AK Parti için ‘büyük’ fırsat!
2 Şubat 2023 - Yeni Şafak
6+1,5 ortaklı Millet İttifakı’nın “Ortak Politikalar Mutabakat Metni” açıklandı… AK Parti ve MHP’nin eline siyasi iletişim boyutunda daha büyük bir fırsat verilemezdi. Öyle bir metin düşünün ki CHP’nin ‘varoluş nedeni’nin en önemli parçası olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun vazettiği temel ilkeler yok sayılmış…
Atatürk’ün adı, sadece iç kapakta, Meclis binasının çizimiyle beraber yer alan “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” sözünün altına belli belirsiz şekilde geçiyor…
2300 maddenin hiçbirinde Atatürk’ün adına (Orman Çiftliği ve Havalimanı dışında) rastlamak mümkün değil.
Anayasa’nın değişmez maddelerinden laiklik kavramının izi bile yok…
Atatürk’ün “karakterimdir” dediği, AK Parti politikalarının ana eksenini oluşturan “millî bağımsızlık” kavramı da 6+1,5 ortağın umurunda olmamalı ki; metne de almamışlar…
Türkiye’nin ve bölgenin 1984’ten bu yana başına bela olan binlerce asker ve sivilimizin şehit olduğu terör olaylarının sorumlusu PKK’dan hiç söz edilmemesi, konunun “FETÖ dâhil olmak üzere tüm terör örgütler” şeklinde geçiştirilmesi terörle iltisaklı siyasi partiye göz kırpmaktan öte nasıl yorumlanabilir?..
Büyük kısmı anayasa değişikliği gerektiren ve de çoğu sevgili Mete Yarar’ın deyişiyle “İnternet geyiği” olmaktan öteye geçemeyen ‘sözde’ vaatleri içeren metin, iktidara mükemmel bir iletişim fırsatı sunmaktadır… Üstelik bu vaatler, Cumhur İttifakı tarafından yapılmış, yapılmaya başlanmış ve de yapılacağı ifade edilmiş işlerin kopyala-yapıştır versiyonu gibi de durmakta…
“Vaatlerin maddiyat mı, yoksa maneviyat odaklı mı olması gerektiği” konusundaki tartışmaya son üç yazımızda getirmeye çalıştığımız bakış açısı doğrultusunda da büyük fırsat var…
Metnin yüzde 90’ına yakını maddiyata dayalı soyut hedeflerle dolu… Bunların ‘nasıl yapılacağı’ da bir muamma…
Öte yandan, 300-500 bin oy karşılığında, ufak partilere, bir Cumhurbaşkanı Yardımcılığı bir de Bakanlık vermeyi düşünen 6+1,5 ortaklı masa, ilk kez oy kullanacak 6,5 milyon gencin ‘seçmen davranışı’nı etkileme konusunda maddi taleplerin yerine getirilmesinden çok manevi kavramların önemli olduğunu da gözden kaçırmış (Bkz. Prof. Dr. Mustafa Aydın ve ekibi, “2022 Türkiye Eğilimleri Araştırması”).
“Bedava internet” gibi maddi vaatler sunmayı “elde var bir” olarak görmüş, ancak nihayetinde son kararın, bu kitlenin en az yarısında, milliyetçilik, muhafaza ve müdafaa, inançlar gibi manevi kavramlar doğrultusunda verileceğini atlamış…
İşte fırsat tam da buradadır! 1950’de, 1983’te ve 2002’de böyle olmuştur… Şimdi de böyle olacaktır… İş, tabiri caizse, üç nalla bir ata kalmıştır. Yani, AK Parti kurmaylarının ellerindeki bu fırsatı ve bu gerçeği görüp gereğini yapmalarına…
Gözümüze takılanlar…
Atatürk’ün adı, sadece iç kapakta, Meclis binasının çizimiyle beraber yer alan “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir” sözünün altına belli belirsiz şekilde geçiyor…
2300 maddenin hiçbirinde Atatürk’ün adına (Orman Çiftliği ve Havalimanı dışında) rastlamak mümkün değil.
Anayasa’nın değişmez maddelerinden laiklik kavramının izi bile yok…
Atatürk’ün “karakterimdir” dediği, AK Parti politikalarının ana eksenini oluşturan “millî bağımsızlık” kavramı da 6+1,5 ortağın umurunda olmamalı ki; metne de almamışlar…
Türkiye’nin ve bölgenin 1984’ten bu yana başına bela olan binlerce asker ve sivilimizin şehit olduğu terör olaylarının sorumlusu PKK’dan hiç söz edilmemesi, konunun “FETÖ dâhil olmak üzere tüm terör örgütler” şeklinde geçiştirilmesi terörle iltisaklı siyasi partiye göz kırpmaktan öte nasıl yorumlanabilir?..
