Başbakan herhalde şaka yaptı
06 Şubat 2009 Akşam Gazetesi
Sayın Başbakan zafer sarhoşluğundan mı yapıyor bu işi dersiniz?.. Davos'taki 'çıkışı' konusunda halkta %80'in üzerinde alınan destek insanı böyle yapabilir mi?
Yoksa Kılıçdaroğlu'na saldırılmaması gerektiğini o hepimizden daha iyi bilir. Bilmese bile etrafında bunu ona söyleyecek, 'liderin takipçiyi görmezden gelmesi' gerektiğini kulağına fısıldayacak bir dizi uzmanı vardır...
Kılıçdaroğlu'na saldırmak üç türlü de yanlış... Birincisi, Kılıçdaroğlu'nun rakibi Başbakan değil Dr. Topbaş'tır... Başbakan devreye girerse Topbaş itibar kaybeder... İki: Kılıçdaroğlu'na cepheden saldırarak Başbakan kendisini Melih Gökçek ve Dengir Mir Mehmet Fırat'la aynı düzeye konumlamaktadır. Üç: Lider saldırmaz, sakin durur...
Bütün bunların dışında Başbakan, hazırlıksız yakalanırsa hatalar yapabilmektedir. Aya İrini konuşması (bu arada web sitesi güncellenmiş ancak Aya İrini konuşması hala yok) gibi tarihe geçecek bir mesaj bütünlüğü sergileyebilen bir hatibin, kalkıp Kılıçdaroğlu için 'Elinde mercekle Romen Diyojen gibi dolaşıyor' demesi, eğer şaka değilse akıl almaz bir hatadır...
Medya yazdı; tekrarlayalım: Romen Diyojen'den kasıt herhalde (Vikipedia tanımıyla) 'M.Ö. 412 - M.Ö. 323 yılları arasında yaşamış olan ve kendine yetme ile sadelik ilkelerine dayanan Kinik yaşam biçiminin öncülerinden Sinop'lu çileci düşünürdür.' Elinde mercek değil bir fener taşımakta ve fıçı içinde yaşamaktadır. Romen Diyojen ise 1071'de Malazgirt'te ağır yenilgiye uğrayıp Alpaslan'a esir düşen Bizans İmparatoru IV. Romanos Diogenes'tir. Elinde mercekle dolaşan ise Sir Arthur Ignatius Conan Doyle'un ünlü roman kahramanı Sherlock Holmes'tur... Bir cümlede bu kadar hata ancak kasıtla ve şaka olsun diye yapılır herhalde...
Reklam filmi 'reklam izleyeni' için yapılmaz
Sevgili Oray Eğin geçen günkü yazısına 'THY reklamını beğenmedim' diye başlık atmış... Kevin Costner'li reklamı yerden yere çalmış... Hani kilit mesajı 'THY size kendinizi bir star gibi hissettirir' olan reklam...
Aslında beğenme noktasından bakılırsa konu tartışılamaz zaten. Tamamen bireysel bir tercih meselesidir, beğenip beğenmemeniz. Eğin'e ve beğenisine saygı duymak gerekir; ya da 'beğenmeyen' diğer 'reklam izleyicileri'nin düşüncelerine...
Ancak reklam filmleri, kampanyaları 'reklam izleyicileri' için, onlar 'beğensinler' diye yapılmaz... Reklamın iş hedefi vardır... Bu iş hedefine ulaşılıp ulaşılmadığı da ölçümlemelerle ortaya çıkar...
Costner'in yapımcılıkta -Oray Eğin'in dediği gibi- 'çakıldığı' bir iki işi olmuş (Postman, Waterworld...) Bu işlerden sonra aralarında 'Message In A Bottle', 'Mr. Brooks' gibi yapımlar da bulunan 15 filmde başrol oynamış. Kevin Costner, 2'si Oscar, tam 26 ödül almış, 30 kez de aday gösterilmiş... Müthiş bir kariyer...
Reklam filmine gelince; biraz beklemek lazım. Reklam ajansıyla konuştum; hem kendileri hem de filmin gösterileceği 70 ülkede THY ofisleri, neredeyse günlük ölçümleri merkeze ileteceklermiş. THY sonra 'ne verdim, ne aldım' hesabı yapacaktır haklı olarak. Bu filmin ne işe yaradığına ancak o zaman kesin karar verilir. Şimdiden tahmin mi yürütelim? Tamam yürütelim... Bence film aslanlar gibi çalışacak ve iş yapacaktır... Ben de ısınamadım. Ne filme ne de Costner'e. Ama bu hiçbir şey değiştirmez...
