Ayçiçeği yağları nerede?!
08 Mart 2022 - Yeni şafak
"128 milyar dolar nerede?.. Deprem paraları nerde?.. 15 Temmuz sonrası şehit yakınları ve gaziler için toplanan paralar nerede?.. ‘Biz Bize Yeteriz Türkiyem’ kampanyasıyla toplanan paralar nerede?.. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen Evrensel Hizmet Fonu’nda toplanan paralar nerede?"
Bu soruları hatırlarsınız… Muhalefet ‘mıncıkla bırak’ stratejisi için kullanırdı… Hani her birinin cevabını aldıktan sonra bir sonrakine geçerek mıncıklamaya oradan devam ettikleri…
Cevap almak niyetiyle sorulmayan ‘retorik sorular’ sınıfına da sokabiliriz aslında… “Bu paraları iç ettiler” demek, bu yalanlarla toplumu maniple ederek iktidarı yıpratmak istiyorlardı…
Gayet iyi biliyoruz ki manipülasyon ve provokasyon amacıyla hayatımıza sokulan yalanlar bunlarla sınırlı kalmadı…
Elim bir cinayet haberi günlerce “Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldü” denilerek paylaşıldı. Oysa, cinayet kurbanı karşı taraftan müziğin sesini kısmasını istemişti…
Pandemi dönemi böyle yalanlar için en elverişli zeminlerden biriydi… Ortada tüm dünyayı sarsan bir kriz vardı. Yalanları sıralamaya başladılar: “Koronovirüs Türkiye’ye geldi, saklıyorlar… Testler yetersiz… Maske yok… Hastaneler hazır değil… Vaka sayılarını saklıyorlar… Ölü sayıları konusunda Mezarlıklar Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığı’nın verisi birbirini tutmuyor… Cesetleri çöp torbalarıyla taşıyorlar…”
Yalancılara tam da aradıkları ortamı sağlayan bir başka dönem elbette 15 Temmuz hain darbe girişimiydi… “Aliyev, Türkiye’de darbe olsaydı, Azerbeycan’ın kara harekâtı başlatacağını açıkladı… Trump tweet attı; ‘Asker ülkesini geri alıyor, başkan olursam Amerika’da aynısı olacak’ dedi…” Tabii bunlarla yetinmediler… Mısır’dan, Fas’tan, Gazze’den fotoğrafları Türkiye’de çekilmiş gibi dolaşıma soktular…
Suriye’nin kuzeybatısındaki terör örgütleri PYD/PKK ve DEAŞ’a yönelik başlatılan Zeytin Dalı operasyonu sırasında da fotoğraflarla desteklenmiş pek çok yalan önümüze kadar geldi… Bunlardan biri “Silahlı kuvvetlerimize ait tanklar yakıldı” iddiasıyla paylaşılan 2 tank fotoğrafıydı. Oysa fotoğraf 31 Aralık 2016’da Yemen’de çekilmişti…
Terör örgütlerine yakın Twitter hesapları Barış Pınarı Harekâtı sırasında da boş durmadı… Suriye iç savaşı sırasında çekilen fotoğrafları Türk askerine mal etmeye çalıştılar…
Ülkemizdeki mültecilerle ilgili yalanlar ise say say bitmez… Bunların kimileri muhalefet partilerine mensup kişilerce ortaya atıldı… Kimileri de sosyal medyadaki anonim hesaplardan… Türkiye’de yaşayan Suriyeli bir sığınmacının hastanede bir doktoru dövdüğünü gösterdiği iddiasıyla paylaşılan görüntülerin Rusya’da çekildiği, dahası saldırganın Suriyeli ve sığınmacı değil, sarhoş bir adam olduğu sonradan anlaşıldı. Suriyeli mültecilere içinde 930 TL bulunan yardım kartı verildiği, Kızılay’ın kolilerindeki malzemelerin mülteci derneğinin kolilerine aktarıldığı yalanlardan sadece bazılarıydı… Afgan sığınmacılar konusunda da hayli kabarık bir ‘yalan dosyası’ var…
Bunlar bize has sanılmasın tabii… Kurt puslu havayı sever… Coğrafya ayırt etmez… İletişimi çok iyi yönettiği ve de Cumhurbaşkanlığı ‘rolünü oynama’ konusunda çok başarılı olduğu söylenen Zelenski’nin de dezenformasyon ve yanıltma taktiklerinde de gayet ‘iyi’ olduğu kesin…
Bizim yalancılar da Rusya-Ukrayna krizi sırasında boş duracak değillerdi elbette… Sıra şimdi de ayçiçeği yağına geldi… Rusya’dan ayçiçeği yağı ithalatı konusunda sorun yaşayacağı iddiasıyla birlikte ‘zam’ haberleri de dolaşıma sokuldu… Bunun üzerine vatandaşlar marketlere giderek fiyatının artacağını düşündüğü yağlardan satın aldılar… Bazı marketler, yağları depoya kaldırmakla suçlanırken bazılarında da yağlar tükendi...
Emniyet Genel Müdürlüğü sosyal medyada yağ fiyatlarıyla ilgili yapılan paylaşımların ‘7/24 takip edildiği’, ‘provokatif ve dezenformasyon içeren paylaşımlar’ nedeniyle 45 hesap hakkında işlem başlatıldığını açıkladı.
