Adaylık Kılıçdaroğlu’nun hakkı…
18 Haziran 2022 - Yeni Şafak
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda, sonunda CHP’den net açıklamalar gelmeye başladı. Partinin ‘Yerel Yönetimlerden Sorumlu’ Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun çizgiyi çekti:
“Adayımız belli. Sonuçta hep birlikte mücadele verdiğimiz bir süreç var. Altılı masayı oluşturan, adalet yürüyüşü yapan, bütün farklı siyasi partileri bir araya getiren, demokrasi için her türlü bedeli ödemiş bir genel başkanımız var.”
Torun’un açıklaması birkaç yönüyle değerlendirilmeli… Mesela, zamanlaması… Torun’dan kısa süre önce bir TV yayınına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener şunları söylemişti: "Biz o Altılı Masa'da bulunan genel başkanlar, cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmama kararı aldık, konuşmayacağız."
CHP’nin bir numaralı ittifakı, “Bu konuyu konuşmuyoruz” der demez Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla yapılan açıklama, “Hadi artık, Genel Başkanı’mızın adaylığında uzlaşın ve açıklayın” iması taşımıyorsa nedir?..
Torun’un ‘Yerel Yönetimlerden Sorumlu’ olmasını da mutlaka göz önünde bulundurmalıyız… Uzun yıllar süren başarısızlıktan sonra Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanan partide, belli ki iki ismin ‘gereğinden fazla’ öne çıktığını düşünenler var… Zaman zaman bunun işaretlerini de görüyoruz.
Ez cümle… Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimlerinde de aday olacağını açıkladı ve “Hodri meydan!” dedi. Üst üste kaybettiği 15 seçimin 11’ini Kılıçdaroğlu döneminde yaşayan ana muhalefet partisinin genel başkanının bu göreve talip olması hem doğaldır hem de teamüllere göre anasının ak sütü gibi helaldir… Kazanır mı kazanamaz mı bilemeyiz…
Bu Enstitü bir fırsat
Kültür ve Turizm Bakanlığı kendisiyle ne kadar gurur duysa yeridir… Bin bir emekle, hiçbir parayla satın alınamayacak uzmanlıkların devreye alınmasıyla, 430 kültür-sanat ve bilim insanının adanmışlığıyla, yıllar süren çabayla ortaya bir mücevher çıkarmışlar…
Öyle bir mücevher ki sadece kendinden ibaret de kalmayacak… Yeni değerlerin ortaya çıkmasına vesile olacak, ülkemize, dünya tarihine, bilime, kamu diplomasisine, kültür ve sanata bambaşka kapılar açacak… Pek çok alanda üretimi destekleyecek. Ve hepsinin itibarına itibar katacak…
Üç nal ve at hazır… Geriye sadece bu kıymete sahip çıkmak kalmış…
Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nden söz ediyoruz.
Önceki yazımızda da kısaca değinmiştik… Hasbelkader komisyonlardan birinin (Arkeoloji ve Diplomasi) Başkanı sıfatıyla katıldığımız I. Arkeoloji Şûrası, 15-17 Haziran’da Enstitü tarafından Ankara’da düzenlendi… Anadolu’da 100 yıl önce kurulan yabancı arkeoloji enstitülerinin yanında ‘ilk’ kez millî bir arkeoloji enstitüsünün, Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün kurulması gibi önemli ve kıymetliydi…
Arkeoloji, bir ülkenin kültürel mirasına sahip çıkma bilimidir… Bu nedenle de devletin temelini oluşturan millî kültürün ayrılmaz ve çok önemli bir parçasıdır…
Ortak miras’ anlayışıyla yalnızca ülkesine değil, dünyaya hizmet eder… Kamu diplomasisinin, uluslararası ilişkilerin hem devletler düzeyinde gelişmesine büyük katkılar sağlar hem de halkları birbirine yakınlaştırır…
Cumhuriyet’imizin 100. yılına, 2023’e, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen bu Enstitü ile girmesi bir tesadüf değil… 20 sene içinde altyapı yatırımlarında 100 yıllık projeyi hayata geçiren hükûmet, Sayın Cumhurbaşkanı’nın eksikliğini vurguladığı kültür yatırımlarında bir fırsat yakalamış görünüyor…
Gözümüze takılanlar…
“Adayımız belli. Sonuçta hep birlikte mücadele verdiğimiz bir süreç var. Altılı masayı oluşturan, adalet yürüyüşü yapan, bütün farklı siyasi partileri bir araya getiren, demokrasi için her türlü bedeli ödemiş bir genel başkanımız var.”
Torun’un açıklaması birkaç yönüyle değerlendirilmeli… Mesela, zamanlaması… Torun’dan kısa süre önce bir TV yayınına katılan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener şunları söylemişti: "Biz o Altılı Masa'da bulunan genel başkanlar, cumhurbaşkanlığı adaylığını konuşmama kararı aldık, konuşmayacağız."
CHP’nin bir numaralı ittifakı, “Bu konuyu konuşmuyoruz” der demez Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla yapılan açıklama, “Hadi artık, Genel Başkanı’mızın adaylığında uzlaşın ve açıklayın” iması taşımıyorsa nedir?..
