Aman dikkat; Osman Bey!
26 OCAK 2007
Gelir İdaresi Başkan Vekili Osman Arıoğlu’nu çok iyi anlıyorum. Şahsen tanıma fırsatını da bulduğum bu değerli bürokrat, devletin gelirlerini artırmak, daha doğrusu toplayabilmek, daha da doğrusu kaçırılmasını engellemek için çırpınıyor...
Dünkü gazetelerde bu çırpınışın yeni bir adımı ile ilgili haberler vardı. Arıoğlu, Yabancı Damat, Avrupa Yakası gibi dizilerde konu hakkında amaca uygun sahnelere yer verilmesini sağladıklarını ve Vergi Haftası için “Sevilen dizi karakteri Gaffur’un oynayacağı bir reklam filmi düşündüklerini” açıklamış.
Allahtan bu proje henüz ‘düşünme’ aşamasında imiş... Demek ki, Osman Bey’e naçizane bir iki görüşümüzü aktarmak için hâlâ fırsat var...
Peker Açıkalın belki ama Gaffur bu işe hiçbir zaman uymaz. Gaffur’un ‘marka vaadini’ ve ‘hangi değerleri’ simgelediğini bir düşünün. İzleyici, Gaffur gibi ‘negatif bir tiplemeye’ ilgi duyabilir ama onu takdir edip, onun ‘yap dediğini’ yapar mı, bir düşünün... Tanımak ve beğenmek iki ayrı tutumdur ve birbirleriyle düz korelasyonda değildirler. Yani birini çok iyi tanıyabilir ancak hiç sevmeyebilir; kendimize örnek almayabiliriz... Aman dikkat!
Bugüne kadar devlet kurumlarınca yaptırılmış kampanyaları bir yerlerden buldurun ve izleyin. Neden başarısız olduklarını araştırın. Trafik Canavarı Olmayın kampanyasından sonra ölümlü kazaların arttığını; Lütfen kampanyasından sonra stadyumlarda şiddet olaylarının fazlalaştığını göreceksiniz. Kıssadan hisse: Kampanyanın hangi şöhret tarafından yapılacağı değil ‘doğru’ yapılıp yapılmaması sonucu belirler. Dikkat, Osman Bey!.. İnsan, zaman ve para kaynakları heba olup gidebilir...
Çifte standartlı sahte ahlak bekçiliği
Haber bu ya, (masal bu ya, der gibi girdik yazıya) Kenan Emirzalıoğlu, Son Osmanlı Yandım Ali filminin bir sahnesinde Cansu Dere ile öpüşmüş. Rol icabı tabii. Bunun üzerine Cansu Dere’nin sevgilisi olduğu belirtilen Cem Yılmaz ilişkiyi bitirmiş; Cansu Hanımı kapının önüne koymuş.
Aynı şeyi şarkıcı Yalın da yapmış. Tuba Ünsal’a kapıyı göstermiş. Neden? O da, Çılgın Dershane adlı filmde rol arkadaşı Mehmet Aslan ile öpüşmüşmüş...
Allahtan kızlar sadece öpüşmüşler. Bir de iki Amerikan filmlerinde dünyaca ünlü, evli barklı, çoluk çocuk sahip starlar gibi, anadan üryan yatağa girip rol arkadaşlarıyla sevişselerdi, maazallah basınımız ne yapacaktı acaba?
Yalın’ı tanımam; ama Cem’i çok yakından tanıma fırsatım oldu. Kendisi kalkıp, “Evet o yüzden ayrıldım” dese bile inanmam. “Medyayla kafa bulmuş; sebep başkadır”, der geçerim. Cem’in kendisi de oyuncudur. Oyunun bir parçası olan öpüşme sahnesi yüzünden hadise çıkaracak ‘cahil bir feodal’ değildir...
Cem ve Yalın’la konuşulmadan yazıldığı belli olan bu haber, bizim medyada zaman zaman ortaya çıkan ‘çifte standartlı sahte ahlak bekçiliği’ tavrından başka bir şey değildir. Batılı yıldızlar için sıradan bulduğu davranışları bizimkilerde gördüler mi; birden coşar, komşunun kızına sarkılıyormuş hissine kapılıp, gereksiz ‘gurur’ yaparlar. Erotik fotoğraf çektiren bir manken ya da fotomodelin resimlerini ayıla bayıla yayınlarken, eleştirel bir tavır almaları da bundandır. Oysa halk bunları çoktan geçti gitti...
