Batılılar yenilince biz de yenilmiş sayılmak zorunda değiliz
18 Temmuz 2019 - Yeni Şafak
Bugün küçük bir imtihan yapacağız.
Aşağıdaki aylık olarak güncellenen rakamlara baktığınızda, eğilimin ne olduğunu söylersiniz, düşüş mü, yoksa yükseliş mi? Ocak 2019 20.35, Şubat 19.67, Mart 19.71, Nisan 19.5, Mayıs 18.71, Haziran 15.72…
Düşüş değil mi? Doğru bildiniz!
Peki ya bu rakamlar için ne dersiniz? Ocak 2019 %14.7, Şubat 2019 %14.7, Mart 2019 %14.1, Nisan 2019 %13… Düşüyor mu, yükseliyor mu? Düşüyor diyenler yine bildi. Tebrikler!
Son bir soru daha: 5.6 mı küçüktür, yoksa 10 mu?
5.6 mı dediniz? 5.6 < 10 Bravo, tüm sorular doğru bildiniz!
Muhtemelen “bu saçma sorular, ilkokul matematiği bilgisi sorgulamaları da nereden çıktı” diye düşünüyorsunuzdur…
Açıklayalım… Öncelikle ilk sorudaki rakamlar, aylık enflasyona, ikinci sorudakiler işsizlik oranlarına ilişkin… Üçüncü soru da, bazı ekonomistlerin 10 TL olacak dediği dolar kurunun, 16 Temmuz tarihli kurla karşılaştırması…
Bu imtihan şakasının nereden icap ettiğine gelince… Yıllarca okumuş etmiş, çalışmış isim yapmış pek çok ekonomist ya da ekonomi yorumcusu ya da bu işi kendine vazife edinmiş zat, “battık, bittik, iflas ettik”, “Dolar 9 lirayı, 10 lirayı bulacak”, “Türkiye erken seçime gitmek zorunda” gibi ekonomik ve siyasi yorumlarla piyasaları ve akılları bulandırıyor.
YouTube’da “Ortalık Fena Karışacak” başlıklı bir video var. Adı bile insanın ödünü koparıyor. Amaç da bu sanki... Önce korkutup, sonra da umutsuzluğa sevk etmek... Videonun açıklamasında şu yazıyor: “Dolar düşüyor, enflasyon geriliyor peki ekonomide her şey düzeldi mi? Rakamlar, veriler, gelişmeler tam tersini gösteriyor!” Doları, enflasyonu veriden saymıyorlar herhâlde... Her neyse...
Videoda, Türkiye’nin menfaatlerini koruma adına analiz yaptıklarını iddia eden, Avrasya Yatırım’dan Stratejist Evren Devrim Zelyut AK Parti’ye yaklaşan bir ‘şok’tan bahsediyor.“Kur geriye gitti diye kimse sevinmesin” diyor.
Videonun başında yaklaşık üç dakika kadar, kendisini “bu analizi kimsenin tarafı olarak yapmıyoruz” demek zorunda hisseden Zelyut, videonun sonlarına doğru çıkarıyor ağzındaki baklayı: “Anadolu’da AK Parti’nin oy deposu olarak gördüğümüz yerlerde bir ay sonra bir seçim yapılsa, inanın, önceki seçimlerdeki durumu görmeyeceğiz arkadaşlar. Çünkü yavaş yavaş bu zamlar, iktisadi tablodaki bozulma Anadolu’ya sirayet etmeye başladı. Ve dolayısıyla AK Parti mevcut mantalitesini değiştirmezse, bu kış Anadolu’yu da kaybedecek”.
Sonunda da zaten, arkadaşlar diye hitap ettiklerine müjdeyi veriyor: “Bahar aylarında kıymetli arkadaşlarım, bir başkanlık seçimi Türkiye’nin önüne zorunlu olarak gelecek.” Biz de bu tahlili ileride hatırlamak üzere kayıtlara alıyoruz…
Sadece onlar da değil tabii… Siyasi açıklamalarla (seçimin yenilenmesi kararı üzerine Batılı liderlerin ve medyanın açıklamaların hatırlayalım), hamlelerle Türkiye’nin yoluna taş koyamayanlar ekonomiyle ilgili saygın (!) kuruluşlarını da devreye sokmaktan çekinmiyorlar.
Uzun süredir, Türkiye ekonomisinin “batmakta olduğu”na ilişkin raporlar hazırlayan Deutsche Bank, bizimle ilgileneceğine biraz da kendiyle ilgilense, belki 18 bin kişiyi işten çıkarmak, şube kapatarak küçülmeye gitmek zorunda kalmazdı. Amerika için 2020 yılında beklenen bir kriz olduğu da konuşuluyor.
Türkiye’nin cari açığı ise Ocak ayından beri düşüşte. Üstelik Mayıs ayında 151 milyon dolar fazla vererek Şubat 2003’ten beri en düşük seviyeye ulaşmış durumda.
Çok isteseler de onlar küçülünce biz de küçülmek zorunda değiliz.
Evet, Türkiye aleyhine 17-25 Aralık, 15 Temmuz ve 13 Ağustos girişimlerini yaşadık. Evet, bunların düzenleyicilerinin amaçladığı sonuçları savuşturmayı başardık. Ve evet, bu girişimlerin sonuçlarıyla hâlâ mücadele ediyoruz. Ancak o sırada yıkamadıklarını bundan sonra yıkmaları mümkün değil. Bana inanmıyorsanız iyiye giden rakamlara bakın lütfen.