Torun’un ‘Yerel Yönetimlerden Sorumlu’ olmasını da mutlaka göz önünde bulundurmalıyız… Uzun yıllar süren başarısızlıktan sonra Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanan partide, belli ki iki ismin ‘gereğinden fazla’ öne çıktığını düşünenler var… Zaman zaman bunun işaretlerini de görüyoruz.
Ez cümle… Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 seçimlerinde de aday olacağını açıkladı ve “Hodri meydan!” dedi. Üst üste kaybettiği 15 seçimin 11’ini Kılıçdaroğlu döneminde yaşayan ana muhalefet partisinin genel başkanının bu göreve talip olması hem doğaldır hem de teamüllere göre anasının ak sütü gibi helaldir… Kazanır mı kazanamaz mı bilemeyiz…
Bu Enstitü bir fırsat
Kültür ve Turizm Bakanlığı kendisiyle ne kadar gurur duysa yeridir… Bin bir emekle, hiçbir parayla satın alınamayacak uzmanlıkların devreye alınmasıyla, 430 kültür-sanat ve bilim insanının adanmışlığıyla, yıllar süren çabayla ortaya bir mücevher çıkarmışlar…
Öyle bir mücevher ki sadece kendinden ibaret de kalmayacak… Yeni değerlerin ortaya çıkmasına vesile olacak, ülkemize, dünya tarihine, bilime, kamu diplomasisine, kültür ve sanata bambaşka kapılar açacak… Pek çok alanda üretimi destekleyecek. Ve hepsinin itibarına itibar katacak…
Üç nal ve at hazır… Geriye sadece bu kıymete sahip çıkmak kalmış…
Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nden söz ediyoruz.
Önceki yazımızda da kısaca değinmiştik… Hasbelkader komisyonlardan birinin (Arkeoloji ve Diplomasi) Başkanı sıfatıyla katıldığımız I. Arkeoloji Şûrası, 15-17 Haziran’da Enstitü tarafından Ankara’da düzenlendi… Anadolu’da 100 yıl önce kurulan yabancı arkeoloji enstitülerinin yanında ‘ilk’ kez millî bir arkeoloji enstitüsünün, Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü’nün kurulması gibi önemli ve kıymetliydi…
Arkeoloji, bir ülkenin kültürel mirasına sahip çıkma bilimidir… Bu nedenle de devletin temelini oluşturan millî kültürün ayrılmaz ve çok önemli bir parçasıdır…
Ortak miras’ anlayışıyla yalnızca ülkesine değil, dünyaya hizmet eder… Kamu diplomasisinin, uluslararası ilişkilerin hem devletler düzeyinde gelişmesine büyük katkılar sağlar hem de halkları birbirine yakınlaştırır…
Cumhuriyet’imizin 100. yılına, 2023’e, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Avrupa Birliği ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortaklığında hayata geçirilen bu Enstitü ile girmesi bir tesadüf değil… 20 sene içinde altyapı yatırımlarında 100 yıllık projeyi hayata geçiren hükûmet, Sayın Cumhurbaşkanı’nın eksikliğini vurguladığı kültür yatırımlarında bir fırsat yakalamış görünüyor…
Gözümüze takılanlar…
- Borusan Otomotiv, yeni bir abonelik sistemini uygulamaya başladığını duyurmuş. 3 farklı ücretlendirme şeklinde abonelik sistemi ile ‘BMW Prime’ uygulaması üzerinden BMW marka araç sahipleri bazı hizmetleri ücretsiz bazılarını ise yüzde 30’a varan indirimlerden yararlanarak alabilecekmiş. Ciddi bir MarCom (pazarlama iletişimi) işi… (Borusan Otomotiv, Artı İletişim)
- Ford Türkiye, Metaverse evreninde Türkiye’nin ilk dijital stüdyosunu kuruyormuş. Bu dijital stüdyoda ziyaretçiler, çeşitli araçları detaylı inceleyebiliyor, araçların performanslarını deneyimleme fırsatı sunuyor ve karşılama standında 12.00-22.00 saatleri arasında müşteri temsilcileri ile çevrim içi görüşülebiliyormuş. Dijital müşteri deneyimi için ilgi çekici bir adım olmuş… (Osman Kurt, Ogilvy Public)
- TÜPRAŞ, ‘Yeşil Hidrojen’ üretimine yönelik dünya çapında çalışmalar yürüten “Hydrogen Europe” üyesi olmuş. 2050’de karbon nötr enerji hedefiyle yola çıkan kurum, 2025’ten itibaren yeşil hidrojen üretimine geçerek, hidrojen üretiminden oluşan emisyonlarını 2040 yılında sıfırlamayı hedefliyormuş. TÜPRAŞ’ın bu meseleyi topluma daha iyi anlatmasında yarar var… (Gamze Tüfekçi, Lobby İletişim)
- Enerjisa Üretim, Coşkun Aral ve ekibiyle “Rüzgârın Kanatları” adlı belgesel filmi çekmiş. Belgesel, rüzgâr enerjisi hakkında bilgileri aktararak bu alandaki ‘okuryazarlığı’ artırmayı hedefliyormuş. Meraklısı YouTube üzerinden belgeseli bulabilir. (Berkay Kundakçı, Effect BCW)