Amaç belli Cem Yılmaz kardeşim…
16 Temmuz 2022 - Yeni Şafak
Aynı yalanı ısıtıp ısıtıp sunmak âdet hâline gelmiş… Ortaya atılıyor… Yayılması sağlanıyor… Ardından açıklama geliyor: “Yok öyle bir şey”… Sonra bir süre sessizlik… Yalan da yalanlandığı da unutulunca tekrar ısıtılıp servis ediliyor…
Sosyal medya bunun en verimli zemini… 200 karakterden kısa mesajlarda zaten derinlik de aranmadığından herkes ‘işine gelen’ mesajı yalan mı doğru mu diye sorgulamadan paylaşıveriyor… Paylaşan bir daha dönüp bakmıyor ama mesaja konu kişi ya da kurumların itibarı ciddi hasara uğrayabiliyor…
Bu tür ‘işlere’ siyasetçiler fazlaca maruz kalıyor… Bir de toplum katmanlarını dikine kesen, yani geniş kesimlerce sevilen, benimsenen kişiler…
Çünkü onların adı bile yetiyor dikkat çekmeye, okutmaya ve paylaşmaya… Peki bu isimler iftiralarla, yalanlarla yıpratılmayı hak ediyorlar mı?..
Cem Yılmaz bu isimlerin başında geliyor… Türkiye’de kimin ‘adı’ en çok iş yapar diye düşünmüşler herhâlde ve Yılmaz’ı seçmişler…
İstikbal Marşı diye bir şiir yazdığı söylendi; yalan çıktı… “Cezaevleri arası bilgi yarışması olsa, Türkiye açık ara birinci gelir. Öğrencisi, avukatı, gazetecisi tutuklu. Hırsızlar ve sapıklar serbest” diye eleştirel(!) bir tweet attığı söylendi; o da yalan çıktı…
Ocak ayından beri de kendisine atfedilen bir tweet ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunuluyor… 7 aydır aynı yalanı yedirmeye çalışmaktan bıkmadılar!..
Red Line takma isimli bir Twitter trolü 8 Ocak 2022 saat 01.56’da şöyle bir mesaj paylaşmış: “’15 Temmuz’da bizler sokaktaydık, sizler değil’ diyenlere en güzel cevabı Cem Yılmaz vermiş: ‘Aile içi mevzuydu, karışmak istemedik’ ‘Tiyatro sessiz izlenir’..!”
Şimdi yine gündemde… Dün baktığımızda bu mesaj 4070 kez retweet (RT) edilmiş, 228 kez alıntılanmış, 43.500 kullanıcı tarafından da beğenilmişti…
İki gündür trending topic listesinde Cem Yılmaz var… Bu yalanı ısıtıp sunan da mustafa adlı bir başka trol… Kullanıcı adı da @mustafa53753379… Sosyal medya tasarısının yasalaşması ertelendi ya… Fırsat bu fırsat… Saldırıp duruyorlar…
Siz bunu eleştirince de “Vay benim ifade özgürlüğüm… Bu, düşünceye uygulanan sansürdür” diye çemkirenler korosu hemen karşı saldırıya geçiyorlar…
Hâlbuki Cem Yılmaz böyle bir mesajı olmadığını bundan yine 7 ay önce aynı gün, Red Line tweet’ini paylaştıktan yaklaşık 12 saat sonra saat 13.10’da açıklamış: “Yine abuk sabuk bir şeyler yazıp altına Cem Yılmaz yazma kervanı başlamış… Komik olmayan bir videomu koyup ‘komik değil’ demenin ötesinde zam, darbe, 15 Temmuz, din gibi konularda bir dörtlük uydurup imza Cem yazıp geçiyorlar. Amaç ne?”
Yani “Yok öyle bir şey!”
Amaç belli Cem kardeşim… Senin üzerinden AK Parti’ye, politikalarına ve Sayın Cumhurbaşkanı’mıza saldırmak… Bu arada senin itibarın suikasta uğruyormuş, çamurun izi kalıyormuş kimin umurunda?!
Başta hayranların, basıyorlar RT’ye… Seni de hiç istemediğin biçimde ‘trending topic’ yapıyorlar…
Peki ne yapman lazım kıymetli kardeşim?
