Beklenti: Puan düşsün, IMF gelsin…
16 Nisan 2019 - Yeni Şafak
On bir yıl önce Amerika’dan başlayarak dünyaya yayılan, bizden az hasar bırakarak “teğet” geçmiş olan krizi unutmak mümkün değil…
Hani şu çok güvenilir kredi derecelendirme şirketlerinden Moody’s Invester Service, Lehman Brothers’a ‘pekiyi’ notu vermişti. Vermişti de beş gün sonra 158 yıllık Lehman Brothers şirketi iflasını açıklamıştı.
Moody’s, Fitch Ratings, Standard & Poor’s ve bunlar gibi şirketlerin, mortgage kredilerini içeren finansal ürünlere, olması gerekenden daha yüksek kredi notları verdiğini de bu kredilerin teker teker battığını cümle âlem bilir…
O batan şirketlerde yıllarca çalışan insanların, ellerinde karton kutularla plazalardan işsiz kalarak çıkışlarını unutmak pek mümkün değil…
Kredi kuruluşlarının yaptıkları manipülasyonlarla, 1929 yılında Amerika’da yaşanan ‘Büyük Buhran’dan sonraki en büyük finansal krizi tetiklediklerine inanılıyor.
Ödeme riskinin büyüklüğünü görmezden gelerek Asya krizi, Arjantin krizi ve 2001 yılında Enron’un iflasını tetikleyen süreçlere neden olmakla suçlanıyorlar… 2004-2007 yılları arasında da, ekonomistlerin tabiriyle, “toksik finans ürünlerine” fazladan kredi notu vererek 2008 krizine neden oldular...
2008 yılındaki ‘Büyük Durgunluk’ ile dünya genelinde şirketlerin piyasa değerinden 14,5 trilyon dolar azalmış… Küresel piyasada 20 trilyon dolarlık kayıp oluşmuş… ABD’nin gayri safi millî hasılasında yaklaşık 14 trilyon dolar ve Amerikan mortgage piyasasında 10,5 trilyon dolarlık kayba yol açılmış… Sadece ABD’de 9 milyon kişi işsiz kalmış ve 8 milyon konuta bankalar tarafından icra yoluyla el konulmuş…
11 yıl Moody’s şirketinde çalışan, 2006-2010 arasında kıdemli başkan yardımcılığı yapmış olan William Harrington, Amerikan Sermaye Piyasası Kurulu’na sunduğu 78 sayfalık resmî yazıda arka planda neler olduğunu açıklamıştı…
Buna göre Moody’s, not verdiği menkul kıymetleri ihraç eden banka ve kuruluşlardan ‘ödeme’ alıyormuş… Notunu beğenmeyen müşterilerin kendileriyle çalışmaktan vazgeçeceği baskısı altında olan kredi kuruluşu, analistlerini “korkutma ve tacizle” yanlı davranmaya itiyormuş… “Moody’s’in verdiği kredi notları işe yaramaz”… Bunları Moody’s’in eski patronu Harrington söylüyor…
Bilindiği üzere şirket, son dönemde de kredi notlarını şişirerek krize neden olduğu iddiasıyla soruşturma geçirmiş ve 864 milyon dolar ödemeyi kabul ederek anlaşma yoluna gitmişti…
Moody’s’in ‘yüksek’ gösterdiği notlar olduğu gibi, ‘düşük’ göstermeye çalıştıkları da varmış… Onlar da bir bir ortaya çıkıyor… 2016 yılında Brezilya’yı yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmüş. Oysa, ülkedeki borsa endeksi bu nota rağmen o tarihten sonra yüzde 36 yükselmiş...
Yine aynı yıl, düşük petrol fiyatları nedeniyle “borç ödeme kabiliyetleri zayıf” dediği Rusya ile Suudi Arabistan’ın notunu düşürmüş... Brent petrol o günden sonra yüzde 56 artmış...
The Guardian’ın 22.08.2011, Forbes’un 14.01.2017, The New York Times’ın 8.01.2016 tarihli nüshalarına bir göz atmak, Büyük Üçlü’nün (The Big Three - Fitch Ratings, Moody’s ve Standard & Poor’s) maceraları hakkında bir fikir sahibi olmak için yeterli…
Hani bizdeki sürekli yanılmakla malul bazı ekonomi finans uzmanları bu Büyük Üçlü’yü referans alıp dururlar ya, o nedenle hatırlatalım, akıllarında bulunsun dedik…
“Türkiye’ye IMF gelecek. Çünkü ülkenin paraya ihtiyacı var” diye ahkâm kesen uzmanlarımızın ve de “IMF ile gizli anlaşma yapılıyor!” diye çığıran felaket tellallarının dikkatine, son birkaç günde Voice of America başta olmak üzere ajanslara düşen haberi sunalım:
Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Dairesi Direktörü Poul Thomsen, IMF/Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında düzenlediği basın brifinginde, Türkiye’yle, bu ülkeye mali yardımın sağlanması konusunda “Hiçbir gayri resmi, gizli görüşme yok” demiş.
Thomsen: “Türkiye para politikaları da dahil son altı ayda önemli önlemler aldı. Öncelikle Türkiye’nin enflasyonu düşürmek için sıkı bir para politikası izlemesi ve enflasyon beklentisini yeniden düzenlemesi gerekiyor. İlerleme kaydedildi.”
