Allah onu 'Salieri'lerden korusun...
03 Mayıs 2009 Akşam Gazetesi
Uzun yıllardır ilk kez birinin Bakanlık görevine atanmasına, ülkenin geleceğinde daha etkin rol almasına bu kadar sevindim, bir o kadar da endişelendim...
Meraklısı, bugüne kadar Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile ilgili yazdığım yazıları internetten bulabilir... Ya da Türkçesini yayınlamanın hasbelkader bize nasip olduğu NPQ Türkiye (New Perspectives Quarterly) dergisinde (özellikle de son sayısında) yazdığı yazıları (www. npq.com.tr) bulur okur...
Ya da Davutoğlu'nun 'Stratejik Derinlik' adlı kitabını (en azından giriş bölümünü) hatmeder; meraklısı hiçbir şey yapmazsa biraz bekler, içinde Ahmet Davutoğlu Hoca'nın bu yıl Bersay İletişim Enstitüsü'nde İletişimde Mükemmellik Seminerleri çerçevesinde verdiği dersin de yer alacağı kitap yayınlandığı gün hemen bir tane edinir...
Aslında Türkiye'nin pek alışık olmadığı bir siyasetçi türüdür Ahmet Davutoğlu.
İlk duyduğumda, 'Yazık oldu' dedim, 'Ne güzel, sütre gerisinde, hem Başbakan'a görüşlerini rahatlıkla ifade ediyor, bölgedeki önemli politik adımların üretilmesine doğrudan katılıyor; hem de gereksiz yere yıpranmıyor. Şimdi Başbakan onu kurtlar sofrasına attı.'
En başta 'bürokratik oligarşi' ve 'yeteneksiz muhteris politikacı tayfası' onu yemek için elinden geleni yapacaktır... Milos Forman'ın ve tüm zamanların ünlü filmi 'Amadeus'ta Salieri'nin Mozart'ı yok etmeye çalışması gibi...
Allah Ahmet Davutoğlu'nun yardımcısı olsun...
Parayı 'doğru' harcayan kazanır
Çin'in ülke markası ve dolayısıyla onun itibar (itibarsızlık) ekseninde hareket eden ürün markaları, bir zamanlar Japonya'nın çektiği çileyi çekiyorlar... Ne kadar kaliteli ve iyi olurlarsa olsunlar; bir kere 'adları çıkmış' 'kofti' diye... Yok kanser yapıyor, yok servisi kötü, yok işçiliği yaramaz; müthiş bir tezvirat var... Bu tezviratı (kötülemeyi) bazen de Çin istilasından korkan ekonomiler çıkarabiliyor...
Büyük bir cesaretle Chery marka Çin otomobillerini Türkiye'ye ithal eden Mermerler, çok hoş ve etkili, bir o kadar da tartışılan (fırça değil, esas tellaklar arabaya zarar verirmiş) reklamlarla pazarlama işine soyundular... Biz de bu konuyu 27 Nisan'da kaleme alıp Şafak Sezer'le yeni bir kampanyaya girişmiş olan Vodafone'la 'pişti' olma meselesine değindik...
Mermerler Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Mermer, bir mektup yazmış; övgü dolu nazik sözlerine teşekkür edip, mektubunu kısaltarak aşağıya alıyorum:
'Chery reklamında Şafak Sezer'i yapı olarak Türk halkının tercihlerine tam uyacağından dolayı seçtik. Ayrıca Şafak Sezer'in bir Chery kullanıcısı olması da bu kararımızı pekiştirdi...
...Bugün belki sektörel konjonktür gereği çok yüksek satışlar yapılamasa da, amacımız geçmişimize dayanarak bu yeni deneyimimizde de ilklere imza atarak öncü olmaktır. Bu vesileyle Şafak Sezer ile çektiğimiz Chery reklamında oluşan Kazım karakteri artık Türk halkının sempatisini kazanmıştır. Şafak ile anlaşmamız 5 adet seri reklamdan oluşmaktadır. Haziran ayı için ikinci filmin senaryo çalışmaları başlamıştır.
Temel misyonumuz, otomotiv sektöründeki hedef tüketicimizin algısında rakiplerimize göre tamamen farklı bir konumlama elde etmektir. Kanaatime göre son reklamlarında Şafak Sezer'i kullanan Vodafone ise; Türk Telekom'un Cem Yılmaz'lı, Turkcell'in Recep İvedik'li iletişimine karşılık verme arayışındadır. Bizim ise bu tür bir arayışımız olmadığı gibi Şafak Sezer'i değerli yazınızda ifade ettiğiniz gibi elde etme yarışı içerisinde değiliz.
Sizin de takdir edeceğiniz üzere otomotiv sektöründeki Chery reklamı ile telekomünikasyon sektöründeki Vodafone reklamı başrollerinde Şafak Sezer rol alsa bile ayrı kulvar ve değer yargılarına hitap etmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucu tamamen hassas bir ekip çalışmasının bir ürünü olan birinci reklamımızı takip edecek ileriki senaryomuz hazırlanmakta olup, kısa süre içerisinde hayata geçirilecektedir. Çinli iş ortağımız Chery Uluslararası Pazarlar Genel Müdürü James Guo ve ekibi de dahil olmak üzere ben ve Chery Türkiye olarak hepimiz yeni çalışmayı merakla bekliyoruz.'
Biz ise hala aynı noktadayız: Şafak Sezer ciddi bir 'yüz eskimesi' ve 'güç kirliliği' sürecine girmiştir. Bu bir. İki: Taraflardan, daha çok para harcayan, daha dikkatli ve yoğun medya seçimi ve geçişi sağlayan kazançlı çıkacaktır...