Dünkü gazetelerde bu çırpınışın yeni bir adımı ile ilgili haberler vardı. Arıoğlu, Yabancı Damat, Avrupa Yakası gibi dizilerde konu hakkında amaca uygun sahnelere yer verilmesini sağladıklarını ve Vergi Haftası için “Sevilen dizi karakteri Gaffur’un oynayacağı bir reklam filmi düşündüklerini” açıklamış.
Allahtan bu proje henüz ‘düşünme’ aşamasında imiş... Demek ki, Osman Bey’e naçizane bir iki görüşümüzü aktarmak için hâlâ fırsat var...
Peker Açıkalın belki ama Gaffur bu işe hiçbir zaman uymaz. Gaffur’un ‘marka vaadini’ ve ‘hangi değerleri’ simgelediğini bir düşünün. İzleyici, Gaffur gibi ‘negatif bir tiplemeye’ ilgi duyabilir ama onu takdir edip, onun ‘yap dediğini’ yapar mı, bir düşünün... Tanımak ve beğenmek iki ayrı tutumdur ve birbirleriyle düz korelasyonda değildirler. Yani birini çok iyi tanıyabilir ancak hiç sevmeyebilir; kendimize örnek almayabiliriz... Aman dikkat!
Bugüne kadar devlet kurumlarınca yaptırılmış kampanyaları bir yerlerden buldurun ve izleyin. Neden başarısız olduklarını araştırın. Trafik Canavarı Olmayın kampanyasından sonra ölümlü kazaların arttığını; Lütfen kampanyasından sonra stadyumlarda şiddet olaylarının fazlalaştığını göreceksiniz. Kıssadan hisse: Kampanyanın hangi şöhret tarafından yapılacağı değil ‘doğru’ yapılıp yapılmaması sonucu belirler. Dikkat, Osman Bey!.. İnsan, zaman ve para kaynakları heba olup gidebilir...
Çifte standartlı sahte ahlak bekçiliği
Haber bu ya, (masal bu ya, der gibi girdik yazıya) Kenan Emirzalıoğlu, Son Osmanlı Yandım Ali filminin bir sahnesinde Cansu Dere ile öpüşmüş. Rol icabı tabii. Bunun üzerine Cansu Dere’nin sevgilisi olduğu belirtilen Cem Yılmaz ilişkiyi bitirmiş; Cansu Hanımı kapının önüne koymuş.
Aynı şeyi şarkıcı Yalın da yapmış. Tuba Ünsal’a kapıyı göstermiş. Neden? O da, Çılgın Dershane adlı filmde rol arkadaşı Mehmet Aslan ile öpüşmüşmüş...
Allahtan kızlar sadece öpüşmüşler. Bir de iki Amerikan filmlerinde dünyaca ünlü, evli barklı, çoluk çocuk sahip starlar gibi, anadan üryan yatağa girip rol arkadaşlarıyla sevişselerdi, maazallah basınımız ne yapacaktı acaba?
Yalın’ı tanımam; ama Cem’i çok yakından tanıma fırsatım oldu. Kendisi kalkıp, “Evet o yüzden ayrıldım” dese bile inanmam. “Medyayla kafa bulmuş; sebep başkadır”, der geçerim. Cem’in kendisi de oyuncudur. Oyunun bir parçası olan öpüşme sahnesi yüzünden hadise çıkaracak ‘cahil bir feodal’ değildir...
Cem ve Yalın’la konuşulmadan yazıldığı belli olan bu haber, bizim medyada zaman zaman ortaya çıkan ‘çifte standartlı sahte ahlak bekçiliği’ tavrından başka bir şey değildir. Batılı yıldızlar için sıradan bulduğu davranışları bizimkilerde gördüler mi; birden coşar, komşunun kızına sarkılıyormuş hissine kapılıp, gereksiz ‘gurur’ yaparlar. Erotik fotoğraf çektiren bir manken ya da fotomodelin resimlerini ayıla bayıla yayınlarken, eleştirel bir tavır almaları da bundandır. Oysa halk bunları çoktan geçti gitti...