Amaç belli… Türkiye’de kaosa neden olmak ve hükûmetin bu ortamı yönetemediği algısını pekiştirmek… Görünen o ki Cumhurbaşkanı’nın deyişiyle; “Başaramayacaklar!”
Bu soruları hatırlarsınız… Muhalefet ‘mıncıkla bırak’ stratejisi için kullanırdı… Hani her birinin cevabını aldıktan sonra bir sonrakine geçerek mıncıklamaya oradan devam ettikleri…
Cevap almak niyetiyle sorulmayan ‘retorik sorular’ sınıfına da sokabiliriz aslında… “Bu paraları iç ettiler” demek, bu yalanlarla toplumu maniple ederek iktidarı yıpratmak istiyorlardı…
Gayet iyi biliyoruz ki manipülasyon ve provokasyon amacıyla hayatımıza sokulan yalanlar bunlarla sınırlı kalmadı…
Elim bir cinayet haberi günlerce “Kürtçe müzik dinlediği için öldürüldü” denilerek paylaşıldı. Oysa, cinayet kurbanı karşı taraftan müziğin sesini kısmasını istemişti…
Pandemi dönemi böyle yalanlar için en elverişli zeminlerden biriydi… Ortada tüm dünyayı sarsan bir kriz vardı. Yalanları sıralamaya başladılar: “Koronovirüs Türkiye’ye geldi, saklıyorlar… Testler yetersiz… Maske yok… Hastaneler hazır değil… Vaka sayılarını saklıyorlar… Ölü sayıları konusunda Mezarlıklar Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığı’nın verisi birbirini tutmuyor… Cesetleri çöp torbalarıyla taşıyorlar…”
Yalancılara tam da aradıkları ortamı sağlayan bir başka dönem elbette 15 Temmuz hain darbe girişimiydi… “Aliyev, Türkiye’de darbe olsaydı, Azerbeycan’ın kara harekâtı başlatacağını açıkladı… Trump tweet attı; ‘Asker ülkesini geri alıyor, başkan olursam Amerika’da aynısı olacak’ dedi…” Tabii bunlarla yetinmediler… Mısır’dan, Fas’tan, Gazze’den fotoğrafları Türkiye’de çekilmiş gibi dolaşıma soktular…
Suriye’nin kuzeybatısındaki terör örgütleri PYD/PKK ve DEAŞ’a yönelik başlatılan Zeytin Dalı operasyonu sırasında da fotoğraflarla desteklenmiş pek çok yalan önümüze kadar geldi… Bunlardan biri “Silahlı kuvvetlerimize ait tanklar yakıldı” iddiasıyla paylaşılan 2 tank fotoğrafıydı. Oysa fotoğraf 31 Aralık 2016’da Yemen’de çekilmişti…
Terör örgütlerine yakın Twitter hesapları Barış Pınarı Harekâtı sırasında da boş durmadı… Suriye iç savaşı sırasında çekilen fotoğrafları Türk askerine mal etmeye çalıştılar…
Ülkemizdeki mültecilerle ilgili yalanlar ise say say bitmez… Bunların kimileri muhalefet partilerine mensup kişilerce ortaya atıldı… Kimileri de sosyal medyadaki anonim hesaplardan… Türkiye’de yaşayan Suriyeli bir sığınmacının hastanede bir doktoru dövdüğünü gösterdiği iddiasıyla paylaşılan görüntülerin Rusya’da çekildiği, dahası saldırganın Suriyeli ve sığınmacı değil, sarhoş bir adam olduğu sonradan anlaşıldı. Suriyeli mültecilere içinde 930 TL bulunan yardım kartı verildiği, Kızılay’ın kolilerindeki malzemelerin mülteci derneğinin kolilerine aktarıldığı yalanlardan sadece bazılarıydı… Afgan sığınmacılar konusunda da hayli kabarık bir ‘yalan dosyası’ var…
Bunlar bize has sanılmasın tabii… Kurt puslu havayı sever… Coğrafya ayırt etmez… İletişimi çok iyi yönettiği ve de Cumhurbaşkanlığı ‘rolünü oynama’ konusunda çok başarılı olduğu söylenen Zelenski’nin de dezenformasyon ve yanıltma taktiklerinde de gayet ‘iyi’ olduğu kesin…
Bizim yalancılar da Rusya-Ukrayna krizi sırasında boş duracak değillerdi elbette… Sıra şimdi de ayçiçeği yağına geldi… Rusya’dan ayçiçeği yağı ithalatı konusunda sorun yaşayacağı iddiasıyla birlikte ‘zam’ haberleri de dolaşıma sokuldu… Bunun üzerine vatandaşlar marketlere giderek fiyatının artacağını düşündüğü yağlardan satın aldılar… Bazı marketler, yağları depoya kaldırmakla suçlanırken bazılarında da yağlar tükendi...
Emniyet Genel Müdürlüğü sosyal medyada yağ fiyatlarıyla ilgili yapılan paylaşımların ‘7/24 takip edildiği’, ‘provokatif ve dezenformasyon içeren paylaşımlar’ nedeniyle 45 hesap hakkında işlem başlatıldığını açıkladı.
Amaç belli… Türkiye’de kaosa neden olmak ve hükûmetin bu ortamı yönetemediği algısını pekiştirmek… Görünen o ki Cumhurbaşkanı’nın deyişiyle; “Başaramayacaklar!”