Anketlere güvenecek miyiz?..
14 Mart 2023 - Yeni Şafak
Yıllardır tartışılır…
“Seçmen davranışları, seçim öncesinde yayınlanan, itibarları sıfırın altına düşmüş araştırma şirketlerinin anket sonuçlarıyla maniple edilebilir mi?”
Bu sorunun yanıtını biz de tartışacağız… Ancak önce, son 2 günde yayınlanan 4 araştırmanın sonuçlarına göz atalım…
Bu anketlerden ikisinin sonuçlarını TELE1’in 12 Mart Pazar günü 13.27’deki yayınında görebildik…
Sormuşlar: “Kime oy vereceksiniz?” PİAR Araştırma’nın anketine göre sonuç şöyle çıkmış: “Kılıçdaroğlu: %57,1, Erdoğan: %42,9” Yani, arada yaklaşık 15 puan fark varmış…
Aynı soruyu Aksoy Araştırma da sormuş; bu kez oranlar şöyleymiş: “Kılıçdaroğlu: %55,6, Erdoğan: %44,4” Burada da sağlam 11 puan fark görülüyor…
Türkiye Raporu Araştırma adlı şirketin çalışmasının sonucunu ise aynı günün akşamı, şirketin direktörü Can Selçuki TV’de açıkladı: “Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı 12 puan önünde…” Bu 12 puan, İmamoğlu ve Yavaş’ın ‘6’lı Masa’ya yandan monte edilmesiyle oluşmuş… Yoksa fark, 9 puanmış…
Gelelim TAG’ın dün açıklanan araştırma sonuçlarına… Onlara göre ‘süpermen’ Kılıçdaroğlu %56,7 alırken, Erdoğan %43,3’te kalıyor… Fark: 13,4 puan…
Bu araştırmalar, tüm anketlerde adaylar arasında 4. sırada çıkan Kılıçdaroğlu’nun ‘kazanamayacağını’ iddia eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tespitinde ‘tamamen’ yanıldığını ortaya koyuyor(!)…
CHP lideri, yancı belediye başkanları olmadan da Sayın Cumhurbaşkanı’na 9 puan fark atıyormuş zaten…
Gelelim tartışma konumuza; yani anketlerin manipülasyon kabiliyetinin sorgulanmasına…
Üç tavır söz konusu olabilir:
Ortaya çıkan sonuç son derece ilginç… Seçmenlerin en sık başvurdukları bilgi kaynakları; sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları…
Peki, en güvendikleri bilgi kaynağı hangisi? Açık arayla ‘televizyon’ ve ‘analog medya’… Güvenilen kaynaklar sıralamasında, ‘anket sonuçlarının’ esamesi bile okunmuyor.
Ayrıca bir gerçek daha var ki; hepsinden önemli:
Seçmen vicdanı, düşüncesine ve davranışına ipotek konmasına asla izin vermiyor… Geçirdiğimiz her seçim bunun birer sağlaması değilse nedir?...
Günün sözü
“Bana yalan söylediğin için değil, artık sana güvenemeyeceğim için üzgünüm.”
F. Nietzsche
Gözümüze takılanlar…
“Seçmen davranışları, seçim öncesinde yayınlanan, itibarları sıfırın altına düşmüş araştırma şirketlerinin anket sonuçlarıyla maniple edilebilir mi?”
