük bir patlama yapması için piyasalara yönelik küçük bir adım atması bile yeterli. Politikada küçük bir değişim bu büyük patlamanın önünü açacak” demiş.
Brooks’un ‘küçük değişim’ dediği, CHP – İP – HDP iktidarı oluşursa Kılıçdaroğlu’nun mevcudun 180 derece tersi yönündeki vaatleri doğrultusunda ortaya çıkaracağı tablo değil…
Öyle olsa Brooks, “Türkiye’nin net ihracatı son 2 yılda büyümeye katkı sağladı. Bu durum, imalat ve turizm sektörlerinin ne kadar rekabetçi olduğunun önemli bir göstergesi” der mi?..
Piyasa dostu bir yaklaşımın bu patlamayı tetikleyeceğinin altını çizen ekonomist, serbest piyasa ekonomisi koşullarının korunmasının önemini de belirtiyor… ‘Liberal piyasa ekonomisinine tamamen karşı’ olduğunu belirten Kılıçdaroğlu’nu omur ilikten destekleyen muhalif TV ve yazılı basının Brooks’un sözlerine itibar etmesi mümkün mü?
CHP Genel Başkanı’nı 2 ay önce Maltepe mitinginde ettiği lafları hatırlayalım mı:
“Ben neo liberalizme karşıyım. Piyasa kendi dengesini bulur söylemine karşıyım. Türkiye’de toplumun belleğine yerleştirilen bu anlayış iktidar destekli sömürme ve köleleştirmeye dönüştü. Bu yüzden insanların geçim kaynaklarını korumak ve yeni fırsatlar yaratmak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum.”
Bildiğiniz tek parti döneminin ‘karma ekonomi’sinden söz ediyor Genel Başkan…
Batı hayranlığı ve Batıya teslimiyet anlayışı içinde olan ve bu uğurda Atatürk’ün muhasır medeniyet kavramının ‘Batı Medeniyeti’ olarak anlaşılması için onlarca yıldır yırtınan CHP yönetimi zihniyeti şu anda zor durumda… Çünkü hayran oldukları Batı perişan hâlde… Pandeminin yaralarını daha tam olarak saramadan Rusya için açtıkları kuyuya kendileri düştüler. Bunun bedelini de hayli ağır ödüyorlar.
“Küresel resesyon geliyor” diyen Brooks’un Batı için çizdiği resim bizim ecnebi aydınlarımızın çizdiklerinden çok farklı…
Gözümüze takılanlar…
Kimmiş bu ‘dünyaca ünlü ekonomist’?.. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks… Yenilir yutulur gibi değil… Ama yiyip yutmaya kalktılar… CHP güdümlü muhalefet basınından çıt çıkmadı… Belli ki şaşırıp üzülmüşler.
Adam, Türkiye’nin ikinci çeyrekte yüzde 7,6 büyümesinin ardından Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş. “Türkiye ekonomisinin büyük bir patlama yapması için piyasalara yönelik küçük bir adım atması bile yeterli. Politikada küçük bir değişim bu büyük patlamanın önünü açacak” demiş.
Brooks’un ‘küçük değişim’ dediği, CHP – İP – HDP iktidarı oluşursa Kılıçdaroğlu’nun mevcudun 180 derece tersi yönündeki vaatleri doğrultusunda ortaya çıkaracağı tablo değil…
Öyle olsa Brooks, “Türkiye’nin net ihracatı son 2 yılda büyümeye katkı sağladı. Bu durum, imalat ve turizm sektörlerinin ne kadar rekabetçi olduğunun önemli bir göstergesi” der mi?..
Piyasa dostu bir yaklaşımın bu patlamayı tetikleyeceğinin altını çizen ekonomist, serbest piyasa ekonomisi koşullarının korunmasının önemini de belirtiyor… ‘Liberal piyasa ekonomisinine tamamen karşı’ olduğunu belirten Kılıçdaroğlu’nu omur ilikten destekleyen muhalif TV ve yazılı basının Brooks’un sözlerine itibar etmesi mümkün mü?
CHP Genel Başkanı’nı 2 ay önce Maltepe mitinginde ettiği lafları hatırlayalım mı:
“Ben neo liberalizme karşıyım. Piyasa kendi dengesini bulur söylemine karşıyım. Türkiye’de toplumun belleğine yerleştirilen bu anlayış iktidar destekli sömürme ve köleleştirmeye dönüştü. Bu yüzden insanların geçim kaynaklarını korumak ve yeni fırsatlar yaratmak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum.”
