Baykal'ın Meclis'i terk edişi ne kadar 'muhteşem'di?
15 Kasım 2009 Akşam Gazetesi
Meclis seanslarını uzun süredir izlemiyordum; iyi oldu... Olayı, siyasi iletişim ve ilişki yönetimi dersinden sınava giren öğrencileri izliyormuş gibi yaşarsanız, sahnenin tamamı daha zengin bir anlam kazanıyor...
İzlerken kendi kendinize soruyorsunuz:
1. Terbiye sınırlarını zorlarcasına zırt pırt araya gireceklerine, hiç reaksiyon vermeden izleselerdi; acaba Adana Milletvekili Prof. Dr. Ömer Dinçer bu kadar pirim yapabilir; hitabetine bu kadar heyecan ve belagat katabilir miydi?
2. Deniz Baykal, konuşmasından hedef kitlesinin aklında ne kaldı, diye bir araştırma yaptırsaydı, acaba benzer bir konuşmayı bir daha yapar mıydı?
3. Meclisi terk etme kararı önceden planlanmış bir tavır mıydı, yoksa o anda Parti'nin lideri Baykal tarafından içinden geldiği gibi hareket insiyaki ile mi ortaya çıkmıştı? Siyasi iletişimde 'sürdürülebilirlik' ne idi ve bu jestin 'sürdürülebilir sürekliliği' nasıl sağlanmalıydı?
Liderler tabii ki pek nadir olarak içlerinden geldikleri gibi hareket edebilirler; ancak sonrasında devamını seçilmiş davranışla getirmeleri gerekir... Tabii ki, seçmenin sürekli nabzını tutarak... Baykal'ın Meclis'i terk etme jestinin devamı nasıl getirilmiştir ve o jest konusunda halk katılımının oranı nedir? Yani seçmenlerin yüzde kaçı, 'Aferin onlara Başbakan'ın konuşmasını ne güzel de bölmeye çalıştılar ve sürekli sataşıp durdular; hele önde başkanları ve hemen arkasında 'yakın mesai arkadaşlarının' salonu terk etmeleri ne kadar da haşmetliydi. Helal olsun onlara!' diye destek verdi...
4. Muhalif milletvekillerinin başkanları dahil yüzde kaçı, hükümete yakın olarak bilinen ve rakamları eğer hükümet politikalarının hedeflerine paralel değilse çok daha inandırıcı olarak kabul edilmesi gereken araştırma şirketi MetroPoll'un son araştırmasına baktı acaba? 'Demokratik açılım' konusunda sağlanmış olan halk desteğinin ne kadar olduğunu bilmek, Meclis'teki tutumlarını etkilemez miydi? Ya da durumu bilmek, CHP Başkanının tavırlarını kurgulama konusunda etkili olmamalı mıydı? Paydaşlık yaklaşımını gerektiği gibi yönetemediği için halk desteğini dilediği oranda alamamış olan AK Parti'ye ve liderine Meclis'te bu şekilde davranmakla, AK Parti'nin ekmeğine ne kadar yağ sürdüklerini biliyorlar mıydı acaba?...
5. Boykot tabii ki siyasi araçtır ve yeri geldiğinde çok etkili bir silah olarak kullanılabilir... Ancak bir koşulla: Boykot aktif ve sürdürülebilir siyasetin parçası olarak uygulanırsa bir işe yarar; yoksa bumerang etkisi yapar, dönüp uygulayanı çarpabilir... Sayın Baykal Meclis'i terk ederek bir şeyleri boykot etmiştir... Doğru... Peki bu boykotunu hangi siyasi söylem ve jestüelle desteklemekte ve sürdürmektedir?... Bilen varsa Allah rızası için bana anlatsın... Hani ben de Baykal konusunda ön yargılı olanlardanım ya... Buna rağmen anlamaya hazırım... Yeter ki, birileri bana bir şans versin...
Meclis seanslarını uzun süredir izlemiyordum; iyi oldu... Olayı, siyasi iletişim ve ilişki yönetimi dersinden sınava giren öğrencileri izliyormuş gibi yaşarsanız, sahnenin tamamı daha zengin bir anlam kazanıyor...
İzlerken kendi kendinize soruyorsunuz:
1. Terbiye sınırlarını zorlarcasına zırt pırt araya gireceklerine, hiç reaksiyon vermeden izleselerdi; acaba Adana Milletvekili Prof. Dr. Ömer Dinçer bu kadar pirim yapabilir; hitabetine bu kadar heyecan ve belagat katabilir miydi?
2. Deniz Baykal, konuşmasından hedef kitlesinin aklında ne kaldı, diye bir araştırma yaptırsaydı, acaba benzer bir konuşmayı bir daha yapar mıydı?
3. Meclisi terk etme kararı önceden planlanmış bir tavır mıydı, yoksa o anda Parti'nin lideri Baykal tarafından içinden geldiği gibi hareket insiyaki ile mi ortaya çıkmıştı? Siyasi iletişimde 'sürdürülebilirlik' ne idi ve bu jestin 'sürdürülebilir sürekliliği' nasıl sağlanmalıydı?
Liderler tabii ki pek nadir olarak içlerinden geldikleri gibi hareket edebilirler; ancak sonrasında devamını seçilmiş davranışla getirmeleri gerekir... Tabii ki, seçmenin sürekli nabzını tutarak... Baykal'ın Meclis'i terk etme jestinin devamı nasıl getirilmiştir ve o jest konusunda halk katılımının oranı nedir? Yani seçmenlerin yüzde kaçı, 'Aferin onlara Başbakan'ın konuşmasını ne güzel de bölmeye çalıştılar ve sürekli sataşıp durdular; hele önde başkanları ve hemen arkasında 'yakın mesai arkadaşlarının' salonu terk etmeleri ne kadar da haşmetliydi. Helal olsun onlara!' diye destek verdi...
4. Muhalif milletvekillerinin başkanları dahil yüzde kaçı, hükümete yakın olarak bilinen ve rakamları eğer hükümet politikalarının hedeflerine paralel değilse çok daha inandırıcı olarak kabul edilmesi gereken araştırma şirketi MetroPoll'un son araştırmasına baktı acaba? 'Demokratik açılım' konusunda sağlanmış olan halk desteğinin ne kadar olduğunu bilmek, Meclis'teki tutumlarını etkilemez miydi? Ya da durumu bilmek, CHP Başkanının tavırlarını kurgulama konusunda etkili olmamalı mıydı? Paydaşlık yaklaşımını gerektiği gibi yönetemediği için halk desteğini dilediği oranda alamamış olan AK Parti'ye ve liderine Meclis'te bu şekilde davranmakla, AK Parti'nin ekmeğine ne kadar yağ sürdüklerini biliyorlar mıydı acaba?...
5. Boykot tabii ki siyasi araçtır ve yeri geldiğinde çok etkili bir silah olarak kullanılabilir... Ancak bir koşulla: Boykot aktif ve sürdürülebilir siyasetin parçası olarak uygulanırsa bir işe yarar; yoksa bumerang etkisi yapar, dönüp uygulayanı çarpabilir... Sayın Baykal Meclis'i terk ederek bir şeyleri boykot etmiştir... Doğru... Peki bu boykotunu hangi siyasi söylem ve jestüelle desteklemekte ve sürdürmektedir?... Bilen varsa Allah rızası için bana anlatsın... Hani ben de Baykal konusunda ön yargılı olanlardanım ya... Buna rağmen anlamaya hazırım... Yeter ki, birileri bana bir şans versin...