Hükümet ‘almayacağız’ diyor. IMF ‘isteyen de yok, veren de’ diyor… Bizimkiler hâlâ bir umut bekleşiyorlar…
Kimi? Neyi? Kredi derecelendirme kuruluşlarının puanımızı düşürmesini… IMF’nin ülkemize el koymasını…
Hani şu çok güvenilir kredi derecelendirme şirketlerinden Moody’s Invester Service, Lehman Brothers’a ‘pekiyi’ notu vermişti. Vermişti de beş gün sonra 158 yıllık Lehman Brothers şirketi iflasını açıklamıştı.
Moody’s, Fitch Ratings, Standard & Poor’s ve bunlar gibi şirketlerin, mortgage kredilerini içeren finansal ürünlere, olması gerekenden daha yüksek kredi notları verdiğini de bu kredilerin teker teker battığını cümle âlem bilir…
O batan şirketlerde yıllarca çalışan insanların, ellerinde karton kutularla plazalardan işsiz kalarak çıkışlarını unutmak pek mümkün değil…
Kredi kuruluşlarının yaptıkları manipülasyonlarla, 1929 yılında Amerika’da yaşanan ‘Büyük Buhran’dan sonraki en büyük finansal krizi tetiklediklerine inanılıyor.
Ödeme riskinin büyüklüğünü görmezden gelerek Asya krizi, Arjantin krizi ve 2001 yılında Enron’un iflasını tetikleyen süreçlere neden olmakla suçlanıyorlar… 2004-2007 yılları arasında da, ekonomistlerin tabiriyle, “toksik finans ürünlerine” fazladan kredi notu vererek 2008 krizine neden oldular...
2008 yılındaki ‘Büyük Durgunluk’ ile dünya genelinde şirketlerin piyasa değerinden 14,5 trilyon dolar azalmış… Küresel piyasada 20 trilyon dolarlık kayıp oluşmuş… ABD’nin gayri safi millî hasılasında yaklaşık 14 trilyon dolar ve Amerikan mortgage piyasasında 10,5 trilyon dolarlık kayba yol açılmış… Sadece ABD’de 9 milyon kişi işsiz kalmış ve 8 milyon konuta bankalar tarafından icra yoluyla el konulmuş…
11 yıl Moody’s şirketinde çalışan, 2006-2010 arasında kıdemli başkan yardımcılığı yapmış olan William Harrington, Amerikan Sermaye Piyasası Kurulu’na sunduğu 78 sayfalık resmî yazıda arka planda neler olduğunu açıklamıştı…
Buna göre Moody’s, not verdiği menkul kıymetleri ihraç eden banka ve kuruluşlardan ‘ödeme’ alıyormuş… Notunu beğenmeyen müşterilerin kendileriyle çalışmaktan vazgeçeceği baskısı altında olan kredi kuruluşu, analistlerini “korkutma ve tacizle” yanlı davranmaya itiyormuş… “Moody’s’in verdiği kredi notları işe yaramaz”… Bunları Moody’s’in eski patronu Harrington söylüyor…
Bilindiği üzere şirket, son dönemde de kredi notlarını şişirerek krize neden olduğu iddiasıyla soruşturma geçirmiş ve 864 milyon dolar ödemeyi kabul ederek anlaşma yoluna gitmişti…
Moody’s’in ‘yüksek’ gösterdiği notlar olduğu gibi, ‘düşük’ göstermeye çalıştıkları da varmış… Onlar da bir bir ortaya çıkıyor… 2016 yılında Brezilya’yı yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmüş. Oysa, ülkedeki borsa endeksi bu nota rağmen o tarihten sonra yüzde 36 yükselmiş...
Yine aynı yıl, düşük petrol fiyatları nedeniyle “borç ödeme kabiliyetleri zayıf” dediği Rusya ile Suudi Arabistan’ın notunu düşürmüş... Brent petrol o günden sonra yüzde 56 artmış...
The Guardian’ın 22.08.2011, Forbes’un 14.01.2017, The New York Times’ın 8.01.2016 tarihli nüshalarına bir göz atmak, Büyük Üçlü’nün (The Big Three - Fitch Ratings, Moody’s ve Standard & Poor’s) maceraları hakkında bir fikir sahibi olmak için yeterli…
Hani bizdeki sürekli yanılmakla malul bazı ekonomi finans uzmanları bu Büyük Üçlü’yü referans alıp dururlar ya, o nedenle hatırlatalım, akıllarında bulunsun dedik…
“Türkiye’ye IMF gelecek. Çünkü ülkenin paraya ihtiyacı var” diye ahkâm kesen uzmanlarımızın ve de “IMF ile gizli anlaşma yapılıyor!” diye çığıran felaket tellallarının dikkatine, son birkaç günde Voice of America başta olmak üzere ajanslara düşen haberi sunalım:
Uluslararası Para Fonu (IMF) Avrupa Dairesi Direktörü Poul Thomsen, IMF/Dünya Bankası Bahar Toplantıları kapsamında düzenlediği basın brifinginde, Türkiye’yle, bu ülkeye mali yardımın sağlanması konusunda “Hiçbir gayri resmi, gizli görüşme yok” demiş.
Thomsen: “Türkiye para politikaları da dahil son altı ayda önemli önlemler aldı. Öncelikle Türkiye’nin enflasyonu düşürmek için sıkı bir para politikası izlemesi ve enflasyon beklentisini yeniden düzenlemesi gerekiyor. İlerleme kaydedildi.”
Hükümet ‘almayacağız’ diyor. IMF ‘isteyen de yok, veren de’ diyor… Bizimkiler hâlâ bir umut bekleşiyorlar…
Kimi? Neyi? Kredi derecelendirme kuruluşlarının puanımızı düşürmesini… IMF’nin ülkemize el koymasını…