Pollyanna tavrını bırakıp, bunlara o üstün zekâ düzeyinin sana verdiği en güçlü silahlarla hak ettikleri cevabı ‘anında’ vermen lazım… O örgütlü troller aslında hiçbir dilden anlamazlar… Ancak seni sevenlerin tavrını daha güçlü şekilde netleştirmeni beklediklerini de unutmamalısın…
Gözümüze takılanlar…- Dün medya ‘karpuz efekti’yle yine ikiye bölünmüştü… Bir yanda 15 Temmuz’u geniş geniş ele alan, şehitleri rahmet, gazileri minnetle anan ve darbelerden medet umanların son biçare çırpınışlarını yerle bir etmeyi amaçlayan yayınlar… Öte yanda artık açıkça “Tiyatro, kontrollü darbe” gibi tanımları yediremedikleri için ‘görevlerini’ 15 Temmuz’u görmezden gelerek yerine getirmeye çalışanlar… 15 Temmuz ilan kampanyaları da hayli ilginçti… Hepsi 15 Temmuz’a odaklanmıştı, biri hariç… Türk Telekom, bir ‘16 Temmuz filmi’ yapmış… Ertesi günün ilk ışıklarıyla başlayan filmle ‘minnet’ duygusunu olağanüstü bir duyarlılıkla dile getirmiş… Ajansları Just’ı ve Türk Telekom’un iletişim ekibini yürekten kutluyoruz.
- Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi müfettişleri, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’ye ait kurumların kapatılması ve bu kurumlar aracılığıyla vergi kaçırılmasına ilişkin yaptığı çalışmalarla milyarlarca lirayı Türkiye hazinesine kazandırmış. 2021’den bu yana toplam 100-115 milyar TL arasında bir geri kazanım sağlanmış… Vergi kaçakçılığı ile ilgili son yaptıkları ‘Demir Yumruk’ operasyonu ile ise 25 milyar zarar önlenmiş. (Vergi Müfettişleri Derneği)
- Dijital reklam skorlarını takip eden Gemius Adreal, Haziran ayının Toplam İzlenme Oranı (GRP) verisini paylaşmış. Buna göre ilk sıraya yerleşen marka Trendyol olurken, 2. sırada Türkiye’deki yayın hayatına 14 Haziran’da başlayan Disney Plus varmış. Onu YemekSepeti, Algida ve Kwai izlemiş. (Nafizcan Önder, Marketing Türkiye)
- Facebook’un ürün ve envanter satışı ile reklamı için kurduğu Marketplace’ini (Pazar yeri) 2021 yılında dünya çapında kullananların sayısı 1 milyar kişiye ulaşmış. Ancak her altı kişiden biri (%17) platformda dolandırıldığını söylemiş. Siber güvenlik şirketi ESET en sık rastlanan dolandırıcılık yöntemlerini sıralayarak kullanıcıları uyarmış: Kusurlu veya taklit edilen eşyaların gönderilmesi, fazladan ödeme yapılması, ödenen ürünün teslim edilmemesi, sahte çekilişler, kimlik avı dolandırıcılığı... (Serhat Özkütükçü, Denove Halkla İlişkiler)
Sosyal medya bunun en verimli zemini… 200 karakterden kısa mesajlarda zaten derinlik de aranmadığından herkes ‘işine gelen’ mesajı yalan mı doğru mu diye sorgulamadan paylaşıveriyor… Paylaşan bir daha dönüp bakmıyor ama mesaja konu kişi ya da kurumların itibarı ciddi hasara uğrayabiliyor…
Bu tür ‘işlere’ siyasetçiler fazlaca maruz kalıyor… Bir de toplum katmanlarını dikine kesen, yani geniş kesimlerce sevilen, benimsenen kişiler…
Çünkü onların adı bile yetiyor dikkat çekmeye, okutmaya ve paylaşmaya… Peki bu isimler iftiralarla, yalanlarla yıpratılmayı hak ediyorlar mı?..
Cem Yılmaz bu isimlerin başında geliyor… Türkiye’de kimin ‘adı’ en çok iş yapar diye düşünmüşler herhâlde ve Yılmaz’ı seçmişler…
İstikbal Marşı diye bir şiir yazdığı söylendi; yalan çıktı… “Cezaevleri arası bilgi yarışması olsa, Türkiye açık ara birinci gelir. Öğrencisi, avukatı, gazetecisi tutuklu. Hırsızlar ve sapıklar serbest” diye eleştirel(!) bir tweet attığı söylendi; o da yalan çıktı…
Ocak ayından beri de kendisine atfedilen bir tweet ısıtılıp ısıtılıp önümüze sunuluyor… 7 aydır aynı yalanı yedirmeye çalışmaktan bıkmadılar!..
Red Line takma isimli bir Twitter trolü 8 Ocak 2022 saat 01.56’da şöyle bir mesaj paylaşmış: “’15 Temmuz’da bizler sokaktaydık, sizler değil’ diyenlere en güzel cevabı Cem Yılmaz vermiş: ‘Aile içi mevzuydu, karışmak istemedik’ ‘Tiyatro sessiz izlenir’..!”
