Bakalım ekonomiyi kim daha iyi biliyor
26 Mart 2019 - Yeni Şafak
Son günlerde olan biteni anlamanın en iyi yollarından biri, iş dünyasını ve piyasaları ‘dinlemekten’ geçmektedir. Arkadaşlarımızdan biri, kendisinin de içinde bulunduğu iş insanlarından oluşan Whatsapp grubunda Cuma günü geçen bazı konuşmaları kopyalayıp bize göndermiş.
Hayli ilginç. Ben bu yazıyı yazarken Dolar 5.62 idi… Yani son saldırı dalgası bir ölçüde engellenmişti. Ancak bu hafta içinde bu ve benzeri atakların beklenmesi yerinde olacaktır. Hükümet kanadından her türlü melanete hazırlıklı olduklarını duyuyoruz. Türkiye, şu 31 Mart olayını hayırlısıyla bir atlatsa…
WhatsApp diyaloglarının bir kısmını, içindeki esprileriyle birlikte aşağıya alıyorum. Bence ciddiye alınıp algı yönetiminin ona göre tasarlanmasında yarar olabilir:
F: Piyasada, panikle çok dolar yakan olmuş. O yüzden hafif yüksek bugün.
K: € 6.28, $ 5.56
Z: 5.56 varsa hemen alırım. Burada 5.57.
R: Edepsiz dolar, bari birkaç gün sabretseydi.
F: Çok ilginç bir durum var. Ne zaman Sayın Hükümetten doların zavallılığı konusunda bir açıklama gelse piyasa reaksiyon veriyor. Çarşamba gecesi 5.42, bugün 5.60. Yüzde 3…
K: Söz gümüşse, sükût $’dır.
F: Şahsi görüşüm: Cari açık neredeyse sıfırlandı. Rezerv, son üç ayda 15 milyar USD arttı. Major siyasi belirsizlik olmazsa buralarda kalır USD. Tüm yıl boyu…
Z: Doları filan boş verin de görüştüğümüz, iş yaptığımız birçok şirketin işleri çok kötü. Satışlar çok ciddi düştü, zararlar büyüyor.
K: Bize ne dolar dolmaz…
F: Eeee İncil’de bile yazar. 7 yıl kıtlık, 7 yıl bereket. 9 yıl El Nino, 9 yıl nano. Zeytinde bile var yılı, yok yılı. Herkes kazandıklarına saysın biraz da…
M: Cumhuriyet altını, dün 1550, bugün 1600. Ekonomi düşman çatlatıyor… Ekonomiyi bilen arkadaşlarım yol göstersin, Pazartesi bugünü arar mıyım? Sonra saçımı başımı yolmayayım…
S: Naçizane görüşüm TL’deki değer kaybının hızlı bir ivmeyle olmasa da özellikle seçim sonrası da devam edeceği yönünde. Asıl sorun, reel ekonomide. 2018’deki büyüme veya artış, stok eritmeden kaynaklı olsa gerek; çünkü kapasite kullanım oranları ciddi sorun teşkil ediyor. Şirketler dönmekte zorlanıyor. Piyasalara taze kan (taze para girişi yok). Kâğıt üzerindeki yapılanmalar vs. bence geçici çözümler. 2019 2. çeyrek daha kötü ve 2019 3. çeyrekte onun devamını getirebilir. Ancak piyasa indikatörleri açısından 3. çeyrekten yılsonuna doğru iyileşme görüleceğini düşünüyorum. TL değer kazanır ve sene sonu USD veya sepet kurumuz çok da şaşırtıcı bir düzeyde olmaz. Kurlar, borsa ve faizler iyimserleşir. Ancak reel ekonomideki sıkışma ve kötü gidiş 2019’u kayıp yıl ilan eder. 2020’de de kafasını kaldırmaya çalışır. Bu arada her sektör ciddi elemeden geçecektir.
Bugün için dolar kuru endeks veya yanıltıcı faiz oranlarına takılmamak lazım.
E: [Merkez bankasının mesajını gruba iletiyor] “Piyasalarda yaşanan gelişmeler göz önüne alınarak 1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verildi”…
B: Bu ne anlama geliyor.
F: Cuma akşamı saat 16.30’da kafamı bozmayın size para vermem (TL) demek! Dövizi kaşımayın yani…
Z: Dövizi repoyla fonlamayın demek olabilir. Ve “çaktırmadan” faiz artışını tabii ki. Tansu Çiller piyasayı saf zannetmesinin bedelini çok ağır ödemişti, daha doğrusu bize ödetmişti. Öyle hınzırdır ki bu piyasa, çiğ çiğ yer adamı...
