Analog tebriklere canım kurban
06 Aralık 2008 Akşam Gazetesi
Bizim köşeyi uzun zamandır izleyenler sıkılmış olabilirler. Anlayışlarına sığınıyorum. Her bayram öncesi özellikle altını çizdiğim ricamı bir kez daha dile getirmeme müsaade edeceğinizi umuyorum.
1. Lütfen bana dijital (sayısal) ortamda tebrik mesajı atmayın. Analoglara kapım sonuna kadar açık
2. Eğer ille de atacaksınız, lütfen bana özel olduğunu bir bakışta anlayacağım bir metinle yollayın; özellikle 'konu' satırında...
3. En iyisi kalkıp gelmeniz...
4. Gelmek zor geliyorsa; n'olur telefon edin...
5. Telefon etmek zor geliyorsa, ıslak imzalı mektup gönderin.
6. Onu da beceremiyorsanız, o zaman imzalı faks çekin...
7. O da olmuyorsa lütfen susun... Abuk sabuk kopyala yapıştır 'kitch' tebrik kartları yollamaktan; Eminönü'nde tavşanların çektiği niyetlerin içindeki mani kültürü kıvamında SMS'ler yollamaktan evladır...
Anlayışınız, özellikle de bana adresi, yeri yurdu, kim olduğu belli olmayan sahte isimlerle (nickname) e-postalar göndermediğiniz için şükranlarımı sunuyorum.
//c
AROG'da Sinefekt kalitesi
AROG'dan aslında yarınki yazıda söz edeceğiz. Bugünlük AROG'un önemli bir ögesine vurgu yapmakla yetinelim: Filmin uluslararası standartlarda bir görünüm veren teknik yapısına...
Hani birileri başarılı bir iş çıkarır. O kişiler aynı zamanda sizin de çocukluktan, gençlikten yakın arkadaşınızdır. Aslında çok da haklı olduğu söylenemeyecek bir gurur kaplar içinizi... AROG'un çekim sonrası işlerinin önemli bir kısmının Sinefekt'te yapıldığını duyduğumda benim de içim, işte böyle bir 'saik'le tuhaf oldu...
Sinefekt'in sahibi Cihan Baydur benim 70'lerin başından arkadaşım. Ben o zamanlar yönetmen Üstün Barışta'nın yanında 'çömez prodüksiyon asistanı' olarak çalışıyordum. Gururum kırılmasın diye olsa gerek, 'set işçisi' demiyorlardı herhalde... Çekim sonrası işleri (post-production) rahmetli İlhan Arakon'un ABS stüdyolarında yapardık. Cihan da orada yöneticiydi...
Sonra kendi işinin patronu oldu ve Sinefekt'i kurdu. Yıllarca pek çok post-production işi Londra'da veya Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde yapıldı. Cihan Sinefekt'le bu alışkanlığa son verdi...
AROG'un tüm görsel efekt tasarım ve uygulamaları ve tüm post-production işlemleri Sinefekt'te yapılmış. Nasıl gurur duydum... Filmin görsel efekt ve teknik kalitesinin Amerika standartlarında olduğunu söylemeyen yok. Yok da, bu işin bir Türk firmasının marifeti olduğunu dile getirenlerin sayısı yok denecek kadar az.
Üzülme Cihancığım... Sezar'ın hakkını Sezar'a verecek, Arabesk, Adem'in Trenleri, Beynelmilel, Devrim Arabaları, Eşkıya, Gelibolu, Gönül Yarası, Kabadayı, Mustafa, Recep İvedik, Gora, Üç Maymun, Ulak, Zincirbozan, Sınav, Mutluluk vb. pek çok önemli filmin altındaki teknik kalite imzasının sana ait olduğunu teslim edecek ve ülke içinde kalitenin tutturulabileceğine olan inanç, cesaret ve gösterdiği dirayet için Cem Yılmaz'ı kutlayacakların sayısı giderek artacaktır...