Sayın Başbakan zafer sarhoşluğundan mı yapıyor bu işi dersiniz?.. Davos'taki 'çıkışı' konusunda halkta %80'in üzerinde alınan destek insanı böyle yapabilir mi?
Yoksa Kılıçdaroğlu'na saldırılmaması gerektiğini o hepimizden daha iyi bilir. Bilmese bile etrafında bunu ona söyleyecek, 'liderin takipçiyi görmezden gelmesi' gerektiğini kulağına fısıldayacak bir dizi uzmanı vardır...
Kılıçdaroğlu'na saldırmak üç türlü de yanlış... Birincisi, Kılıçdaroğlu'nun rakibi Başbakan değil Dr. Topbaş'tır... Başbakan devreye girerse Topbaş itibar kaybeder... İki: Kılıçdaroğlu'na cepheden saldırarak Başbakan kendisini Melih Gökçek ve Dengir Mir Mehmet Fırat'la aynı düzeye konumlamaktadır. Üç: Lider saldırmaz, sakin durur...
Bütün bunların dışında Başbakan, hazırlıksız yakalanırsa hatalar yapabilmektedir. Aya İrini konuşması (bu arada web sitesi güncellenmiş ancak Aya İrini konuşması hala yok) gibi tarihe geçecek bir mesaj bütünlüğü sergileyebilen bir hatibin, kalkıp Kılıçdaroğlu için 'Elinde mercekle Romen Diyojen gibi dolaşıyor' demesi, eğer şaka değilse akıl almaz bir hatadır...
Medya yazdı; tekrarlayalım: Romen Diyojen'den kasıt herhalde (Vikipedia tanımıyla) 'M.Ö. 412 - M.Ö. 323 yılları arasında yaşamış olan ve kendine yetme ile sadelik ilkelerine dayanan Kinik yaşam biçiminin öncülerinden Sinop'lu çileci düşünürdür.' Elinde mercek değil bir fener taşımakta ve fıçı içinde yaşamaktadır. Romen Diyojen ise 1071'de Malazgirt'te ağır yenilgiye uğrayıp Alpaslan'a esir düşen Bizans İmparatoru IV. Romanos Diogenes'tir. Elinde mercekle dolaşan ise Sir Arthur Ignatius Conan Doyle'un ünlü roman kahramanı Sherlock Holmes'tur... Bir cümlede bu kadar hata ancak kasıtla ve şaka olsun diye yapılır herhalde...
Reklam filmi 'reklam izleyeni' için yapılmaz
Sevgili Oray Eğin geçen günkü yazısına 'THY reklamını beğenmedim' diye başlık atmış... Kevin Costner'li reklamı yerden yere çalmış... Hani kilit mesajı 'THY size kendinizi bir star gibi hissettirir' olan reklam...
Aslında beğenme noktasından bakılırsa konu tartışılamaz zaten. Tamamen bireysel bir tercih meselesidir, beğenip beğenmemeniz. Eğin'e ve beğenisine saygı duymak gerekir; ya da 'beğenmeyen' diğer 'reklam izleyicileri'nin düşüncelerine...
Ancak reklam filmleri, kampanyaları 'reklam izleyicileri' için, onlar 'beğensinler' diye yapılmaz... Reklamın iş hedefi vardır... Bu iş hedefine ulaşılıp ulaşılmadığı da ölçümlemelerle ortaya çıkar...
Costner'in yapımcılıkta -Oray Eğin'in dediği gibi- 'çakıldığı' bir iki işi olmuş (Postman, Waterworld...) Bu işlerden sonra aralarında 'Message In A Bottle', 'Mr. Brooks' gibi yapımlar da bulunan 15 filmde başrol oynamış. Kevin Costner, 2'si Oscar, tam 26 ödül almış, 30 kez de aday gösterilmiş... Müthiş bir kariyer...
Reklam filmine gelince; biraz beklemek lazım. Reklam ajansıyla konuştum; hem kendileri hem de filmin gösterileceği 70 ülkede THY ofisleri, neredeyse günlük ölçümleri merkeze ileteceklermiş. THY sonra 'ne verdim, ne aldım' hesabı yapacaktır haklı olarak. Bu filmin ne işe yaradığına ancak o zaman kesin karar verilir. Şimdiden tahmin mi yürütelim? Tamam yürütelim... Bence film aslanlar gibi çalışacak ve iş yapacaktır... Ben de ısınamadım. Ne filme ne de Costner'e. Ama bu hiçbir şey değiştirmez...