Aferin Reuters’a!
27 Aralık 2022 - Yeni Şafak
Olayın birçok boyutu var. Birincisinden başlayalım…
Reuters, Erdoğan düşmanlığını ‘aslanlar gibi’ üstlenmiş ve bunu kitabın ortasından “dan” diye söylemiş. LinkedIn’de geçen hafta yayınladıkları “Türkiye’de büro şefi yardımcısı” aradıklarına ilişkin ilan şöyle:
“Bir NATO üyesi, Avrupa ve Orta Doğu güvenliğinde büyük etkiye sahip önemli bir bölgesel güç olan Türkiye’den gündem belirleyen haber dosyasını yönetmeye yardımcı olacak dinamik ve deneyimli gazeteci arıyoruz. Tayyip Erdoğan, yirmi yıllık iktidarında Türkiye’yi modern laik geleneklerden uzaklaştırarak Güney Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya uzanan bölgelerde iddialı bir diplomatik ve askeri varlığa dönüştürdü. Erdoğan’ın önümüzdeki aylarda yeniden seçilme hedefini tehdit eden yüksek enflasyon ve TL’nin sert darbeler aldığı kritik bir kavşakta, derinlemesine kurumsal hikâyeler sunabilecek güçlü yazma ve raporlama becerilerine sahip birine ihtiyacımız var.”
Nasıl ama?! Ağababaları ABD Başkanı Biden’ın izinden ne de güzel gidiyorlar, değil mi? O da ne demişti: “Bence ona (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. […] Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile.”
İkinci boyut; muhalefetimizin Reuters ilanı konusunda duyduğu mutluluk… Biden açıklamasıyla kanatlandıklarını hisseden muhalif liderlerimiz, Reuters’ı da yanlarına ‘tam anlamıyla’ alarak Erdoğan’ı devirme yolunda emin adımlarla ilerleyeceklerini düşünmekteler…
Üçüncü boyut: CIA tarafından istihdam edilmiş “Turkish embeded journalists” (yerleştirilmiş Türk gazeteciler) için yeni bir iş ve gelir kapısı ortaya çıkması… Proje TV kanallarının ve proje gazetelerin depresif, endişeli modern çalışanlarına gün doğdu!
Dördüncü boyut ise şu: İletişimin önemli araçlarından ‘agenda setting’ (gündem belirleme) ilk kez bu denli açık bir şekilde dile getirilmekte… Soralım şimdi; neyin gündemini belirleyecekler? Türkiye’nin, değil mi?.. Peki Türkiye’nin gündemini, doğal akışından çıkarıp kimin gündemine uyduracaklar? Bu sorunun cevabını da Biden vermişti zaten: PKK’ya destek, Türkiye’nin bütün edinimlerini küçümseme ve aşağılama, Ukrayna-Rusya savaşında taraf olmaya zorlama, İmamoğlu’na destek, Doğu Akdeniz faaliyetlerine köstek vb. Bunun için ellerini sallasalar, proje basınından ellisi koşar…
Beşinci boyut da şöyle: Küstahlık ve korkaklık! Hem Türkiye’nin otokratik rejimle yönetildiğini, demokrasiden, adaletten uzaklaştığını iddia edeceksin hem de böyle bir ilanı çıkma cesareti göstereceksin… Sıkıysa aynısını Almanya’da, Fransa’da yap… Tabii bu arada “korkunun dağları bekler” hâlde olduğu şu cümlede kendini belli ediyor: “Bir NATO üyesi, Avrupa ve Orta Doğu güvenliğinde büyük etkiye sahip önemli bir bölgesel güç olan Türkiye…”
Korkunun ecele faydası yok…
Gözümüze takılanlar…
Reuters, Erdoğan düşmanlığını ‘aslanlar gibi’ üstlenmiş ve bunu kitabın ortasından “dan” diye söylemiş. LinkedIn’de geçen hafta yayınladıkları “Türkiye’de büro şefi yardımcısı” aradıklarına ilişkin ilan şöyle:
“Bir NATO üyesi, Avrupa ve Orta Doğu güvenliğinde büyük etkiye sahip önemli bir bölgesel güç olan Türkiye’den gündem belirleyen haber dosyasını yönetmeye yardımcı olacak dinamik ve deneyimli gazeteci arıyoruz. Tayyip Erdoğan, yirmi yıllık iktidarında Türkiye’yi modern laik geleneklerden uzaklaştırarak Güney Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya uzanan bölgelerde iddialı bir diplomatik ve askeri varlığa dönüştürdü. Erdoğan’ın önümüzdeki aylarda yeniden seçilme hedefini tehdit eden yüksek enflasyon ve TL’nin sert darbeler aldığı kritik bir kavşakta, derinlemesine kurumsal hikâyeler sunabilecek güçlü yazma ve raporlama becerilerine sahip birine ihtiyacımız var.”
