Aşağılık kompleksinin böylesi az bulunur…
31 EKİM 2007
Her kim şu Kevin Costner’in PR işiyle uğraşıyorsa, helal olsun… İstihza ile falan söylemiyorum gerçekten helal olsun!.. Ben olsam teklif etmeye bile utanırdım: “Sayın Cumhurbaşkanım. Bir Hollywood yıldızı geldi Türkiye’ye. Şu sizin sanatçıları falan çağırdığınız resepsiyona onu da bi zahmet davet ediverseniz. Hem ülke markasına katma değer getirirsiniz; hem de bizim konserin biletleri daha iyi satılır!
Hayır, öyle ahım şahım bir başarı öyküsü yok; ama hayli meşhurdur. Müzisyen olarak tarihe geçmesi de mümkün değil. Amatör olarak uğraşır o işlerle. Ama siz yine de davet edin; sizin için de PR olur efendim!”
Olacak iş değil. Bir yerde tesadüfen karşılaşırlar anlarım. Hayır!.. Cumhurbaşkanı’nın kendisini Cumhuriyet’in kutlandığı resmi resepsiyona davet ediyor. Bu da yetmiyor bir de Başbakana da takdim ediliyor. Hollywood’lu Aktör, Büyükanıt ve Babacan’la uzun süre sohbete dalıyor.
Haberi medyada okurken utancımdan yüzüme al bastı:
“Beyaz perdede Atatürk'ü canlandırmaya sıcak baktığını belirten Kevin Costner Anıtkabir'i ziyaret etti. Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine gelen Costner, özellikle kadınların ilgisi nedeniyle zorlukla ilerleyebildi. Costner, Çankaya Protokolü tarafından aslında bugün sanatçılar ve sivil toplum örgütleri için verilecek resepsiyona davet edilmişti. Ancak Costner, konser nedeniyle dün devletin zirvesini buluşturan resepsiyona katılmak istedi. Bunun üzerine Çankaya Köşkü'ne davet edildi. Costner, Çankaya'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile el sıkışırken de basın mensuplarının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Costner daha sonra Başbakan Tayyip Erdoğan ile sohbet etti. Ankara Kalesi'ni de gezen Costner "Gösterilen ilgiden dolayı gurur duydum" dedi.
Hollywood yıldızı Kevin Costner dün Ankara'da adeta devlet başkanı gibi ağırlandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk kez ev sahibi olduğu Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, bir ilke imza atarak devlet protokolü yanında ABD'li ünlü sinema oyuncusu Kevin Costner'ı da ağırladı. Gül'ün özel davetlisi olan Costner, CHP'nin katılmadığı dünkü resepsiyonda devletin zirvesinin de ilgi odağıydı.
Costner, Gül'ün jestiyle dünkü resepsiyonda A tipi devlet protokolünü delen tek isim oldu. Costner, resepsiyona gelişinde, Gül'le sol eli cebinde tokalaştı. Costner ile Gül, kameralara uzun süre poz verdi. Costner, daha sonra kendisinden önce salona gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la tanıştırıldı. Erdoğan'la da sol eli cebinde tokalaşan Costner, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile uzun süre sohbet etti. Costner, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'la da sohbet etti.
Costner, ‘Atatürk'ü oynayacaksınız, ne hissediyorsunuz?’ sorusunu, ‘Böyle bir teklifle yeni karşılaştım. Böyle bir rol alacağımı yeni öğrendim. Ülkedeki en çok sevilen insanı oynamaktan büyük şeref duyacağım. Bunun için tarihi yeniden okuyacağım. Atatürk'le ilgili çok araştırma yapacağım’ diye yanıtladı. Costner, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'le tarihi Zenger Paşa Konağı'nda yemek yedi. Costner'a bazlama, bal, tereyağı, ayran ve etli biber dolması ikram edildi. Bazlamayı arasına bal sürerek yiyen Costner ile Gökçek arasında esprili diyaloglar yaşandı.
Gökçek, Costner'a, ‘Sence kaç yaşında gösteriyorum?’ diye sordu. 42 yanıtını alan Gökçek, ‘Sana ne ısmarlayayım? Bu kadar genç görünmemde eşimin etkisi çok büyük’ dedi. Burada Atatürk filmiyle ilgili çelişkili bir açıklama yapan Costner, rol alıp almamasının kesinleşmediğini belirterek, ‘Bazı dengelerin tamamlanması lazım. Teklif var, ancak fikir aşamasında. Değerlendiriyorum’ diye konuştu.
Costner, resepsiyonun ardından Anıtkabir'i ziyaret etti. Aslanlı Yol'dan yürüyerek mozoleye gelen Costner'a ziyaretçiler büyük ilgi gösterdi. Ziyaretçiler cep telefonları ile Costner'ın fotoğraflarını çekerken, ünlü aktör, kadınlara bol bol öpücük göndererek göz kırptı.