Uzun yıllardır ilk kez birinin Bakanlık görevine atanmasına, ülkenin geleceğinde daha etkin rol almasına bu kadar sevindim, bir o kadar da endişelendim...
Meraklısı, bugüne kadar Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ile ilgili yazdığım yazıları internetten bulabilir... Ya da Türkçesini yayınlamanın hasbelkader bize nasip olduğu NPQ Türkiye (New Perspectives Quarterly) dergisinde (özellikle de son sayısında) yazdığı yazıları (www. npq.com.tr) bulur okur...
Ya da Davutoğlu'nun 'Stratejik Derinlik' adlı kitabını (en azından giriş bölümünü) hatmeder; meraklısı hiçbir şey yapmazsa biraz bekler, içinde Ahmet Davutoğlu Hoca'nın bu yıl Bersay İletişim Enstitüsü'nde İletişimde Mükemmellik Seminerleri çerçevesinde verdiği dersin de yer alacağı kitap yayınlandığı gün hemen bir tane edinir...
Aslında Türkiye'nin pek alışık olmadığı bir siyasetçi türüdür Ahmet Davutoğlu.
İlk duyduğumda, 'Yazık oldu' dedim, 'Ne güzel, sütre gerisinde, hem Başbakan'a görüşlerini rahatlıkla ifade ediyor, bölgedeki önemli politik adımların üretilmesine doğrudan katılıyor; hem de gereksiz yere yıpranmıyor. Şimdi Başbakan onu kurtlar sofrasına attı.'
En başta 'bürokratik oligarşi' ve 'yeteneksiz muhteris politikacı tayfası' onu yemek için elinden geleni yapacaktır... Milos Forman'ın ve tüm zamanların ünlü filmi 'Amadeus'ta Salieri'nin Mozart'ı yok etmeye çalışması gibi...
Allah Ahmet Davutoğlu'nun yardımcısı olsun...
Parayı 'doğru' harcayan kazanır
Çin'in ülke markası ve dolayısıyla onun itibar (itibarsızlık) ekseninde hareket eden ürün markaları, bir zamanlar Japonya'nın çektiği çileyi çekiyorlar... Ne kadar kaliteli ve iyi olurlarsa olsunlar; bir kere 'adları çıkmış' 'kofti' diye... Yok kanser yapıyor, yok servisi kötü, yok işçiliği yaramaz; müthiş bir tezvirat var... Bu tezviratı (kötülemeyi) bazen de Çin istilasından korkan ekonomiler çıkarabiliyor...
Büyük bir cesaretle Chery marka Çin otomobillerini Türkiye'ye ithal eden Mermerler, çok hoş ve etkili, bir o kadar da tartışılan (fırça değil, esas tellaklar arabaya zarar verirmiş) reklamlarla pazarlama işine soyundular... Biz de bu konuyu 27 Nisan'da kaleme alıp Şafak Sezer'le yeni bir kampanyaya girişmiş olan Vodafone'la 'pişti' olma meselesine değindik...
Mermerler Otomotiv Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Murat Mermer, bir mektup yazmış; övgü dolu nazik sözlerine teşekkür edip, mektubunu kısaltarak aşağıya alıyorum:
'Chery reklamında Şafak Sezer'i yapı olarak Türk halkının tercihlerine tam uyacağından dolayı seçtik. Ayrıca Şafak Sezer'in bir Chery kullanıcısı olması da bu kararımızı pekiştirdi...
...Bugün belki sektörel konjonktür gereği çok yüksek satışlar yapılamasa da, amacımız geçmişimize dayanarak bu yeni deneyimimizde de ilklere imza atarak öncü olmaktır. Bu vesileyle Şafak Sezer ile çektiğimiz Chery reklamında oluşan Kazım karakteri artık Türk halkının sempatisini kazanmıştır. Şafak ile anlaşmamız 5 adet seri reklamdan oluşmaktadır. Haziran ayı için ikinci filmin senaryo çalışmaları başlamıştır.
Temel misyonumuz, otomotiv sektöründeki hedef tüketicimizin algısında rakiplerimize göre tamamen farklı bir konumlama elde etmektir. Kanaatime göre son reklamlarında Şafak Sezer'i kullanan Vodafone ise; Türk Telekom'un Cem Yılmaz'lı, Turkcell'in Recep İvedik'li iletişimine karşılık verme arayışındadır. Bizim ise bu tür bir arayışımız olmadığı gibi Şafak Sezer'i değerli yazınızda ifade ettiğiniz gibi elde etme yarışı içerisinde değiliz.
Sizin de takdir edeceğiniz üzere otomotiv sektöründeki Chery reklamı ile telekomünikasyon sektöründeki Vodafone reklamı başrollerinde Şafak Sezer rol alsa bile ayrı kulvar ve değer yargılarına hitap etmektedir.
Yapılan araştırmalar sonucu tamamen hassas bir ekip çalışmasının bir ürünü olan birinci reklamımızı takip edecek ileriki senaryomuz hazırlanmakta olup, kısa süre içerisinde hayata geçirilecektedir. Çinli iş ortağımız Chery Uluslararası Pazarlar Genel Müdürü James Guo ve ekibi de dahil olmak üzere ben ve Chery Türkiye olarak hepimiz yeni çalışmayı merakla bekliyoruz.'
Biz ise hala aynı noktadayız: Şafak Sezer ciddi bir 'yüz eskimesi' ve 'güç kirliliği' sürecine girmiştir. Bu bir. İki: Taraflardan, daha çok para harcayan, daha dikkatli ve yoğun medya seçimi ve geçişi sağlayan kazançlı çıkacaktır...