Bizim köşeyi uzun zamandır izleyenler sıkılmış olabilirler. Anlayışlarına sığınıyorum. Her bayram öncesi özellikle altını çizdiğim ricamı bir kez daha dile getirmeme müsaade edeceğinizi umuyorum.
1. Lütfen bana dijital (sayısal) ortamda tebrik mesajı atmayın. Analoglara kapım sonuna kadar açık
2. Eğer ille de atacaksınız, lütfen bana özel olduğunu bir bakışta anlayacağım bir metinle yollayın; özellikle 'konu' satırında...
3. En iyisi kalkıp gelmeniz...
4. Gelmek zor geliyorsa; n'olur telefon edin...
5. Telefon etmek zor geliyorsa, ıslak imzalı mektup gönderin.
6. Onu da beceremiyorsanız, o zaman imzalı faks çekin...
7. O da olmuyorsa lütfen susun... Abuk sabuk kopyala yapıştır 'kitch' tebrik kartları yollamaktan; Eminönü'nde tavşanların çektiği niyetlerin içindeki mani kültürü kıvamında SMS'ler yollamaktan evladır...
Anlayışınız, özellikle de bana adresi, yeri yurdu, kim olduğu belli olmayan sahte isimlerle (nickname) e-postalar göndermediğiniz için şükranlarımı sunuyorum.
//c
AROG'da Sinefekt kalitesi
AROG'dan aslında yarınki yazıda söz edeceğiz. Bugünlük AROG'un önemli bir ögesine vurgu yapmakla yetinelim: Filmin uluslararası standartlarda bir görünüm veren teknik yapısına...
Hani birileri başarılı bir iş çıkarır. O kişiler aynı zamanda sizin de çocukluktan, gençlikten yakın arkadaşınızdır. Aslında çok da haklı olduğu söylenemeyecek bir gurur kaplar içinizi... AROG'un çekim sonrası işlerinin önemli bir kısmının Sinefekt'te yapıldığını duyduğumda benim de içim, işte böyle bir 'saik'le tuhaf oldu...
Sinefekt'in sahibi Cihan Baydur benim 70'lerin başından arkadaşım. Ben o zamanlar yönetmen Üstün Barışta'nın yanında 'çömez prodüksiyon asistanı' olarak çalışıyordum. Gururum kırılmasın diye olsa gerek, 'set işçisi' demiyorlardı herhalde... Çekim sonrası işleri (post-production) rahmetli İlhan Arakon'un ABS stüdyolarında yapardık. Cihan da orada yöneticiydi...
Sonra kendi işinin patronu oldu ve Sinefekt'i kurdu. Yıllarca pek çok post-production işi Londra'da veya Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde yapıldı. Cihan Sinefekt'le bu alışkanlığa son verdi...
AROG'un tüm görsel efekt tasarım ve uygulamaları ve tüm post-production işlemleri Sinefekt'te yapılmış. Nasıl gurur duydum... Filmin görsel efekt ve teknik kalitesinin Amerika standartlarında olduğunu söylemeyen yok. Yok da, bu işin bir Türk firmasının marifeti olduğunu dile getirenlerin sayısı yok denecek kadar az.
Üzülme Cihancığım... Sezar'ın hakkını Sezar'a verecek, Arabesk, Adem'in Trenleri, Beynelmilel, Devrim Arabaları, Eşkıya, Gelibolu, Gönül Yarası, Kabadayı, Mustafa, Recep İvedik, Gora, Üç Maymun, Ulak, Zincirbozan, Sınav, Mutluluk vb. pek çok önemli filmin altındaki teknik kalite imzasının sana ait olduğunu teslim edecek ve ülke içinde kalitenin tutturulabileceğine olan inanç, cesaret ve gösterdiği dirayet için Cem Yılmaz'ı kutlayacakların sayısı giderek artacaktır...