Costner, mozoleye beyaz zambaklardan oluşan bir çiçek buketi bıraktı. Mozolede 63 yaşındaki Seher Fidan'a sarılan Costner, korumalarına, "Yavaş yavaş yürüyelim, izdiham olmasın" uyarısında bulundu. Costner'ı görmek isteyen ziyaretçiler arasında, sıkışıklık nedeniyle kısa süreli tartışmalar da yaşandı. Costner, merdivenlere konulan ve kırmızı-beyaz karanfillerden yapılan dev Türk bayrağı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Bazı ziyaretçiler, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK", "I love you Costner", "Welcome to Turkey" diye slogan attı.
Costner'a, Anıtkabir belgeseli, Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını anlatan belgesel CD'leri ile kırmızı kadife kutu içinde Atatürk madalyonu ve Atatürk rozeti hediye edildi. Costner, "Anıtkabir'de bulunmaktan onur ve gurur duydum. Burada bunları hissetmemek imkânsızdı" dedi.
Costner, eline aldığı bir Türk bayrağını ziyaretçilere dönerek sallayınca büyük alkış aldı.”
Anıtkabir’de kim verdirmiş o hediyeleri?.. Kim ayarlamış daveti? Kim Atatürk filmi palavrasını uydurmuş… TV’deki röportajında bizzat duydum. Adamcağız “Böyle bir şeyden haberim yok” diyordu…
Bir zaman bu işleri Erkan Özerman yapardı. ‘Haydarpaşa’nın gelini’ Christine Haydar numarası harikaydı mesela… Kadının seks yıldızı çıkması ve o sıralar moda olan seks filmlerinde rol almasını bir güzel yedirmiştim.
İyice baktım fotoğraflara. Özerman’ı göremedim. Tarihin naftalin kokan sayfaları arasında kaybolmuş olan bu ‘publicity’ (medyada görünürlük) odaklı PR, kimin imzasını taşıyor diye araştırdım. Bulamadım. Ama yine de helal olsun. Çünkü müzüsyen olmayan bir müzisyen olarak biletleri ancak bu kadar satabilirdi. Organizasyonu gerçekleştiren Ahmet San kardeşim, nihayet ilk defa zarar etmeden bir işin içinden çıkacak herhalde…
Ancak bizim aşağılık kompleksi yüklü, davranış özürlü halimize daha iyi bir örnek olamazdı herhalde… Sağol Kevin abi…
Hayır, öyle ahım şahım bir başarı öyküsü yok; ama hayli meşhurdur. Müzisyen olarak tarihe geçmesi de mümkün değil. Amatör olarak uğraşır o işlerle. Ama siz yine de davet edin; sizin için de PR olur efendim!”
Olacak iş değil. Bir yerde tesadüfen karşılaşırlar anlarım. Hayır!.. Cumhurbaşkanı’nın kendisini Cumhuriyet’in kutlandığı resmi resepsiyona davet ediyor. Bu da yetmiyor bir de Başbakana da takdim ediliyor. Hollywood’lu Aktör, Büyükanıt ve Babacan’la uzun süre sohbete dalıyor.
Haberi medyada okurken utancımdan yüzüme al bastı:
“Beyaz perdede Atatürk'ü canlandırmaya sıcak baktığını belirten Kevin Costner Anıtkabir'i ziyaret etti. Aslanlı Yol'dan yürüyerek Atatürk'ün mozolesine gelen Costner, özellikle kadınların ilgisi nedeniyle zorlukla ilerleyebildi. Costner, Çankaya Protokolü tarafından aslında bugün sanatçılar ve sivil toplum örgütleri için verilecek resepsiyona davet edilmişti. Ancak Costner, konser nedeniyle dün devletin zirvesini buluşturan resepsiyona katılmak istedi. Bunun üzerine Çankaya Köşkü'ne davet edildi. Costner, Çankaya'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile el sıkışırken de basın mensuplarının yoğun ilgisiyle karşılaştı. Costner daha sonra Başbakan Tayyip Erdoğan ile sohbet etti. Ankara Kalesi'ni de gezen Costner "Gösterilen ilgiden dolayı gurur duydum" dedi.
Hollywood yıldızı Kevin Costner dün Ankara'da adeta devlet başkanı gibi ağırlandı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ilk kez ev sahibi olduğu Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda, bir ilke imza atarak devlet protokolü yanında ABD'li ünlü sinema oyuncusu Kevin Costner'ı da ağırladı. Gül'ün özel davetlisi olan Costner, CHP'nin katılmadığı dünkü resepsiyonda devletin zirvesinin de ilgi odağıydı.