Bu sorunun yanıtını biz de tartışacağız… Ancak önce, son 2 günde yayınlanan 4 araştırmanın sonuçlarına göz atalım…
Bu anketlerden ikisinin sonuçlarını TELE1’in 12 Mart Pazar günü 13.27’deki yayınında görebildik…
Sormuşlar: “Kime oy vereceksiniz?” PİAR Araştırma’nın anketine göre sonuç şöyle çıkmış: “Kılıçdaroğlu: %57,1, Erdoğan: %42,9” Yani, arada yaklaşık 15 puan fark varmış…
Aynı soruyu Aksoy Araştırma da sormuş; bu kez oranlar şöyleymiş: “Kılıçdaroğlu: %55,6, Erdoğan: %44,4” Burada da sağlam 11 puan fark görülüyor…
Türkiye Raporu Araştırma adlı şirketin çalışmasının sonucunu ise aynı günün akşamı, şirketin direktörü Can Selçuki TV’de açıkladı: “Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ı 12 puan önünde…” Bu 12 puan, İmamoğlu ve Yavaş’ın ‘6’lı Masa’ya yandan monte edilmesiyle oluşmuş… Yoksa fark, 9 puanmış…
Gelelim TAG’ın dün açıklanan araştırma sonuçlarına… Onlara göre ‘süpermen’ Kılıçdaroğlu %56,7 alırken, Erdoğan %43,3’te kalıyor… Fark: 13,4 puan…
Bu araştırmalar, tüm anketlerde adaylar arasında 4. sırada çıkan Kılıçdaroğlu’nun ‘kazanamayacağını’ iddia eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in tespitinde ‘tamamen’ yanıldığını ortaya koyuyor(!)…
CHP lideri, yancı belediye başkanları olmadan da Sayın Cumhurbaşkanı’na 9 puan fark atıyormuş zaten…
Gelelim tartışma konumuza; yani anketlerin manipülasyon kabiliyetinin sorgulanmasına…
Üç tavır söz konusu olabilir:
- “İt ürür, kervan yürür” der, geçersiniz… Bu araştırmaların hiçbirini ciddiye almazsınız…
- “Dişe diş, göze göz” ilkesinden hareketle siz de ‘açık ara’ önde olduğunuzu gösteren anketler yayınlar, böylece seçmeni kendinize çekeceğinize inanırsınız…
- “Ölçmezsen yönetemezsin” ilkesiyle hareket eder, özellikle muhalif olsalar da mesleki ahlakına güvendiğiniz araştırma şirketleri dâhil olmak üzere birden fazla şirkete anket çalışmaları yaptırır ve analizi bunlar üzerinden devreye sokarsınız…
Ortaya çıkan sonuç son derece ilginç… Seçmenlerin en sık başvurdukları bilgi kaynakları; sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları…
Peki, en güvendikleri bilgi kaynağı hangisi? Açık arayla ‘televizyon’ ve ‘analog medya’… Güvenilen kaynaklar sıralamasında, ‘anket sonuçlarının’ esamesi bile okunmuyor.
Ayrıca bir gerçek daha var ki; hepsinden önemli:
Seçmen vicdanı, düşüncesine ve davranışına ipotek konmasına asla izin vermiyor… Geçirdiğimiz her seçim bunun birer sağlaması değilse nedir?...
Günün sözü
“Bana yalan söylediğin için değil, artık sana güvenemeyeceğim için üzgünüm.”
F. Nietzsche
Gözümüze takılanlar…
- Destek Patent’in değerlendirmesine göre, İstanbul’daki liseler marka, patent, faydalı model ve tasarım alanlarında 2021’de toplam 171 başvuru yaparken, 2022 yılında bu sayı %337 artış göstererek 747’ye ulaşmış. Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz; “Sınai mülkiyet farkındalığını yaygınlaştırmak için hayata geçirdiğimiz ‘Fikrine Sahip Çık’ projesi ile 2019 yılından bu yana 14 ilimizde, çoğunluğu liseli ve üniversiteli gençlerden oluşan 14 bin kişiye eğitim verdik; hedefimiz 100 bin” demiş. Gençlerinin fikir geliştirmesi, üstelik bunu ticarileştirebilecek şekilde yapmaları çok değerli… (Engin Özköslü, FM İletişim)
- Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), Türkiye’nin dijital dönüşüm endeksi 2022 raporunu Cuma günü düzenleyeceği panelle açıklayacakmış. Mevcut durum bir yana, etkinlikte “Dijital Dönüşümün Türkiye’nin Geleceğindeki Yeri” de tartışılacakmış. Dijitalleşme konusunda şirketinin durumunu tartmak, hangi noktada eksik, hangisinde yeterli olduğunu anlamak isteyenler için etkili bir kaynak olabilir…
- Ekonomik hayat yavaş yavaş canlanıyor… Deprem bölgesindeki canlanmanın örneklerini bizim grubun ekonomi dergisi Z Raporu’nun mart sayısına yazdık… Ülke genelindeki canlanmanın göstergeleri de TV reklamlarına yansımaya başladı… Rams City bunlardan biri… Rams Grubu, bu proje için Murat Yıldırım ile anlaşmış. ‘Teaser’ adının hakkını veriyor: “İstanbul’da evinizden çıktınız. 10 dakika sonra neredesiniz?” Hem tartışmalı hem de iddialı… İddianın sonucunu esas reklamlar başlayınca herhâlde göreceğiz…