Ben ‘tedbirli sakinim’, siz nasılsınız?
18 Nisan 2020 - Yeni Şafak
Universal McCann (UM) adlı medya ajansı Nisan ayının ilk günlerinde, 60 milyon yetişkini temsil eden 1223 örneklemle bir çalışma yapmış: Türkiye’nin Korona Günleri Araştırması.
Araştırmayla, koronavirüsün ülkemizde tespit edildiği 11 Mart’tan bu yana içinde bulunduğumuz duygu durumu, tüketicinin ruh hâli, davranış ve tercihlerindeki değişiklikler, hayatlarında önem kazanan ‘an’ları ile ‘yeni’ yaşamlarındaki medya ve alışveriş tercihleri sorgulanmış ve bu krizde oluşan ihtiyaç alanları belirlenmiş.
Katılımcılara “Nasılsınız?” diye sormuşlar ve onlardan topladıkları öykülerle, kendilerini koruma alışkanlıkları, güven duyguları ve davranışlarına ilişkin sonuçlar çıkarmışlar…
Araştırmayla, koronavirüsün ülkemizde tespit edildiği 11 Mart’tan bu yana içinde bulunduğumuz duygu durumu, tüketicinin ruh hâli, davranış ve tercihlerindeki değişiklikler, hayatlarında önem kazanan ‘an’ları ile ‘yeni’ yaşamlarındaki medya ve alışveriş tercihleri sorgulanmış ve bu krizde oluşan ihtiyaç alanları belirlenmiş.
Katılımcılara “Nasılsınız?” diye sormuşlar ve onlardan topladıkları öykülerle, kendilerini koruma alışkanlıkları, güven duyguları ve davranışlarına ilişkin sonuçlar çıkarmışlar…
Araştırma sonunda yayınlanan tabloya hep beraber bakalım… Ben kendimi, “Önlemlere duyduğu güven ile tedbirini alıp gündelik hayatının ritmini neredeyse bozmadan yaşayan” ‘Tedbirli Sakin’ (%16) kategorisinde buldum. Eşim hanımefendi de kendisini, araştırmanın en yaygın (%21) ruh hâli olarak tespit ettiği ‘Kontrollü Gergin’ kategorisinde görüyor…
Kontrollü Gerginleri, yüzde 20 oranıyla ‘Endişeli’ grup takip ediyor. Bu kategorilerden hangisine gireceğinizden emin değilseniz, araştırmacılar şöyle açıklamış: “Kontrollü Gergin’lerin baskın duygusu ‘korku ve tedirginlik’ iken Endişeli grupta ‘üzüntü’ ön plana çıkıyor.”
Bir diğer kategori ise korona salgını öncesinde de işsizlik sorunu yaşayan ve en fazla zarar gören ‘Çaresizler’ (%15). İçinde bulunduğumuz krize az ya da çok ‘kaygı bozukluğu’ şeklinde tepki verenlerden müteşekkil ‘Kırılgan Ruhsal Dengeliler’ de yüzde 12’lik dilimi oluşturmuş. Bu grupta tıbbi destek alan ve almaya ihtiyacı olanlarla, endişesini ortalamanın üstünde yaşayanlar yer alıyormuş.
Yüzde 9’luk ‘Sonradan Fark eden Tedirginler’ ise geç fark ettikleri için yeterince tedbir almamanın tedirginliğini yaşıyormuş. Karadeniz bölgesinde ve İzmir’de ortalamanın üstünde bulunan bu grubun 25-44 yaş aralığındaki genç yetişkin ağırlıklı olduğu gözlemlenmiş.
Çok küçük olsa da krize yaklaşımları diğer gruplardan radikal biçimde ayrışanlar ise ‘Dindar/Kaderci’ (%4) ve ‘İlgisiz/Uzak’ (%4) gruplarıymış. Araştırmacıların yorumlamasına göre; “İşini Allah’a havale etmiş” ‘Dindar/Kaderci’ yaklaşık 2,5 milyon kişiye karşılık geliyormuş ve bunların %36’sında ‘mutluluk ve iyimserlik’ duygusu hakimmiş. Ben belki birazcık da bu gruba girebilirim…
Eğitimli, genç ve erkek ağırlıklı ‘İlgisiz/Uzak’ grubunun yüzde 21’i ise hayatında virüs sonrası değişiklik olmadığını söylemiş. Araştırmanın tamamında “Hayatımda virüs sonrası değişiklik olmadı” diyenlerin oranı ise yüzde 9’muş…
Araştırma çok çeşitli sorulara odaklandığı için, öğrendiğimiz bir başka şey de şu: İzolasyonun ilk 2,5 haftasında ortalama 2,7 kg almışız. İnternette hobilere yönelik arama yapma oranı yüzde 54’müş… Alınan kilolara bakılırsa aramalarda “Evde ekmek yapımı” yoğunlukta olabilir…
İlk sırada ise beklendiği gibi ‘İnternetten yüz yüze görüşme’ (%59) varmış. Konser/müze/belgesel gibi sanat aktivitelerini takip edenler yüzde 43; bilgi ve becerisini artıracak eğitim programlarına online katılanlar yüzde 41; oyun oynayanların yüzde 33; sosyal medyada şarkıcı ya da fenomenlerin şovlarını izleyenler yüzde 20; online radyo dinleyenler yüzde 27 imiş…
En güvenilir kaynak, bu araştırmada da değişmemiş ve yüzde 75’lik oranla ‘Sağlık Bakanı’nın açıklamaları’ olarak kayda geçmiş… Onu sağlık çalışanlarının açıklamaları, hükümet açıklamaları, TV haberleri izliyor…
Kontrollü Gerginleri, yüzde 20 oranıyla ‘Endişeli’ grup takip ediyor. Bu kategorilerden hangisine gireceğinizden emin değilseniz, araştırmacılar şöyle açıklamış: “Kontrollü Gergin’lerin baskın duygusu ‘korku ve tedirginlik’ iken Endişeli grupta ‘üzüntü’ ön plana çıkıyor.”