Costner, Gül'ün jestiyle dünkü resepsiyonda A tipi devlet protokolünü delen tek isim oldu. Costner, resepsiyona gelişinde, Gül'le sol eli cebinde tokalaştı. Costner ile Gül, kameralara uzun süre poz verdi. Costner, daha sonra kendisinden önce salona gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la tanıştırıldı. Erdoğan'la da sol eli cebinde tokalaşan Costner, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile uzun süre sohbet etti. Costner, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'la da sohbet etti.
Costner, ‘Atatürk'ü oynayacaksınız, ne hissediyorsunuz?’ sorusunu, ‘Böyle bir teklifle yeni karşılaştım. Böyle bir rol alacağımı yeni öğrendim. Ülkedeki en çok sevilen insanı oynamaktan büyük şeref duyacağım. Bunun için tarihi yeniden okuyacağım. Atatürk'le ilgili çok araştırma yapacağım’ diye yanıtladı. Costner, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'le tarihi Zenger Paşa Konağı'nda yemek yedi. Costner'a bazlama, bal, tereyağı, ayran ve etli biber dolması ikram edildi. Bazlamayı arasına bal sürerek yiyen Costner ile Gökçek arasında esprili diyaloglar yaşandı.
Gökçek, Costner'a, ‘Sence kaç yaşında gösteriyorum?’ diye sordu. 42 yanıtını alan Gökçek, ‘Sana ne ısmarlayayım? Bu kadar genç görünmemde eşimin etkisi çok büyük’ dedi. Burada Atatürk filmiyle ilgili çelişkili bir açıklama yapan Costner, rol alıp almamasının kesinleşmediğini belirterek, ‘Bazı dengelerin tamamlanması lazım. Teklif var, ancak fikir aşamasında. Değerlendiriyorum’ diye konuştu.
Costner, resepsiyonun ardından Anıtkabir'i ziyaret etti. Aslanlı Yol'dan yürüyerek mozoleye gelen Costner'a ziyaretçiler büyük ilgi gösterdi. Ziyaretçiler cep telefonları ile Costner'ın fotoğraflarını çekerken, ünlü aktör, kadınlara bol bol öpücük göndererek göz kırptı.
Costner, mozoleye beyaz zambaklardan oluşan bir çiçek buketi bıraktı. Mozolede 63 yaşındaki Seher Fidan'a sarılan Costner, korumalarına, "Yavaş yavaş yürüyelim, izdiham olmasın" uyarısında bulundu. Costner'ı görmek isteyen ziyaretçiler arasında, sıkışıklık nedeniyle kısa süreli tartışmalar da yaşandı. Costner, merdivenlere konulan ve kırmızı-beyaz karanfillerden yapılan dev Türk bayrağı önünde hatıra fotoğrafı çektirdi. Bazı ziyaretçiler, "Şehitler ölmez, vatan bölünmez", "Kahrolsun PKK", "I love you Costner", "Welcome to Turkey" diye slogan attı.
Costner'a, Anıtkabir belgeseli, Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatını anlatan belgesel CD'leri ile kırmızı kadife kutu içinde Atatürk madalyonu ve Atatürk rozeti hediye edildi. Costner, "Anıtkabir'de bulunmaktan onur ve gurur duydum. Burada bunları hissetmemek imkânsızdı" dedi.
Costner, eline aldığı bir Türk bayrağını ziyaretçilere dönerek sallayınca büyük alkış aldı.”
Anıtkabir’de kim verdirmiş o hediyeleri?.. Kim ayarlamış daveti? Kim Atatürk filmi palavrasını uydurmuş… TV’deki röportajında bizzat duydum. Adamcağız “Böyle bir şeyden haberim yok” diyordu…
Bir zaman bu işleri Erkan Özerman yapardı. ‘Haydarpaşa’nın gelini’ Christine Haydar numarası harikaydı mesela… Kadının seks yıldızı çıkması ve o sıralar moda olan seks filmlerinde rol almasını bir güzel yedirmiştim.
İyice baktım fotoğraflara. Özerman’ı göremedim. Tarihin naftalin kokan sayfaları arasında kaybolmuş olan bu ‘publicity’ (medyada görünürlük) odaklı PR, kimin imzasını taşıyor diye araştırdım. Bulamadım. Ama yine de helal olsun. Çünkü müzüsyen olmayan bir müzisyen olarak biletleri ancak bu kadar satabilirdi. Organizasyonu gerçekleştiren Ahmet San kardeşim, nihayet ilk defa zarar etmeden bir işin içinden çıkacak herhalde…
Ancak bizim aşağılık kompleksi yüklü, davranış özürlü halimize daha iyi bir örnek olamazdı herhalde… Sağol Kevin abi…