Şimdi yine gündemde… Dün baktığımızda bu mesaj 4070 kez retweet (RT) edilmiş, 228 kez alıntılanmış, 43.500 kullanıcı tarafından da beğenilmişti…
İki gündür trending topic listesinde Cem Yılmaz var… Bu yalanı ısıtıp sunan da mustafa adlı bir başka trol… Kullanıcı adı da @mustafa53753379… Sosyal medya tasarısının yasalaşması ertelendi ya… Fırsat bu fırsat… Saldırıp duruyorlar…
Siz bunu eleştirince de “Vay benim ifade özgürlüğüm… Bu, düşünceye uygulanan sansürdür” diye çemkirenler korosu hemen karşı saldırıya geçiyorlar…
Hâlbuki Cem Yılmaz böyle bir mesajı olmadığını bundan yine 7 ay önce aynı gün, Red Line tweet’ini paylaştıktan yaklaşık 12 saat sonra saat 13.10’da açıklamış: “Yine abuk sabuk bir şeyler yazıp altına Cem Yılmaz yazma kervanı başlamış… Komik olmayan bir videomu koyup ‘komik değil’ demenin ötesinde zam, darbe, 15 Temmuz, din gibi konularda bir dörtlük uydurup imza Cem yazıp geçiyorlar. Amaç ne?”
Yani “Yok öyle bir şey!”
Amaç belli Cem kardeşim… Senin üzerinden AK Parti’ye, politikalarına ve Sayın Cumhurbaşkanı’mıza saldırmak… Bu arada senin itibarın suikasta uğruyormuş, çamurun izi kalıyormuş kimin umurunda?!
Başta hayranların, basıyorlar RT’ye… Seni de hiç istemediğin biçimde ‘trending topic’ yapıyorlar…
Peki ne yapman lazım kıymetli kardeşim?
Pollyanna tavrını bırakıp, bunlara o üstün zekâ düzeyinin sana verdiği en güçlü silahlarla hak ettikleri cevabı ‘anında’ vermen lazım… O örgütlü troller aslında hiçbir dilden anlamazlar… Ancak seni sevenlerin tavrını daha güçlü şekilde netleştirmeni beklediklerini de unutmamalısın…
Gözümüze takılanlar…- Dün medya ‘karpuz efekti’yle yine ikiye bölünmüştü… Bir yanda 15 Temmuz’u geniş geniş ele alan, şehitleri rahmet, gazileri minnetle anan ve darbelerden medet umanların son biçare çırpınışlarını yerle bir etmeyi amaçlayan yayınlar… Öte yanda artık açıkça “Tiyatro, kontrollü darbe” gibi tanımları yediremedikleri için ‘görevlerini’ 15 Temmuz’u görmezden gelerek yerine getirmeye çalışanlar… 15 Temmuz ilan kampanyaları da hayli ilginçti… Hepsi 15 Temmuz’a odaklanmıştı, biri hariç… Türk Telekom, bir ‘16 Temmuz filmi’ yapmış… Ertesi günün ilk ışıklarıyla başlayan filmle ‘minnet’ duygusunu olağanüstü bir duyarlılıkla dile getirmiş… Ajansları Just’ı ve Türk Telekom’un iletişim ekibini yürekten kutluyoruz.
- Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı vergi müfettişleri, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında FETÖ’ye ait kurumların kapatılması ve bu kurumlar aracılığıyla vergi kaçırılmasına ilişkin yaptığı çalışmalarla milyarlarca lirayı Türkiye hazinesine kazandırmış. 2021’den bu yana toplam 100-115 milyar TL arasında bir geri kazanım sağlanmış… Vergi kaçakçılığı ile ilgili son yaptıkları ‘Demir Yumruk’ operasyonu ile ise 25 milyar zarar önlenmiş. (Vergi Müfettişleri Derneği)
- Dijital reklam skorlarını takip eden Gemius Adreal, Haziran ayının Toplam İzlenme Oranı (GRP) verisini paylaşmış. Buna göre ilk sıraya yerleşen marka Trendyol olurken, 2. sırada Türkiye’deki yayın hayatına 14 Haziran’da başlayan Disney Plus varmış. Onu YemekSepeti, Algida ve Kwai izlemiş. (Nafizcan Önder, Marketing Türkiye)
- Facebook’un ürün ve envanter satışı ile reklamı için kurduğu Marketplace’ini (Pazar yeri) 2021 yılında dünya çapında kullananların sayısı 1 milyar kişiye ulaşmış. Ancak her altı kişiden biri (%17) platformda dolandırıldığını söylemiş. Siber güvenlik şirketi ESET en sık rastlanan dolandırıcılık yöntemlerini sıralayarak kullanıcıları uyarmış: Kusurlu veya taklit edilen eşyaların gönderilmesi, fazladan ödeme yapılması, ödenen ürünün teslim edilmemesi, sahte çekilişler, kimlik avı dolandırıcılığı... (Serhat Özkütükçü, Denove Halkla İlişkiler)