Bedava kahramanlık zorlaşıyor
24 MART 2012
Birkaç yıldır fena takılmıştım şu ‘ucuz kahramanlık’ durumuna. ‘Ucuz’ bile değil. ‘Bedava kahramanlık’ modu bu… Televizyonlardaki yardım kampanyalarına bağlan. Mangalda kül bırakma. Salla sallayabildiğin kadar. Sonra da karambole getir ve izini kaybettir, buharlaşıp kaybol ortadan!
Bazı TV’lerden edinilen bilgilere göre tahsil edilemeyen rakamlar vaat edilenin %30’unu 40’ını ancak buluyordu…
Bu tür uyanık teşhircilere karşı bir önlem alınması gerekiyordu. Nihayet Meclis kıpırdadı… AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, televizyonlarda yardım sözü verip bu sözü yerine getirmeyenler için kanun teklifi vermiş... ‘Onun için belki küçük ancak içimizdeki insanlık ve vicdan duygusunun tecellisi için büyük adım’…
Teklife göre yardım sözü verip 15 gün içinde yerine getirmeyenler için söz verdiği paranın yüzde 50’si kadar ceza getirilecekmiş. Yardım programına katılıp bunu da bir reklam aracı olarak görüp, televizyon kanallarına bizzat gelerek ya da telefonla bağlanarak beyan ve taahhütte bulunanların olduğuna dikkat çeken Şengül, “İnsanlarımıza yardımda bulunacağını söyleyip yardımsever imajı yaratarak reklamını yapan kişilerin, bu sözü yerine getirmediği görülmektedir. Bunun önüne geçilmesini istedim” diye konuşmuş...
İnşallah, bu kanun teklifi araya gitmez. O komisyon, bu komisyon, o sıra, şu sıra diye sürünmez… Ekranlarımız da, gönüllüler tarafından emek zahmet hazırlanan yardım kampanyalarında elini taşın altına koymadan, hiç mi hiç hak etmedikleri itibar ve saygınlığı bir çırpıda kazanma derdinde olan kerameti kendinden menkul bir takım adamlardan temizlenir.
‘Az sonra’ ya da ‘çok sonra’...
Hani bilinen efsanedir… Eski Yunan’da çocukları Olympos dağının tepesinden aşağıya atarlarmış. Aşağıya başına bir kaza gelmeden, sağ salim gelebilen çocuğu da alıp, kahraman, devlet adamı, yönetici falan olarak yetiştirirlermiş…
Bizimkilerden bir tanesi de buna özenmiş sanki… Fıkra gibi… Haberin başlığı içeriğinden daha korkunç: 'Zararlı çocuk yürümeden yok edilsin' diyen müdür açığa alındı…
Olay birkaç hafta önce olmuştu. Medya devamını getirip takip etmemiş. Finali hâlâ bilmiyoruz.
Hatırlanacağı gibi haberin başlangıcı şöyleydi: Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenciler için ''Genetik test yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin'' diyen ilköğretim okulu müdürünü açığa almıştı... Müdür Mustafa Aydın Erzurum'un Yakutiye ilçesinde Erzurum Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen “Huzur Toplantısına” katılmış ve toplantı sırasında söz alarak açıklamalarda bulunmuş, bu kelamı da orada etmiş: “Tıp ilerledi, emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin” …
Müdürün açıklaması tipik standart hareket örneği gibiydi:"Bana bir şey sormayın. 30 senemi verdiğim meslek hayatımı bir cümle bitirdi. Bir kelime konuşsam gene yanlış anlaşılır. O en son cümle yanlış anlaşıldı".
Tom Cruise’un başrolünü oynadığı ‘Minority Report’ adlı filmden, ya da Nazi Almanyası yöntemlerinden etkilenmiş olduğunu akla getiren bu tuhaf müdür hayatımızdan hızla gelip geçti ve sonrasında hakkında nasıl bir süreç işlediğini öğrenmek mümkün olmadı? TV’ye çıkarıp ibreti alem için teşhir edilmeliydi aslında… Olayın hemen ardından Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün harekete geçtiğini duyduk ama sonrasını bilmiyoruz. Bilen varsa, yazsın hemen yayınlayalım. O müdüre ne oldu? Yanlış anlaşılmış olabilir mi? Belki de gerçekten yanlış anlaşılmıştır. Bilmiyoruz; bilemiyoruz... Bazı haberler, devamı ‘az sonra’ da, ‘çok sonra’ da öğrenilmeyen türden...
