Beklentilerin ötesinde hizmet sunabilmek!
11 ARALIK 2010
Bugünkü yazı siyaset üzerine değil. İletişim üzerine de değil. Aşağıda anlatacaklarım hem siyaset, hem iş, hem de iletişim adamlarının kendilerine rol model olarak alabilecekleri ilginç bir gencin öyküsü.
Etiler`deki et lokantası Günaydın`a ilk kez beni bir işadamı arkadaşım götürmüştü.
Günaydın Et Lokantası karşılıklı iki dükkandan oluşuyordu. Sağdaki büyük olanında kebap dahil her şey vardı. Soldaki ise dört masalık bir steakhouse idi. Bu steakhouse`u yöneten Nusret adındaki, yaptığı işle hiç müsemma olmayan yapısıyla ufak tefek bir adamdı.
Nusret yaptığı etin lezzetinden çok, verdiği `beklentinin ötesinde` hizmetiyle `müşteri sadakati nasıl oluşturulur?`un dersini vermesiyle dikkatimizi çekmişti. O tarihten sonra sadece canımız ızgara et çektiğinde Nusret`e (Günaydın`a) gitmekle kalmıyor pek çok eş dost, tanıdığı da oraya götürüyor, Bozcaada`ya giderken yanımıza aldığımız etleri de oradan hazırlatıyorduk. (`Özel müşterinin elçilik boyutundaki katkısı`, `yeniden satın alma`, `başkalarının da tercihini sağlama` türünden konu başlıklarının hepsine örnek olarak kullanılabilir. )
***
Geçen yılbaşından sonra Nusret bir ara ortalıktan kayboldu. Ne yapacağını ve planlarını beni oraya götüren işadamı arkadaşıma anlatmış. New York`un en önde gelen steakhouse`larında çalışacakmış: Peter Luger Steakhouse, Smith Wollensky Steakhouse, Gallagher`s Steakhouse. Meraklısı, her birinin sitesini internetten bulup, nasıl mekânlar olduğunu görebilir.
Sonra kalkmış Arjantin`e gitmiş, hayli bir zaman da orada kalmış. Hatta yola çıkmadan bizim arkadaşı arayıp `Arjantin`den steak ister misin?` diye sormuş. O da bu soruyu geçiştirmiş.
`Peki ne yaptı, etleri getirdi mi?` diye sordum.
`Evet` dedi `gözlerime inanamadım!`
Sonra dönüp Nusret’e sordum: `Onca yolculuk sırasında harcamak için parayı nereden buldun’ ‘Biriktirdim Ali Ağabey’ dedi, `Ayda 2 bin 600 TL alıyordum, en az 2 binini bir kenara koydum.`
***
Nusret döndükten sonra kendi işini yapmaya karar vermiş. Biriktirdiği paranın bir kısmı hala duruyormuş. Çok iyi anlaştığını söylediği ortağı Mithat Erdem`le Etiler Çamlık`taki şu anki mekanı düzenleyip devreye sokmuşlar.
İğne atsan yere düşmeyen, rezervasyonsuz gidilmeyen, İstanbul`un en iyi steakhouse`u olduğu söylenen Etiler`deki Nusr-et işte bu Nusret.
***
Nusret`in yapması gereken bir iş daha var. O da müşterilerini tatmin ettiği gibi en önemli sosyal paydaşı olan komşularıyla da iyi geçinmenin yollarını aramak.
Bakın komşular Nusr-et`le ilgili nasıl bir e-posta göndermişler.
Bulundukları sokağı otoparka çevirerek mahalle sakinlerinin araçlarına park edecek yer bırakmıyorlar. Her gün öğlen saatlerinden itibaren sokak boyunca plastik babalar yerleştiriyorlar ve müşteri araçları dışında kimseye yer bırakmıyorlar...
Gerek Nusret Steakhouse gerekse Çamlık Kebap`ın kontrolsüzce etrafa yaydıkları duman yüzünden Çamlık mevkiinde kimse evinin penceresini açamıyor.
Gece yarılarını geçen saatlere kadar ağırladıkları müşterilerinin ve çalışanlarının yaptıkları gürültü yüzünden çevre binalarda yaşayanlar son derece rahatsız...
Müşterilerine son derece lezzetli etler sunan bu işletme hakkındaki bu bilgileri sizinle paylaşmak bizim için vatandaşlık borcudur. Çamlık sakinleri. [email protected]`
Eminim Nusret bu sorunu da halledecektir.
***
Bu kıssadan şu başlıklarla hisse çıkar: Vizyon, çalışkanlık, tavır, alçakgönüllülük, inovasyon, müşteri sadakati, sosyal paydaş ilişkileri.