Bu da teknik izahı: Daha önce TCMB bankacılık sistemini bir haftalık fonlama kanalıyla (70-80 milyar TL) fonluyordu (24%). Bundan sonra geç likidite penceresinden fonlama başlayacaktır (25.5%). Bu da de facto 150 baz puan faiz artışı anlamına geliyor. TCMB’nin piyasadaki USD sıkışıklığından çekinerek erken bir sıkılaştırıcı adım attığını görüyoruz. TL üzerindeki etkisi sınırlı olumlu olabilir ama piyasadaki sıkışıklık korkulan kadar fazlaysa, TL üzerindeki baskılar devam edecektir.
F: Bu arada konuyu izah ederken 5.65 olmuş. Borsa da yüzde 3,5 aşağı. [8 dakika sonra] 5.73. Şaka gibi.
Z: [Kendisine gelen bir mesajı iletiyor] “BDDK bugün bütün bankalara yazı gönderip kim döviz alıp satıyor listesini istedi”…
F: Vallahi razıyım keşke çıksa. Ama biraz daha yükselirse son 2 milyarı da bozduracağım sanırım. [şaka yapıyor] Vatan sağ olsun!
Z: Bu arada Merkez Bankası rezervleri USD 4 milyar düşmüş, nedeni henüz bulunamadı. Öğrenirseniz bana da bildirin lütfen. Bugünkü kur yükselişinin önemli nedenlerinden biri de bu…
***
Bildiğiniz üzere Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak geçenlerde Trabzon’da yaptığı konuşmasında şöyle demişti: “Bizim rahatımız yerinde. Türkiye hazinesinin parası bol, çok rahat. Bütün 2019 finansmanını bitirdik. Bizi bu yılı kapattık. Borç finansman ihtiyacımız yok. Ha, uygun maliyetle gelen varsa bakarız. Bilanço elhamdülillah çok sağlam.”
Bir tarafta her şeyin kötüye gittiğini iddia edenler, bir tarafta IMF’i bekleyenler, ortada tarafsız analiz yapmaya çalışanlar ve nihayet geleceğe umut ve huzurla bakan hükümet… Bakalım çok kısa zamanda göreceğiz, kim ne kadar haklı çıkacak…
Son günlerde olan biteni anlamanın en iyi yollarından biri, iş dünyasını ve piyasaları ‘dinlemekten’ geçmektedir. Arkadaşlarımızdan biri, kendisinin de içinde bulunduğu iş insanlarından oluşan Whatsapp grubunda Cuma günü geçen bazı konuşmaları kopyalayıp bize göndermiş.
Hayli ilginç. Ben bu yazıyı yazarken Dolar 5.62 idi… Yani son saldırı dalgası bir ölçüde engellenmişti. Ancak bu hafta içinde bu ve benzeri atakların beklenmesi yerinde olacaktır. Hükümet kanadından her türlü melanete hazırlıklı olduklarını duyuyoruz. Türkiye, şu 31 Mart olayını hayırlısıyla bir atlatsa…
WhatsApp diyaloglarının bir kısmını, içindeki esprileriyle birlikte aşağıya alıyorum. Bence ciddiye alınıp algı yönetiminin ona göre tasarlanmasında yarar olabilir:
F: Piyasada, panikle çok dolar yakan olmuş. O yüzden hafif yüksek bugün.
K: € 6.28, $ 5.56
Z: 5.56 varsa hemen alırım. Burada 5.57.
R: Edepsiz dolar, bari birkaç gün sabretseydi.
F: Çok ilginç bir durum var. Ne zaman Sayın Hükümetten doların zavallılığı konusunda bir açıklama gelse piyasa reaksiyon veriyor. Çarşamba gecesi 5.42, bugün 5.60. Yüzde 3…
K: Söz gümüşse, sükût $’dır.
F: Şahsi görüşüm: Cari açık neredeyse sıfırlandı. Rezerv, son üç ayda 15 milyar USD arttı. Major siyasi belirsizlik olmazsa buralarda kalır USD. Tüm yıl boyu…
Z: Doları filan boş verin de görüştüğümüz, iş yaptığımız birçok şirketin işleri çok kötü. Satışlar çok ciddi düştü, zararlar büyüyor.