Bildiğiniz tek parti döneminin ‘karma ekonomi’sinden söz ediyor Genel Başkan…
Batı hayranlığı ve Batıya teslimiyet anlayışı içinde olan ve bu uğurda Atatürk’ün muhasır medeniyet kavramının ‘Batı Medeniyeti’ olarak anlaşılması için onlarca yıldır yırtınan CHP yönetimi zihniyeti şu anda zor durumda… Çünkü hayran oldukları Batı perişan hâlde… Pandeminin yaralarını daha tam olarak saramadan Rusya için açtıkları kuyuya kendileri düştüler. Bunun bedelini de hayli ağır ödüyorlar.
“Küresel resesyon geliyor” diyen Brooks’un Batı için çizdiği resim bizim ecnebi aydınlarımızın çizdiklerinden çok farklı…
Gözümüze takılanlar…
- Zabıta Teşkilatı’nın 196. kuruluş yılında Eyüpsultan Belediyesi zabıta ekiplerinin çocukları, zabıta kıyafeti giyerek vatandaşlara ve esnafa karanfil dağıtıp lokum ikram etmiş. İletişim çalışmalarının yalnızca ülkelere göre değil, hedef kitleye göre farklılık arz etmesi gerektiğini tekrarlar dururuz. Bu işin standardı olmaz, hitap etmeye çalıştığınız kesimin kültür ve değerlerine uygun şekilde tasarlanması gerekir. Ancak dünyanın her köşesinde ‘çalışan’ tek bir şey varsa o da çocuklardır… (Burak Öztürk, Eyüpsultan Belediyesi Basın Danışmanı)
- Twitter, tweet düzenleme özelliği ‘edit tweet’i test ediyormuş. Twitter’dan en çok istenen geliştirme de buymuş. Özellik devreye girdiğinde atılan tweetler 30 dakika içinde değiştirilebilecekmiş. “Ortaya bir yalan atar, sonra da değiştirip yırtarım” diye düşünenler hiç sevinmesinler. Tweet’in üzerinde değiştirildiğine dair bir ibare olacakmış. Bu ibare tıklandığında da yapılan tüm değişiklikler görülebilecekmiş. (Mete Gürkan, HK Strategies)
- Dijital dünya içinde yeni bir dünya kuruldu: Metaverse… Ağızlardan düşmüyor, markalar, firmalar oraya da taşınmak için yarış hâlindeler… “Risklerini ise pek konuşan yok” derken Trend Micro’nun hazırladığı “Metaverse mü yoksa MetaKötü mü?” başlıklı rapor ulaştı (https://www.trendmicro.com/vinfo/us/security/news/cybercrime-and-digital-threats/metaworse-the-trouble-with-the-metaverse). Buna göre; NFT’ler şekilde fidye yazılımı, oltalama, dolandırıcılık ve diğer saldırıların hedefi olmaya devam edecekmiş. Emniyet tarafından takibi zor olacağından yasadışı faaliyetler için zemin hazırlıyormuş. Para aklama, kara propaganda, yalan haberlerin yayılması ve kullanıcı gizliliğinin (kişisel verinin korunmasının) ihlali de tehditler arasındaymış. (Büşra Çetin Özer, PIAR İletişim)
- Paris İklim Anlaşması’nın Meclis’ten geçmesinin ülkemizin sanayi ve iş dünyası için büyük değişikliklere yol açacağını yazmış; nasıl ki finans, İK, iletişim süreçleri için danışmanlık hizmetleri alınıyorsa, benzer bir hizmetin Paris İklim Anlaşması’na uyum konusunda da alınması gerekliliğinin altını çizmiştik. Eğitim platformu CLA Academi, “Kurumsal Karbon Ayak İzi Eğitimi” düzenlemiş. “Yeşil Mutabakat ve Türkiye’nin Uyum Süreci” de başlıklar arasındaymış. Paris İklim Antlaşması ve Yeşil Mutabakat gereğince; kurumsal firmaların teknik ve hukuki yönden neler yapması gerektiği anlatılmış. Bu işe profesyonel şekilde yaklaşan firmaların önemli mesafeler kat edecekleri açık… (Gözde Baş, CLA Akademi)