Nasıl ama?! Ağababaları ABD Başkanı Biden’ın izinden ne de güzel gidiyorlar, değil mi? O da ne demişti: “Bence ona (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. […] Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile.”
İkinci boyut; muhalefetimizin Reuters ilanı konusunda duyduğu mutluluk… Biden açıklamasıyla kanatlandıklarını hisseden muhalif liderlerimiz, Reuters’ı da yanlarına ‘tam anlamıyla’ alarak Erdoğan’ı devirme yolunda emin adımlarla ilerleyeceklerini düşünmekteler…
Üçüncü boyut: CIA tarafından istihdam edilmiş “Turkish embeded journalists” (yerleştirilmiş Türk gazeteciler) için yeni bir iş ve gelir kapısı ortaya çıkması… Proje TV kanallarının ve proje gazetelerin depresif, endişeli modern çalışanlarına gün doğdu!
Dördüncü boyut ise şu: İletişimin önemli araçlarından ‘agenda setting’ (gündem belirleme) ilk kez bu denli açık bir şekilde dile getirilmekte… Soralım şimdi; neyin gündemini belirleyecekler? Türkiye’nin, değil mi?.. Peki Türkiye’nin gündemini, doğal akışından çıkarıp kimin gündemine uyduracaklar? Bu sorunun cevabını da Biden vermişti zaten: PKK’ya destek, Türkiye’nin bütün edinimlerini küçümseme ve aşağılama, Ukrayna-Rusya savaşında taraf olmaya zorlama, İmamoğlu’na destek, Doğu Akdeniz faaliyetlerine köstek vb. Bunun için ellerini sallasalar, proje basınından ellisi koşar…
Beşinci boyut da şöyle: Küstahlık ve korkaklık! Hem Türkiye’nin otokratik rejimle yönetildiğini, demokrasiden, adaletten uzaklaştığını iddia edeceksin hem de böyle bir ilanı çıkma cesareti göstereceksin… Sıkıysa aynısını Almanya’da, Fransa’da yap… Tabii bu arada “korkunun dağları bekler” hâlde olduğu şu cümlede kendini belli ediyor: “Bir NATO üyesi, Avrupa ve Orta Doğu güvenliğinde büyük etkiye sahip önemli bir bölgesel güç olan Türkiye…”
Korkunun ecele faydası yok…
Gözümüze takılanlar…
- Katılım bankacılığının, ülkemizde kendini anlatmakta başarılı olduğu söylenemez. Araştırmacılar; diğer bankacılık faaliyetlerinden ayrışmadığını, hatta ‘İslami bankacılık’ adıyla dinî bir nitelemeyle eleştiriye uğradığını tespit ediyorlar. Bu bağlamda Albaraka Türk’ün Albaraka Garaj girişiminin iletişimini yapması çok önemli. Bu yıl Ön Hızlandırma Programı’nın 6.’sını düzenlemişler. Bu kapsamda Catchpad, Coredinat, Egaranti, Helorobo, Oniki.net, Postuby ve TalentoSound girişimleri Albaraka Garaj Hızlandırma Programı’na kabul edilmişler. Devam iletişimini de bekliyoruz. (Bilal Boğa, Medya Bilgi Rehberi)
- Para dergisi, Vakıf Katılım ve ATA Teknoloji Platformları’nın desteğiyle “7. Yeni Nesil Girişimcilik Zirvesi” düzenliyormuş (‘gerçekleştirmiyormuş’). Bu kapsamdaki “Finansal Teknolojiler” özel webinarı da bugün 11.00’deymiş. Finteklerin yarını konuşulacakmış… İş dünyasında yolculuğa çıkmaya hazırlanan herkese tavsiye olunur…
- Bayramlar, özel günler gibi dönemlerin ekonomiye kazandırdığı katma değere de insanlara ve topluma kattığı neşeye de bir itirazımız olamaz… Yeni yıl nedeniyle İstanbul’u almış bir telaş, bir heyecan… Panayırlar, pazarlar, dönme dolaplar, atlı karıncalar, alıveriş stantları, çocuklar için oyun atölyeleri rengârenk, çarpıcı ve çekici… Yetişkinler için bir sakıncası yok elbette; ancak işin içine çocuklar girdiğinde ebeveynlere büyük sorumluluk düşüyor… Başkasının kültür ve değerlerini tanıyan, bilen, seven ama kendininkine yabancılaşmış bir nesil hepimizi üzer…
- Sportsnet tarafından düzenlenen “Brand & Sport Summit” (Marka ve Spor Zirvesi), Nesine.com, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın temsilcilerinin sporda yeni gelir modellerinin konuşulduğu bir panelde buluşturmuş. Çok iyi yapmış! Ancak basketbol ve voleybol yönetiminde bir hayli yol alan Türkiye’nin futbolunu, sadece Sportsnet’in iyi niyeti ile kurtarmak pek kolay değil… (Hülya Gülyurt, Lobby)