K: Bize ne dolar dolmaz…
F: Eeee İncil’de bile yazar. 7 yıl kıtlık, 7 yıl bereket. 9 yıl El Nino, 9 yıl nano. Zeytinde bile var yılı, yok yılı. Herkes kazandıklarına saysın biraz da…
M: Cumhuriyet altını, dün 1550, bugün 1600. Ekonomi düşman çatlatıyor… Ekonomiyi bilen arkadaşlarım yol göstersin, Pazartesi bugünü arar mıyım? Sonra saçımı başımı yolmayayım…
S: Naçizane görüşüm TL’deki değer kaybının hızlı bir ivmeyle olmasa da özellikle seçim sonrası da devam edeceği yönünde. Asıl sorun, reel ekonomide. 2018’deki büyüme veya artış, stok eritmeden kaynaklı olsa gerek; çünkü kapasite kullanım oranları ciddi sorun teşkil ediyor. Şirketler dönmekte zorlanıyor. Piyasalara taze kan (taze para girişi yok). Kâğıt üzerindeki yapılanmalar vs. bence geçici çözümler. 2019 2. çeyrek daha kötü ve 2019 3. çeyrekte onun devamını getirebilir. Ancak piyasa indikatörleri açısından 3. çeyrekten yılsonuna doğru iyileşme görüleceğini düşünüyorum. TL değer kazanır ve sene sonu USD veya sepet kurumuz çok da şaşırtıcı bir düzeyde olmaz. Kurlar, borsa ve faizler iyimserleşir. Ancak reel ekonomideki sıkışma ve kötü gidiş 2019’u kayıp yıl ilan eder. 2020’de de kafasını kaldırmaya çalışır. Bu arada her sektör ciddi elemeden geçecektir.
Bugün için dolar kuru endeks veya yanıltıcı faiz oranlarına takılmamak lazım.
E: [Merkez bankasının mesajını gruba iletiyor] “Piyasalarda yaşanan gelişmeler göz önüne alınarak 1 hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verildi”…
B: Bu ne anlama geliyor.
F: Cuma akşamı saat 16.30’da kafamı bozmayın size para vermem (TL) demek! Dövizi kaşımayın yani…
Z: Dövizi repoyla fonlamayın demek olabilir. Ve “çaktırmadan” faiz artışını tabii ki. Tansu Çiller piyasayı saf zannetmesinin bedelini çok ağır ödemişti, daha doğrusu bize ödetmişti. Öyle hınzırdır ki bu piyasa, çiğ çiğ yer adamı...
Bu da teknik izahı: Daha önce TCMB bankacılık sistemini bir haftalık fonlama kanalıyla (70-80 milyar TL) fonluyordu (24%). Bundan sonra geç likidite penceresinden fonlama başlayacaktır (25.5%). Bu da de facto 150 baz puan faiz artışı anlamına geliyor. TCMB’nin piyasadaki USD sıkışıklığından çekinerek erken bir sıkılaştırıcı adım attığını görüyoruz. TL üzerindeki etkisi sınırlı olumlu olabilir ama piyasadaki sıkışıklık korkulan kadar fazlaysa, TL üzerindeki baskılar devam edecektir.
F: Bu arada konuyu izah ederken 5.65 olmuş. Borsa da yüzde 3,5 aşağı. [8 dakika sonra] 5.73. Şaka gibi.
Z: [Kendisine gelen bir mesajı iletiyor] “BDDK bugün bütün bankalara yazı gönderip kim döviz alıp satıyor listesini istedi”…
F: Vallahi razıyım keşke çıksa. Ama biraz daha yükselirse son 2 milyarı da bozduracağım sanırım. [şaka yapıyor] Vatan sağ olsun!
Z: Bu arada Merkez Bankası rezervleri USD 4 milyar düşmüş, nedeni henüz bulunamadı. Öğrenirseniz bana da bildirin lütfen. Bugünkü kur yükselişinin önemli nedenlerinden biri de bu…
***
Bildiğiniz üzere Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak geçenlerde Trabzon’da yaptığı konuşmasında şöyle demişti: “Bizim rahatımız yerinde. Türkiye hazinesinin parası bol, çok rahat. Bütün 2019 finansmanını bitirdik. Bizi bu yılı kapattık. Borç finansman ihtiyacımız yok. Ha, uygun maliyetle gelen varsa bakarız. Bilanço elhamdülillah çok sağlam.”
Bir tarafta her şeyin kötüye gittiğini iddia edenler, bir tarafta IMF’i bekleyenler, ortada tarafsız analiz yapmaya çalışanlar ve nihayet geleceğe umut ve huzurla bakan hükümet… Bakalım çok kısa zamanda göreceğiz, kim ne kadar haklı çıkacak…