Büyük kısmı anayasa değişikliği gerektiren ve de çoğu sevgili Mete Yarar’ın deyişiyle “İnternet geyiği” olmaktan öteye geçemeyen ‘sözde’ vaatleri içeren metin, iktidara mükemmel bir iletişim fırsatı sunmaktadır… Üstelik bu vaatler, Cumhur İttifakı tarafından yapılmış, yapılmaya başlanmış ve de yapılacağı ifade edilmiş işlerin kopyala-yapıştır versiyonu gibi de durmakta…
“Vaatlerin maddiyat mı, yoksa maneviyat odaklı mı olması gerektiği” konusundaki tartışmaya son üç yazımızda getirmeye çalıştığımız bakış açısı doğrultusunda da büyük fırsat var…
Metnin yüzde 90’ına yakını maddiyata dayalı soyut hedeflerle dolu… Bunların ‘nasıl yapılacağı’ da bir muamma…
Öte yandan, 300-500 bin oy karşılığında, ufak partilere, bir Cumhurbaşkanı Yardımcılığı bir de Bakanlık vermeyi düşünen 6+1,5 ortaklı masa, ilk kez oy kullanacak 6,5 milyon gencin ‘seçmen davranışı’nı etkileme konusunda maddi taleplerin yerine getirilmesinden çok manevi kavramların önemli olduğunu da gözden kaçırmış (Bkz. Prof. Dr. Mustafa Aydın ve ekibi, “2022 Türkiye Eğilimleri Araştırması”).
“Bedava internet” gibi maddi vaatler sunmayı “elde var bir” olarak görmüş, ancak nihayetinde son kararın, bu kitlenin en az yarısında, milliyetçilik, muhafaza ve müdafaa, inançlar gibi manevi kavramlar doğrultusunda verileceğini atlamış…
İşte fırsat tam da buradadır! 1950’de, 1983’te ve 2002’de böyle olmuştur… Şimdi de böyle olacaktır… İş, tabiri caizse, üç nalla bir ata kalmıştır. Yani, AK Parti kurmaylarının ellerindeki bu fırsatı ve bu gerçeği görüp gereğini yapmalarına…
Gözümüze takılanlar…
- Lila Group’un temizlik kâğıdı markası Maylo, 13 yıldır desteklediği Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) ile yeni bir iş birliğine gitmiş. Firma, 18 Şubat’a kadar İstanbul Caddebostan’daki Galeri Fe’de sürecek Hakan Kürklü ve Yılmaz Bulut’un “Işıklarınızı Açın” adlı fotoğraf sergisinden elde edilecek tüm geliri TEGV’e bağışlıyormuş. İletişimde hedefe ulaşabilmenin pek çok kuralı vardır… Söz konusu kurumsal sosyal sorumluluk çalışmalarıysa, bu kuralların bekli de en önemlisi istikrar… 13 yıldır eğitim alanını sahiplenerek hem sosyal sorumluluk anlamında katma değer sağlayan hem de iletişim uygulamasının nasıl olması gerektiğine bir örnek teşkil eden Lila’yı kutlarız…
- Dünyanın en büyük beş turizm fuarından biri olduğu ifade edilen EMITT (Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı), bu yıl 8-11 Şubat’ta Tüyap’ta düzenlenecekmiş. Fuar, katılımcı ve ziyaretçilere yalnızca geçen yıl 400 milyon avronun üzerinde iş hacmi sağlamış. Bu yılki hedefleri ise 500 milyon avroymuş. ICA Events tarafından TUROFED ve TTYD iş ortaklığında düzenlenen EMITT, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İBB, Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda hayata geçiyor ve KOSGEB tarafından destekleniyormuş.
- Kariyer platformu Youthall ve Yönetim Danışmanı Canan Duman, İK profesyonellerine yeni bakış açıları sunma hedefiyle “Kolektif Deneyim” söyleşilerine başlamışlar. Sektör profesyonellerinin ağırlandığı programın ilk konuğu da LOréal İnsan Kaynakları Direktörü Demet Hatipoğlu Akman imiş. Akman, çalışan odaklı insan kaynakları yönetiminin üzerinde önemle durulması gerektiğini belirterek, hedef, çalışanın karşılaştığı riskleri ortadan kaldırarak onun enerjisini, yaratıcılığını ve büyümesini sağlayacak ortamı sağlamak” demiş. Şubat ve Mart aylarında da devam edecek Kolektif Deneyim serisi Youthall’un LinkedIn hesabı üzerinden izlenebiliyor: shorturl.at/emowD (Sezen Mutlu Cingiz, Eti Danışmanlık)