Aşağıdaki aylık olarak güncellenen rakamlara baktığınızda, eğilimin ne olduğunu söylersiniz, düşüş mü, yoksa yükseliş mi? Ocak 2019 20.35, Şubat 19.67, Mart 19.71, Nisan 19.5, Mayıs 18.71, Haziran 15.72…
Düşüş değil mi? Doğru bildiniz!
Peki ya bu rakamlar için ne dersiniz? Ocak 2019 %14.7, Şubat 2019 %14.7, Mart 2019 %14.1, Nisan 2019 %13… Düşüyor mu, yükseliyor mu? Düşüyor diyenler yine bildi. Tebrikler!
Son bir soru daha: 5.6 mı küçüktür, yoksa 10 mu?
5.6 mı dediniz? 5.6 < 10 Bravo, tüm sorular doğru bildiniz!
Muhtemelen “bu saçma sorular, ilkokul matematiği bilgisi sorgulamaları da nereden çıktı” diye düşünüyorsunuzdur…
Açıklayalım… Öncelikle ilk sorudaki rakamlar, aylık enflasyona, ikinci sorudakiler işsizlik oranlarına ilişkin… Üçüncü soru da, bazı ekonomistlerin 10 TL olacak dediği dolar kurunun, 16 Temmuz tarihli kurla karşılaştırması…
Bu imtihan şakasının nereden icap ettiğine gelince… Yıllarca okumuş etmiş, çalışmış isim yapmış pek çok ekonomist ya da ekonomi yorumcusu ya da bu işi kendine vazife edinmiş zat, “battık, bittik, iflas ettik”, “Dolar 9 lirayı, 10 lirayı bulacak”, “Türkiye erken seçime gitmek zorunda” gibi ekonomik ve siyasi yorumlarla piyasaları ve akılları bulandırıyor.
YouTube’da “Ortalık Fena Karışacak” başlıklı bir video var. Adı bile insanın ödünü koparıyor. Amaç da bu sanki... Önce korkutup, sonra da umutsuzluğa sevk etmek... Videonun açıklamasında şu yazıyor: “Dolar düşüyor, enflasyon geriliyor peki ekonomide her şey düzeldi mi? Rakamlar, veriler, gelişmeler tam tersini gösteriyor!” Doları, enflasyonu veriden saymıyorlar herhâlde... Her neyse...
Videoda, Türkiye’nin menfaatlerini koruma adına analiz yaptıklarını iddia eden, Avrasya Yatırım’dan Stratejist Evren Devrim Zelyut AK Parti’ye yaklaşan bir ‘şok’tan bahsediyor.“Kur geriye gitti diye kimse sevinmesin” diyor.
Videonun başında yaklaşık üç dakika kadar, kendisini “bu analizi kimsenin tarafı olarak yapmıyoruz” demek zorunda hisseden Zelyut, videonun sonlarına doğru çıkarıyor ağzındaki baklayı: “Anadolu’da AK Parti’nin oy deposu olarak gördüğümüz yerlerde bir ay sonra bir seçim yapılsa, inanın, önceki seçimlerdeki durumu görmeyeceğiz arkadaşlar. Çünkü yavaş yavaş bu zamlar, iktisadi tablodaki bozulma Anadolu’ya sirayet etmeye başladı. Ve dolayısıyla AK Parti mevcut mantalitesini değiştirmezse, bu kış Anadolu’yu da kaybedecek”.
Sonunda da zaten, arkadaşlar diye hitap ettiklerine müjdeyi veriyor: “Bahar aylarında kıymetli arkadaşlarım, bir başkanlık seçimi Türkiye’nin önüne zorunlu olarak gelecek.” Biz de bu tahlili ileride hatırlamak üzere kayıtlara alıyoruz…
Sadece onlar da değil tabii… Siyasi açıklamalarla (seçimin yenilenmesi kararı üzerine Batılı liderlerin ve medyanın açıklamaların hatırlayalım), hamlelerle Türkiye’nin yoluna taş koyamayanlar ekonomiyle ilgili saygın (!) kuruluşlarını da devreye sokmaktan çekinmiyorlar.
Uzun süredir, Türkiye ekonomisinin “batmakta olduğu”na ilişkin raporlar hazırlayan Deutsche Bank, bizimle ilgileneceğine biraz da kendiyle ilgilense, belki 18 bin kişiyi işten çıkarmak, şube kapatarak küçülmeye gitmek zorunda kalmazdı. Amerika için 2020 yılında beklenen bir kriz olduğu da konuşuluyor.
Türkiye’nin cari açığı ise Ocak ayından beri düşüşte. Üstelik Mayıs ayında 151 milyon dolar fazla vererek Şubat 2003’ten beri en düşük seviyeye ulaşmış durumda.
Çok isteseler de onlar küçülünce biz de küçülmek zorunda değiliz.
Evet, Türkiye aleyhine 17-25 Aralık, 15 Temmuz ve 13 Ağustos girişimlerini yaşadık. Evet, bunların düzenleyicilerinin amaçladığı sonuçları savuşturmayı başardık. Ve evet, bu girişimlerin sonuçlarıyla hâlâ mücadele ediyoruz. Ancak o sırada yıkamadıklarını bundan sonra yıkmaları mümkün değil. Bana inanmıyorsanız iyiye giden rakamlara bakın lütfen.