Bazı TV’lerden edinilen bilgilere göre tahsil edilemeyen rakamlar vaat edilenin %30’unu 40’ını ancak buluyordu…
Bu tür uyanık teşhircilere karşı bir önlem alınması gerekiyordu. Nihayet Meclis kıpırdadı… AK Parti İzmir Milletvekili Aydın Şengül, televizyonlarda yardım sözü verip bu sözü yerine getirmeyenler için kanun teklifi vermiş... ‘Onun için belki küçük ancak içimizdeki insanlık ve vicdan duygusunun tecellisi için büyük adım’…
Teklife göre yardım sözü verip 15 gün içinde yerine getirmeyenler için söz verdiği paranın yüzde 50’si kadar ceza getirilecekmiş. Yardım programına katılıp bunu da bir reklam aracı olarak görüp, televizyon kanallarına bizzat gelerek ya da telefonla bağlanarak beyan ve taahhütte bulunanların olduğuna dikkat çeken Şengül, “İnsanlarımıza yardımda bulunacağını söyleyip yardımsever imajı yaratarak reklamını yapan kişilerin, bu sözü yerine getirmediği görülmektedir. Bunun önüne geçilmesini istedim” diye konuşmuş...
İnşallah, bu kanun teklifi araya gitmez. O komisyon, bu komisyon, o sıra, şu sıra diye sürünmez… Ekranlarımız da, gönüllüler tarafından emek zahmet hazırlanan yardım kampanyalarında elini taşın altına koymadan, hiç mi hiç hak etmedikleri itibar ve saygınlığı bir çırpıda kazanma derdinde olan kerameti kendinden menkul bir takım adamlardan temizlenir.
‘Az sonra’ ya da ‘çok sonra’...
Hani bilinen efsanedir… Eski Yunan’da çocukları Olympos dağının tepesinden aşağıya atarlarmış. Aşağıya başına bir kaza gelmeden, sağ salim gelebilen çocuğu da alıp, kahraman, devlet adamı, yönetici falan olarak yetiştirirlermiş…
Bizimkilerden bir tanesi de buna özenmiş sanki… Fıkra gibi… Haberin başlığı içeriğinden daha korkunç: 'Zararlı çocuk yürümeden yok edilsin' diyen müdür açığa alındı…
Olay birkaç hafta önce olmuştu. Medya devamını getirip takip etmemiş. Finali hâlâ bilmiyoruz.
Hatırlanacağı gibi haberin başlangıcı şöyleydi: Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenciler için ''Genetik test yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin'' diyen ilköğretim okulu müdürünü açığa almıştı... Müdür Mustafa Aydın Erzurum'un Yakutiye ilçesinde Erzurum Emniyet Müdürlüğünce düzenlenen “Huzur Toplantısına” katılmış ve toplantı sırasında söz alarak açıklamalarda bulunmuş, bu kelamı da orada etmiş: “Tıp ilerledi, emniyette suçluların kanını alıp gen haritası çıkarsınlar. Çocuk doğduktan sonra analizi yapılsın. Vatana, millete, bu ülkeye zararlıysa yürümeden yok edilsin” …
Müdürün açıklaması tipik standart hareket örneği gibiydi:"Bana bir şey sormayın. 30 senemi verdiğim meslek hayatımı bir cümle bitirdi. Bir kelime konuşsam gene yanlış anlaşılır. O en son cümle yanlış anlaşıldı".
Tom Cruise’un başrolünü oynadığı ‘Minority Report’ adlı filmden, ya da Nazi Almanyası yöntemlerinden etkilenmiş olduğunu akla getiren bu tuhaf müdür hayatımızdan hızla gelip geçti ve sonrasında hakkında nasıl bir süreç işlediğini öğrenmek mümkün olmadı? TV’ye çıkarıp ibreti alem için teşhir edilmeliydi aslında… Olayın hemen ardından Erzurum İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün harekete geçtiğini duyduk ama sonrasını bilmiyoruz. Bilen varsa, yazsın hemen yayınlayalım. O müdüre ne oldu? Yanlış anlaşılmış olabilir mi? Belki de gerçekten yanlış anlaşılmıştır. Bilmiyoruz; bilemiyoruz... Bazı haberler, devamı ‘az sonra’ da, ‘çok sonra’ da öğrenilmeyen türden...