Hisse çıkaramayan siyaset adamları siyaseti, işadamları iş dünyasını terk edebilirler.
Etiler`deki et lokantası Günaydın`a ilk kez beni bir işadamı arkadaşım götürmüştü.
Günaydın Et Lokantası karşılıklı iki dükkandan oluşuyordu. Sağdaki büyük olanında kebap dahil her şey vardı. Soldaki ise dört masalık bir steakhouse idi. Bu steakhouse`u yöneten Nusret adındaki, yaptığı işle hiç müsemma olmayan yapısıyla ufak tefek bir adamdı.
Nusret yaptığı etin lezzetinden çok, verdiği `beklentinin ötesinde` hizmetiyle `müşteri sadakati nasıl oluşturulur?`un dersini vermesiyle dikkatimizi çekmişti. O tarihten sonra sadece canımız ızgara et çektiğinde Nusret`e (Günaydın`a) gitmekle kalmıyor pek çok eş dost, tanıdığı da oraya götürüyor, Bozcaada`ya giderken yanımıza aldığımız etleri de oradan hazırlatıyorduk. (`Özel müşterinin elçilik boyutundaki katkısı`, `yeniden satın alma`, `başkalarının da tercihini sağlama` türünden konu başlıklarının hepsine örnek olarak kullanılabilir. )
***
Geçen yılbaşından sonra Nusret bir ara ortalıktan kayboldu. Ne yapacağını ve planlarını beni oraya götüren işadamı arkadaşıma anlatmış. New York`un en önde gelen steakhouse`larında çalışacakmış: Peter Luger Steakhouse, Smith Wollensky Steakhouse, Gallagher`s Steakhouse. Meraklısı, her birinin sitesini internetten bulup, nasıl mekânlar olduğunu görebilir.
Sonra kalkmış Arjantin`e gitmiş, hayli bir zaman da orada kalmış. Hatta yola çıkmadan bizim arkadaşı arayıp `Arjantin`den steak ister misin?` diye sormuş. O da bu soruyu geçiştirmiş.
`Peki ne yaptı, etleri getirdi mi?` diye sordum.
`Evet` dedi `gözlerime inanamadım!`
Sonra dönüp Nusret’e sordum: `Onca yolculuk sırasında harcamak için parayı nereden buldun’ ‘Biriktirdim Ali Ağabey’ dedi, `Ayda 2 bin 600 TL alıyordum, en az 2 binini bir kenara koydum.`
***
Nusret döndükten sonra kendi işini yapmaya karar vermiş. Biriktirdiği paranın bir kısmı hala duruyormuş. Çok iyi anlaştığını söylediği ortağı Mithat Erdem`le Etiler Çamlık`taki şu anki mekanı düzenleyip devreye sokmuşlar.
İğne atsan yere düşmeyen, rezervasyonsuz gidilmeyen, İstanbul`un en iyi steakhouse`u olduğu söylenen Etiler`deki Nusr-et işte bu Nusret.
***
Nusret`in yapması gereken bir iş daha var. O da müşterilerini tatmin ettiği gibi en önemli sosyal paydaşı olan komşularıyla da iyi geçinmenin yollarını aramak.
Bakın komşular Nusr-et`le ilgili nasıl bir e-posta göndermişler.
Bulundukları sokağı otoparka çevirerek mahalle sakinlerinin araçlarına park edecek yer bırakmıyorlar. Her gün öğlen saatlerinden itibaren sokak boyunca plastik babalar yerleştiriyorlar ve müşteri araçları dışında kimseye yer bırakmıyorlar...
Gerek Nusret Steakhouse gerekse Çamlık Kebap`ın kontrolsüzce etrafa yaydıkları duman yüzünden Çamlık mevkiinde kimse evinin penceresini açamıyor.
Gece yarılarını geçen saatlere kadar ağırladıkları müşterilerinin ve çalışanlarının yaptıkları gürültü yüzünden çevre binalarda yaşayanlar son derece rahatsız...
Müşterilerine son derece lezzetli etler sunan bu işletme hakkındaki bu bilgileri sizinle paylaşmak bizim için vatandaşlık borcudur. Çamlık sakinleri. [email protected]`
Eminim Nusret bu sorunu da halledecektir.
***
Bu kıssadan şu başlıklarla hisse çıkar: Vizyon, çalışkanlık, tavır, alçakgönüllülük, inovasyon, müşteri sadakati, sosyal paydaş ilişkileri.
Hisse çıkaramayan siyaset adamları siyaseti, işadamları iş dünyasını terk edebilirler.