Bir diğer kategori ise korona salgını öncesinde de işsizlik sorunu yaşayan ve en fazla zarar gören ‘Çaresizler’ (%15). İçinde bulunduğumuz krize az ya da çok ‘kaygı bozukluğu’ şeklinde tepki verenlerden müteşekkil ‘Kırılgan Ruhsal Dengeliler’ de yüzde 12’lik dilimi oluşturmuş. Bu grupta tıbbi destek alan ve almaya ihtiyacı olanlarla, endişesini ortalamanın üstünde yaşayanlar yer alıyormuş.
Yüzde 9’luk ‘Sonradan Fark eden Tedirginler’ ise geç fark ettikleri için yeterince tedbir almamanın tedirginliğini yaşıyormuş. Karadeniz bölgesinde ve İzmir’de ortalamanın üstünde bulunan bu grubun 25-44 yaş aralığındaki genç yetişkin ağırlıklı olduğu gözlemlenmiş.
Çok küçük olsa da krize yaklaşımları diğer gruplardan radikal biçimde ayrışanlar ise ‘Dindar/Kaderci’ (%4) ve ‘İlgisiz/Uzak’ (%4) gruplarıymış. Araştırmacıların yorumlamasına göre; “İşini Allah’a havale etmiş” ‘Dindar/Kaderci’ yaklaşık 2,5 milyon kişiye karşılık geliyormuş ve bunların %36’sında ‘mutluluk ve iyimserlik’ duygusu hakimmiş. Ben belki birazcık da bu gruba girebilirim…
Eğitimli, genç ve erkek ağırlıklı ‘İlgisiz/Uzak’ grubunun yüzde 21’i ise hayatında virüs sonrası değişiklik olmadığını söylemiş. Araştırmanın tamamında “Hayatımda virüs sonrası değişiklik olmadı” diyenlerin oranı ise yüzde 9’muş…
Araştırma çok çeşitli sorulara odaklandığı için, öğrendiğimiz bir başka şey de şu: İzolasyonun ilk 2,5 haftasında ortalama 2,7 kg almışız. İnternette hobilere yönelik arama yapma oranı yüzde 54’müş… Alınan kilolara bakılırsa aramalarda “Evde ekmek yapımı” yoğunlukta olabilir…
İlk sırada ise beklendiği gibi ‘İnternetten yüz yüze görüşme’ (%59) varmış. Konser/müze/belgesel gibi sanat aktivitelerini takip edenler yüzde 43; bilgi ve becerisini artıracak eğitim programlarına online katılanlar yüzde 41; oyun oynayanların yüzde 33; sosyal medyada şarkıcı ya da fenomenlerin şovlarını izleyenler yüzde 20; online radyo dinleyenler yüzde 27 imiş…
En güvenilir kaynak, bu araştırmada da değişmemiş ve yüzde 75’lik oranla ‘Sağlık Bakanı’nın açıklamaları’ olarak kayda geçmiş… Onu sağlık çalışanlarının açıklamaları, hükümet açıklamaları, TV haberleri izliyor…
Tedbirler konusunda yapılan yüksek frekanslı bilgilendirme çalışmaları da işe yaramış gibi görünüyor… “Sık sık ellerimi sabunla yıkıyorum” diyenlerin oranı yüzde 98’i bulmuş…
Bu tür ciddi araştırmalar, ‘öğrenilmiş çaresizlik’ten muzdaripler ve de halkın güven duygusunu sarsmak için özellikle çaba harcayanlar dışındakilerin Türkiye’de kendilerini gayet iyi konumladığını gösteriyor.
Bu tür ciddi araştırmalar, ‘öğrenilmiş çaresizlik’ten muzdaripler ve de halkın güven duygusunu sarsmak için özellikle çaba harcayanlar dışındakilerin Türkiye’de kendilerini gayet iyi konumladığını gösteriyor.